'Senden korkuyorum. Seni hiç yokluktan zorla çekip alan, gövdeme ekleyen rastlantıdan. Seni çok beklediysem de karşılamaya asla hazır olmadım. Ama kendi kendime hep o kötü soruyu sordum: Ya doğmak hoşuna gitmezse? Ya günün birinde haykırıp suçlarsan beni: 'Sana kim dedi beni dünyaya getir diye? Neden dünyaya getirdin beni, neden? ' İtalyan yazar Oriana Fallaci böyle diyor derin izler bırakan kitabı Doğmamış Bir Çocuğa Mektup'un başlarında. Erkeğinden ayrılmış bir kadının, gebe olduğunu anladığı andan başlayarak hissettiklerini, iç dünyasında kopan fırtınaları, yaşadığı korkuları, çoşkusunu ve erincini başka hiçbir kitap bu kadar başarıyla yansıtamadı, okuru bu denli etkileyemedi. Bir kadının bedeninde filizlenen o küçüçük canlıyla, onu karnında taşıdığı 1975 yılından bu yana sayısız dile çevrilen bu çarpıcı kitap, Oriana Fallaci'nin ustalıklı ve şiirsel anlatımıyla haklı bir başarıya ulaşıyor; unutulmazlar arasında yerini alıyor.
Susanna Tamaro'nun insanı duygulanmaya, kederlenmeye sevk eden, hüzün ve acı dolu satırlardan oluşan kitabı. Okuduktan sonra 15 dakika sonra tavana bakmıştım boşboş.
Bir annenin, dünyaya gelecek yavrusuna verebileceği en güzel armağanlardan biri...Böylece anne olmaya aday olan genç bayan ne kadar anneliğe hazır bunu anlayabilmesi açısından anlamlı ve yararlı olabilir...
'Senden korkuyorum. Seni hiç yokluktan zorla çekip alan, gövdeme ekleyen rastlantıdan. Seni çok beklediysem de karşılamaya asla hazır olmadım. Ama kendi kendime hep o kötü soruyu sordum: Ya doğmak hoşuna gitmezse? Ya günün birinde haykırıp suçlarsan beni: 'Sana kim dedi beni dünyaya getir diye? Neden dünyaya getirdin beni, neden? ' İtalyan yazar Oriana Fallaci böyle diyor derin izler bırakan kitabı Doğmamış Bir Çocuğa Mektup'un başlarında. Erkeğinden ayrılmış bir kadının, gebe olduğunu anladığı andan başlayarak hissettiklerini, iç dünyasında kopan fırtınaları, yaşadığı korkuları, çoşkusunu ve erincini başka hiçbir kitap bu kadar başarıyla yansıtamadı, okuru bu denli etkileyemedi. Bir kadının bedeninde filizlenen o küçüçük canlıyla, onu karnında taşıdığı 1975 yılından bu yana sayısız dile çevrilen bu çarpıcı kitap, Oriana Fallaci'nin ustalıklı ve şiirsel anlatımıyla haklı bir başarıya ulaşıyor; unutulmazlar arasında yerini alıyor.
Susanna Tamaro'nun insanı duygulanmaya, kederlenmeye sevk eden, hüzün ve acı dolu satırlardan oluşan kitabı. Okuduktan sonra 15 dakika sonra tavana bakmıştım boşboş.
Bir annenin, dünyaya gelecek yavrusuna verebileceği en güzel armağanlardan biri...Böylece anne olmaya aday olan genç bayan ne kadar anneliğe hazır bunu anlayabilmesi açısından anlamlı ve yararlı olabilir...
o zaman gelsin mutlaka yazacağım..kimbilir bel ki bir ilk olur! ! !
Aklın varsa gelme!
o zaman gelsin mutlaka yazacağım..kimbilir bel ki bir ilk olur! ! !
okumaktan sıkılıp yarım bıraktığım bikaç kitaptan biri:(((
abi hangi çağda yaşıyoruz...ben doğmamış çocuğuma mail attım...sms çektim...iletildi raporunu beklemekteyim..........:P
çok kötü bir kitaptı.. çok çok kötü.. duygu rendesi.. hatta hızarı..
ağlak...