don quijote / don kişot sizce ne demek, don quijote / don kişot size neyi çağrıştırıyor?
don quijote / don kişot terimi İsmail Haydar Aksoy tarafından tarihinde eklendi
don quijote / don kişot terimi İsmail Haydar Aksoy tarafından tarihinde eklendi
Artık zırhı temizlenmiş, miğferine siperlik takılmış, atına isim verilmiş, kendi ismi bulunmuş olduğuna göre, âşık olacağı bir kadın bulmaktan başka eksiği kalmamıştı; çünkü sevdasız bir gezgin şövalye, meyvesiz bir ağaç, ruhsuz bir beden gibiydi.
sevgilim :)
'Keşke hayalin dokunduğu gerçek, bu kadar sert, yeldeğirmenleri bu kadar acı verici olmasaydı...'
Herkes evden Don kişot olmak için çıkar,çoğu eve Sancho Pancha olarak döner.Kolay değildir Don Kişot olmak
İspanyol Atasözü.
Sancho Pancho: - İyi ama Dulcinea diye biri yok ki!
Don kişot: - Ne önemi var ki? Değil mi ki seviyorum :))
Acaba Dulcinea mı yoktu, yoksa Don kişot hiç olmadı mı? Hep kafamı karıştırmıştır bu konu. ama bakıyorum dulcinea burda...ama Don kişot nerde? :))
DON KİŞOT
Ölümsüz gençliğin şövalyesi,
ellisinde uydu yüreğinde çarpan aklına,
bir Temmuz sabahı fethine çıktı
güzelin, doğrunun ve haklının:
önünde mağrur, aptal devleriyle dünya,
altında mahzun, fakat kahraman Rosinant'ı.
Bilirim,
hele bir düşmeyegör hasretin hâlisine,
hele bir de tam okka dört yüz dirhemse yürek,
yolu yok, Don Kişot'um benim, yolu yok,
yeldeğirmenleriyle dövüşülecek.
Haklısın, elbette senin Dülsinya'ndır en güzel kadını yeryüzünün,
sen, elbette bezirgânların suratına haykıracaksın bunu,
alaşağı edecekler seni
bir temiz pataklayacaklar.
Fakat sen, yenilmez şövalyesi susuzluğumuzun,
sen, bir alev gibi yanmakta devam edeceksin
ağır, demir kabuğunun içinde
ve Dülsinya bir kat daha güzelleşecek...
Nazım HİKMET
Don Kişot (Don Quijote) dünyayı kötülüklerden temizleme hevesiyle yollara düşen yaşlı bir adamdır. Fakat ikinci gün fena bir dayak yemiş olarak evine geri döner. Yaşı yetmişi geçmiş olan kahramanımız bütün hayatını şövalyelerin kahramanlıklarını anlatan kitaplar okuyarak geçirmiştir ve ilk hatasında vazgeçecek değildir, çünkü okuduğu hiçbir kitapta şövalyeler bu kadar çabuk pes etmezler.
Don Kişot okuduğu tüm kitaplardan başka bir şey daha öğrenmiştir. Şövalyelerin hepsinin bir yaveri vardır. Yanına bir yaver alması gerektiğine karar vererek komşusu Sanço Panza'yı onunla birlikte gelmesi için ikna eder. Şövalyelikten kazanacağı krallığından ona bir ada verecektir. Sanço Panza canından çok sevdiği eşeğinden ve saflığından başka hiçbir şeyi olmayan bir köylüdür. Adayı kazanabilmek için Don Kişot'un tüm hayal perestliklerine göz yumar. Don Kişot'a hiçbir zaman gerçeği söylemez, çünkü bu durum hep ters etki yaratmakta ve efendisinden sopayı yemektedir. O yüzden Don Kişot'u yalanlarla avutur. Artık yeldeğirmenleri kötülük saçan dev olmuşlardır, küçük hanlar efsanevi kontların şatolarına dönüşmüştür. Sanço Panza, insanda sabitleşmiş bir fikire, karşı çıkacak kadar saf değildir
Sadece Sanço Panza değil; sabitleşmiş fikirlere karşı çıkmaya kimse niyetli değildir. Herkes Don Kişot'un kafayı oynatmış bir ihtiyar olduğunu görünce, 'deliyle uğraşmaya gelmez' deyip Don Kişot'un istediklerini yapmaktadırlar. Birazda can sıkıntısından olsa gerek karşılarına çıkan herkes, Don Kişot'un inanarak oynadığı bu oyunu bozmaz, aksine ellerinden gelen yardımı esirgemezler. Zaten Don Kişot'un gerçeği görmeye niyeti yoktur. Gerçekle yüzleştiği anlarda bile Don Kişot kendi hayal dünyasından açıklamalar bulmaktadır. Ya kendisi büyülenmiştir, ya diğerleri...
Gittikleri bir yerde büyük bir derebeyliğinin kontu, eğlence olsun diye Sanço Panza'ya gerçekten valilik yapacağı bir adayı bahşeder. Bir köylü çobanının nasıl valilik yapacağını merak etmektedirler. Sanço Panza vali olarak karşısına getirilen davalara dürüstlüğüyle yaklaşır ve adil kararlar verir. Ancak valilik yaptığı adanın kendinden önceki yaveri onun ayağını kaydırmayı başarır. Zaten makam ve koltuk sevdası taşımayan Sanço Panza valilik konusunda da hiç hırs yapmaz ve valiliği bırakarak efendisine geri döner..
Efendisi Don Kişot içinde şövalyelik günleri sayılıdır çünkü köyünden iki eski arkadaşı Don Kişot'un evine dönmesi için ona bir oyun oynamak hazırlığındadırlar. Oyun basittir: Biri şövalye kılığına girerek Don Kişot'a meydan okuyacaktır ve yenmesi durumunda rakibi şövalyeliği bırakacaktır. Don Kişot zaten çok yaşlı biri olduğu için yenmek problem olmaz ve Don Kişot, Sanço Panza ile birlikte evine geri döner.
Hikaye burda bitiyor. Daha doğrusu yazar Cervantes, hikayenin melodram etkisini güçlendirmek için Don Kişot'un akıllanarak öldüğünü hikayenin sonuna ekliyor. Tüm bu hikaye, körü körüne bir idealizmin insanı nasıl hayal perestliğe sevk ettiği ve onu ölüme götürdüğü üzerine hüzünlü bir komedi oluşturuyor.
Hayranıyım..
yel degirmenlerine karsi savasmanin nesi erdem? Sahte sovalye senide..
...........................................................................................................................................
...........................................................................................................................................
...........................................................................................................................................
........................................................- 000 000 001-............................................................
...............................................EN KAHRAMAN DON KİŞOT..................................................
...........................................................................................................................................
...........................................................................................................................................
...........................................................................................................................................
....................................Don Kişot Sevdalısı; Okumak İçin Vardır! ........................................
...........................................................................................................................................
.............................Don Kişot Sevdalısı; Kitap Sayfalarının Neşesinde.................................
..............................Okuduğu Her Satır Yazı; Yeni Bir Ümit ve Sevinç...................................
...........................................................................................................................................
........................Can Olan Cananının İsmini Anar; Kötülüklerden Sakınırım.........................
.........................İsmiyle Arınmış Kitap Sayfalarıyla; Güzelliğine Sığınırım...........................
...........................................................................................................................................
....................................................Don Kişot Sevdalısı; ........................................................
...........................................Düşler Aleminin Sessizliğinde,.................................................
................................Kitap Sayfalarının Gizemli Satırları Arasında,......................................
..........................Kendi Yaşantısı İçin Anlam ve Coşku Arayan İnsandır..............................
...............Kitap Sayfası Gezginliği İle; Gerçek Mutluluğun Arayışı İçindedir........................
.......................Sakinliğin Verdiği İrade ve Azim ile; Kitap Sayfalarında; ..............................
................................Ümit ve Sevinç Peşinde; Mutluluğunu Arttırır......................................
..........................................Güçlü Karakterinin Verimliliğinde; ............................................
.................................................Paylaşımlarıyla Etkili Olur..................................................
...........................................................................................................................................
......................................Kitap Sayfalarının Güneşine Ermek İçin; .......................................
................................Ümit ve sevinç içinde; Erdemli Kalabilmelisin! ....................................
...........................................................................................................................................
.................Don Kişot; Cananının Gözetiminde, Onun Ümidi ve Sevinciyle Yaşar! .................
...........................................................................................................................................
...........................................................................................................................................
...........................................................................................................................................
..........................................(12 Şubat 2006 Pazar 07:41:20) .............................................
...........................................................................................................................................
...........................................................................................................................................
...........................................................................................................................................
kısa donlu kişottt
Sancho, Dulsinya'nın elleri tezek kokuyordu, saydığı da incideğil buğdaydı dediğinde..
' O, benim içim dünyanın en güzel kadınıdır..' diyecek kadar cesur ve kararlı bir adam....
Yenildik mi...belki,,, olsun yine gelir daha iyi yeniliriz.....
Resim Kursum.. :)
baktığında etrafına hiç bir şey onun istediği/umduğu gibi gitmiyordu sanki...zaten içinde kendisininde bilmediği, kime neye olduğunu bilmediği bi nefret vardı...ben olsam bu adama depresyonda derdim...pek sevememişti zaten insan evladlarını...ihtiyacı olmadığını düşünüyordu artık kimseye ve hiç bir şeye...ne gereği vardıki sanki ne kazandıracaklardı onun için kaybettirdiklerinden başka...çekildi koca kütüphanesine...okudu...okudu...okudu...
sanki bi kara delikten geçmişti...başka bi boyutta başka bir dünyada yaşıyordu...nasıl bir dünya istiyorsa öyle bir dünyada yaşıyordu...hayat bir romandı ve o artık bu romanın kahramanıydı...çok istedi bu okuduklarının gerçek olmasını,çok fazla arzuladı...ne güzel bir dünya kurmuştu kendine...hem bi tebessümle bakmaya başladı gözleri,her seferinde biraz daha fazla gülerek...
ve sonunda geçişi tamamladı...o artık mutlu bir insandı...hiç olmadığı kadar hemde...hayatı istediği gibi yaşayan maceraya atılan belkide bizim daha bilmediğimiz tutkulu hayatlar yaşayan dünya adlı romanın bi kahramanıydı artık o...
deli olduğu içinmi okadar kitap okudu, okadar kitap okuduğu içinmi delirmişti? ..
yok böyle bir soru...daha hassastı belki diğerlerine göre ama delirmesinin tek nedeni bizlerdik yine...insan evladları...o çok daha sevimli olsun istedi herşeyin sadece güler yüzlü bir günaydın belki,tutkulu bir öpücük,belkide çok daha ufak şeyler istemişti kim bilir...vermedik..vermediğimiz gibi olanını aldık,sömürdük ve işin altında yatan gerçek yine her zamanki gibi isyandı...
şimdi gidiyorum...bir donpenny yaratmaya...
elveda...
kahramanım benim,
o gün nasılda saldırmıştın
yel değirmenlerine!
güzel Dülsinya gurur duyacak seninle,
onlar mı? ,aldırma,
şövalyalelik kendini yaşama erdemidir
ve senbunu başardın!
kahramanım benim
durma
yürü inandığın yolda
yürü ki; aydınlansın insanlık
yürü ki; düşler kırsın zincirlerini
yürü ki; ayaklarının altında ezilsin zorbalık
ve kötülüğün tini karnlığın tozlarına karışsın ilelebet! !
Kuyruğunu dikse inancın tam, inancın tamsa kuyruğun dik olur abi. Amaç mı, o da ne?