yeşil sermaye..........................yalnız durumdan raatsızmıyım,deilim,neden,beter olsunlar..........görün işte dinin insanları nasıl sömürdügünü............gözgöre göre dinci holdinglere domalıp sonrada nerde bu devlet diyen salklara gülüyorum...........faizler alırken(sözümona karpayı) iyiydi ama,o zaman sormuyodunuz nerde bu devlet diye...............ne demişler denize düşen yılana sarılır...............
Gel seninle bir bilgisayar şirketi kuralım denir. Yola çıkarsınız, yolda sohbet sohbeti açar, sermaye olmadığı için yazılım şirketi kurmaya karar verilir. Başka bir güzergaha geçilir ve başka bir yolda devam edilir.
Bu arada bir pastane yada cafede mola verilir, yenir içilir ve moral kazanılınca kısa yoldan bir internet cafe açılma planı yapılır. Bankadan alınacak kredi ile herşey yoluna girecektir. Başka bir yola dönülür.
Akşam, gün batımı bir parkta geçirilirken, gün boyunca farkedilen iş yeri kiralarının yüksek tutarı konuşulur. Doğuya gidip 3 planın üçünü birden yapabiliriz sonucuna varılır. Hem internet cafe, hem bilgisayar oem ticareti, hem de yazılım..
Yol doğuya döner. Van'a falan gidilir. Fikri ortaya atanın Van'da olması gereken diğer işleri bittikten sonra kurulacak şirkete sıra gelir. Fakat öncesinden belli halkın gelir düzeyi, bilgisayarın burda lüks olması kavramları çıplaklığı ile ortaya çıkar. En iyisi geri dönüp evden yazılım işine başlamak en mantıklısıdır.
Yol batıya döner. Günler, haftalar, aylar geçer dolanır durursunuz.
Kısaca bu yollarda dolanmanıza sebep olana dolandırıcı, dolanana da enayi denir.
Artık hemen aklıma Çiftlik Bank CEO'su Mehmet Aydın geliyor zira halk tarafından bu kadar bağrına basılan başka bir dolandırıcı daha gelmedi.. :)
İnsanların çok adi olan bir çeşidi..
Sülün Osman..
Cem Uzan..
yeşil sermaye..........................yalnız durumdan raatsızmıyım,deilim,neden,beter olsunlar..........görün işte dinin insanları nasıl sömürdügünü............gözgöre göre dinci holdinglere domalıp sonrada nerde bu devlet diyen salklara gülüyorum...........faizler alırken(sözümona karpayı) iyiydi ama,o zaman sormuyodunuz nerde bu devlet diye...............ne demişler denize düşen yılana sarılır...............
Saf vatandaşlara şaka yapan komik ruhlu masum.
Gel seninle bir bilgisayar şirketi kuralım denir. Yola çıkarsınız, yolda sohbet sohbeti açar, sermaye olmadığı için yazılım şirketi kurmaya karar verilir. Başka bir güzergaha geçilir ve başka bir yolda devam edilir.
Bu arada bir pastane yada cafede mola verilir, yenir içilir ve moral kazanılınca kısa yoldan bir internet cafe açılma planı yapılır. Bankadan alınacak kredi ile herşey yoluna girecektir. Başka bir yola dönülür.
Akşam, gün batımı bir parkta geçirilirken, gün boyunca farkedilen iş yeri kiralarının yüksek tutarı konuşulur. Doğuya gidip 3 planın üçünü birden yapabiliriz sonucuna varılır. Hem internet cafe, hem bilgisayar oem ticareti, hem de yazılım..
Yol doğuya döner. Van'a falan gidilir. Fikri ortaya atanın Van'da olması gereken diğer işleri bittikten sonra kurulacak şirkete sıra gelir. Fakat öncesinden belli halkın gelir düzeyi, bilgisayarın burda lüks olması kavramları çıplaklığı ile ortaya çıkar. En iyisi geri dönüp evden yazılım işine başlamak en mantıklısıdır.
Yol batıya döner. Günler, haftalar, aylar geçer dolanır durursunuz.
Kısaca bu yollarda dolanmanıza sebep olana dolandırıcı, dolanana da enayi denir.