????Dostlar...???????? Dinginliğin peşine düştüm. İhtiyacım var çünkü dinliğe. Huzura mutluluğa.Bu nedenle kafamın içindeki çöplerden, fazlalıklardan kurtulmam gerekiyor. Nedir onlar.? Kurtulmam gereken çöplerin, fazlalıklarin başında kendi kendime yarattığım korku ve endişelerim geliyor. Kendimin, haklarımın çocuklarımın, sevdiklerimin, çevremin, ülkemin geleceği endişeleri... Bu endişeleri gidermek, mutlu bir gelecek için çözüm arayışına giriyorsun. Bunun sonucunda ideolojilere ve o ideolojileri aparat sayan siyasete bulaşıyorsun. Güç ve çıkar elde etme , zenginleşme aracı olarak olarak dizayn edilen makyevelist, pis bir siyaset anlaÿışı sizi kendinizden ediyor. En ideal düşüncelerinizi kirletip, bir çöp yığını haline getiriyor. Siyasetçi takımının yanlışlarını savunmaya, aymazliklarına ortak olmaya ve salaklıklarına kılıf uydurmaya başlıyorsunuz. Tanımadığınız birileri yüzünden tanıdıklarınızı üzüyorsunuz. Din, ezan, bayrak, milliyetçilik gibi değerler siyasetin dolgu malzemesi olup çıkıyor. Haksızlık, kayırmacılık denen adaletsizlik karşısında susup, yutkunuyorsunuz ......... Bundan sonra siyaset denen çöpten kendimi arındırmaya karar verdim.Hiçbir partiye aidiyetim yoktur. Hiçbir siyasiye sempatim ve ilgim kalmamıştır. Sivil Müslüman olduğum gibi artık sivil Türk Milliyetçisiyim. .......... Kendimi ve Face duvarımı siyasete kapatıyorum.Zihnimi baş belası bu çöpten arındırıyorum. Sanat, edebiyat, şiir, müzik, sevgi, aşk ve muhabbet uğraşı alanım olacaktır...!! Oh be...Şükür.. Ahmet Yavaş
Sonlu insan varlığı a priori olarak Budist aydınlanma - nirvana - gibir bir iç huzura ya da dinginliğe ulaşamaz, dünya bize ontolojik bir felaketin zemininde açılmıştır, - İnsan varolanların arasındaki tek felakettir. -
????Dostlar...????????
Dinginliğin peşine düştüm. İhtiyacım var çünkü dinliğe. Huzura mutluluğa.Bu nedenle kafamın içindeki çöplerden, fazlalıklardan kurtulmam gerekiyor.
Nedir onlar.?
Kurtulmam gereken çöplerin, fazlalıklarin başında kendi kendime yarattığım korku ve endişelerim geliyor.
Kendimin, haklarımın çocuklarımın, sevdiklerimin, çevremin, ülkemin geleceği endişeleri...
Bu endişeleri gidermek, mutlu bir gelecek için çözüm arayışına giriyorsun. Bunun sonucunda ideolojilere ve o ideolojileri aparat sayan siyasete bulaşıyorsun.
Güç ve çıkar elde etme , zenginleşme aracı olarak olarak dizayn edilen makyevelist, pis bir siyaset anlaÿışı sizi kendinizden ediyor. En ideal düşüncelerinizi kirletip, bir çöp yığını haline getiriyor.
Siyasetçi takımının yanlışlarını savunmaya, aymazliklarına ortak olmaya ve salaklıklarına kılıf uydurmaya başlıyorsunuz.
Tanımadığınız birileri yüzünden tanıdıklarınızı üzüyorsunuz. Din, ezan, bayrak, milliyetçilik gibi değerler siyasetin dolgu malzemesi olup çıkıyor.
Haksızlık, kayırmacılık denen adaletsizlik karşısında susup, yutkunuyorsunuz
.........
Bundan sonra siyaset denen çöpten kendimi arındırmaya karar verdim.Hiçbir partiye aidiyetim yoktur. Hiçbir siyasiye sempatim ve ilgim kalmamıştır. Sivil Müslüman olduğum gibi artık sivil Türk Milliyetçisiyim.
..........
Kendimi ve Face duvarımı siyasete kapatıyorum.Zihnimi baş belası bu çöpten arındırıyorum.
Sanat, edebiyat, şiir, müzik, sevgi, aşk ve muhabbet uğraşı alanım olacaktır...!!
Oh be...Şükür..
Ahmet Yavaş
Sonlu insan varlığı a priori olarak Budist aydınlanma - nirvana - gibir bir iç huzura ya da dinginliğe ulaşamaz, dünya bize ontolojik bir felaketin zemininde açılmıştır, - İnsan varolanların arasındaki tek felakettir. -
Heidegger, Alman Filozof, 1976
tan yeri ağarırken sonsuz bir okyanusa bakar gibi
devingenin zıttı...