Kimsin sen? Kelimelerini gördügüm, cümlelerinden vurgularını tahmin etmeye çalıstığım, orda olup yazdıklarımı okuduğuna, beni anladığına, anlastığımıza inandığım sen... Varsın dı mı? Ordasın? Konusurken suratın nasıldır, ellerini oynatır mısın konuşurken? Ya mimiklerin? Konuşurken bakamadıgım gözlerinin rengi ne? Sen de merak ediyor musun beni, yüzümün konusurken ki halini...konusurken gözlerine bakarım karşımdakinin, sağır degilim ama dudak okumayı severim ben... Bilebilir misin tüm bunları? ...Sanmıyorum.
Peki nedir ikimizi bu denli yakınlaştıran... görmedigimde özlettiren seni? Saatlerce yazıştığım, gülmekten sandalyeden düşeceğimi hissettigim, hayatımın en gizli yerlerini paylaştığım sen kimsin? Nedir seni bu denli özel kılan hayatımda... nedir sonuna kadar sana içimi açmama sebep... Kelimelerce herkes güzel galiba... kelimeler zırh gibi, kelimeler sığınak... daha kolay ifade edebiliyoruz kendimizi... yüzleri görmeyince daha bir yakın, daha mı insan oluyoruz yoksa? Kelimeler zırhımızı mı yok ediyor... Hayali dostum kabul ettigim sana kelimelerle ulasırken daha mı açık oluyorum, ya da kavga esnasında kelimeler daha mı bir aslan kesilmeme neden oluyor? Burada olmaman ne de çok soru sormama neden oluyor kendime... kimsin sen? Kafamdaki gibi misin? Saçlarınla oynar mısın konusurken? Dokunur musun konustuğun kişiye? Nedir sana bu denli güvenmeme sebep? Nereden biliyorum seni... neden tanıyor gibiyim seni kelimelerin yeterli mi seni hayatima sokmama... özlememe... seni orda gördügümde sevinmeme? Gideceginde, gitme dedirten, dur daha konusacaklarımız var dedirten ne bana? Gittiginde ekranda kalakalmamı sağlayan ne? Neden tüm bu sorular, nedir beni buraya getiren? Çok mu cevap arıyorum, kabullensem buranın sanallıgını, gerçek yasantıma geçirmesem, gerçeklikten sanallıga geçmede görsem seni sadece, gerçek anlara sokmasam seni düsüncelerce... olmuyor, yapamıyorum... nasıl silebilirim ki seni? Saatlerimi paylastıgım sen... sevincimi paylasmak için sabırsızlandıgım, üzüntümü paylasmak istedigim... beni güldürmenden nasıl vazgeçebilirim? Bu kadar da toz pembe mi bu dünya? .. olmadıgını sen de biliyorsun... bende... sinirden az mı çıldırmadık, ekranı yumruklamak hiç mi geçmedi içimizden? ...... ya aşk... dedim ya kelimelerce herkes güzel, kelimelerce herkese aşık olunabilir... öyle ya da böyle, gerçek ya da sanal, kelimeler veya sözcükler... önemli olan insanların buluşması degil mi?
Sen Kendi ELLERİNDEN TUT.. Kendine Benim için BİR GÜL VER.............
kopukluk, uçukluk...
Ekranın arkaşındakine...
Kimsin sen? Kelimelerini gördügüm, cümlelerinden vurgularını tahmin etmeye çalıstığım, orda olup yazdıklarımı okuduğuna, beni anladığına, anlastığımıza inandığım sen... Varsın dı mı? Ordasın? Konusurken suratın nasıldır, ellerini oynatır mısın konuşurken? Ya mimiklerin? Konuşurken bakamadıgım gözlerinin rengi ne? Sen de merak ediyor musun beni, yüzümün konusurken ki halini...konusurken gözlerine bakarım karşımdakinin,
sağır degilim ama dudak okumayı severim ben... Bilebilir misin tüm
bunları? ...Sanmıyorum.
Peki nedir ikimizi bu denli yakınlaştıran... görmedigimde özlettiren seni? Saatlerce yazıştığım, gülmekten sandalyeden düşeceğimi hissettigim, hayatımın en gizli yerlerini paylaştığım sen kimsin? Nedir seni bu denli özel kılan hayatımda... nedir sonuna kadar sana içimi açmama sebep... Kelimelerce herkes güzel galiba... kelimeler zırh gibi, kelimeler sığınak... daha kolay ifade edebiliyoruz kendimizi... yüzleri görmeyince daha bir yakın, daha mı insan oluyoruz yoksa? Kelimeler zırhımızı mı yok ediyor... Hayali dostum kabul ettigim sana kelimelerle ulasırken daha mı açık oluyorum, ya da kavga esnasında kelimeler daha mı bir aslan kesilmeme neden oluyor? Burada olmaman ne de çok soru sormama neden oluyor kendime...
kimsin sen? Kafamdaki gibi misin? Saçlarınla oynar
mısın konusurken? Dokunur musun konustuğun kişiye? Nedir
sana bu denli güvenmeme sebep? Nereden biliyorum seni... neden tanıyor gibiyim seni kelimelerin yeterli mi seni hayatima sokmama... özlememe... seni orda gördügümde sevinmeme? Gideceginde, gitme dedirten, dur daha
konusacaklarımız var dedirten ne bana? Gittiginde ekranda kalakalmamı
sağlayan ne? Neden tüm bu sorular, nedir beni buraya getiren? Çok mu cevap
arıyorum, kabullensem buranın sanallıgını, gerçek yasantıma geçirmesem,
gerçeklikten sanallıga geçmede görsem seni sadece, gerçek anlara sokmasam seni düsüncelerce... olmuyor, yapamıyorum...
nasıl silebilirim ki seni? Saatlerimi paylastıgım
sen... sevincimi paylasmak için sabırsızlandıgım,
üzüntümü paylasmak istedigim... beni güldürmenden nasıl vazgeçebilirim?
Bu kadar da toz pembe mi bu dünya? .. olmadıgını sen de biliyorsun... bende... sinirden az mı çıldırmadık, ekranı yumruklamak hiç mi geçmedi içimizden? ...... ya aşk...
dedim ya kelimelerce herkes güzel, kelimelerce herkese aşık olunabilir...
öyle ya da böyle, gerçek ya da sanal, kelimeler veya sözcükler... önemli
olan insanların buluşması degil mi?
Sen Kendi ELLERİNDEN TUT.. Kendine Benim için BİR GÜL
VER.............
JUDAS
ipsizi de oluyo bunnarın...
uçutmanın hası...ne ööle bi ipin ucunda sallan dur..özgürlük mü deri ben buna? ? kopart ipini gitsin...
Akıllısını gören varsa beri gelsin.. :))