Kültür Sanat Edebiyat Şiir

dna sizce ne demek, dna size neyi çağrıştırıyor?

dna terimi Zip tarafından tarihinde eklendi

  • Alperen Kılıçkap
    Alperen Kılıçkap

    Deoksiribonükleik asit ya da kısaca DNA, tüm hücreli canlıların ve bazı virüslerin biyolojik gelişimleri için gerekli genetik bilgiyi taşıyan nükleik asittir.

    DNA, canlının özelliklerinin soydan soya geçmesini sağladığı için bazen kalıtım molekülü olarak da adlandırılır.

    Bakterilerde ve diğer basit hücreli canlılarda DNA hücrenin içinde dağınık biçimde bulunur. Hayvanları ve bitkileri oluşturan daha karmaşık hücrelerde ise DNA'nın çoğu hücre çekirdeğindeki kromozomlarda bulunur. Enerji üreten kloroplast ve mitokondri organellerinde ve pek çok virüste de bir miktar DNA bulunur.
    Bazen 'kalıtım molekülü' olarak adlandırılsa da, DNA aslında tek bir molekül değil, bir çift moleküldür. Bu çift molekül, bir sarmaşığın dalları gibi birbiri çevresinde dönerek bir sarmal oluştururlar.içerisinde DNA ipliği üzerindeki nükleotid dizisi her canlının yaşamı boyunca üretmek ve 'ifade etmek' zorunda olduğu proteinleri tanımlar. Nükleotit dizisi ile proteinlerdeki amino asit dizisi arasındaki ilişki basit çeviri kurallarıyla belirlenir, bu kurallara topluca genetik kod adı verilir. Genetik kod, kodon denilen, üç nükleotitden oluşan, üç harfli 'kelimeler'den meydana gelir (Örneğin ACT, CAG, TTT) . Bu kodonlar haberci RNA (mRNA) ve taşıyıcı RNA (tRNA) aracılığıyla ribozomlarda her kodon bir amino aside denk gelmek üzere proteinlere çevrilirler. 64 değişik kodon olasılığı ve sadece 20 değişik amino asit olduğundan birçok amino asidin birden fazla belirtici kodonu vardır. DNA üzerindeki nükleotitler mRNA ve daha sonra tRNA üzerine kopyalanırken timin nükleotidi (T) urasil (U) ile değiştirilir. Ayrıca protein sentezinin başlangıcını belirten bir başlatma kodonu (AUG, metionin amino asidini kodlar) ile bitimini belirten üç olası bitiş kodonu (UAA, UAG ve UGA) bulunur.DNA ikileşmesi ya da DNA sentezi, hücre bölünmesi öncesinde çift sarmallı DNA'nın kopyalanması işlemidir. Kopyalanan yeni DNA iplikleri hemen hemen tamamen aynıdır, ancak zaman zaman çoğalmadaki hatalar nedeniyle kopyalama mükemmel olmaz (bkz. mutasyon) , ve sonuçtaki her iki sarmal da bir eski ve bir yeni iplikten oluşur. Buna yarı korunumlu çoğalma denir. DNA'nın çoğalması işlemi üç adımdan oluşur: başlatma, ikileşme ve sonlandırma.

  • Ali Özsoy
    Ali Özsoy

    Canlılığın kökenini rastlantılarla açıklama gayretindeki evrim teorisi, hücredeki en temel moleküllerin varlığına bile tutarlı bir izah getirememişken, genetik bilimindeki ilerlemeler ve nükleik asitlerin, yani DNA ve RNA'nın keşfi, teori için yepyeni çıkmazlar oluşturdu. 1955 yılında James Watson ve Francis Crick adlı iki bilim adamının çalışmaları, DNA'nın inanılmaz derecedeki kompleks yapısını ve tasarımını gün ışığına çıkardı.

    Vücuttaki 100 trilyon hücrenin her birinin çekirdeğinde bulunan DNA adlı molekül, insan vücudunun eksiksiz bir yapı planını içerir. Bir insana ait bütün özelliklerin bilgisi, dış görünümünden iç organlarının yapılarına kadar, DNA'nın içinde özel bir şifre sistemiyle kayıtlıdır. DNA'daki bilgi, bu molekülü oluşturan dört özel molekülün diziliş sırası ile kodlanmıştır. Nükleotid (veya baz) adı verilen bu moleküller, isimlerinin baş harfleri olan A, T, G, C ile ifade edilirler.

    İnsanlar arasındaki tüm yapısal farklar, bu harflerin diziliş sıralamalarının birbirinden farklı olmasından kaynaklanır. DNA'daki harflerin diziliş sırası, insanın yapısını en ince ayrıntılarına dek belirler. Boy, göz, saç ve cilt rengi gibi özelliklerin yanı sıra vücuttaki 206 kemiğin, 600 kasın, 10.000 işitme siniri ağının, 2 milyon optik sinir ağının, 100 milyar sinir hücresinin ve 100 trilyon hücrenin planları tek bir hücrenin DNA'sında mevcuttur. Eğer DNA'daki bu genetik bilgiyi kağıda dökmeye kalksak, yaklaşık 500'er sayfalık 900 ciltten oluşan dev bir kütüphane oluşturmamız gerekir. Ama bu inanılmaz hacimdeki bilgi, DNA'nın 'gen' adı verilen parçalarında şifrelenmiştir.

    Bir geni oluşturan nükleotidlerde meydana gelecek bir sıralama hatası, o geni tamamen işe yaramaz hale getirecektir. İnsan vücudunda 40 bin gen bulunduğu düşünülürse, bu genleri oluşturan milyonlarca nükleotidin doğru sıralamada tesadüfen oluşabilmelerinin kesinlikle imkansız olduğu görülür. Evrimci bir biyolog olan Frank Salisbury bu imkansızlıkla ilgili olarak şunları söyler:

    Orta büyüklükteki bir protein molekülü yaklaşık 300 amino asit içerir. Bunu kontrol eden DNA zincirinde ise yaklaşık 1.000 nükleotid bulunacaktır. Bir DNA zincirinde 4 çeşit nükleotid bulunduğu hatırlanırsa, 1.000 nükleotidlik bir dizi 41000 farklı şekilde olabilecektir. Küçük bir logaritma hesabıyla bulunan bu rakam, aklın kavrama sınırının çok ötesindedir.

    41000'de bir, 'küçük bir logaritma hesabı' sonucunda, 10620'de bir anlamına gelir. Bu sayı 1'in yanına 620 sıfır eklenmesiyle elde edilir. 1'in yanında 11 tane sıfır 1 trilyonu ifade ederken, 620 tane sıfırlı bir rakamın kavranması gerçekten de mümkün değildir. Nükleotidlerin tesadüfen bir araya gelerek RNA ve DNA'yı oluşturmasının imkansızlığını, evrimci Fransız bilim adamı Paul Auger de şöyle ifade etmektedir:

    Rastgele kimyasal olaylar sayesinde nükleotidler gibi karmaşık moleküllerin ortaya çıkışı konusunda bence iki aşamayı net bir biçimde birbirinden ayırmamız gerekir; tek tek nükleotidlerin üretilmesi -ki bu belki mümkün olabilir- ve bunların çok özel seriler halinde birbirine bağlanması. İşte bu ikincisi, olanaksızdır.

    Evrimci Prof. Dr. Ali Demirsoy da, DNA'nın meydana gelmesi hakkında şu itirafı yapmak zorunda kalır:

    Bir proteinin ve çekirdek asitinin (DNA-RNA) oluşma ihtimali tahminlerin çok ötesinde bir olasılıktır. Hatta belirli bir protein zincirinin ortaya çıkma ihtimali astronomik denecek kadar azdır

    Evrim teorisi, moleküler düzeyde gerçekleştiği iddia edilen evrimsel oluşumlardan hiçbirisini ispatlayabilmiş değildir. Bilimin ilerlemesi bu sorulara cevap üretmek bir yana, soruları daha da kompleks ve içinden çıkılamaz hale getirmekte ve yaratılışı doğrulamaktadır.

    Ama evrimciler, yaratılışı kabul etmemek için kendilerini şartlandırmışlardır ve bu durumda imkansıza inanmaktan başka seçenekleri yoktur. Avustralyalı ünlü moleküler biyolog Michael Denton, Evolution: A Theory in Crisis (Evrim: Kriz İçinde Bir Teori) adlı kitabında bu durumu şöyle anlatır:

    Yüksek organizmaların genetik programlarının yapısı, milyarlarca bit (bilgisayar birimi) bilgiye ya da 1.000 ciltlik küçük bir kütüphanenin içindeki tüm harflerin dizilimine eşdeğerdir. Bu denli kompleks organizmaları oluşturan trilyonlarca hücrenin gelişimini belirleyen, emreden ve kontrol eden sayısız kompleks işlevin tamamen rastlantıya dayalı bir süreç sonucunda oluştuğunu iddia etmek ise, insan aklına yönelik bir saldırıdır. Ama bir Darwinist, bu düşünceyi en ufak bir şüphe belirtisi bile göstermeden kabul eder!

  • Akın Arda
    Akın Arda

    araştır ve allahın ne kadar yüce olduğunu anla. ve ibret al

  • Martin Gore
    Martin Gore

    iste bilim bu yüzden var,her seferinde daha ileriye daha mükemmele ulasabilmek için,sürekli arastirir.....önüne konani anca inekler yer.....

  • Emrecan
    Emrecan

    insan DNA sının tamamı bi cd ye kaydedilmiş... hiç eksiksiz.. ama bir önceki kayıtta da eksiksiz olduğu sanılıyordu... hatta bir öncekinde.. ve bir öncekinde de.....

  • Düşünmüyorum Yine De Varım
    Düşünmüyorum Yine De Varım

    Zinciri eksik olursa anatomi bozuk oluyomuş

  • Laina Suzan
    Laina Suzan

    küçücük kimlik belgemiz hem de ne kimlik 7 ceddine kadar :) ne gülerim ben; yazın gelmesiyle beraber 7 den 70 e bronzlaşma sevdasına kapılarak dna nın kendini korumak için hücre içerisinde melatonin salgılamasını birşey zannedip illa bronzlaşacam diye kendi dna sını bozmaya çalışanlara :)))

  • Halime Kara
    Halime Kara

    herkeste olması ne mesut bir durum..sonuçta hepimiz kardeşiz ;)

  • Gülçin Yilmaz
    Gülçin Yilmaz

    RNA'nın oksijensiz, urasilsiz, timinli ve çiftli hali.

  • Selin Sonsuz
    Selin Sonsuz

    Ne mutlu bana ki bizzat Watson ve Crick'in asistanı olan profesörümüz Güneş Yüreğir'den dinledim bu dersi...
    Gözlerimin önünden gitmesi na mümkün...

  • Selin Sonsuz
    Selin Sonsuz

    dünyanın gizini barındıran çift sarmal...
    Allah'ın adı yazar üzerinde..
    görebilene...

  • Var Mısın?
    Var Mısın?

    İnsanda hücrelerindeki 46 kromozom 23 çift halinde bulunur. Her çift kromozom vücuttaki belirli faaliyetlerin yerine getirmesinden sorumludur. Bu kromozom çiftlerindeki herhangi bir bozukluk onarılmaz hasarlar meydana getirir

  • Var Mısın?
    Var Mısın?

    Francis Crick ve James Watson DNA’daki yapıyı keşfederek Nobel Ödülü aldılar

  • Var Mısın?
    Var Mısın?

    Tek bir DNA molekülünde 1000 kitabı dolduracak kadar bilgi bulunur. A,T,C ve G harfleriyle sembolize edilen bir tür alfabe ile insanın bütün özellikleri şifrelenmiştir.

  • Arthas
    Arthas

    DNA (Deoksiribonükleik asit): karbon, hidrojen, oksijen, azot, fosfat atomlarından oluşan ve hücrenin bütün hayati fonksiyonlarında rol alan dev bir moleküldür

  • Melike Toros
    Melike Toros

    emredici..
    şifre verici..
    protein sentezleyici :))
    ee..
    daa ne olsun abi işte her şeyin babası

    Godfather DNA ;)

  • Cem Nizamoglu
    Cem Nizamoglu

    German-British researcher Ernst Boris Chain was awarded a Nobel Prize in Medicine for his work with penicillin. Chain says, 'The principle of [divine] purpose... stares the biologist in the face whereverhe looks... The probability for such an event as the origin of DNA molecules to have occurred by sheer chance is just too small to be seriously considered

  • Cem Nizamoglu
    Cem Nizamoglu

    Müslüman alimler, dünyanın en ileri medeniyetine öncülük ettikleri 8. ve 13. yüzyıllar arasında, zamanımızda ki bilimin sağlam temeller üzerine oturultmasına da öncülük etmişlerdir demeyi bir kenara bırakırsak. DNA, bilim tarafından metaryalist felsefenin yıkılmasına neden olan en büyük keşiftir. Kendi yanılgılarıyla oluşturkları din gibi inandıkları bilim bile Allah'ın varlığına işaret ediyor.

    Haşr Suresi, 24. Ayet ''Allah ki, yaratandır, kusursuzca varedendir, şekil ve suret verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O'nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakim'dir.''

    Muhteşem bir dizayn örneği olan DNA zincirine bakıp bilim adamalrı şakınlıklarını ve hayretlerini gizleyememişlerdir. Mesela ünlü moleküler biyolog Leslie Orgel: ''Son derece kompleks yapılara sahip olan enzimlerin ve nükleik asitlerin (RNA ve DNA) aynı yerde ve aynı zamanda rastlantısal olarak oluşmaları aşırı derecede ihtimal dışıdır. Ama bunların birisi olmadan diğerini elde etmek de mümkün değildir. Dolayısıyla İNSAN, YAŞAMIN KİMYASAL YOLLARLA ORTAYA ÇIKMASININ ASLA MÜMKÜN OLMADIĞI SONUCUNA VARMAK ZORUNDA KALMAKTADIR'' demiştir. (Leslie E. Orgel, 'The Origin of Life on Earth', Scientific American, Cilt 271, Ekim 1994, s. 78)

    Sanki müslümanlar kolaya kaçıp ''Allah yarattı'' deyip gibi gösterilerek İslamiyet karalanırken her yeni keşif bir Yaratıcı'nın olduğunu daha çok ispatlıyor. Zaten amaç Allah yarattı deyip kenera bırakmak değildir, hiç bir müslüman alim böyle yapmamış ve dünyaya bir sürü yenilikler ve keşifler sunmuşlardır. (bkz. müslüman Alimler) . Esas amaç nasıl muhteşem bir eser gördüğümüz de yapana övgüler yağdırılıyorsa tüm övgülerin ilmi bize veren Allah'a aittir demek neden yanlış olsun? Lakin Allah yartmış diye dalga geçenler, tesadüftür tesadüftür diye diye daha komik durumlara düşüyorlar, kuru alkış olmasa tabi gülm sesleri daha çok duyulacak... :)

  • Seu Kuyt
    Seu Kuyt

    Deoksiribonükleikasit

  • Zip
    Zip

    bir de RNA vardır. bunlar kardeştir. babaları aynı, anneleri başkadır.