Kültür Sanat Edebiyat Şiir

DENİZLİ ÇARDAK ÇALTI KÖYÜ sizce ne demek, DENİZLİ ÇARDAK ÇALTI KÖYÜ size neyi çağrıştırıyor?

DENİZLİ ÇARDAK ÇALTI KÖYÜ terimi tarafından tarihinde eklendi

  • Himmet Ali jarabulut
    Himmet Ali jarabulut

    Çaltı adı Oğuzların Üçok kolundaki Çaltı yörük ovasından gelmektedir bir

  • Fizanlı Necip Fîyakalı
    Fizanlı Necip Fîyakalı

    efenim denizliye hiç gitmediydim.mevzubahis köyü de bilmem.
    şahsımı köylerden birine yazmak ilen mükellef hissettim.hayranlarımı bu köyü bilmediğimden haberdar etmek istedim.
    iyi niyyet ilen...

  • Ramazan Efe
    Ramazan Efe

    Belli

    köyüm çardak/çaltı ilim denizli
    dokuz aylık yoldan geldiğim belli
    küçükten keçide gördüm boynuzu
    bilinmez günlere daldığım belli

    ülke yoksul araç pek az illerde
    yalınca yürüdük tozlu yollarda
    cızlavet lastikle kaldık sellerde
    soğuktan hastalık bulduğum belli

    beş parasız olduk hakir gördüler
    varlıklılar bizi fakir gördüler
    çardak nazilli de okur gördüler
    okumayı sevip bildiğim belli

    çorum bayat emir halil köyünde
    mecitözü kayı yedigözünde
    denizli çivrilin karalarında
    öğrencilerle bir olduğum belli

    denizli merkezde iki yıl sonra
    yirmialtı yılın sonunda tuğra
    efe saz evine gelince uğra
    ozan efeyle saz çaldığım belli

    090309 denizli

    Ozan Efe
    *
    Benim Köyümün

    kültü dağı berisinde
    benim köyümün köyümün
    kalkınma ki neresinde
    benim köyümün
    benim köy sizin köy
    özdeş değil mi kardeş

    mezarlıktan geçer yolu
    hafızı hocası dolu
    kimi saf kimisi deli
    benim köyümün
    benim köy sizin köy
    özdeş değil mi kardeş

    bakkalı hesabın tutar
    adama göre mal satar
    zındığı keyf çatar yatar
    benim köyümün
    benim köy sizin köy
    özdeş değil mi kardeş

    manavı kasap et keser
    yoksul bağrına taş basar
    iti zarar yer kâr kusar
    benim köyümün
    benim köy sizin köy
    özdeş değil mi kardeş

    ozan efe destan düzer
    isma(i) l hoca muska yazar
    camisi ortada yüzer*
    benim köyümün
    benim köy sizin köy
    özdeş değil mi kardeş

    1975.Çaltı

    *o zaman köyümüz ada gibiydi.Çardak'tan ya da komşu yükseltilerden baktığınıda
    camii su içinde gibiydi.

    Ozan Efe
    *
    Boyunduruğumuzun

    doruğunda mısınız
    mutluluğunda uzun
    köyün adamısınız
    üzerindesin buzun

    ay karanlığındayım
    yıldızlar altındayım
    köyümde çaltımdayım
    bitiğindeyim sözün

    havası tertemizdir
    kuzuları semizdir
    en güzel köşemizdir
    ilacı korkumuzun

    ne ege de sayılır
    ne teke de duyulur
    kır içine koyulur
    şirini yurdumuzun

    önce böyle değildi
    sonra köyler dağıldı
    şehirlere yığıldı
    ölçüsü boyumuzun

    ozan efe köyde
    onyılı aştı duyda
    dostsuzlar hayda huyda
    boyunduruğumuzun

    060209 denizli

    Ozan Efe
    *
    Geçip Giden

    otuz küsur yıl öncesinde
    elektrik yoktu köyümüzde
    ellibeş yıl önce de su
    vızır vızır araba da kaynamıyordu

    mazotlu değirmendi
    köy içinde aydınlık içinde olan
    ışıl ışıldı köyün ortası
    devrent boğazından baktığınızda
    bir de arap emminin sinema oynatılan kahvehanesi

    konuk gelenler yatardı
    köyüne gittiğinizde
    kolunuzdan tutardı bizde kalacağız derdi

    saklambaç oynadığımız yerleri soran kim bana
    ben demedim deme memedim duydum
    harımarasıydı göl kıyısında kova* dipleriydi kamışlık içleriydi
    çoban çocuklardık önümüzde kurbanlıklar eşeğimiz atımız öküzümüz olurdu
    cumapazarı yolu üzerinde oyun çokarırdık**
    pazarcılar sevindirirdi bizi

    kurugölde kocagölde billur duru sularda yüzerdik
    göktepe gereninde*** kamış küheylanlar tozuturduk

    sukuşları olurdu bildiğiniz meke kızkuşu karabatak bozördek elmabaş yeşilbaş
    gövel ördekler yaban kazları göçmen kuşlar su kıyılarında
    kültü dağı eteğinde kayalarda ulu ağaçlarda köyevleri saçaklarında leylek yuvalarında tünerdi
    dam başında dam yuğardık****
    gür gür sallanırdı allah saklasın evimiz
    deprem olur gibiydi
    dambaşında yuvalanan küçük arıların küpeçleri balküpümüzdü nokta tatlıydı

    atarabamız yoktu
    yavaştı öküzlerimiz
    işimizi görürdü ikigözlerimiz
    yazgünlerinde hem çayır biçerdik hem öküz güderdik yatıda kalırdık
    çayır çimen içinde yuvarlanırdık

    köy meydanları ayaktopuyla hazlanırdı
    ışık içinde kalsınlar osman amcamız
    halilibrahim abimiz nurcanımız coştururdu köyü

    eşeğimöldü de bilmezsin memedim
    habip en çok bilendi
    sorun söyler mi
    söyler eşeğimöldü kralı oydu
    sirkenlikte çok değnek taşıttı çaltılı çocuklara
    ucarıda***** çelik topladık
    mani türkü söyler
    bilmece sorardık
    verin benim defterimi kırkyıllık bilmecelerim var içinde
    anlamazsınız dilinden
    okuyamazsınız yazımı
    defterimi verin bin defter dolusu teşekkür yazayım

    harmanyerlerinde geçti çocukluğumuz
    memedim sana bir şey demedim
    harman mı kaldı köylerde
    derman mı kaldı köylerde

    111108 denizli
    *kova:göl kıyısında sulak yerlerde kazak şişi gibi yeşil bitki.
    **çokarmak:oyuna başlamak.Birlikte,birarada oynama
    ***geren:tuzlu beyaz toprak
    ****yuğmak:Yuğgu(loğ) yla silindirden geçirme.
    *****ucar:çelik çomak oyununda çeliği avlamak için elimizde bir çalı olurdu.Ellerin-
    de çalı olanlar grubu ucarıdaydı.Oyun taşının başında çelik grubu olurdu.tüsmek-
    yum-cim-uç-bel-ayak-pat vuruşları yapılıyordu.

    Ozan Efe

    *
    Göz Açıp Kapanıncaya

    akıl ermez dil dönmez iken
    gurbet yola yokuş oldum
    yıldız çıra mum sönmez iken
    emirhalile kuş oldum

    kayı çöğür bağlamaya
    yedigözde ağlamaya
    karaları dağlamaya
    beylerlide alkış oldum

    çaltı hambatın tozlusu
    hamı pişkini yozlusu
    geren çorağı tuzlusu
    on yıl kaldım sarhoş oldum

    sürgün yaşam şaka maka
    yoksulluk insanı yıka
    dorukta bir kızılyaka
    yandım kandım bir hoş oldum

    şu binikiyüz evlere
    dinmiş gibi birden bire
    çomak sokulmuş tekere
    çok uzaktan bakış oldum

    ozan efe didinerek
    saza söze değinerek
    her yerde iş edinerek
    türkü türkü yakış oldum
    1999 denizli

    *
    Hambat Name

    hambat ova geniş düz
    sığamadık daraldık
    yarısı bal yarısı tuz
    yığamadık derildik

    yolları çok yolsuzuk
    kaynağında pulsuzuk
    kaymağında çulsuzuk
    yiyemedik kırıldık

    deveye şans dondurduk*
    çılbıra yer kondurduk
    kimilerin kandırdık
    duramadık durulduk

    işlenmedik işimiz
    taşlanmadık taşımız
    başlanmadık düşümüz
    yoramadık yorulduk

    bir zamanlar var idi
    kaynarcalar farıdı
    kurugölü kurudu
    ılıcada burulduk

    kümbetlerde yandırıp
    kömürlere döndürüp
    meşeleri andırıp
    yok olunca dirildik

    yaşam tadı almanın
    sırası mutlanmanın
    birliğe umutlanın
    doğamadık doğrulduk

    ozan efe hambata
    hambatlıya can ata
    kardeşlik başından öte
    koğulmadık çağrıldık

    *köyüm Çaltı:1. kuruluş alanı ayderesi mevkii sel alanı içinde olduğundan fazla sür-
    memiş.
    2.kuruluş alanı katabaşı mevkii sinekten duramamışlar.
    3.kuruluş alanı için ihtiyar heyeti karar vermişler'develerimiz nerede konaklarsa '
    gerenin,tozun içi deveye cennet gelmiş.Çaltılık mevkiinde çalı'çöğür'denilen cinsi
    çokmuş.ADI DA ORADAN GELİR.Bilgi eksikliği varsa lütfen uyarın,düzeltelim.

    Ozan Efe

    *


    Salıvermişler Deveyi

    salıvermişler deveyi
    ağnadığı yer köyümüz
    tozlu geren diken çaltı
    kaynadığı yer köyümüz

    temmuzda kır kafalarda buz
    görünmeze bakar dört göz
    dağda kaşar ovada tuz
    kanadığı yer köyümüz

    ozan efe burda doğdu
    kara karga gözüm uydu
    kim aç kaldı kimi doydu
    saymadığı yer köyümüz

    Ozan Efe

    *
    Tezek Dumanı Kokan

    hava soğuk mu soğuk
    tezek dumanı kokan
    nemli ıslak ve boğuk
    tezek dumanı kokan

    çocukça oyundayız
    leyleğin burnundayız*
    sirkenlik karnındayız**
    tezek dumanı kokan

    ozan efe fantazi
    eskiyen kaput bezi
    giden anıya gezi
    tezek dumanı kokan

    141208 denizli