"Bugünün olaylarını anlamak için göz atılacak en uygun zaman nasıl dün ise, yarını anlamak için de bugüne bakmak gerekir. Çünkü bugün yarının dünü ve dünün yarınıdır."
Nasıl bir acıdır bu bir düşün; Yüreğimin yumruk kadar çaresizliği, Sığlığı alışılmış bir günün, Gecenin karanlık belirsizliği. Yarın, yarın ve yine yarın; Hep bugün olan aynı yarınlar...
Ve ben dönüp yine sana gelirim; Elimde somun, gözlerimde mıh...
Güler yüzle karşılama beni sakın; Güzel sonuma bırak ölümüm yakın.
Çok zaman önceydi... O kadar zaman önceydi ki, zaman diye bir şey yoktu.
İnsan, güneş doğup batıncaya kadar yaşıyordu hayatı; bir daha hiç yaşamayacakmış gibi dolu ve anlamlı...
Derken zaman diye üç parçalı bir şey icat edildi; bir parçasına dün dendi, diğer parçasına bugün, öteki parçasına ise yarın…
O andan itibaren karıştı kavramlar... Dünü düşünüp pişman oldu insan; yarını düşünüp telaşlandı... Ama işin ilginç tarafı tüm telaş ve pişmanlıkları güneş doğup batıncaya kadar yaşadı… Mutsuz oldu böylece.
Ve ne gariptir ki yarının telaşı da, dünün pişmanlığını da hep bugün yaşadı...
Dertleri zevk edindim, bende neşe ne arar Elem dolu gönlümden gitmiyor hatıralar Maziden kalan her iz beni içten yaralar Elem dolu gönlümden gitmiyor hatıralar...
Dün, Bugün,Yarın ] ] Çok zaman önceydi.O kadar zaman önceydi ki zaman diye bir şey yoktu. ] İnsanlar güneş doğup batıncaya kadar yaşıyorlardı hayatı. ] Bir daha hiç olmayacakmış gibi dolu ve anlamlı. ] Derken zaman diye üç parçalı bir şey icat etti insan. ] Bir parçasına dün dedi, diğer parçasına bugün, öteki parçasına da yarın. ] Sonra fesat karıştı zamana ve insan bugünü unuttu. ] Dünü düşünüp pişman oldu, yarını düşünüp telaşlandı; ] ama işin ilginç tarafı tüm telaş ve pişmanlıkları güneş doğup batıncaya ] kadar yaşadı. ] Farkında olmadan rezil etti bu gününü. ] Oysa yarın, bugüne dün diyor, dünde bu gün için yarın diyordu. ] Bir türlü beceremedi.Bir eliyle yarına, diğer eliyle düne yapıştı. ] Bu günü eline yüzüne bulaştırdı...Mutsuz oldu insan. ] Ve ne gariptir ki yarının telaşı da, dünün pişmanlığını da hep bugün yaşadı; ] ] ama bugünü hiç yaşayamadı.Ne yarın ne de dün! * ] ] Can Dündar
msn'im ve antoloji sayfam sinirlari icinde benimle ilgili sorulara 'sananne! ' sizinle ilgili sorulara da 'Bana ne! ' cevaplarini vermek yetkisi yalniz ve yalnizca bana aittir.. :) duyurulur..!
mazi, muzari, emr. geçmiş, şu an, gelecek önce, şimdi.sonra kalu bela, dünya, ukba..
dün bugün ve yarın.. birinin yitirilişi diğerlerinin felaketiyle sonuçlanan üçlü.. bugünsüz bir yarın olabilir mi? yarının inşaası bugünden kopuk olamaz. peki dünsüz bir bugün olabilir mi? 'dün'ü olmayan bir 'bugün'ün 'yarın' hakkında hiçbir fikri yoktur. pekiya 'yarın' sız bir dün veya bugün.. öksüz, amaçsız iki çocuk gibi kalır ikiside; yarınsız... gelin ayırmayın bu biri olmadan biri olmayanları.. bugünü dünden koparmayın yarın çok pişman olursunuz..
"Neyse ki yarın var
Umutların en sevdiği gün..."
* Sezai Karakoç
"Dünlere takılıp kalma, yarınlarda yeteri kadar dün var..."
* Aşk Kalbin Duasıdır, Emre Tuncer
"Dün, geri gelmeyecek bir düştür."
*;Fırtınalar, Halil Cibran
"Dün gidişineydi Eyvallahım,
Bugün de gelmeyişine…"
* Sessizlik Artık Sensizlik
/ Cuma Bozkurt
çok çok iri laflar ederlerdi
o günlerin bezirganları
sonra küçük küçük ölüp gittiler
fosfora doydu toprak...
çok çok iri laflar ediyorlar
şimdilerin bezirganları
onlar da küçük küçük ölüp gidecekler birgün elbette
bu belli...
toprak yine acıkacak fosfora.
* Dün Bugün
/ Hasan Hüseyin Korkmazgil
"Bugünün olaylarını anlamak için göz atılacak en uygun zaman nasıl dün ise, yarını anlamak için de bugüne bakmak gerekir. Çünkü bugün yarının dünü ve dünün yarınıdır."
* Nazan Bekiroğlu'dan uyarlama
(Kehribar Geçidi)
Nasıl bir acıdır bu bir düşün;
Yüreğimin yumruk kadar çaresizliği,
Sığlığı alışılmış bir günün,
Gecenin karanlık belirsizliği.
Yarın, yarın ve yine yarın;
Hep bugün olan aynı yarınlar...
Ve ben dönüp yine sana gelirim;
Elimde somun, gözlerimde mıh...
Güler yüzle karşılama beni sakın;
Güzel sonuma bırak ölümüm yakın.
* Bir Acıya Kiracı, Metin Altıok
Çok zaman önceydi...
O kadar zaman önceydi ki, zaman diye bir şey yoktu.
İnsan, güneş doğup batıncaya kadar yaşıyordu hayatı; bir daha hiç yaşamayacakmış gibi dolu ve anlamlı...
Derken zaman diye üç parçalı bir şey icat edildi; bir parçasına dün dendi, diğer parçasına bugün, öteki parçasına ise yarın…
O andan itibaren karıştı kavramlar...
Dünü düşünüp pişman oldu insan; yarını düşünüp telaşlandı... Ama işin ilginç tarafı tüm telaş ve pişmanlıkları güneş doğup batıncaya kadar yaşadı… Mutsuz oldu böylece.
Ve ne gariptir ki yarının telaşı da, dünün pişmanlığını da hep bugün yaşadı...
Ama bugünü asla yaşayamadı insan.
* Alıntı
"Mesele şu ki, yarın yine yaşamak gerekecek..."
* İntihar Dükkânı, Jean Teule
öncem sendin
bu günüm sensin
yarınım sen
bir ses ver artık gittiğin yerden
başkası azaptır, turkuaz’a mai’den…
öylece durup bekliyorum..
' Yarın yaparım, yarın yaparım deme!
Bugünde dünün yarınıydı, ne yapabildin? '
Mevlana
seni seveceğim, bugün,yarın ve daima
Dertleri zevk edindim, bende neşe ne arar
Elem dolu gönlümden gitmiyor hatıralar
Maziden kalan her iz beni içten yaralar
Elem dolu gönlümden gitmiyor hatıralar...
Sırrı Uzunhasanoğlu
Eskiden dünyada,
görünüşte dağınık ama iç dünyaları
derli toplu insanlar vardı.
Oysa şimdikilerin dış görünüşleri derli toplu;
ama iç dünyaları dağınık.
...yarın ne hallerde oluruz Allahû âlem...
Dün, Bugün,Yarın
]
] Çok zaman önceydi.O kadar zaman önceydi ki zaman diye bir şey yoktu.
] İnsanlar güneş doğup batıncaya kadar yaşıyorlardı hayatı.
] Bir daha hiç olmayacakmış gibi dolu ve anlamlı.
] Derken zaman diye üç parçalı bir şey icat etti insan.
] Bir parçasına dün dedi, diğer parçasına bugün, öteki parçasına da yarın.
] Sonra fesat karıştı zamana ve insan bugünü unuttu.
] Dünü düşünüp pişman oldu, yarını düşünüp telaşlandı;
] ama işin ilginç tarafı tüm telaş ve pişmanlıkları güneş doğup batıncaya
] kadar yaşadı.
] Farkında olmadan rezil etti bu gününü.
] Oysa yarın, bugüne dün diyor, dünde bu gün için yarın diyordu.
] Bir türlü beceremedi.Bir eliyle yarına, diğer eliyle düne yapıştı.
] Bu günü eline yüzüne bulaştırdı...Mutsuz oldu insan.
] Ve ne gariptir ki yarının telaşı da, dünün pişmanlığını da hep bugün yaşadı;
]
] ama bugünü hiç yaşayamadı.Ne yarın ne de dün! *
]
] Can Dündar
Dün tedavülden kalkmış para gibidir, unut gitsin.
Yarın çek gibidir, karşılığı çıkmayabilir.
Bugün nakittir, dolu dolu yaşa gitsin........!
msn'im ve antoloji sayfam sinirlari icinde benimle ilgili sorulara
'sananne! ' sizinle ilgili sorulara da 'Bana ne! ' cevaplarini vermek
yetkisi yalniz ve yalnizca bana aittir.. :)
duyurulur..!
Geçmiş kıymeti bilinmeyen şüpheli
mazi, muzari, emr.
geçmiş, şu an, gelecek
önce, şimdi.sonra
kalu bela, dünya, ukba..
dün bugün ve yarın..
birinin yitirilişi diğerlerinin felaketiyle sonuçlanan üçlü..
bugünsüz bir yarın olabilir mi? yarının inşaası bugünden kopuk olamaz.
peki dünsüz bir bugün olabilir mi? 'dün'ü olmayan bir 'bugün'ün 'yarın' hakkında hiçbir fikri yoktur.
pekiya 'yarın' sız bir dün veya bugün..
öksüz, amaçsız iki çocuk gibi kalır ikiside; yarınsız...
gelin ayırmayın bu biri olmadan biri olmayanları..
bugünü dünden koparmayın
yarın çok pişman olursunuz..