. ... . kapandım secdeye, yerdeki tekâvûd kalemefendisi seccademden eflatun çiçek tozları topladım, bağrıma saplanmış dalını çıkardım hüdayinabit alıcın, ve serpiştirdim tozlarını, beti benzi atmış dünyaya ve, bir dua okudum kulağına, sesim bir başka sese çarptı, tuz buz mısralar kırıntısı rüyam ah, turnam…;
keklik değil, güvercin ol diye fısıldayanım, dudağımda hep aynı şarkı, notalarını nar ağacının altına gömdüm..., yüreği kimsenin üzülmesine el vermeyen, bir yalancıyı sevdin sen…, ve varsın gedanız kendine kıysın ey maşuk, olgunlaşsın keder, çiçek yüklü dalında…, ah; . ... .
Ben hiç oraya gitmek istemiyordum. Giderim, biraz kalır dönerim diyordum. Ne olduysa oradayken oldu herşey.. Şimdi mi? Bir dalım varmış, kırıldı.. Kolum kanadım değil... Bir de geveze hallerin ,ne de güzeldi..
Kafkasya Türkçesi'nde, Erzurum ve Kars yöresinde şu anlamda kullanılır: 'Sırt, arka.' Sırtı kaşınan kimse, 'Dalım kaşınıyor.' der. Bu söylem, mecazi anlamda tehdit olarak da kullanılır Yaramazlık yapan çocuğa derler ki'Senin dalın kaşınıyor gabila! ' Ayrıca bir Azerbaycan türküsünde de geçmekte. Benzetme olarak türkü şöyle: 'Sen git; men de gelem dalından.' *Nadir ŞENER HATUNOĞLU: matematikçi-bilim uzmanı*
bir dal verdiği sevdiğim üstünde sarı yapraklar yıl desen geçer gider sevdaysa yeni başlar yedi gülü vardı dalın altısını yel alır biri kalır geriye o da bana adnır yedi kez çağırırım seni altısında gelme kal ama yedincisinde söz ver tek sözümle gel...
.
...
.
kapandım secdeye,
yerdeki tekâvûd kalemefendisi seccademden
eflatun çiçek tozları topladım,
bağrıma saplanmış dalını çıkardım hüdayinabit alıcın,
ve serpiştirdim tozlarını,
beti benzi atmış dünyaya ve,
bir dua okudum kulağına,
sesim bir başka sese çarptı,
tuz buz mısralar kırıntısı rüyam ah,
turnam…;
keklik değil, güvercin ol diye fısıldayanım,
dudağımda hep aynı şarkı,
notalarını nar ağacının altına gömdüm...,
yüreği kimsenin üzülmesine el vermeyen,
bir yalancıyı sevdin sen…,
ve varsın gedanız kendine kıysın ey maşuk,
olgunlaşsın keder, çiçek yüklü dalında…,
ah;
.
...
.
https://pin.it/6uu7SaU
Ben hiç oraya gitmek istemiyordum.
Giderim, biraz kalır dönerim diyordum. Ne olduysa oradayken oldu herşey..
Şimdi mi?
Bir dalım varmış, kırıldı..
Kolum kanadım değil...
Bir de geveze hallerin ,ne de güzeldi..
Bir kuş dal değiştirmekten yorgun , bir dal kuşun vefasızlığından...
dalından şüphe ettiğin ağacın, gölgesinde soluklanmayacaksın..! !
Kafkasya Türkçesi'nde, Erzurum ve Kars yöresinde şu anlamda kullanılır: 'Sırt, arka.' Sırtı kaşınan kimse, 'Dalım kaşınıyor.' der. Bu söylem, mecazi anlamda tehdit olarak da kullanılır Yaramazlık yapan çocuğa derler ki'Senin dalın kaşınıyor gabila! '
Ayrıca bir Azerbaycan türküsünde de geçmekte. Benzetme olarak türkü şöyle:
'Sen git; men de gelem dalından.'
*Nadir ŞENER HATUNOĞLU: matematikçi-bilim uzmanı*
Dünya ülkeleri arasında hikayelerinde bindiği dalı kesen kahramanı bulunan tek ülke bizizdir muhakkak.
DALLARIMI KIRDILAR, YARİMDEN AYIRDILAR...
DAAL.dalmak fiilinin emir halidir
Ağacın koludur
Dal rüzgarı affetsede...
Kırılmıştı bir kere..!
he bide semra kaynana vardı..Daldan dala...
kırazdır buna basan :)
bir dal verdiği sevdiğim
üstünde sarı yapraklar
yıl desen geçer gider
sevdaysa yeni başlar
yedi gülü vardı dalın
altısını yel alır
biri kalır geriye
o da bana adnır
yedi kez çağırırım seni
altısında gelme kal
ama yedincisinde söz ver
tek sözümle gel...
bertlot brechi
Adamın biri dal mış Karısıda ağaç.
Bir zamanların popüler espirisi. Bide şu vardı:
Adamın Biri Ata binmeye bayılıyormuş Ata binmiş Bayılmış :)
ağacın ilk verdiği kol
arapçada bir harf
daldan dala
daldan dala....
Belalı kaynana Semra hanım...