çivi yazısı ilk icat edilen iletişim yazılarındandır. İnsanlar bu yazıyı ağır bir taşın üzerine değilde toprak kil gibi karışımdan hazırlanmış o zamanın bir nevi günümüzde yaprak diye nitelendirdiğimiz bir nesnenin üzerine yazıyorlardı. Bu yazıyı herhangi bir gıdayı veya cismi alışverişinde bulunurkende kullanıyorlardı,sadece iletişim için değil. Çivi yazısını öğrenmek kolay değildir, gerçekten çok karışık bir yazı...çünkü dikkatli çözülmezse yalnış anlamlara yol açar veya yalnış çözümlere.Bu yazı ilk vikipetler tarafından kulanıldı..sonradan sonraya değiştirildi ve değişik şekiller aldı.Bu alana yani arkeolojiye merakı olan arkadaşlara tavsiyem önce örnek yazıları ve yazılan nesneleri incelesinler.....
arkadaşlar rumuzlarım pasiflendiği için benim çivi yazıları başı boş kaldı şimdi başi boşluğu sona erdırmek için girişimde bulunuyorum.. hepsini bir araya toplayacağim.... :))) vermış olduğum rahatsizlıktan dolayı cümle müslümanlardan özür dilerim.. :))
Eski Mezopotamya'da ilk yazı işaretleri, mal sayımı, tayın ve ezrak dağıtımı gibi çok somut ihtiyaçlara cevap vermek üzere ortaya çıktı.
Bütün yazı sistemlerinde olduğu gibi, önce bir nesneyi veya bir eylemi temsil eden kalıplaşmış resimler biçimindeki harfler belirdi. Sümer Uygarlığı, birkaç yüzyılda basit resim çizimlerinden, bir fikrin ve bir sesin anlatımına geçemeyi başarmıştı. Mesela başlangıçta oku gösteren işaret (Sümerce'de ti) , ti'nin ses değerini ve soyut bir şey olan 'hayat' anlamını alırken; yazımı da üsluplaşıp genişleyerek ilk baştaki resimden iyice uzaklaşmış oldu. Sümerler böylece, MÖ 2600 yılına vardığında,150'si hece ses değeri taşıyan, diğerleri ise ideogram (nesne işareti) veya logogram (somut veya soyut bir gerçekliği temsil eden işaret) işlevlerini koruyan yaklaşık 600 işaretten yararlanmaktaydı.
Mezopotamya'ya MÖ.2300'den itabaren yerleşen Sami Akkadlar bu yazıyı benimsemediler. Fakat Sümer Yazısı, temelde tek heceli bir dile göre tasarlığından ilk olarak Akkadlar, kendi dillerindeki sözcükleri her işaret (Sümerlerden alınan) bir heceyi gösterecek biçimde bölmek zorunda kaldılar. Ti işareti, hece değeri dışında hala 'hayat' demekti, fakat bu soyut gerçeklik artık ti(Sümerce) yerine balatu (Akkadca) olarak telafuz edildi.
MÖ.1800'e doğru, Babil Kralı Hammurabi zamanında Mezopotamya dünyasında konuşulan Akkad dili, çok geçmeden küzeyde Asur ve güneyde Babil dilleri olarak ortaya çıktı. Yazıcılar, bu dili yazıya dökmek için, daha sonra güneşte veya fırında kurutucak oldukları ıslak kil tabletlere çiviyazısıyla (çivi biçiminde) işaretler kazıyordu. Her işaretten (toplam 500'den fazla işarete rastlanmıştır) bir veya daha fazla anlam değeri vardı. Dolasıyla yazan veya okuyan herkes binlerce olası anlamı tarayıp içlerinden birini seçmek zorundaydı; bunu da ancak meslekten olan kişiler, yani yazıcılar yapabiliyordu. Böylece yazıcılar, toplumda giderek artan bir etkiyte sahip oldular.
Kaynak: Maurice Meuleau
Sözlükte ise basitçe: 'Eski Farsların, Medlerin ve Asurluların kullandığı yazı.' diyor...
efenim çivit rengi kalem ilen papirüslere hokka ilen divit ilen işlenen okunmaktan ziyade maytap geçilen yazı tipi idir.çin mürekkebi ilen tertipleneni daha bir çivi idir.malumunuz çivi yazısı çin'den gelme idir.piyasayı dolduran bilimum çin malları gibim yazının bilem çivisi\çinisi çıkmış idir.
yuh ilen...
ayrıyetten çivi yazısının duvara çivi ilen yazılanı makbul idir.ekseriyyetnen kiralık evlerde rastladığımız bu mümtaz şahane eserler avam kısmınca pek itibar görmemekte kiracıya konuya komşuya küfürettirmekte idir.
hey hat ilen ;)
çivi yazısı kim tarafından ve ne zaman bulunmuştur.
çivi yazısı ilk icat edilen iletişim yazılarındandır. İnsanlar bu yazıyı ağır bir taşın üzerine değilde toprak kil gibi karışımdan hazırlanmış o zamanın bir nevi günümüzde yaprak diye nitelendirdiğimiz bir nesnenin üzerine yazıyorlardı. Bu yazıyı herhangi bir gıdayı veya cismi alışverişinde bulunurkende kullanıyorlardı,sadece iletişim için değil. Çivi yazısını öğrenmek kolay değildir, gerçekten çok karışık bir yazı...çünkü dikkatli çözülmezse yalnış anlamlara yol açar veya yalnış çözümlere.Bu yazı ilk vikipetler tarafından kulanıldı..sonradan sonraya değiştirildi ve değişik şekiller aldı.Bu alana yani arkeolojiye merakı olan arkadaşlara tavsiyem önce örnek yazıları ve yazılan nesneleri incelesinler.....
arkadaslar cıvıyazısı cıvıyle yazılmamıstır.seklı cıvıye benzedıgı ıcın bu adı almıstır.cıvıyazısı ucu ucgen seklınde kesılmıs kamısla yanı stılusla yazılmıstır.
çok dayanıklı tabi nereye yazıldığı önemli :)
çivi yazısını örenmek istiyorum
arkadaşlar rumuzlarım pasiflendiği için benim çivi yazıları başı boş kaldı şimdi başi boşluğu sona erdırmek için girişimde bulunuyorum..
hepsini bir araya toplayacağim.... :)))
vermış olduğum rahatsizlıktan dolayı cümle müslümanlardan özür dilerim.. :))
Sanırım benim yazım.Herkes öyle söylüyor. :)
ammada uzun yazmışsın şuna kısaca çiviyle yazılan dese hem bak kafam karışıyo mezopotamyalı amcalar çiviyi nirden bulmuşlarkine
Çiviyazısı
Eski Mezopotamya'da ilk yazı işaretleri, mal sayımı, tayın ve ezrak dağıtımı gibi çok somut ihtiyaçlara cevap vermek üzere ortaya çıktı.
Bütün yazı sistemlerinde olduğu gibi, önce bir nesneyi veya bir eylemi temsil eden kalıplaşmış resimler biçimindeki harfler belirdi. Sümer Uygarlığı, birkaç yüzyılda basit resim çizimlerinden, bir fikrin ve bir sesin anlatımına geçemeyi başarmıştı. Mesela başlangıçta oku gösteren işaret (Sümerce'de ti) , ti'nin ses değerini ve soyut bir şey olan 'hayat' anlamını alırken; yazımı da üsluplaşıp genişleyerek ilk baştaki resimden iyice uzaklaşmış oldu. Sümerler böylece, MÖ 2600 yılına vardığında,150'si hece ses değeri taşıyan, diğerleri ise ideogram (nesne işareti) veya logogram (somut veya soyut bir gerçekliği temsil eden işaret) işlevlerini koruyan yaklaşık 600 işaretten yararlanmaktaydı.
Mezopotamya'ya MÖ.2300'den itabaren yerleşen Sami Akkadlar bu yazıyı benimsemediler. Fakat Sümer Yazısı, temelde tek heceli bir dile göre tasarlığından ilk olarak Akkadlar, kendi dillerindeki sözcükleri her işaret (Sümerlerden alınan) bir heceyi gösterecek biçimde bölmek zorunda kaldılar. Ti işareti, hece değeri dışında hala 'hayat' demekti, fakat bu soyut gerçeklik artık ti(Sümerce) yerine balatu (Akkadca) olarak telafuz edildi.
MÖ.1800'e doğru, Babil Kralı Hammurabi zamanında Mezopotamya dünyasında konuşulan Akkad dili, çok geçmeden küzeyde Asur ve güneyde Babil dilleri olarak ortaya çıktı. Yazıcılar, bu dili yazıya dökmek için, daha sonra güneşte veya fırında kurutucak oldukları ıslak kil tabletlere çiviyazısıyla (çivi biçiminde) işaretler kazıyordu. Her işaretten (toplam 500'den fazla işarete rastlanmıştır) bir veya daha fazla anlam değeri vardı. Dolasıyla yazan veya okuyan herkes binlerce olası anlamı tarayıp içlerinden birini seçmek zorundaydı; bunu da ancak meslekten olan kişiler, yani yazıcılar yapabiliyordu. Böylece yazıcılar, toplumda giderek artan bir etkiyte sahip oldular.
Kaynak: Maurice Meuleau
Sözlükte ise basitçe: 'Eski Farsların, Medlerin ve Asurluların kullandığı yazı.' diyor...