elbette büyük insanlar ama abartmamak lazım ellilerden yetmişlere kadar tüm dünyada pek çok kişi onlar gibi cesaretle yürüdü ölüme şimdi de her ben komünistim diyen insanın yapması gerektiği gibi
Çılgın zamanlarda yaşamak bize düştü Ölümün acımasızlığı her zamankinden beter Gidenler, gelenler, düşenler Ah zamanın sonsuzluğunu anlamayanlar Düştük yola, Güzel şeyler bulmak umuduyla Işıklarıyla büyülü şehirler yol oldu bize İz sürdük yalnızlıga
Metin-Kemal KAHRAMAN - Deniz koydum adını adlı parçasından
Faşizan yönetimlerin hüküm sürdüğü dönemde ülkemde tam bağımsızlık için savaşan 20 yaşında bir genç 2 arkadaşı ile birlikte idam kararı veriliyor. Uğruna tam bağımsızlığını istediği halkım susuyor. Deniz Gezmiş ve arkadaşları için hep üzüldüm ama Erdal ÖZ'ün 'Gülünün Solduğu Akşam' adlı kitabını okuyuncu bir daha onunla öldüm.
En uzun kosuysa elbet Turkiye'de de Devrim O, onun en guzel yuz metresini kostu En sekmez luverin namlusundan firlayarak... En hizlisiydi hepimizin, En once gogusledi ipi... Aciyorsam sana anam avradim olsun Ama ask olsun sana cocuk, Ask olsun
Nedir? leri her acisimda su sozcuk sizce ne demek? size neyi cagristiriyor? sorularina hayran kaliyorum... nedense kisiyi sozcukten soyutlayici bir ozelligi var bu iki sorunun... Deniz Gezmis kisiye ya da bir kadin olarak bana neyi cagristirabilir? Che'yle ilk karsilasisimi hatirliyorum. Izmir'deyiz, sicak, buram buram terliyor Izmir. Biz inatla kitapcilari dolasiyoruz, Narlidere'ye 'uygarligin' olmadigi noktaya donmeden once kitap yigmaliyiz ki o insani eriten Izmir oglenlerini atlatabilelim. Artik bu son, diyerek bir kitapciya daliyoruz, karsimda dunyalar kadar yakisikli bir adam, beresinin uzerinde bir kizil yildiz... annemin gorurse beni oldurecegini bile bile aliyorum posteri... annemin eline gecene kadar defalarca baktim o postere... Deniz Gezmis ben de her zaman ayni hissi uyandirdi: direnc ve eylem... Basta bir kadin olarak dedim, cunku bir kadin politikaya ya da siyaset denen garip olguya daha degisik bakiyor. Olum belki de bir kadin icin kendisinde tasidigi hayat verebilme yetisi yuzunden baska bir anlam, baska bir boyut kazaniyor. Humanizm ya da 'insaniyet' ya da belki de baska bir degisle hayat siyasetten onde geliyor. Deniz Gezmis'in adini ne zaman duysam nedendi? sorusu gelir aklima. Tarihte, tipki yasamda oldugu gibi, yanlis yerde yanlis zamanda bulunmak denen bir olgu var. Tarihte en azindan benim acimdan bu kadar goze carpiyor olmasinin nedeni belgelerle 'tutuluyor' olmasi. Deniz Gezmis ve arkadaslari yanlis zaman da yanlis yerde olan delikanlikanlilardi... ODTU deyken, ozellikle baharda badem ciceklerinin o peri kanatlari gibi salina salina, ucusa ucusa yerlere dokulen incecik, toz pembesi yapraklarini seyrederken o delikanlilari cok dusundum. Nedendi? sorusunu en cok hayatin yeniden yeniden basladigi, agacin cicege durdugu, olume direndigi, kalbinin carpmaya basladigi o Fuad aninda sordum kendime.... Nedendi, ne icindi? Neyi kanitlamak icin, kime ibret olsun diye canlari alindi o delikanlilarin? Nazim'i severmis Deniz Gezmis... O'nun ve dostlarinin anisina: '...cirilciplak, sicacik, sirtustu yatan DENIZ, bu hasret ve aydinlik disleri bu kalin dudakli agzin bu Kafkasya koyune arilarin ayaginda iri bal damlalari gibi geldiler gencligimden, bir yerlerde unuttugum gencligimden, bir yerlerde doyamadan.'
DENİZ GEZMİŞ VEDE ARKADAŞLARI TÜM DÜNYADAKİ 68 HAREKETİNİN TÜRKİYEDEKİ LİDERLERİNDENDİR ABD VE AVRUPADA 68 HAREKETİNİ İNCELEYEN BÜTÜN BELGELER VİETNAM SAVAŞI MERKEZİ ROL OYNAMAKTADIR TÜRKİYE 68 İ BATIDA ÖĞRENCİ HAREKETLERİNİN YÜKSELİŞİ İLE BİRLİKTE HAREKET ETMİŞTİR. DENİZ GEZMİŞ VE ARKADAŞLARI ÜNİVERSİTEDE BAŞLAYAN EYLEMLERİNİ İŞCİYE VEDE KÖYLÜYE YAYARAK DİĞER BATI ÜLKELERİNDE OLDUĞU GİBİ ANTİEMPERYALİST ÇERÇEVEDE YÜRÜTMEYE BAŞLAMIŞLARDI AYNI ZAMANDA PARLEMENTODA OLAN TİP İN ÜYELERİYDİLER FAKAT TİP TEN KOPUŞLARI FAZLA SÜRMEDİ ÇÜNKÜ TİP PARTİ PROGRAMINA UYMUYOR İKTİDARLA AYNI ŞEKİLDE HAREKET EDİYOR VE SİSTEM İÇİNDE ERİTİLİYORDU İÜ DE BAŞLAYAN ODTÜ VEDE İTÜ İLE YAYILAN FİKİR KULÜBLERİ KURDULAR LEGAL YOLDAN HERTÜRLÜ GİRİŞİMİ YAPARAK SONUÇ ALAMAYAN DENİZ VEDE ARKADAŞLARI THKO KURDULAR FİİLİ LİDER HÜSEYİN İNANDI THKO ÇOK BÜYÜK ÖLÇÜDE ERNESTO CHE GUEVARANIN VERDİĞİ ÖRNEĞİ TÜRKİYE İÇİNDE TEKRAR EDİLEBİLİR BİR ÖRNEK OLDUĞU İNANCINDAYDILAR DENİZ GEZMİŞ TÜRK GENÇLİĞİNİN BOZULMAMIŞ GENÇLİK OLDUĞUNU ANADOLUDA VEDE METROPOLLERDE KÖYLÜ, İŞCİ VEDE ÖĞRENCİ HAREKETİNİ DESTEKLEYEN BÜYÜK BİR ÇOĞUNLUĞU ARKASINA ALARAK GÖSTERMİŞTİR SOSYALİST DÜŞÜNCEDEN ETKİLENEN DENİZ GEZMİŞ AYNI ZAMANDA ATATÜRKÜNDE HAYRANIYDI 2.KURTULUŞ SAVAŞI DÜŞÜNCESİYLE KIRSAL ALANA VEDE DAĞLARA YAYILMAYI DÜŞÜNDÜLER FİKİR KULÜBÜNDE BİR ÇOK SANATÇI VEDE AYDINLA KONUŞTULAR ÖZELLİKLE DENİZ VEDE HÜSEYİN GERILLALIĞI KAFAYA KOYMUŞTULAR BİRÇOK AYDIN TEPKİ GÖSTERDİ BU YOLLA BİR SONUCA ULAŞAMAZSINIZ DİYE AMA BAĞIMSIZ TÜRKİYE İÇİN FEODALİZM VEDE EMPERYALİZMLE SAVAŞMAYA KARAR VERMİŞLERDİ SİZ DAHA SİLAH KULLANMASINI BİLE BİLMİYORSUNUZ ÖLÜRSÜNÜZ DEMİŞLERDİ HÜSEYİN İNAN ARACILIĞIYLA FİLİSTİNE EL-FETH ÖRGÜTÜNDEN DAR BİR GRUP SİLAH EĞİTİMİ ALDILAR VEDE İSRAİLE KARŞI PEKÇOK EYLEMDE ÇATIŞTILAR. DENİZ GEZMİŞ AHMED ARİF VEDE NAZIM HİKMET HAYRANIYDI ŞİİR HAYRANIYDI. DENİZ GEZMİŞ VE ARKADAŞLARI MENDERESLERİN DİYETİ OLMUŞLARDIR APNİN VEDE DEMOKRAT PARTİNİN MECLİSDEKİ OYLAMASINDA RED OYU VEREN OLMAMIŞTI CHP DEN 400 MİLLETVEKİLİNDEN 53 KİŞİ KATILMIŞTI OYLAMAYA MANGALDA KÜL BIRAKMAYAN TATLISU DEVRİMCİLERİ RED OYUNU KULLANMAYARAK O GENÇLERİN ALTINDAKİ SANDALYEYE TEKME ATMIŞLARDIR HİÇ BİR HUKİKİ YÖNÜ OLMAYAN DENİZ GEZMİŞ VEDE ARKADAŞLARININ İDAMLARI TAMAMEN POLİTİKTİR SUÇ UNSURU BULUNAMAMIŞTIR YİNE AYNI DÖNEMLERDE 84 KİŞİNİN YARGILANDIĞI SUBAY, ASTSUBAYLARIN, BAZI ÜST KOMUTANLARIN OLDUĞU DAVADA ASKERİ MAHKEME 71 KİŞİYE BERAAT VERMİŞTİR DENİZ GEZMİŞ VEDE ARKADAŞLARINA YARDIM EDEN HERKEZİ SERBEST BIRAKMIŞ BİR ER VEDE 12 SİVİL KÜÇÜK CEZALARA ÇARPTIRILMIŞTIR YANİ DENİZ GEZMİŞLERİN İDAMIYLA SONUÇLANAN AYNI ANAYASA MADDESİNDEN FAKAT ÜÇ ÜÇ SLOGANIYLA YANİ POLİTİK BİR KANDAVASINA SOKULAN DAVA UYGULANILMASI İMKANSIZ GÖRÜLEN 146 YI UYGULATMIŞLARDIR DENİZ GEZMİŞ VEDE ARKADAŞLARI HER FIRSATTA DİLE GETİRDİKLERİ BİZ BU DAVAYA CANIMIZI KAYBEDECEĞİMİZİ BİLE BİLE TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE İÇİN İLERİKİ YILLARDA TÜRK İŞCİSİNE, KÖYLÜSÜNE, ÖĞRENCİSİNE BİR IŞIK OLSUN BİR ÖRNEK OLSUN DİYE YAPIYORUZ BİZ ATATÜRKÜN KURDUĞU TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ YIKMAK BÖLMEK GİBİ BİR ÇABAMIZ OLMADI TAM AKSİNE ATATÜRKÜN ÇİZDİĞİ YOLDAN 2. KURTULUŞ SAVAŞIYLA EMPERYALİZME, FEODOLİZME, FAŞİZME KARŞI BİR SAVAŞ AÇTIK ÖLECEĞİMİZİ BİLE BİLE DİYEREK ŞİİRLERLE, TÜRKÜLERLE ÖLÜME GİTTİLER
FAKAT KOKUŞMUŞ TÜRKİYEMDE TAM BAĞIMSIZLIK İSTEYENLER KATLEDİLDİLER, İŞKENCE GÖRDÜLER, VATAN HAİNİ, MEDYADA TERÖRİST OLDULAR 100 TANEDEN FAZLA OLAN ABD ÜSLERİNLE TÜRKİYEMİZİ KARIŞ KARIŞ SATANLAR VATANSEVER OLDULAR ÇÜNKİ ONLAR İÇİN VATAN ÇİFTLİK DEMEKTİ
DÜŞÜNMEYEN, KİTAP OKUMAYAN ŞUANKİ GENÇLİK EMPERYALİZMİN İSTEDİĞİ ŞEKİLDE YAŞAMAKTADIR EĞLEN, YE, YAT SAKIN İDEOLOJİN OLMASIN OLMASINKİ EMPERYALİZMLE BOĞULSUN GENÇLİK YOKSA TÜM DÜNYADA EN GENÇ TOPLUM OLAN TÜRKİYE ABD İÇİN VEDE YALTAKÇILARI İÇİN BÜYÜK TEHLİKE OLUR
DENİZ GEZMİŞ TÜRKİYEDEKİ DEVRİMCİ MÜCADELENİN İÇİNDE BOŞU BOŞUNA ŞEHİT OLMUŞTUR ÇÜNKİ EY TÜRK GENÇLİĞİ DİYE BAŞLAYAN ATATÜRKÜN SÖZLERİNİ ÇOKTAN UNUTMUŞTUR ARTIK CONİ TÜRK GENÇLİĞİ, DENİZ VEDE ARKADAŞLARININ IŞIĞI TÜRK GENÇLİĞİNE DEĞİL PROVAKATÖRLERE YARAMIŞ SİSTEM İÇİNDE DÖRT NALA AT KOŞTURMUŞLARDIR MALESEF BÖYLEDE BİR ZARARLARI OLMUŞTUR TÜM DEVRİM ŞEHİTLERİ VEDE DENİZ GEZMİŞİ SAYGIYLA ANIYORUM.
YAZIMIN BAZI BÖLÜMLERİNDE KAYNAK OLARAK AYDIN ÇUBUKÇUNUN YAPTIĞI RÖPORTAJLARDAN ALINAN BİZİM 68 KİTABINDAN FAYDALANILMIŞTIR.
Bir çokları gibi idealleri için yaşayan ama birçoklarının yapamadığı gibi idealleri uğruna mücadele edip birşeyleri değiştirmekiçin uğraşan insanlardanmış. MIŞ diyorum bugune kadar yaptıkları mücadeleyi anlamak istememiştim ama şimdiki duruma bakınca onlara hak vermemek imlkamsız.
Bizlerin tek özlemi tahsil sırasında bulunmamıza rağmen Türkiye’nin bağımsızlığıdır. Biz hiçbir zaman bütün çabamıza rağmen Türkiye’nin bağımsızlığını temin edemedik.
Biz 50 sene evvel Kurtuluş Savaşı vermiş bir ülkenin çocukları olarak Kurtuluş Savaşı’nın gerçek tahlilini yapmaya her zaman için muktediriz. Biz yine çok iyi biliriz ki Türkiye Kurtuluş Savaşı’nı yapmak için Samsun’a çıkanlara İstanbul örfi idaresince ve mahkemelerince idam cezası verilmiştir. Ve yine bilmekteyiz ki, Osmanlı İmparatorluğu yüzlerce generalinden ancak birkaç tanesi Kurtuluş Savaşı’na iştirak etmiştir. Ve yine bilmekteyiz ki Kurtuluş Savaşı yapıldığı sırada İstanbul’da bulunanlar bunları yapanlara eşkıya demiştir
1968 senesine gelince, üniversiteler öğrenciler tarafından işgal edildi. İşgalleri gayet meşru idi ve kürsü ağaları dahi bu işgallerin haklılığını hiçbir zaman inkar edemedi. Aynı yılın Temmuz ayında Amerikan Filosu’na karşı gösteri yapanlardan Vedat Demircioğlu polis tarafından hunharca öldürüldü. İktidarın kiralık kuvvetleri ve polisi hunharca devrimcilerin üzerine saldırdı.20’ye yakın devrimci öldürüldü. Bunların hiçbirinin katili bulunamadı. Polis karakolları işkencehane haline getirildi. Hiçbir savcı buna karşı çıkmadı. Fikir özgürlüğünü ve Anayasa’yı paravan yapanlar “önceden Atatürkçü geçinirken O’nun fikir ve şahsiyetini de küçük görmeye başladılar, sadece Mustafa Kemal tarafını beğeniyorlardı.” suçlamasını kesin olarak reddediyorum ve asla kabul etmiyorum. Diğer yurtseverler de bunu kabul etmez.
Gerçekler örtülmek isteniyor. Mustafa Kemal’e gerçekten sahip çıkanlar varsa onlar da bizleriz. Onun İstiklal-i tam prensibini, ve onun istiklal-i tam Türkiye idealini yalnızca biz devam ettiriyoruz.
İdddia makamı bizim vermekte olduğumuz Bağımsızlık Savaşı’na karşıdır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na karşı, reformlara karşı ve bu nedenle bizim Anayasa’yı ilgaya teşebbüs ettiğimizi ileri sürmektedir. Çünkü Süleyman Demirel hâlâ ortada gezmektedir. Kudreti yetiyorsa Süleyman Demirel hakkında aynı şekilde dava açsın, onlar 36 milyonluk ülkenin bütün yükünü 20 gencin üzerine yıkmaya alışmışlardır.
Mülkiyet hakkını ortadan kaldıracağımız iddia ediliyor. Bizatihi Anayasa mülkeyet hakkını toplum yararına kısıtlamıştır. Mutlak mülkiyet hakkı tanımamıştır.50 köye sahip bir toprak ağasını anayasamız kabul etmemiştir. Egemenlik ilkelerine karşı çıkanlar halkın sırtından geçinenlerdir.
Ayrıca milli bütünlüğe karşı çıkmakla da suçlanıyoruz.101 tane Amerikan üssünün bulunduğu ülkede bizim milli bütünlüğü bozmak istemekle itham edilmemiz gülünç olmaktadır. Milyon metrekare vatan toprağı işgal altındayken bizim milli bütünlüğü bozmakla suçlanmamız gülünçtür.
Mustafa Kemal sağ olsaydı bugün çok şaşırırdı. İddianame baştan beri sırf kelle istemek maksadıyla hazırlanmıştır. Şeklen de hukuk mantığından mahrumdur. Hukuki kıymet ve değerden mahrumdur.21 yılın hesabını 21 gençten sormak maksadıyla ve suçluların telaşı içerisinde hazırlanmış bir iddianamedir
Türkiye’nin bağımsızlığından başka bir şey istemedim. Bundan dolayı da ölümden korkmuyoruz. Ve ben 24 yaşındayken kendimi Türkiye’nin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyuyorum. Deniz Gezmiş.
Türkiye’yi bugüne getiren süreç Denizler gibi ulusal kurtuluş mücadelesinde kararlı gençler varken olanaklı değildi. Onlar varoldukça Türkiyeyi emperyalistlere bağlayan ip bir yerde mutlaka kopacaktı. Bu yüzden Türkiye’yi emperyalistlere bağlayan ip Denizlerin boğazına dolandı.
“Paran yoksa öl” diyebilmiş bir piyasa düzeni savunuculuğunun gençliği isyan ettirmesine kimse şaşıramaz. Gençliğin bu düzeni ortadan kaldıracak bir devrim istemesi haktır.Denizler böyle bir gidişi gördükleri gibi ona karşı mücadele ettikleri için hedef haline geldiler Nasıl devrimci gençlik olunacak? Gençlik bir devrimin örgütlenmesinde nasıl bulunacak?
60’lı yıllarda gençlerin kafasını en çok meşgul eden soru buydu herhalde. O dönemin ideolojik ortamını en çok etkileyen de bu sorundu. Gençler devrimci ve antiemperyalist mücadelenin örgütlenmesinde kendilerine yer arıyorlardı. Ancak bildikleri bir şey de bunun yalnızca kitaplar okuyarak öğrenilemeyeceği idi. Ciddi bir ideolojik çalışmanın yanında gençler halkla bağlar kurmaya, devrimci eylemler örgütlemeye giriştiler. Kısa zamanda çok büyük bir kitleselliğe ve halkın içinde önemli bir güce ulaştıkları da söylenebilir.
Ancak bu çaba aynı zamada bir çok yanlışları da beraberinde getirdi ister istemez. En önemli sorun gençliğin ne yapması gerektiği üzerineydi? Denizler ısrarla gençiliğin tüm siyasal partilerden uzak durmaları gerektiğini vurguladılar ki, bu doğruydu. Gençliğin rolü ve doğası hakında gerçekten önemli bir fikirdi bu. Ancak zamanla bu fikir tek başına gençlerin öncü kuvvetler olarak algılanmasına kadar vardı. Hatta bunu da aşarak tüm devrimci eylemin yükünü gençlerin sırtlayabileceklerini düşündüler. Ülkenin siyasal mekanizmasından tümüyle kopup devrimci eylem örgütlemeye girişmek doğruydu, ancak halktan koparak devrimci eylem mümkün değildi.
Silahlı eylem Türkiye koşullarında ister istemez bunu getirdi. Denizler çıkışlarında ve eylemlerinde Kuvayı Milliye’ye dayanıyorlardı. Ancak bunu Latin Amerika benzerlerine koşullayarak salt silahlı eyleme indirgemek büyük bir hataydı, aynı zamanda ülkenin gerçek tarihsel mirasından da kopulmasını getirdi. Gençlik, enerjisini halk kuvvetlerinin bağlarının güçlendirilmesine, örgütlendirilmesine ve bilinçlendirilmesine harcayabileceği bir zamanda ondan tamamen kopmak sonucunu doğuracak bir eylem türüne girişti. Denizlerin önemli yanlışı budur.
Ama gerçektende keşke devlet kadamelerinde ii yerlere gelerek yapsalardı mücadelelerini.Türkiye de bir şeylerin değişeceğine o kadar inanarak ölmüşler ki...bugun kü durumumuzu görünce kurban seçilen ve o dönem yok olan bir çok pırıl pırıl beyine içim acıyor.
Temiz kalan tek yerdir devrim bütün bir yıl kirlenen duvarda ama görebilmek icin asıldığı çividen indirilmelidir yapraklari biten takvim
Zorbalara direnmektir devrim bir çocuğun annesinin çantasından aldığı paraları altına gizlediğini söylememiştir dövülen hiçbir hali
İçinde yaşamaktır devrim dikiş kutusunun ve toplu iğneler gibi bir arada olmayı gerektirir karşı koyabilmek icin zulmüne makas denilen patronun
Gece ışıklar arasında koşmaktır devrim ateş böceklerini yakalamak isteyen çocukların peşine takılır gün gelir yanıp sönen mavi ışıkları polis arabalarının
Kağıt bir gemidir devrim bütün gemiler hurdaya çıksa da sonunda taşıdığı özgürlük şiiriyle batmadan yüzer nicedir dünya sularında
Hiç bir insanın burnunu bile kanatmamış ve gerçek, kelime anlamıyla milliyetçi olan insan.. 'Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği! ' derken ona küfreden bazı kesimler kendi tuttukları Ziya Gökalp'in bundan 79 yıl önce aynı şeyi dediğinden bihaber olacak kadar cahildiler: 'eğer Türkleri sevmeyen bir kürt varsa bu Kürt değildir; ve eğer Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa bu Türk değildir..' Ziya Gökalp
En uzun kosunun en guzel yuz metresini kosanlardan biri tipki can yucelin yazdigi gibi...
En uzun kosuysa elbet Turkiye'de de Devrim O, onun en guzel yuz metresini kostu En sekmez luverin namlusundan firlayarak... En hizlisiydi hepimizin, En once gogusledi ipi... Aciyorsam sana anam avradim olsun Ama ask olsun sana cocuk, Ask olsun
Not: ayrica yanlis tren konusundada hem fikir degilim.
O zamanın politikıcalarının izlediği yanlış politikları yüzünden yaşanan sorunların seçtiği günah keçisi ve İbret olsun diye haksız yere kıyılan canlardan.
ne kadar yanlış trene binsede, bir genç olarak çoğu insanın yapamadığı duyarlılığı gösterdiğine inanıyorum. Yaşanan sorunlara sırtını dönmeyip mücadaleyi seçen yiğit bir Türk genci ama sağ-sol anlaşmazlıklarından dolayı da, sadece sistemin değil hala da ideolojilerin kurbanı olmaya devam ediyor.
Bir dönem Türkiye nin yazık ettiği gençlerden biri. Amerikaya yaranmak adına kominist diye bir çok gence kıydığımız dönemdi.Ortacağ kiliselerinin anlayışı ile idam edildiler.
elbette büyük insanlar ama abartmamak lazım
ellilerden yetmişlere kadar tüm dünyada pek çok kişi onlar gibi cesaretle yürüdü ölüme
şimdi de her ben komünistim diyen insanın yapması gerektiği gibi
Çılgın zamanlarda yaşamak bize düştü
Ölümün acımasızlığı her zamankinden beter
Gidenler, gelenler, düşenler
Ah zamanın sonsuzluğunu anlamayanlar
Düştük yola,
Güzel şeyler bulmak umuduyla
Işıklarıyla büyülü şehirler yol oldu bize
İz sürdük yalnızlıga
Metin-Kemal KAHRAMAN - Deniz koydum adını adlı parçasından
Faşizan yönetimlerin hüküm sürdüğü dönemde ülkemde tam bağımsızlık için savaşan 20 yaşında bir genç 2 arkadaşı ile birlikte idam kararı veriliyor. Uğruna tam bağımsızlığını istediği halkım susuyor. Deniz Gezmiş ve arkadaşları için hep üzüldüm ama Erdal ÖZ'ün 'Gülünün Solduğu Akşam' adlı kitabını okuyuncu bir daha onunla öldüm.
En uzun kosuysa elbet
Turkiye'de de Devrim
O, onun en guzel yuz metresini kostu
En sekmez luverin namlusundan firlayarak...
En hizlisiydi hepimizin,
En once gogusledi ipi...
Aciyorsam sana anam avradim olsun
Ama ask olsun sana cocuk, Ask olsun
Can Yücel - Mara Nostrum
Nedir? leri her acisimda su sozcuk sizce ne demek? size neyi cagristiriyor? sorularina hayran kaliyorum... nedense kisiyi sozcukten soyutlayici bir ozelligi var bu iki sorunun...
Deniz Gezmis kisiye ya da bir kadin olarak bana neyi cagristirabilir?
Che'yle ilk karsilasisimi hatirliyorum. Izmir'deyiz, sicak, buram buram terliyor Izmir. Biz inatla kitapcilari dolasiyoruz, Narlidere'ye 'uygarligin' olmadigi noktaya donmeden once kitap yigmaliyiz ki o insani eriten Izmir oglenlerini atlatabilelim. Artik bu son, diyerek bir kitapciya daliyoruz, karsimda dunyalar kadar yakisikli bir adam, beresinin uzerinde bir kizil yildiz... annemin gorurse beni oldurecegini bile bile aliyorum posteri... annemin eline gecene kadar defalarca baktim o postere...
Deniz Gezmis ben de her zaman ayni hissi uyandirdi: direnc ve eylem...
Basta bir kadin olarak dedim, cunku bir kadin politikaya ya da siyaset denen garip olguya daha degisik bakiyor. Olum belki de bir kadin icin kendisinde tasidigi hayat verebilme yetisi yuzunden baska bir anlam, baska bir boyut kazaniyor.
Humanizm ya da 'insaniyet' ya da belki de baska bir degisle hayat siyasetten onde geliyor.
Deniz Gezmis'in adini ne zaman duysam nedendi? sorusu gelir aklima. Tarihte, tipki yasamda oldugu gibi, yanlis yerde yanlis zamanda bulunmak denen bir olgu var. Tarihte en azindan benim acimdan bu kadar goze carpiyor olmasinin nedeni belgelerle 'tutuluyor' olmasi. Deniz Gezmis ve arkadaslari yanlis zaman da yanlis yerde olan delikanlikanlilardi...
ODTU deyken, ozellikle baharda badem ciceklerinin o peri kanatlari gibi salina salina, ucusa ucusa yerlere dokulen incecik, toz pembesi yapraklarini seyrederken o delikanlilari cok dusundum. Nedendi? sorusunu en cok hayatin yeniden yeniden basladigi, agacin cicege durdugu, olume direndigi, kalbinin carpmaya basladigi o Fuad aninda sordum kendime....
Nedendi, ne icindi? Neyi kanitlamak icin, kime ibret olsun diye canlari alindi o delikanlilarin?
Nazim'i severmis Deniz Gezmis... O'nun ve dostlarinin anisina:
'...cirilciplak, sicacik, sirtustu yatan DENIZ,
bu hasret
ve aydinlik disleri bu kalin dudakli agzin
bu Kafkasya koyune arilarin ayaginda
iri bal damlalari gibi
geldiler gencligimden,
bir yerlerde unuttugum gencligimden,
bir yerlerde doyamadan.'
DENİZ GEZMİŞ VEDE ARKADAŞLARI TÜM DÜNYADAKİ 68 HAREKETİNİN TÜRKİYEDEKİ LİDERLERİNDENDİR
ABD VE AVRUPADA 68 HAREKETİNİ İNCELEYEN BÜTÜN BELGELER VİETNAM SAVAŞI MERKEZİ ROL OYNAMAKTADIR TÜRKİYE 68 İ BATIDA ÖĞRENCİ HAREKETLERİNİN YÜKSELİŞİ İLE BİRLİKTE HAREKET ETMİŞTİR.
DENİZ GEZMİŞ VE ARKADAŞLARI ÜNİVERSİTEDE BAŞLAYAN EYLEMLERİNİ İŞCİYE VEDE KÖYLÜYE YAYARAK DİĞER BATI ÜLKELERİNDE OLDUĞU GİBİ ANTİEMPERYALİST ÇERÇEVEDE YÜRÜTMEYE BAŞLAMIŞLARDI AYNI ZAMANDA PARLEMENTODA OLAN TİP İN ÜYELERİYDİLER FAKAT TİP TEN KOPUŞLARI FAZLA SÜRMEDİ ÇÜNKÜ TİP PARTİ PROGRAMINA UYMUYOR İKTİDARLA AYNI ŞEKİLDE HAREKET EDİYOR VE SİSTEM İÇİNDE ERİTİLİYORDU İÜ DE BAŞLAYAN ODTÜ VEDE İTÜ İLE YAYILAN FİKİR KULÜBLERİ KURDULAR LEGAL YOLDAN HERTÜRLÜ GİRİŞİMİ YAPARAK SONUÇ ALAMAYAN DENİZ VEDE ARKADAŞLARI THKO KURDULAR FİİLİ LİDER HÜSEYİN İNANDI THKO ÇOK BÜYÜK ÖLÇÜDE ERNESTO CHE GUEVARANIN VERDİĞİ ÖRNEĞİ TÜRKİYE İÇİNDE TEKRAR EDİLEBİLİR BİR ÖRNEK OLDUĞU İNANCINDAYDILAR
DENİZ GEZMİŞ TÜRK GENÇLİĞİNİN BOZULMAMIŞ GENÇLİK OLDUĞUNU ANADOLUDA VEDE METROPOLLERDE KÖYLÜ, İŞCİ VEDE ÖĞRENCİ HAREKETİNİ DESTEKLEYEN BÜYÜK BİR ÇOĞUNLUĞU ARKASINA ALARAK GÖSTERMİŞTİR SOSYALİST DÜŞÜNCEDEN ETKİLENEN DENİZ GEZMİŞ AYNI ZAMANDA ATATÜRKÜNDE HAYRANIYDI 2.KURTULUŞ SAVAŞI DÜŞÜNCESİYLE KIRSAL ALANA VEDE DAĞLARA YAYILMAYI DÜŞÜNDÜLER FİKİR KULÜBÜNDE BİR ÇOK SANATÇI VEDE AYDINLA KONUŞTULAR ÖZELLİKLE DENİZ VEDE HÜSEYİN GERILLALIĞI KAFAYA KOYMUŞTULAR BİRÇOK AYDIN TEPKİ GÖSTERDİ BU YOLLA BİR SONUCA ULAŞAMAZSINIZ DİYE AMA BAĞIMSIZ TÜRKİYE İÇİN FEODALİZM VEDE EMPERYALİZMLE SAVAŞMAYA KARAR VERMİŞLERDİ SİZ DAHA SİLAH KULLANMASINI BİLE BİLMİYORSUNUZ ÖLÜRSÜNÜZ DEMİŞLERDİ HÜSEYİN İNAN ARACILIĞIYLA FİLİSTİNE EL-FETH ÖRGÜTÜNDEN DAR BİR GRUP SİLAH EĞİTİMİ ALDILAR VEDE İSRAİLE KARŞI PEKÇOK EYLEMDE ÇATIŞTILAR. DENİZ GEZMİŞ AHMED ARİF VEDE NAZIM HİKMET HAYRANIYDI ŞİİR HAYRANIYDI. DENİZ GEZMİŞ VE ARKADAŞLARI MENDERESLERİN DİYETİ OLMUŞLARDIR APNİN VEDE DEMOKRAT PARTİNİN MECLİSDEKİ OYLAMASINDA RED OYU VEREN OLMAMIŞTI CHP DEN 400 MİLLETVEKİLİNDEN 53 KİŞİ KATILMIŞTI OYLAMAYA MANGALDA KÜL BIRAKMAYAN TATLISU DEVRİMCİLERİ RED OYUNU KULLANMAYARAK O GENÇLERİN ALTINDAKİ SANDALYEYE TEKME ATMIŞLARDIR HİÇ BİR HUKİKİ YÖNÜ OLMAYAN DENİZ GEZMİŞ VEDE ARKADAŞLARININ İDAMLARI TAMAMEN POLİTİKTİR SUÇ UNSURU BULUNAMAMIŞTIR YİNE AYNI DÖNEMLERDE 84 KİŞİNİN YARGILANDIĞI SUBAY, ASTSUBAYLARIN, BAZI ÜST KOMUTANLARIN OLDUĞU DAVADA ASKERİ MAHKEME 71 KİŞİYE BERAAT VERMİŞTİR DENİZ GEZMİŞ VEDE ARKADAŞLARINA YARDIM EDEN HERKEZİ SERBEST BIRAKMIŞ BİR ER VEDE 12 SİVİL KÜÇÜK CEZALARA ÇARPTIRILMIŞTIR YANİ DENİZ GEZMİŞLERİN İDAMIYLA SONUÇLANAN AYNI ANAYASA MADDESİNDEN FAKAT ÜÇ ÜÇ SLOGANIYLA YANİ POLİTİK BİR KANDAVASINA SOKULAN DAVA UYGULANILMASI İMKANSIZ GÖRÜLEN 146 YI UYGULATMIŞLARDIR DENİZ GEZMİŞ VEDE ARKADAŞLARI HER FIRSATTA DİLE GETİRDİKLERİ BİZ BU DAVAYA CANIMIZI KAYBEDECEĞİMİZİ BİLE BİLE TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE İÇİN İLERİKİ YILLARDA TÜRK İŞCİSİNE, KÖYLÜSÜNE, ÖĞRENCİSİNE BİR IŞIK OLSUN BİR ÖRNEK OLSUN DİYE YAPIYORUZ BİZ ATATÜRKÜN KURDUĞU TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ YIKMAK BÖLMEK GİBİ BİR ÇABAMIZ OLMADI TAM AKSİNE ATATÜRKÜN ÇİZDİĞİ YOLDAN 2. KURTULUŞ SAVAŞIYLA EMPERYALİZME, FEODOLİZME, FAŞİZME KARŞI BİR SAVAŞ AÇTIK ÖLECEĞİMİZİ BİLE BİLE DİYEREK ŞİİRLERLE, TÜRKÜLERLE ÖLÜME GİTTİLER
FAKAT KOKUŞMUŞ TÜRKİYEMDE TAM BAĞIMSIZLIK İSTEYENLER KATLEDİLDİLER, İŞKENCE GÖRDÜLER, VATAN HAİNİ, MEDYADA TERÖRİST OLDULAR 100 TANEDEN FAZLA OLAN ABD ÜSLERİNLE
TÜRKİYEMİZİ KARIŞ KARIŞ SATANLAR VATANSEVER OLDULAR ÇÜNKİ ONLAR İÇİN VATAN ÇİFTLİK DEMEKTİ
DÜŞÜNMEYEN, KİTAP OKUMAYAN ŞUANKİ GENÇLİK
EMPERYALİZMİN İSTEDİĞİ ŞEKİLDE YAŞAMAKTADIR EĞLEN, YE, YAT SAKIN İDEOLOJİN OLMASIN OLMASINKİ EMPERYALİZMLE BOĞULSUN GENÇLİK YOKSA TÜM DÜNYADA EN GENÇ TOPLUM OLAN TÜRKİYE ABD İÇİN VEDE YALTAKÇILARI İÇİN BÜYÜK TEHLİKE OLUR
DENİZ GEZMİŞ TÜRKİYEDEKİ DEVRİMCİ MÜCADELENİN
İÇİNDE BOŞU BOŞUNA ŞEHİT OLMUŞTUR ÇÜNKİ EY TÜRK GENÇLİĞİ DİYE BAŞLAYAN ATATÜRKÜN SÖZLERİNİ ÇOKTAN UNUTMUŞTUR ARTIK CONİ TÜRK GENÇLİĞİ, DENİZ VEDE ARKADAŞLARININ IŞIĞI TÜRK GENÇLİĞİNE DEĞİL PROVAKATÖRLERE YARAMIŞ SİSTEM İÇİNDE DÖRT NALA AT KOŞTURMUŞLARDIR
MALESEF BÖYLEDE BİR ZARARLARI OLMUŞTUR
TÜM DEVRİM ŞEHİTLERİ VEDE DENİZ GEZMİŞİ SAYGIYLA ANIYORUM.
YAZIMIN BAZI BÖLÜMLERİNDE KAYNAK OLARAK AYDIN ÇUBUKÇUNUN YAPTIĞI RÖPORTAJLARDAN ALINAN BİZİM 68 KİTABINDAN FAYDALANILMIŞTIR.
Bir çokları gibi idealleri için yaşayan ama birçoklarının yapamadığı gibi idealleri uğruna mücadele edip birşeyleri değiştirmekiçin uğraşan insanlardanmış. MIŞ diyorum bugune kadar yaptıkları mücadeleyi anlamak istememiştim ama şimdiki duruma bakınca onlara hak vermemek imlkamsız.
THKO Davası Savunması'ndan
Bizlerin tek özlemi tahsil sırasında bulunmamıza rağmen Türkiye’nin bağımsızlığıdır. Biz hiçbir zaman bütün çabamıza rağmen Türkiye’nin bağımsızlığını temin edemedik.
Biz 50 sene evvel Kurtuluş Savaşı vermiş bir ülkenin çocukları olarak Kurtuluş Savaşı’nın gerçek tahlilini yapmaya her zaman için muktediriz. Biz yine çok iyi biliriz ki Türkiye Kurtuluş Savaşı’nı yapmak için Samsun’a çıkanlara İstanbul örfi idaresince ve mahkemelerince idam cezası verilmiştir. Ve yine bilmekteyiz ki, Osmanlı İmparatorluğu yüzlerce generalinden ancak birkaç tanesi Kurtuluş Savaşı’na iştirak etmiştir. Ve yine bilmekteyiz ki Kurtuluş Savaşı yapıldığı sırada İstanbul’da bulunanlar bunları yapanlara eşkıya demiştir
1968 senesine gelince, üniversiteler öğrenciler tarafından işgal edildi. İşgalleri gayet meşru idi ve kürsü ağaları dahi bu işgallerin haklılığını hiçbir zaman inkar edemedi. Aynı yılın Temmuz ayında Amerikan Filosu’na karşı gösteri yapanlardan Vedat Demircioğlu polis tarafından hunharca öldürüldü. İktidarın kiralık kuvvetleri ve polisi hunharca devrimcilerin üzerine saldırdı.20’ye yakın devrimci öldürüldü. Bunların hiçbirinin katili bulunamadı. Polis karakolları işkencehane haline getirildi. Hiçbir savcı buna karşı çıkmadı. Fikir özgürlüğünü ve Anayasa’yı paravan yapanlar “önceden Atatürkçü geçinirken O’nun fikir ve şahsiyetini de küçük görmeye başladılar, sadece Mustafa Kemal tarafını beğeniyorlardı.” suçlamasını kesin olarak reddediyorum ve asla kabul etmiyorum. Diğer yurtseverler de bunu kabul etmez.
Gerçekler örtülmek isteniyor. Mustafa Kemal’e gerçekten sahip çıkanlar varsa onlar da bizleriz. Onun İstiklal-i tam prensibini, ve onun istiklal-i tam Türkiye idealini yalnızca biz devam ettiriyoruz.
İdddia makamı bizim vermekte olduğumuz Bağımsızlık Savaşı’na karşıdır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na karşı, reformlara karşı ve bu nedenle bizim Anayasa’yı ilgaya teşebbüs ettiğimizi ileri sürmektedir. Çünkü Süleyman Demirel hâlâ ortada gezmektedir. Kudreti yetiyorsa Süleyman Demirel hakkında aynı şekilde dava açsın, onlar 36 milyonluk ülkenin bütün yükünü 20 gencin üzerine yıkmaya alışmışlardır.
Mülkiyet hakkını ortadan kaldıracağımız iddia ediliyor. Bizatihi Anayasa mülkeyet hakkını toplum yararına kısıtlamıştır. Mutlak mülkiyet hakkı tanımamıştır.50 köye sahip bir toprak ağasını anayasamız kabul etmemiştir. Egemenlik ilkelerine karşı çıkanlar halkın sırtından geçinenlerdir.
Ayrıca milli bütünlüğe karşı çıkmakla da suçlanıyoruz.101 tane Amerikan üssünün bulunduğu ülkede bizim milli bütünlüğü bozmak istemekle itham edilmemiz gülünç olmaktadır. Milyon metrekare vatan toprağı işgal altındayken bizim milli bütünlüğü bozmakla suçlanmamız gülünçtür.
Mustafa Kemal sağ olsaydı bugün çok şaşırırdı. İddianame baştan beri sırf kelle istemek maksadıyla hazırlanmıştır. Şeklen de hukuk mantığından mahrumdur. Hukuki kıymet ve değerden mahrumdur.21 yılın hesabını 21 gençten sormak maksadıyla ve suçluların telaşı içerisinde hazırlanmış bir iddianamedir
Türkiye’nin bağımsızlığından
başka bir şey istemedim.
Bundan dolayı da ölümden korkmuyoruz.
Ve ben 24 yaşındayken kendimi
Türkiye’nin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyuyorum.
Deniz Gezmiş.
Türkiye’yi bugüne getiren süreç Denizler gibi ulusal kurtuluş mücadelesinde kararlı gençler varken olanaklı değildi. Onlar varoldukça Türkiyeyi emperyalistlere bağlayan ip bir yerde mutlaka kopacaktı. Bu yüzden Türkiye’yi emperyalistlere bağlayan ip Denizlerin boğazına dolandı.
“Paran yoksa öl” diyebilmiş bir piyasa düzeni savunuculuğunun gençliği isyan ettirmesine kimse şaşıramaz. Gençliğin bu düzeni ortadan kaldıracak bir devrim istemesi haktır.Denizler böyle bir gidişi gördükleri gibi ona karşı mücadele ettikleri için hedef haline geldiler
Nasıl devrimci gençlik olunacak? Gençlik bir devrimin örgütlenmesinde nasıl bulunacak?
60’lı yıllarda gençlerin kafasını en çok meşgul eden soru buydu herhalde. O dönemin ideolojik ortamını en çok etkileyen de bu sorundu. Gençler devrimci ve antiemperyalist mücadelenin örgütlenmesinde kendilerine yer arıyorlardı. Ancak bildikleri bir şey de bunun yalnızca kitaplar okuyarak öğrenilemeyeceği idi. Ciddi bir ideolojik çalışmanın yanında gençler halkla bağlar kurmaya, devrimci eylemler örgütlemeye giriştiler. Kısa zamanda çok büyük bir kitleselliğe ve halkın içinde önemli bir güce ulaştıkları da söylenebilir.
Ancak bu çaba aynı zamada bir çok yanlışları da beraberinde getirdi ister istemez. En önemli sorun gençliğin ne yapması gerektiği üzerineydi? Denizler ısrarla gençiliğin tüm siyasal partilerden uzak durmaları gerektiğini vurguladılar ki, bu doğruydu. Gençliğin rolü ve doğası hakında gerçekten önemli bir fikirdi bu. Ancak zamanla bu fikir tek başına gençlerin öncü kuvvetler olarak algılanmasına kadar vardı. Hatta bunu da aşarak tüm devrimci eylemin yükünü gençlerin sırtlayabileceklerini düşündüler. Ülkenin siyasal mekanizmasından tümüyle kopup devrimci eylem örgütlemeye girişmek doğruydu, ancak halktan koparak devrimci eylem mümkün değildi.
Silahlı eylem Türkiye koşullarında ister istemez bunu getirdi. Denizler çıkışlarında ve eylemlerinde Kuvayı Milliye’ye dayanıyorlardı. Ancak bunu Latin Amerika benzerlerine koşullayarak salt silahlı eyleme indirgemek büyük bir hataydı, aynı zamanda ülkenin gerçek tarihsel mirasından da kopulmasını getirdi. Gençlik, enerjisini halk kuvvetlerinin bağlarının güçlendirilmesine, örgütlendirilmesine ve bilinçlendirilmesine harcayabileceği bir zamanda ondan tamamen kopmak sonucunu doğuracak bir eylem türüne girişti. Denizlerin önemli yanlışı budur.
TÜRK SOLU.
Ama gerçektende keşke devlet kadamelerinde ii yerlere gelerek yapsalardı mücadelelerini.Türkiye de bir şeylerin değişeceğine o kadar inanarak ölmüşler ki...bugun kü durumumuzu görünce kurban seçilen ve o dönem yok olan bir çok pırıl pırıl beyine içim acıyor.
Temiz kalan tek yerdir devrim
bütün bir yıl
kirlenen duvarda
ama görebilmek icin
asıldığı çividen indirilmelidir
yapraklari biten takvim
Zorbalara direnmektir devrim
bir çocuğun
annesinin çantasından aldığı paraları
altına gizlediğini
söylememiştir dövülen
hiçbir hali
İçinde yaşamaktır devrim
dikiş kutusunun
ve toplu iğneler gibi
bir arada olmayı gerektirir
karşı koyabilmek icin zulmüne
makas denilen patronun
Gece ışıklar arasında koşmaktır devrim
ateş böceklerini
yakalamak isteyen çocukların
peşine takılır gün gelir
yanıp sönen mavi ışıkları
polis arabalarının
Kağıt bir gemidir devrim
bütün gemiler
hurdaya çıksa da sonunda
taşıdığı özgürlük şiiriyle
batmadan yüzer nicedir
dünya sularında
Kim bilir kaç yunus görmüş
kaç DENİZ GEZMİŞ...
Devrim/ Sunay Akın
Hiç bir insanın burnunu bile kanatmamış ve gerçek, kelime anlamıyla milliyetçi olan insan..
'Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği! ' derken ona küfreden bazı kesimler kendi tuttukları Ziya Gökalp'in bundan 79 yıl önce aynı şeyi dediğinden bihaber olacak kadar cahildiler: 'eğer Türkleri sevmeyen bir kürt varsa bu Kürt değildir; ve eğer Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa bu Türk değildir..' Ziya Gökalp
Bu kente yalnızlık çöktüğü zaman
uykusunda bir kuş ölür ecelsiz
alıp da başını gitmek istersin
karanlık sokaklar kör, sağır, dilsiz
Ey sevda kuşanıp yollara düşen!
Bilesin bu yollar dağlar dolanır
Yare ulaşmadan düşersen eğer
Yarına sesinin YANKISI kalır
Gecenin ucunda gün aralanır
Yar sevdası ile yürek bilenir
Sızılı bir ırmak uğurlar seni
su olup akarsın KIR ÇİÇEKLENİR
bu şarkı ona değil galiba ama yari memleket alırsak ben sevda kuşanıp yollara düşenleri Deniz, Yusuf, Hüseyin olarak görüyorum...
En uzun kosunun en guzel yuz metresini kosanlardan biri tipki can yucelin yazdigi gibi...
En uzun kosuysa elbet
Turkiye'de de Devrim
O, onun en guzel yuz metresini kostu
En sekmez luverin namlusundan firlayarak...
En hizlisiydi hepimizin,
En once gogusledi ipi...
Aciyorsam sana anam avradim olsun
Ama ask olsun sana cocuk, Ask olsun
Not: ayrica yanlis tren konusundada hem fikir degilim.
O zamanın politikıcalarının izlediği yanlış politikları yüzünden yaşanan sorunların seçtiği günah keçisi ve İbret olsun diye haksız yere kıyılan canlardan.
ne kadar yanlış trene binsede, bir genç olarak çoğu insanın yapamadığı duyarlılığı gösterdiğine inanıyorum. Yaşanan sorunlara sırtını dönmeyip mücadaleyi seçen yiğit bir Türk genci ama sağ-sol anlaşmazlıklarından dolayı da, sadece sistemin değil hala da ideolojilerin kurbanı olmaya devam ediyor.
Bir dönem Türkiye nin yazık ettiği gençlerden biri.
Amerikaya yaranmak adına kominist diye bir çok gence kıydığımız dönemdi.Ortacağ kiliselerinin anlayışı ile idam edildiler.