uğrunda herşeyimizi verdiğimiz ama yeri gelince bizi ortada bırakan insanların oluşturup bir türlü yönetilemeyen her an bozulup düzelebilen bir araçtır devlet
devlet bir ülkenin yönetimin en büyük rolü oynayan bir oyuncu gibi kişi yada kişilerce belli prosüdürleri olan kanun ların konmasıyla ülkenin yönetilmesi.
DEvlet Herkesin de bildigi gibi bir gaye degil bir Vesiledir.DEvlet eger devletligini bilmezse onun altinda yasayanlarda kendini bilemez Evlet insanlar mutlu olarak düzenli sekilde yasamasini saglamaya yardimci olmasi icin yapilandirilmistir.Eger devlette insana saygi olmazsa o zaman ülkeninde bir amaci olamaz lafin umarim yerine ulasmistir...
Devlet, bir gaye değil, bir vasıtadır. Devletin mevcudiyeti, onun temsil ettiği milletin yaşamına huzur ve mutluluk sağladığı takdirde “ideal bir devlet olarak kabul edilebilir. Devlet, bir şekil ifade eder, onun cevheri, tek tek bireyler ve onların meydana getirdiği ulusun kıymeti iledir. VE BİR DEVLETTE HER BİREY, DEVLETİN BAŞINA GELEN HER ŞEYDEN SORUMLUDUR. Bu nedenledir ki, devletin savunması silahlarla değil; milletle yapılır. Devletin besleyeceği ruh ne kadar kıymetli olursa, tehlike dönemlerinde savunmasını da kendi ulusunda bulacaktır. Devletin asli işi, varlığının gücüyle, ulusun her alanda gelişmesine imkan sağlamaktır. Fakat devletler tarihinde bu böyle olmayıp,devlette hizmet için kendilerine iş verilmiş olan oligarşi ve bürokrasi, mevcut durumu devam ettirmeyi yeğler. Bunlar, devleti bir mekanizma olarak görürler ve varlıklarının tek sebebi bu düzenin sürmesidir. Devlet ve devletin otoritesi, bu gibiler için gayedir. Buradaki doğal çelişki şudur; halkın kendisi için kurup varetttiği bu kurum giderek halka karşı kendini koruma tedbirleriyle örgütlenir. Devletin öznesi de, nesnesi de insandır. Devleti kalkındırmak isteyen de, önce kendisini kalkındırmalıdır. Devletin örgütsel yapısı zamanla eskiyecektir. DEĞİŞİM ÜRKÜTÜCÜDÜR, SIRADANLAR ÇEKİNİRLER, RİSKE ATILMAYI GÖZE ALAMAZLAR. KENDİNDEN VAZGEÇMEK ZORDUR, AMA ZATEN DÜNYAYI DEĞİŞTİRMENİN KOLAY OLDUĞUNU KİM SÖYLEDİ Kİ! ...
devlet tanrinin gokten zembile indirdirdigi yillik yardimlarini surekli cebrail tarafindan buna gonderdigi olayin ekonomik kismini israfil ile duzenledigi doga islerinide bi kac pirimle mikaile yaptirdigi bir var etme bicimidir
Devlet sınıflı topluma geçişin yaratığıdır. Ve bir sınıfın bir diğer sınıf karşı hakimiyet-baskı aracıdır. Yani sınıf çelişkilerinin bir ürünüdür. Lenin derki devlet en son ama en yüce eylemini proletarya diktatörlüğünde yapacaktır. ve devlet sönümlenmeside bununla birlikte gerçekleşecek bir süreçtir. Ama devletten iktidardan nefret edebiliriz ama iktidar olmadan dünyayı değiştirmek mümkünmü? yani devlet aygıtını proleteryanın elinde bir silaha dönüştürmek gerekir yoksa devleti yüceltme gibi bir durum söz konusu değildir. İktidar olmadan dünyayı değiştirmek' sırf 'sivil toplumun' baskısıyla burjuvazinin kendi sınıfsal özünün değiştirilebileceği düşüne denk düşer. Elementlerin özünü yapısını değiştirmek ancak onların atom çekirdeklerinin nötron bombardımanıyla dağıtılmasıyla mümkün oluyor. Burjuvazinin kendi çıkarları konusunda atom çekirdeği kadar katı olmadığını düşlemek için elde hangi kanıt var
Devlet, Marksist- Leninist öğretiye göre bir sınıfın başka bir sınıfı baskı altında tutmak için kullandığı bir araçtır. Onun icindir ki şuanki burjuva düzeni diğer sınıf olan işçi sınıfını baskı altında tutmak için devleti kullanmaktadır. tabi ki işçi sınıfı da kendi iktidarını kurduğu zaman devleti bir araç olarak kullanacaktır. çünkü yenilgiye uğrayan burjuvazi iktidarıele geçirmek için tekarar harekete geçecektir. bunu daha azgınca yapmaya başlayacaktır. onun için işçi sınıfı kendi iktidarını elinde tutmak için proletarya iktidarını elinde tutacaktır. lenin bubu gereksini mi şu şekilde açıklamaktadır; ' 'Proletaryanın, sömürücülerin direncini bastırmak için olduğu kadar, nüfusun büyük yığınını -köylülük, küçük-burjuvazi, yarı proleterler- sosyalist ekonominin 'kurulması' işinde yönetmek için de devlet iktidarına, merkezi bir güç örgütüne, bir zor örgütüne gereksinimi vardır'
Devlet sonsuza kadar bir baskı aracı olarak kalmayacaktır. Devlet, toplumun sınıflara bölünmesinin bir ürünüdür. Devlet, sınıflar yok olunca birlikte yok olacaktır. F. Engles bu durumu şöyle özetlemektedir; ' Artık baskı altında tutulacak hiçbir toplumsal sınıf kalmayınca; sınıf egemenliği ve bugüne kadarki üretim anarşisi üzerine kurulu bireysel varoluş mücadelesi, bunlardan doğan çatışma ve aşırılıklarla birlikte ortadan kalkar kalkmaz, baskı altına alınacak hiçbir şey kalmaz, özel bir baskı gücü, yani devlet zorunlu olmaktan çıkar. Devletin kendini gerçekten tüm toplumun temsilcisi olarak var ettiği ilk eylem –üretim araçlarına toplum adına el koyma–, aynı zamanda onun devlet olarak son bağımsız eylemidir. Devlet iktidarının toplumsal ilişkilere müdahalesi, birbiri ardına tüm alanlarda gereksiz hale gelir ve sonra kendiliğinden sönüp gider. Kişiler üzerinde yönetimin yerini, şeylerin yönetimi ve üretim süreçlerinin yönetimi alır. Devlet “ilga” edilmez, söner'
platon'un en muhteşem kitabı...bizim edebiyatçıya göre dünyadaki bütün kitaplar yok olsa sadece eflatunun devlet kitabı kalsa dünya da o kitapla mükemmel bir devlet kurulabilir....
Devlet işine akıl ermez, girmemek lazım bak Mematiye; adam girmeyelim dedikçe Polat dahada derinlere giriyor.Memati sokaklarda büyümüş, sokaklarda yaşamış polat gözünü açınca kendini devletin kollarında bulmuş adamın hayatı devlet. Amaan, bizde dizideki oyuncuların karakterlerini tahlil ediyoruz :) dizi len bu izlenir olum, izle izle, alla alla..
1-Toplumu başka devletlerin şiddeti ve saldırısından korumak. 2-Toplumun her üyesini, her konudaki (çalışma şartları, dinsel yaşam, fikir hürriyeti vs...) adaletsizlikten korumak ve adaleti sağlamak, her vatandaşına eşit yaklaşmak.
devletin başına devlet gelicek
uğrunda herşeyimizi verdiğimiz ama yeri gelince bizi ortada bırakan insanların oluşturup bir türlü yönetilemeyen her an bozulup düzelebilen bir araçtır devlet
Devletin imanı Adalet,
küfrü Zulümdür....
Milletsiz devlet olamaz,
devletsiz millet olur ama.....
İnsan devlet için değil,
devlet insan için....
ŞEYH EDEBALİ...
devlet bir ülkenin yönetimin en büyük rolü oynayan bir oyuncu gibi kişi yada kişilerce belli prosüdürleri olan kanun ların konmasıyla ülkenin yönetilmesi.
Halk içinde mûteber bir nesne yok Devlet gibi...
İnsanı yücelt ki Devlet yücelsiN...
Devletin temeli Vatan, Vatanın mayası İnsan'dır!
DEvlet Herkesin de bildigi gibi bir gaye degil bir Vesiledir.DEvlet eger devletligini bilmezse onun altinda yasayanlarda kendini bilemez Evlet insanlar mutlu olarak düzenli sekilde yasamasini saglamaya yardimci olmasi icin yapilandirilmistir.Eger devlette insana saygi olmazsa o zaman ülkeninde bir amaci olamaz lafin umarim yerine ulasmistir...
Devlet, bir gaye değil, bir vasıtadır. Devletin mevcudiyeti, onun temsil ettiği milletin yaşamına huzur ve mutluluk sağladığı takdirde “ideal bir devlet olarak kabul edilebilir.
Devlet, bir şekil ifade eder, onun cevheri, tek tek bireyler ve onların meydana getirdiği ulusun kıymeti iledir. VE BİR DEVLETTE HER BİREY, DEVLETİN BAŞINA GELEN HER ŞEYDEN SORUMLUDUR. Bu nedenledir ki, devletin savunması silahlarla değil; milletle yapılır. Devletin besleyeceği ruh ne kadar kıymetli olursa, tehlike dönemlerinde savunmasını da kendi ulusunda bulacaktır.
Devletin asli işi, varlığının gücüyle, ulusun her alanda gelişmesine imkan sağlamaktır. Fakat devletler tarihinde bu böyle olmayıp,devlette hizmet için kendilerine iş verilmiş olan oligarşi ve bürokrasi, mevcut durumu devam ettirmeyi yeğler. Bunlar, devleti bir mekanizma olarak görürler ve varlıklarının tek sebebi bu düzenin sürmesidir. Devlet ve devletin otoritesi, bu gibiler için gayedir.
Buradaki doğal çelişki şudur; halkın kendisi için kurup varetttiği bu kurum giderek halka karşı kendini koruma tedbirleriyle örgütlenir.
Devletin öznesi de, nesnesi de insandır. Devleti kalkındırmak isteyen de, önce kendisini kalkındırmalıdır. Devletin örgütsel yapısı zamanla eskiyecektir. DEĞİŞİM ÜRKÜTÜCÜDÜR, SIRADANLAR ÇEKİNİRLER, RİSKE ATILMAYI GÖZE ALAMAZLAR. KENDİNDEN VAZGEÇMEK ZORDUR, AMA ZATEN DÜNYAYI DEĞİŞTİRMENİN KOLAY OLDUĞUNU KİM SÖYLEDİ Kİ! ...
hangi devlet derin mi yoksa biraz daha yüzeysel olanmı?
altedilmelidir........
devlet budur mafyayı yaratan devlettir mafyayı öldüren devlettir ben bilirim devleti kimse bilemez ben bilirim
Menderes'e kadar ayrı bir devlet vardı.. Özal'dan sonra bambaşka bir devlet vardı..
Anlayana sivrisinek saz. Anlamayana Davul Zurna az.
aynı etnik kimliğe sahip toplulukların devlet çatısı altında toplanmasına ulus devleti denir..
akadaşlar bana yardımcı olunya ulus devlet nedir
devlet içinde yaşayaninsanların huzurunu refahını ekonomisini incekeyen ve yöneten aynı zamanda elle gösterilmeyecek kadar soyut bir kavramdır
devlet tanrinin gokten zembile indirdirdigi yillik yardimlarini surekli cebrail tarafindan buna gonderdigi olayin ekonomik kismini israfil ile duzenledigi doga islerinide bi kac pirimle mikaile yaptirdigi bir var etme bicimidir
Devlet sınıflı topluma geçişin yaratığıdır.
Ve bir sınıfın bir diğer sınıf karşı hakimiyet-baskı aracıdır.
Yani sınıf çelişkilerinin bir ürünüdür.
Lenin derki devlet en son ama en yüce eylemini proletarya diktatörlüğünde yapacaktır.
ve devlet sönümlenmeside bununla birlikte gerçekleşecek bir süreçtir.
Ama devletten iktidardan nefret edebiliriz ama iktidar olmadan dünyayı değiştirmek mümkünmü?
yani devlet aygıtını proleteryanın elinde bir silaha dönüştürmek gerekir
yoksa devleti yüceltme gibi bir durum söz konusu değildir.
İktidar olmadan dünyayı değiştirmek' sırf 'sivil toplumun' baskısıyla burjuvazinin kendi sınıfsal özünün değiştirilebileceği düşüne denk düşer.
Elementlerin özünü yapısını değiştirmek ancak onların atom çekirdeklerinin nötron bombardımanıyla dağıtılmasıyla mümkün oluyor.
Burjuvazinin kendi çıkarları konusunda atom çekirdeği kadar katı olmadığını düşlemek için elde hangi kanıt var
Devlet, Marksist- Leninist öğretiye göre bir sınıfın başka bir sınıfı baskı altında tutmak için kullandığı bir araçtır. Onun icindir ki şuanki burjuva düzeni diğer sınıf olan işçi sınıfını baskı altında tutmak için devleti kullanmaktadır. tabi ki işçi sınıfı da kendi iktidarını kurduğu zaman devleti bir araç olarak kullanacaktır. çünkü yenilgiye uğrayan burjuvazi iktidarıele geçirmek için tekarar harekete geçecektir. bunu daha azgınca yapmaya başlayacaktır. onun için işçi sınıfı kendi iktidarını elinde tutmak için proletarya iktidarını elinde tutacaktır.
lenin bubu gereksini mi şu şekilde açıklamaktadır; ' 'Proletaryanın, sömürücülerin direncini bastırmak için olduğu kadar, nüfusun büyük yığınını -köylülük, küçük-burjuvazi, yarı proleterler- sosyalist ekonominin 'kurulması' işinde yönetmek için de devlet iktidarına, merkezi bir güç örgütüne, bir zor örgütüne gereksinimi vardır'
Devlet sonsuza kadar bir baskı aracı olarak kalmayacaktır. Devlet, toplumun sınıflara bölünmesinin bir ürünüdür. Devlet, sınıflar yok olunca birlikte yok olacaktır.
F. Engles bu durumu şöyle özetlemektedir; ' Artık baskı altında tutulacak hiçbir toplumsal sınıf kalmayınca; sınıf egemenliği ve bugüne kadarki üretim anarşisi üzerine kurulu bireysel varoluş mücadelesi, bunlardan doğan çatışma ve aşırılıklarla birlikte ortadan kalkar kalkmaz, baskı altına alınacak hiçbir şey kalmaz, özel bir baskı gücü, yani devlet zorunlu olmaktan çıkar. Devletin kendini gerçekten tüm toplumun temsilcisi olarak var ettiği ilk eylem –üretim araçlarına toplum adına el koyma–, aynı zamanda onun devlet olarak son bağımsız eylemidir. Devlet iktidarının toplumsal ilişkilere müdahalesi, birbiri ardına tüm alanlarda gereksiz hale gelir ve sonra kendiliğinden sönüp gider. Kişiler üzerinde yönetimin yerini, şeylerin yönetimi ve üretim süreçlerinin yönetimi alır. Devlet “ilga” edilmez, söner'
platon'un en muhteşem kitabı...bizim edebiyatçıya göre dünyadaki bütün kitaplar yok olsa sadece eflatunun devlet kitabı kalsa dünya da o kitapla mükemmel bir devlet kurulabilir....
Allah zeval vermesin
Babamız olmasından bıktık, biraz da anamız olsun artık...
Devlet egemen sınıfın baskı ve örgütlenme aygıtıdır.
Devlet işine akıl ermez, girmemek lazım bak Mematiye; adam girmeyelim dedikçe Polat dahada derinlere giriyor.Memati sokaklarda büyümüş, sokaklarda yaşamış polat gözünü açınca kendini devletin kollarında bulmuş adamın hayatı devlet. Amaan, bizde dizideki oyuncuların karakterlerini tahlil ediyoruz :) dizi len bu izlenir olum, izle izle, alla alla..
Devletin en önemli görevleri:
1-Toplumu başka devletlerin şiddeti ve saldırısından korumak.
2-Toplumun her üyesini, her konudaki (çalışma şartları, dinsel yaşam, fikir hürriyeti vs...) adaletsizlikten korumak ve adaleti sağlamak, her vatandaşına eşit yaklaşmak.
halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi...
olmaya devlet cihanda, bir nefes sıhhat gibi...
Devlet bir sınıfın başka bir sınıf üzerindeki baskıcı iktidarıdır.
Başa gelmeyince kuzgunun leşe geldiği şeydir.
Devlet halk için toplanan, halkı düşünen, halk için doğru kararlar lamasdı gereken en büyük halk örgütüdür..
Muteber bir nesne yok cihanda (DEVLET) gibi
Olmaya (DEVLET) cihanda bir nefes sıhhat gibi