Günümüzde üç dilek hakkimiz olmasi çok önemlidir. Maalesef sevinerek bu hakkimizi kullaniriz her zaman. Benim 3 dilek hakkim olsa 3 dilek hakki daha isterdim. Elde var 6 dilek hakki, 5 ile 3 er dilek daha dilesem 15 dilek hakkim daha olur. 15 dilek ile her istedigimi dilerim. Günah degilse allah olmayi dilerim. Allah olduktan sonra dilek hakkim sonsuz kere sonsuz olur. Çok akilli olurum. Maalesef her istedigimi yapabilirim. Kendime kasvetli bir yaris arabasi yaptiririm. Onunla antalya'ya gider dedemlerin elini öperim. Dedem bana torunum allah olmus der. Sevinir. Harçlik verir. Abime vermez, çünkü o arabaya kusan bir gerzek. Sonra dedem mezarlikta zombileri öldürmeye gönderir beni. Hepsini yok ederim isin kiliciyla. babami da döverim.
afacan cocugun dogumgunudur ve annesinden bi kirmizi bisiklet ister. annesi ona bisikleti hakketmedigini ve tanriya suclarini itiraf ettigi bi mektup yazmasini soyler. cocuk odasina gider ve baslar yazmaya, - tanrim beni hep yalan soyledigim icin affedin. soz veriyorum bi daha olmicak. bugun benim dogumgunum ve sizden kirmizi bi bisikler istiyorum... cocuk mektubu yirtar atar cunku gunahlari o kadarcik degildir. ikinci mektubu yazmaya karar verir, - tanrim beni hep yalan soyledigim icin ve annemi hic dinlemedigim icin
affedin. bi daha olmicak soz veriyorum. bugun benim dogumgunum sizden
kirmizi bi bisiklet istiyorum... ve bu mektubuda yirtar cunku bunlarda isledigi butun gunahlar degildir.
ve baslar ucuncu mektuba.yine olmaz ve afacan cocuk baska bi yol denemek
icin annesinden izin alir ve kiliseye gider. bunu goren annesi cok
sevinir ve yaramaz oglunun akillandigini sanar.
kucuk cocuk kilisede gider meryem annenin heykelini! n yanina ve saga sola baktiktan sonra onu cantasina koyar ve eve goturur. evde yine odasina cikar ve tanriya son mektubunu yazar, - bana kirmizi bisikleti al, annen elimde rehin, onu bir daha goremeyebilirsin..
Coçuk: anne kalk babam gidiyor babam devrim yapıcak. Anne.Baban devrim yapamaz oğul coçuk:neden anne Anne.ailesi bile yok onun oğul,kimden güç alıcak .
11 yaşındaki bi çocukla konuşma.. ben. kardeşin var mı o.yok ben.abin ya da ablan o.yok ben.ooo tek çocuksun yani şımarıksın (sevimliyiz ya bi de göz kırpış) o. annem babam ayrı benim.. yaaa kalırsın işte bööle aldın mı lafı,gördün mü bakışları...hadi göz kırpta toparla bakalım..
' Hasta ne konuşuyor, ne de söylenenleri anlıyor. Bazen saatlerce anlaşılmaz şeyler geveliyor. Zaman, yer ya da kişi kavramı yok. Yalnız, nasıl oluyorsa, kendi adı söylendiğinde tepki veriyor. Son altı aydır onun yanındayım, ne görünüşü için bir çaba sarf ediyor ne de bakım yapılırken yardımcı oluyor. Onu hep başkaları besliyor, yıkıyor ve giydiriyor. Dişleri yok, yiyeceklerin püre halinde verilmesi gerekiyor. Gömleği salyalarından dolayı sürekli leke içinde. Yürümüyor. Uykusu sürekli düzensiz. Gece yarısı uyanıp çığlıklarıyla herkesi uyandırıyor. Çoğu zaman mutlu ve sevecen, fakat bazen ortada bir sebep yokken sinirleniyor. Biri gelip onu yatıştırana kadar da feryat figan bağırıyor.'
Bu olayı okuduktan sonra, Ruskin öğrencilerine böyle birinin bakımını üstlenmek isteyip istemediklerini sorar. Öğrenciler bunu yapamayacaklarını söylerler. Ruskin, kendisinin bunu büyük bir zevkle yaptığını ve onların da yapması gerektiğini söyleyince öğrenciler şaşırırlar.
Daha sonra Ruskin hastanın fotoğrafını dolaştırmaya başlar. Fotoğraftaki doktorun altı aylık kızıdır.
'Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar oynasınlar türküler söyliyerek yıldızların arasında '
İlk once kalbinizi alir sonra tum komplekslerininizin tum hatiralarinizin cizgileri ustunde yurur. Kalbinizi de acittigi olur. Ama olsun bunu bilerek yapmaz o kadar durust bir yani vardir ki birsey diyemezsiniz.
Büyümeyi istemekle en büyük hatasını yapan insan yavrusu.. Dünyaya getirme sorumluluğu üzerine belki yıllarca düşünülmesi gereken canlı. Üretemeyen insanların tek üretimi, soyun devamı adına yapılan ölüm bulaştırıcılığının masum kurbanları..
Ben.... Ne olursa olsun, yaşım kaç olursa olsun, içimdeki çocuk hiç bir zaman büyümeyecek. Eğer bir gün çocuğum olursa, büyümeyi onunla birlikte öğrenebilirim. Hayatla ilgilli herşeyi onunla birlikte en baştan öğreneceğim gibi.
Bence çoçuk hayatımızın neşesi, saflığı, mutluluğu, umudu, güveni...daha neleri unuttum kimbilir...Kısaca çoçuklar hayatın anlamı...yeterki bizler onlara gerken önemi verelip hem sevelim hem sayalım (toplumumuzda saygı büyüğe sevgi küçüğe gibi bir bölücü kanı hakim olsada unutmayalımki bu iki terim ayrılmaz bütündür.) Gereken değeri verlim, "çoçuktur işte" diyerek geşiştirmeyelim.Çok oldu ama kusura bakmayın, daha nice eksikler var ama neyse..Onlara "MUTLU" ve "UMUTULU" bir gelecek bırakalım....
Bir ilkokul kompozisyonu:
Konu: 3 dilek hakkiniz olsa ne dilerdiniz
Günümüzde üç dilek hakkimiz olmasi çok önemlidir.
Maalesef sevinerek bu hakkimizi kullaniriz her zaman.
Benim 3 dilek hakkim olsa 3 dilek hakki daha isterdim.
Elde var 6 dilek hakki, 5 ile 3 er dilek daha dilesem 15 dilek hakkim
daha olur. 15 dilek ile her istedigimi dilerim. Günah degilse allah
olmayi dilerim. Allah olduktan sonra dilek hakkim sonsuz kere sonsuz
olur. Çok akilli olurum. Maalesef her istedigimi yapabilirim.
Kendime kasvetli bir yaris arabasi yaptiririm. Onunla antalya'ya
gider dedemlerin elini öperim. Dedem bana torunum allah olmus der.
Sevinir. Harçlik verir. Abime vermez, çünkü o arabaya kusan bir
gerzek. Sonra dedem mezarlikta zombileri öldürmeye gönderir beni.
Hepsini yok ederim isin kiliciyla. babami da döverim.
afacan cocugun dogumgunudur ve annesinden bi kirmizi bisiklet ister.
annesi ona bisikleti hakketmedigini ve tanriya
suclarini itiraf ettigi
bi mektup yazmasini soyler. cocuk odasina gider ve
baslar yazmaya,
- tanrim beni hep yalan soyledigim icin affedin.
soz veriyorum bi
daha olmicak. bugun benim dogumgunum ve sizden kirmizi
bi bisikler
istiyorum...
cocuk mektubu yirtar atar cunku gunahlari o kadarcik
degildir. ikinci mektubu yazmaya karar verir,
- tanrim beni hep yalan soyledigim icin ve annemi
hic dinlemedigim
icin
affedin. bi daha olmicak soz veriyorum. bugun benim
dogumgunum sizden
kirmizi bi bisiklet istiyorum...
ve bu mektubuda yirtar cunku bunlarda isledigi butun
gunahlar degildir.
ve baslar ucuncu mektuba.yine olmaz ve afacan cocuk
baska bi yol
denemek
icin annesinden izin alir ve kiliseye gider. bunu
goren annesi cok
sevinir ve yaramaz oglunun akillandigini sanar.
kucuk cocuk kilisede gider meryem annenin heykelini! n
yanina ve saga
sola
baktiktan sonra onu cantasina koyar ve eve goturur.
evde yine
odasina cikar ve tanriya son mektubunu yazar,
- bana kirmizi bisikleti al, annen elimde rehin, onu
bir daha
goremeyebilirsin..
Coçuk: anne kalk babam gidiyor
babam devrim yapıcak.
Anne.Baban devrim yapamaz oğul
coçuk:neden anne
Anne.ailesi bile yok onun oğul,kimden güç alıcak
.
11 yaşındaki bi çocukla konuşma..
ben. kardeşin var mı
o.yok
ben.abin ya da ablan
o.yok
ben.ooo tek çocuksun yani şımarıksın (sevimliyiz ya bi de göz kırpış)
o. annem babam ayrı benim..
yaaa kalırsın işte bööle aldın mı lafı,gördün mü bakışları...hadi göz kırpta toparla bakalım..
Çocuğa kim demiş küçük bir şey
Belki bir çocuk en büyük bir şey
Abdulhak Hamit
Zor sorular soran saf duygusal insan(cık) :)
' Hasta ne konuşuyor, ne de söylenenleri anlıyor. Bazen saatlerce anlaşılmaz şeyler geveliyor. Zaman, yer ya da kişi kavramı yok. Yalnız, nasıl oluyorsa, kendi adı söylendiğinde tepki veriyor. Son altı aydır onun yanındayım, ne görünüşü için bir çaba sarf ediyor ne de bakım yapılırken yardımcı oluyor. Onu hep başkaları besliyor, yıkıyor ve giydiriyor. Dişleri yok, yiyeceklerin püre halinde verilmesi gerekiyor. Gömleği salyalarından dolayı sürekli leke içinde. Yürümüyor. Uykusu sürekli düzensiz. Gece yarısı uyanıp çığlıklarıyla herkesi uyandırıyor. Çoğu zaman mutlu ve sevecen, fakat bazen ortada bir sebep yokken sinirleniyor. Biri gelip onu yatıştırana kadar da feryat figan bağırıyor.'
Bu olayı okuduktan sonra, Ruskin öğrencilerine böyle birinin bakımını üstlenmek isteyip istemediklerini sorar. Öğrenciler bunu yapamayacaklarını söylerler. Ruskin, kendisinin bunu büyük bir zevkle yaptığını ve onların da yapması gerektiğini söyleyince öğrenciler şaşırırlar.
Daha sonra Ruskin hastanın fotoğrafını dolaştırmaya başlar. Fotoğraftaki doktorun altı aylık kızıdır.
insan yavrusu...hehe..
Dünyayı Verelim Çocuklara
'Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne
allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar
oynasınlar türküler söyliyerek yıldızların arasında '
Nazım Hikmet Ran
gülümsemek için yeterli
Masumiyet...kisinin hayat yolculugunun ilk yillari...
Hayat
İlk once kalbinizi alir sonra tum komplekslerininizin tum hatiralarinizin cizgileri ustunde yurur. Kalbinizi de acittigi olur. Ama olsun bunu bilerek yapmaz o kadar durust bir yani vardir ki birsey diyemezsiniz.
evcilik setim, Japon bebegim, iplige gecirmek icin ugrasıgım renkli dugmeler, uc tekerlekli bisikletim, kırmızı beslenme cantam, ilk okudugum kitap 'Kucuk Kara Balık', vestiyerde sakladıgım seksek taslarım, penceredeki kus yuvası, annemle babamın öldugunu dusunup aglayısım, buyuyecegimi dusunup umutlanısım, buyudukce umutsuzlanısım, sonra...sonrası yok!
Benim için sevdiğim insanla yaşayabileceğim en önemli mutluluk bu belki sevgiliye kavuşmak kadar büyüleyici bir anlam taşır
Kapılar açılır ardına kadar
Kuşlar uçar hatıralar içinden.
Çocuğum bol bol masal dinle
Henüz inanırken...
F. Hüsnü Dağlarca
güzeldi geçmiş....gelecekse YOK! ! ! ! !
kısa boylu salak insanlar
Buyudukce insan olan guzel seydir cocuk.
Bir zaman, hepimizin elindeki, guzel ulkenin kapilarini acan sihirli anahtar idi.
Yasemin'im, canım kızım, nazlı kızım
Yağmur'um, kızım, ellerimde büyüyen bir hayat...
Büyümeyi istemekle en büyük hatasını yapan insan yavrusu..
Dünyaya getirme sorumluluğu üzerine belki yıllarca düşünülmesi gereken canlı.
Üretemeyen insanların tek üretimi, soyun devamı adına yapılan ölüm bulaştırıcılığının masum kurbanları..
Ben....
Ne olursa olsun, yaşım kaç olursa olsun, içimdeki çocuk hiç bir zaman büyümeyecek.
Eğer bir gün çocuğum olursa, büyümeyi onunla birlikte öğrenebilirim. Hayatla ilgilli herşeyi onunla birlikte en baştan öğreneceğim gibi.
çiçekleri umudumuzun....
Bence çoçuk hayatımızın neşesi, saflığı, mutluluğu, umudu, güveni...daha neleri unuttum kimbilir...Kısaca çoçuklar hayatın anlamı...yeterki bizler onlara gerken önemi verelip hem sevelim hem sayalım (toplumumuzda saygı büyüğe sevgi küçüğe gibi bir bölücü kanı hakim olsada unutmayalımki bu iki terim ayrılmaz bütündür.) Gereken değeri verlim, "çoçuktur işte" diyerek geşiştirmeyelim.Çok oldu ama kusura bakmayın, daha nice eksikler var ama neyse..Onlara "MUTLU" ve "UMUTULU" bir gelecek bırakalım....
Masumiyet, dogruluk, temiz yüreklilik...kirden uzak...büyüdükce kirleniyor insan..kirlendikce büyüyor
Çocuklar bir Çiçektir,
Çiçeklere su, Çocuklara şefkat gerekir.
Aşık Çağlari
hep benimle olan,ağlamak için arkadaş aradığımda hep yanımda olan ufaklığım...ruhumun kırıldığında hiç acısı dinmeyecek yanı...
Çocuk gibiyim bu akşam, tüm gün oynadığım sevinç var dudağımda, koşuştuğum tüm düşler, sevinçlerle, dostluklarla, sevgilerle dolu...
Oynamaktan yorgun düşmenin sevinci ile, dokunuşuyla, sevmesiyle, sevilmesiyle yaşıyorum dolu dolu, en derin yaşamı bile, sevdiklerimle birlikte....