cocukların hergün yaşam günüdür doğum günü yaşlıların hüznüdür.. özdemir asaf.. bu arada yine de unutursan işin biter hayatında duymadığın dırdırı duyarsın kocacım..
belki sadece bi kayboluştan ibarettir bazı kimseler için ama her geçen yılın bi hayır her geçen anın bi güzellik getireceğini düşünürsek ömüür denen zaman dilimi çok şey ifade ediyor. insan ne olursa olsun bi şekilde düşünüldüğünü hissetmek istiyor... bu arada 5 şubat doğum günüm :)
-telefonu şarja taktım... -ben de... -aynı gün doğmuşuz, telefonları da aynı anda şarj ediyorus, kardeşiz biz :))) - :)) düşünsene ya annelerimiz aynı gün sancı çekip bizi doğurmuş ve 24 sene sonra karşılaşmışız :) -hikaye çıkar bundan ;)
doğum günü sorusu kaynak: www.tzv.org.tr soru maratonu
İkibinli veya üçbinli yıllarda herhangi bir gün seçiyorsunuz. Bugünün doğum gününüzle tam olarak aynı olması (gün, ay ve haftanın hangi günü olduğu: 26 Nisan Perşembe gibi) olasılığı X olsun. Aynı günün doğum gününüzle kısmen aynı olması (gün ve haftanın hangi günü olduğu: 26 Perşembe gibi) olasılığı ise Y olsun. Bu hesaplamaya göre X / Y = 28 / 201 olan bir kişinin doğum günü nedir?
Not:Şubat ayları dört yılda bir 29 gün çeker. Bu yıllara 'artık yıl' denir.
Gregoryen takvim sistemine göre; * 4'e bölünebilen yıllar artık yıldır. ** 100'e bölünebilen yıllar artık yıl değildir. *** 400'e bölünebilen yıllar artık yıldır. Örnek: 1900 yılı artık yıl değildir. 2000 yılı artık yıldır.
Cevabınızı gün, ay ve haftanın günü (Pazartesi=1, Salı=2, Çarşamba=3, Perşembe=4, Cuma=5, Cumartesi=6, Pazar=7) olarak ve boşluk bırakmadan giriniz.
(Örnek: 26 Nisan Perşembe için 26044, 1 Şubat Cuma için 01025 gibi)
Kesinlikle çıkar günü! Çünkü altında hiçbir manevi duygu yatmıyor. Yatsa doğum günlerini içtenlikle kutladıklarını sananlar(!) yaşadıkları için de özel bir gün yaparlardı.
Doğum günleri;
Klişedir. Yapmacıktır. Gösteriştir. Çıkarcılıktır. Değiş tokuştur.('Bana güzel yemekler, güzel bir müzik, sınırsız içki ve eğlence ver sana hediye alayım.)
Derine inecek olursam tam bir 'Altın günüdür' :)
Bunu farkettikten sonra(18imde) 2 senedir kendi doğum günümü kutlamam hatta o gün tebrik etmesinler diye telefonumu kapar odama çekilirim.. Sessizlik.. En sevdiğim şarkı.. Dışarda, elektirk teline tüneyen hatırnaz baykuşum.. Bundan daha güzel 'doğduğuna şükretme' ayini yaşanılabilinir mi? Sanmıyorum.
Kendi doğum günümü kutlamam ama başkalarınınkine katılırım hatta hediye bile almaya çalışırım(aaarrrgghh! dünyanın en zor şeylerinden biri olsa gerek!) Ve izlerim o havayı..
& gerçekle doğrunun arasındaki ince çizgi bir kez daha gözler önüne serilir.
Yaşamaktan nefret eden hiç kimse doğduğuna şükredemez. Bu bir gerçektir, aksini düşünenin beyninden şüphelenmek gerekir.
Peki yaşamayı sevdiği halde gösterişten nefret eden bir insan 'kendi rızasıyla' doğum günü partisi verir mi? Vermez, vermemesi gerek& bu da doğrudur.
ameliyathanenin kapısındayım.. üzerimde yeşiller.. maskem, bonem..hepsi yeşil... bir tek steril eldivenlerim beyazlar... elimdeki minik yenidoğan ambusu bile yeşil... entübasyon malzemelerim...ısıtılmış transport küvezim ve acil müdahale aksamlarım....aspirasyon tüpüm...hepsi nedense YEŞİL.....
içeriye girer girmez kadın doğum uzmanı arkadaşlar ve sağlık ekibini selamlıyorum hemşiremle birlikte.... anestezi uzmanı arkadaşı da... hazır mıyız? ..diye soruyorum. biz pediatri ekibi hazırız diyorum...ve problemleri sorguluyorum.. ikiz mi? ...ek hazırlık gerekir mi? eklemsi veya preeklemsi durumu var mı? ..(gebelik hipertansiyonu ve komplikasyonlarla giden bir durum bu-sonuç ağır nöbetlere (seizures) varabiliyor) veya intrauterin saptanmış bir malformasyon var mı? (nöral tüp defekti gibi) veya prematürite var mı? yokmuş..derin bir nefes alıyorum...
ve kulağım ameliyat masasında...gözümse kadın doğumcu arkadaşın elinde... ^^doğarken ağladı insan, bu son olsun mu son? ^^ diye bir şarkı vardır... oysa insanlar ilk ağlamanın aldığın ilk nefesin habercisi olduğunu bilmezler çoğu zaman...oysa bizler nasıl da bekleriz o minik çığlığı...ve sıhhat belirtisini...
I.BÖLÜM
işte...duyuyorum.... bebek ağladı...hemşiremle gözgöze geldik...gülümsüyoruz... işimiz biraz solunumunu düzenleyip, bebek sevmek olacak diye düşünüp gülen gözlerle biribirimize bakıyoruz. pembe bir mahlukat geliyor elime yeşiller içinde... ^^DÜNYAMIZA HOŞGELDİN BEBEK^^..diyorum...
o kadar mutluyum ki... anne olmuşçasına.. o kadar güzel ki...pembecik... minik parmaklarını bir görsen...biraz da yakalama reflexleri var serde... bak kavradı hemen parmağımı...gördün mü? böyle güzel bir mucize olabilir mi? ne kadar güzel nefes alıyor...minik hareketlerle.. kalbini de dinledik..üfürüm de yok..(kalp delik değil) genel fizik muayenesi de tamam... sağlıklı bir bebek...
^^ewt hemşiranım..annesine verebiliriz sezeryandan çıkınca... sıcak tutun, hipotermiye girmesin... anne sütü geç gelir şimdi.. adapte bir mamayla beslemeye başlayalım.. aç kalıp da hipoglisemiye girmesin...^^
ve kadın doğum ekibini selamlıyorum.... size kolay gelsin...bebeği teslim ettik.. biz ayrılıyoruz... yüzümde bir gülümsemeyle servisime doğru yürüyorum....
bebek 6 aylık..intrauterin ultrasonografik kilosu tahmini 800 gram... içimde bir korku...hemşirehanımla biribirimize bakıyoruz endişeli gözlerle..... ^^acaba o ilk ağlama...duyabilecek miyiz dersin? ^^ diyorum.. ^^bilemiyorum dr hanım^^ diyor özel eğitim almış hemşirem.
bir kat daha üzülüyorum.. Dua ediyorum içimden... Allah'ım ne olur....ne olur ağlasın....lütfen...
^^ses yok diyorum.. var da ben mi duyamıyorum yoksa...bebek çıkmış olmalıydı...^^
yeşiller içinde bir bebek getiriyor anestezi hemşiresi....mor... ısıtıcının altına yatırıyorum hemen.. ambuyu verin... ^^ewt güzel bebek.. hadi güzel bebek..ağla lütfen..^^
bekliyorum biraz..pembeleşti şimdi... hayır...solunum yok.. ambuya devam... ^^ambu oksijene bağlı değil mi? ...kontrol edelim bir daha..^^ ^^bağlı^^.. diyorlar.. sırtını sıvazlıyoruz bir yandan...taktil uyarı vermeye başlıyoruz... o kadar küçük ki.. akciğer bile yok.. iki küçük kanalikül var onun yerine... ^^kalbi dinletin bana... tamam... kalp 140.. ............................ entübasyon malzemelerini verin..endotrakeal tüpü de...entübe etmeliyiz.. nefes alamıyor kendi başına.. sürfaktan da gerekecek mutlaka..akciğerler kollabe olmuş..çok prematür.. aşağıyı arayın.. yenidoğan yogun bakımda bir ventilatör cihazı hazırlasınlar ve sürfaktan da...ve umblikal kateter de gerekecek.göbek kordonundan total parenteral nutrisyon vermeliyiz.^^
damar yolu açılamaz ki zaten... parmaklar kibrit çöpü gibi...ancak göbek kordonundan girersek damar yolu sağlarız.. ^^evet..hazırız di mi? ben ambuluyorum bir yandan..dikkatlice alalım transport küveze hemşire hanım..^^
o kadar minik ki...avucum kadar..800 gram sadece bu yavrucak....adı başında pre-matür...gelişmemiş...gelişememiş ki...
^^hadi gidelim...kalp ve solunum tamam..^^
yaşar mı acaba? ..diye sorduğunuzu duyar gibi oldum...
bilmiyorum... belki de aylarca takip edicez yogun bakım ünitinde.. belki taburcu etmek kısmet olmayacak.. bir dakika ayrılmayacağız başından günler ve gecelerce... belki de toparlar.. belki intrauterin gelişme geriliği varmıştır.... ayı bildiğimizden büyüktür belki..kilosu önemli değil..akciğerleri iyi olsun yeter.. anneye söyleyin anne sütünü biriktirsin... her cc si lazım olabilir belki... hadi yolu açın... servise gidiyoruz....
yeni yıllar,yıldönümleri,sevgililer günü,....ve doğum günleri... insanın kendini geçici bir süreliğine iyi hissetmesi için saçma salak bahaneler uydurması gibi birşey...
Bir yıl...bir yıl daha eskirken göbek attığımız gün...Ne yaparsın ki deli'ye hergün bayram! ..
hüzünden çok huzurun yer aldığı doğum günleri ve bir ömür geçirirsiniz inşallah :-)
Genelde hüzün günüm..
küskün bir bulut gibi dokunsalar damla damla yağmur oluveririm..
bu sene o gün ömrümün mühürlenmiş günüydü...
*5 mayıs..
bugünün, size ait, özel bir gün olduğunu düşünürsünüz. içinizi garip bir
heyecan ve hüzün kaplar! yatakta, gözlerinizi tavana dikip,kişisel hayat
albümünüzü gözden geçirmeye başlarsınız,sayfalar döner,döndükçe,
aşklarınız,acılarınız,sevinçleriniz,koşuşturmalarınız,kaybettikleriniz
birer birer size göz kırparlar…soluk resimler döndükçe,otuz altı
yılın yaşanmışlıkları, bütün ağırlığıyla üstünüze çöküp ruhunuzu
sızlatır! ... fonda, “bugün benim doğum günüm, hem sarhoşum
hem yastayım…” çalmaktadır...
sayfalar döner,döndükçe ruhunuzun rengide döner! dostlarınız
,muhabbetleriniz,sevgilileriniz, kardeşleriniz derken, neşeniz
yerine gelir…sayfalar biter! albümü özenle katlayıp,hafızanızın
en diri kısmına yerleştirdikten sonra feylesofça;
bütün bunları alt alta koyup toplayınca, hayatın çıkıyor,
işte 13140 günlük maceran….şairden mülhem” üstü kalsın”
deyip “yepyeni bir güneş doğar, dağların doruklarından …” ezgisini,
ıslıkla çalıp,usul usul hazırlanırsınız...
bugün doğum gününüzdür, bugün 1 mayıstır…
1 MAYIS 2006
cocukların hergün yaşam günüdür
doğum günü yaşlıların hüznüdür..
özdemir asaf..
bu arada yine de unutursan işin biter hayatında duymadığın dırdırı duyarsın kocacım..
doğdum da noldu...
Bir varmış...bir yokmuş'un, bir varmışı...
napılsın edilsin unutulmasın..mümkünse 40 takla atılsın...
dünyaya teşrif
belki sadece bi kayboluştan ibarettir bazı kimseler için ama her geçen yılın bi hayır her geçen anın bi güzellik getireceğini düşünürsek ömüür denen zaman dilimi çok şey ifade ediyor. insan ne olursa olsun bi şekilde düşünüldüğünü hissetmek istiyor... bu arada 5 şubat doğum günüm :)
yaşlanıyor muyum ne? ...
bu zamanlarda insan hatırlanmak istiyor hiç değilse ben öyle istiyorum :)
-telefonu şarja taktım...
-ben de...
-aynı gün doğmuşuz, telefonları da aynı anda şarj ediyorus, kardeşiz biz :)))
- :)) düşünsene ya annelerimiz aynı gün sancı çekip bizi doğurmuş ve 24 sene sonra karşılaşmışız :)
-hikaye çıkar bundan ;)
bi daha size bişe haber verenin...
resim yapma yeteneği hat safhada olan birinin doğum günü ;)
kutlanır ama haber verilmez...
Ne mutlu bigün bugün :)
http://www.kotuvepis.com/hangigundogdum.asp
bir yedi sifir yedi bir dokuz sekiz yedi
4 temmuz
doğumgününde gizli numaradan araması gerekip aramayanları telefonu açık mı diye kontrol eden bi salak var, bittiğin andır bu senin büyük ayı...
doğum günü sorusu
kaynak: www.tzv.org.tr
soru maratonu
İkibinli veya üçbinli yıllarda herhangi bir gün seçiyorsunuz. Bugünün doğum gününüzle tam olarak aynı olması (gün, ay ve haftanın hangi günü olduğu: 26 Nisan Perşembe gibi) olasılığı X olsun. Aynı günün doğum gününüzle kısmen aynı olması (gün ve haftanın hangi günü olduğu: 26 Perşembe gibi) olasılığı ise Y olsun. Bu hesaplamaya göre X / Y = 28 / 201 olan bir kişinin doğum günü nedir?
Not:Şubat ayları dört yılda bir 29 gün çeker. Bu yıllara 'artık yıl' denir.
Gregoryen takvim sistemine göre;
* 4'e bölünebilen yıllar artık yıldır.
** 100'e bölünebilen yıllar artık yıl değildir.
*** 400'e bölünebilen yıllar artık yıldır.
Örnek: 1900 yılı artık yıl değildir. 2000 yılı artık yıldır.
Cevabınızı gün, ay ve haftanın günü (Pazartesi=1, Salı=2, Çarşamba=3, Perşembe=4, Cuma=5, Cumartesi=6, Pazar=7) olarak ve boşluk bırakmadan giriniz.
(Örnek: 26 Nisan Perşembe için 26044, 1 Şubat Cuma için 01025 gibi)
Kesinlikle çıkar günü! Çünkü altında hiçbir manevi duygu yatmıyor. Yatsa doğum günlerini içtenlikle kutladıklarını sananlar(!) yaşadıkları için de özel bir gün yaparlardı.
Doğum günleri;
Klişedir.
Yapmacıktır.
Gösteriştir.
Çıkarcılıktır.
Değiş tokuştur.('Bana güzel yemekler, güzel bir müzik, sınırsız içki ve eğlence ver sana hediye alayım.)
Derine inecek olursam tam bir 'Altın günüdür' :)
Bunu farkettikten sonra(18imde) 2 senedir kendi doğum günümü kutlamam hatta o gün tebrik etmesinler diye telefonumu kapar odama çekilirim.. Sessizlik.. En sevdiğim şarkı.. Dışarda, elektirk teline tüneyen hatırnaz baykuşum.. Bundan daha güzel 'doğduğuna şükretme' ayini yaşanılabilinir mi? Sanmıyorum.
Kendi doğum günümü kutlamam ama başkalarınınkine katılırım hatta hediye bile almaya çalışırım(aaarrrgghh! dünyanın en zor şeylerinden biri olsa gerek!) Ve izlerim o havayı..
& gerçekle doğrunun arasındaki ince çizgi bir kez daha gözler önüne serilir.
Yaşamaktan nefret eden hiç kimse doğduğuna şükredemez. Bu bir gerçektir, aksini düşünenin beyninden şüphelenmek gerekir.
Peki yaşamayı sevdiği halde gösterişten nefret eden bir insan 'kendi rızasıyla' doğum günü partisi verir mi? Vermez, vermemesi gerek& bu da doğrudur.
Ehüehe çok mu ciddiye aldım ne? Peh
DOĞUM..
ameliyathanenin kapısındayım..
üzerimde yeşiller..
maskem, bonem..hepsi yeşil...
bir tek steril eldivenlerim beyazlar...
elimdeki minik yenidoğan ambusu bile yeşil...
entübasyon malzemelerim...ısıtılmış transport küvezim ve acil müdahale aksamlarım....aspirasyon tüpüm...hepsi nedense YEŞİL.....
içeriye girer girmez kadın doğum uzmanı arkadaşlar ve sağlık ekibini selamlıyorum hemşiremle birlikte....
anestezi uzmanı arkadaşı da...
hazır mıyız? ..diye soruyorum.
biz pediatri ekibi hazırız diyorum...ve problemleri sorguluyorum..
ikiz mi? ...ek hazırlık gerekir mi?
eklemsi veya preeklemsi durumu var mı? ..(gebelik hipertansiyonu ve komplikasyonlarla giden bir durum bu-sonuç ağır nöbetlere (seizures) varabiliyor)
veya intrauterin saptanmış bir malformasyon var mı? (nöral tüp defekti gibi)
veya prematürite var mı?
yokmuş..derin bir nefes alıyorum...
ve kulağım ameliyat masasında...gözümse kadın doğumcu arkadaşın elinde...
^^doğarken ağladı insan, bu son olsun mu son? ^^ diye bir şarkı vardır...
oysa insanlar ilk ağlamanın aldığın ilk nefesin habercisi olduğunu bilmezler çoğu zaman...oysa bizler nasıl da bekleriz o minik çığlığı...ve sıhhat belirtisini...
I.BÖLÜM
işte...duyuyorum....
bebek ağladı...hemşiremle gözgöze geldik...gülümsüyoruz...
işimiz biraz solunumunu düzenleyip, bebek sevmek olacak diye düşünüp gülen gözlerle biribirimize bakıyoruz.
pembe bir mahlukat geliyor elime yeşiller içinde...
^^DÜNYAMIZA HOŞGELDİN BEBEK^^..diyorum...
o kadar mutluyum ki...
anne olmuşçasına..
o kadar güzel ki...pembecik...
minik parmaklarını bir görsen...biraz da yakalama reflexleri var serde...
bak kavradı hemen parmağımı...gördün mü?
böyle güzel bir mucize olabilir mi?
ne kadar güzel nefes alıyor...minik hareketlerle..
kalbini de dinledik..üfürüm de yok..(kalp delik değil)
genel fizik muayenesi de tamam...
sağlıklı bir bebek...
^^ewt hemşiranım..annesine verebiliriz sezeryandan çıkınca...
sıcak tutun, hipotermiye girmesin...
anne sütü geç gelir şimdi..
adapte bir mamayla beslemeye başlayalım..
aç kalıp da hipoglisemiye girmesin...^^
ve kadın doğum ekibini selamlıyorum....
size kolay gelsin...bebeği teslim ettik..
biz ayrılıyoruz...
yüzümde bir gülümsemeyle servisime doğru yürüyorum....
II.BÖLÜM
selamladım ekibi..
hazırım...
kulağım seste..
heyecanla bekliyorum...
bebek 6 aylık..intrauterin ultrasonografik kilosu tahmini 800 gram...
içimde bir korku...hemşirehanımla biribirimize bakıyoruz endişeli gözlerle.....
^^acaba o ilk ağlama...duyabilecek miyiz dersin? ^^ diyorum..
^^bilemiyorum dr hanım^^ diyor özel eğitim almış hemşirem.
bir kat daha üzülüyorum..
Dua ediyorum içimden...
Allah'ım ne olur....ne olur ağlasın....lütfen...
^^ses yok diyorum..
var da ben mi duyamıyorum yoksa...bebek çıkmış olmalıydı...^^
yeşiller içinde bir bebek getiriyor anestezi hemşiresi....mor...
ısıtıcının altına yatırıyorum hemen..
ambuyu verin...
^^ewt güzel bebek..
hadi güzel bebek..ağla lütfen..^^
bekliyorum biraz..pembeleşti şimdi...
hayır...solunum yok..
ambuya devam...
^^ambu oksijene bağlı değil mi? ...kontrol edelim bir daha..^^
^^bağlı^^.. diyorlar..
sırtını sıvazlıyoruz bir yandan...taktil uyarı vermeye başlıyoruz...
o kadar küçük ki..
akciğer bile yok..
iki küçük kanalikül var onun yerine...
^^kalbi dinletin bana...
tamam... kalp 140..
............................
entübasyon malzemelerini verin..endotrakeal tüpü de...entübe etmeliyiz..
nefes alamıyor kendi başına..
sürfaktan da gerekecek mutlaka..akciğerler kollabe olmuş..çok prematür..
aşağıyı arayın..
yenidoğan yogun bakımda bir ventilatör cihazı hazırlasınlar ve sürfaktan da...ve umblikal kateter de gerekecek.göbek kordonundan total parenteral nutrisyon vermeliyiz.^^
damar yolu açılamaz ki zaten...
parmaklar kibrit çöpü gibi...ancak göbek kordonundan girersek damar yolu sağlarız..
^^evet..hazırız di mi? ben ambuluyorum bir yandan..dikkatlice alalım transport küveze hemşire hanım..^^
o kadar minik ki...avucum kadar..800 gram sadece bu yavrucak....adı başında pre-matür...gelişmemiş...gelişememiş ki...
^^hadi gidelim...kalp ve solunum tamam..^^
yaşar mı acaba? ..diye sorduğunuzu duyar gibi oldum...
bilmiyorum...
belki de aylarca takip edicez yogun bakım ünitinde..
belki taburcu etmek kısmet olmayacak..
bir dakika ayrılmayacağız başından günler ve gecelerce...
belki de toparlar..
belki intrauterin gelişme geriliği varmıştır....
ayı bildiğimizden büyüktür belki..kilosu önemli değil..akciğerleri iyi olsun yeter..
anneye söyleyin anne sütünü biriktirsin...
her cc si lazım olabilir belki...
hadi yolu açın...
servise gidiyoruz....
yani bir meçhule gidiyoruz....
eternalflame/12 ekim 2003
20/09/1981
Miladi takvime göre başlangıcın biraz daha eskiyerek dünyanın, güneş çevresinde dönüşünde her seferinde tesadüf ettiği konumu.
yeni yıllar,yıldönümleri,sevgililer günü,....ve doğum günleri...
insanın kendini geçici bir süreliğine iyi hissetmesi için saçma salak bahaneler uydurması gibi birşey...
17/07