Beyfendiciğim, yazdıktan sonra bu şiiri hiç düşünmediniz mi? Benden sonra ne yapacak bu adamlar diye. Yazılabilecek en güzel şiiri yazdım diyerek....sonra...ya sonra?
Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır, Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor, Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini, Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim, Senden kopardım çiçeklerin en solmazını, Toprakların en bereketlisini sende sürdüm, Sende tattım yemişlerin cümlesini. Desem ki sen benim için, Hava kadar lazım, Ekmek kadar mübarek, Su gibi aziz bir şeysin; Nimettensin, nimettensin! Desem ki... İnan bana sevgilim inan, Evimde şenliksin, bahçemde bahar; Ve soframda en eski şarap. Ben sende yaşıyorum, Sen bende hüküm sürmektesin. Bırak ben söyleyeyim güzelliğini, Rüzgârlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber. Günlerden sonra bir gün, Şayet sesimi farkedemezsen, Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden, Bil ki ölmüşüm. Fakat yine üzülme, müsterih ol; Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini, Ve neden sonra Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede, Hatırla ki mahşer günüdür Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.
Iyi de...Biz kimiz? Neyin nesi, neyin fesi, neyin sesiyiz? Desem ki, biz kim, ben bilmiyorum. Desem ki, biz, benim kim olduğumu biliyor mu? Desem ki, ben ben'i, sen sen'i, ben sen'i, sen ben'i biliyor mu
Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır, Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor, Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini. Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim, Senden kopardım çiçeklerin en solmazını. Toprakların en bereketlisini sende sürdüm, Sende tattım yemişlerin cümlesini. Desem ki sen benim için, Hava kadar lazım, Ekmek kadar mübarek, Su gibi aziz bir şeysin; Nimettensin, nimettensin! İnan bana sevgilim inan, Evimde şenliksin, bahçemde bahar; Ve soframda en eski şarap. Bırak ben söyleyeyim güzelliğini, Rüzgarlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber. Günlerden sonra bir gün, Şayet sesimi farkedemezsen Rüzgarların, nehirlerin, kuşların sesinden, Bil ki ölmüşüm. Fakat yine üzülme, müsterih ol; Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini. Ve neden sonra Tekrar duyduğun gün sesimi gök kubbede, Hatırla ki mahşer günüdür, Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.
Ayrıntılardan arındırsam hayatımı; desem ki: ben Elsa'yı çok sevdim. O kadar. Bir kapı aralandı kısaca: Bir başka dünyada, başka bir çağda mümkün olabileceğini gördük aşkın. Usulca kapandı tekrar kapı sonra.
Uzun uzun durmasam üzerinde; desem ki: ben Elsa'yı çok sevdim. O kadar. Aşkın başkalarını dışladığı, sevdanın ille de bire bir yaşandığı yerde, biri bir başkasını ne kadar sevebilirse, o kadar sevebildim ben de işte.
Desem ki, böylesi bir dünyada, böyleyken insan ilişkileri başka türlü sevemezdik zaten. Elsa duymuyorsa artık sözlerimi, ne anlamı olabilir ki dediklerimin! Sonuç olarak yenildik işte.
Desem ki, yumuşak bir sesle, baştan yeniktir çağımızda her aşk. Herkes gibi yenildik işte biz de. İsyan etmesem, doğal karşılasam ve ağlamayabilsem. Ağlamasam.
Desem ki, değişecek birgün herşey, çıkacak aşk bireylerin tekelinden. Ne değişir ki bizim için? Ne değişir ki? Baştan yeniktir çağımızda her aşk ve çağımızın çocukları, Elsa'yla ben, yenildik işte herkes gibi.
Beyfendiciğim, yazdıktan sonra bu şiiri hiç düşünmediniz mi? Benden sonra ne yapacak bu adamlar diye. Yazılabilecek en güzel şiiri yazdım diyerek....sonra...ya sonra?
Desem ki..
Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır,
Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
Sende tattım yemişlerin cümlesini.
Desem ki sen benim için,
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin;
Nimettensin, nimettensin!
Desem ki...
İnan bana sevgilim inan,
Evimde şenliksin, bahçemde bahar;
Ve soframda en eski şarap.
Ben sende yaşıyorum,
Sen bende hüküm sürmektesin.
Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
Rüzgârlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber.
Günlerden sonra bir gün,
Şayet sesimi farkedemezsen,
Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden,
Bil ki ölmüşüm.
Fakat yine üzülme, müsterih ol;
Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini,
Ve neden sonra
Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede,
Hatırla ki mahşer günüdür
Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.
Cahit Sıtkı Tarancı..
desem ki...
vakitlerden bir nisan akşamıdır
rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor....
Iyi de...Biz kimiz? Neyin nesi, neyin fesi, neyin sesiyiz? Desem ki, biz kim, ben bilmiyorum. Desem ki, biz, benim kim olduğumu biliyor mu? Desem ki, ben ben'i, sen sen'i, ben sen'i, sen ben'i biliyor mu
Arkabahçe
'Desem ki yanlış bir hayatı yaşıyorum
Sensizlik en büyük yanlışlığı günlerimin.'
'Desem ki: 'ucuz kelimeler var zihnimde,
Aşkın dönüştürse onları nağmelere'
Yazılmamış bir şiir doğar da
serpilir mi kağıttan bahçelerime.'
Sürgün/ Kübra Ersin
Desem ki
Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır,
Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini.
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını.
Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
Sende tattım yemişlerin cümlesini.
Desem ki sen benim için,
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin;
Nimettensin, nimettensin!
İnan bana sevgilim inan,
Evimde şenliksin, bahçemde bahar;
Ve soframda en eski şarap.
Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
Rüzgarlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber.
Günlerden sonra bir gün,
Şayet sesimi farkedemezsen
Rüzgarların, nehirlerin, kuşların sesinden,
Bil ki ölmüşüm.
Fakat yine üzülme, müsterih ol;
Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini.
Ve neden sonra
Tekrar duyduğun gün sesimi gök kubbede,
Hatırla ki mahşer günüdür,
Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.
CAHİT SITKI TARANCI
....yeniden baslasak.
desem kiii...........pışıııkkkk ;) bu kalabalıkta hiç bişii sölenmez..
Ayrıntılardan arındırsam hayatımı;
desem ki: ben Elsa'yı çok sevdim.
O kadar. Bir kapı aralandı kısaca:
Bir başka dünyada, başka bir çağda
mümkün olabileceğini gördük aşkın.
Usulca kapandı tekrar kapı sonra.
Uzun uzun durmasam üzerinde;
desem ki: ben Elsa'yı çok sevdim.
O kadar. Aşkın başkalarını dışladığı,
sevdanın ille de bire bir yaşandığı yerde,
biri bir başkasını ne kadar sevebilirse,
o kadar sevebildim ben de işte.
Desem ki, böylesi bir dünyada,
böyleyken insan ilişkileri
başka türlü sevemezdik zaten.
Elsa duymuyorsa artık sözlerimi,
ne anlamı olabilir ki dediklerimin!
Sonuç olarak yenildik işte.
Desem ki, yumuşak bir sesle,
baştan yeniktir çağımızda her aşk.
Herkes gibi yenildik işte biz de.
İsyan etmesem, doğal karşılasam
ve ağlamayabilsem.
Ağlamasam.
Desem ki, değişecek birgün herşey,
çıkacak aşk bireylerin tekelinden.
Ne değişir ki bizim için? Ne değişir ki?
Baştan yeniktir çağımızda her aşk
ve çağımızın çocukları, Elsa'yla ben,
yenildik işte herkes gibi.
Roni MARGULIES
demesem...
var mısın?
yok musun?
oldun mu hiç?
bütün çirkinliklerin üzerine kusuyorum...