Mustafa Ömer (demir) beyin araştırma ve yorumlarına büyük ölçüde katılıyorum. Peçeneklerle birlikte karadenizin Dobriç-Şumnu- Köstence kıyılarında yaşamış ve Ankara savaşıyla birlikte Yıldırım Beyazıt'ın Rumeli birliklerine dahil olmuş bir Oğuz boyu diye biliyorum. Savaş sonrası Kızılcahamam yöresinde büyük kısmı kalmıştır. 2. İpek yolu kıyısında kalan alanlara yerleşmişlerdir. Yorumcuların da bahsettiği gibi Kızılcahamamlıların tamamı çıtak değildir. Bunu ayırt edebilmek ırki unsurlara göre nispeten kolaydır. Hafif kumrala bakan sarışın renkli ve yeşilin sarıya bakan bal renkli gözlü beyaz tenli olanların çıtak olma olasılığı bir hayli yüksek. K.hamam merkez olmak üzere pazar ve çubuk istikametindeki alanlara yerleşmiş olanlar yer yer ipek yolu güzergahındaki bazı köyler (örneğin çeltikci) kısmen veya tamamen çıtak olduğunu düşünüyorum.Ankara savaşında Rumeli grubunda bulunan bir kısım peçenekler de yine Yabanabad da bazı yerlere yerleşmişleridir(Çamlıdere Peçenek kazası gibi). Diğer yerleşkelerdeki vatandaşlarımızın çoğu Orta Asyadan İran üzerinden gelenlerdir. Kazan (Salı Pazarı) için kesin bir şye söylemek istemiyorum ama Timur'un ordusundan yerleşip kalan tatarlarda olabilir.
çıtak çıtmak'tan çıtak,yörmek'ten yörük gibi ad yapılmış cazı yerlerde manav.kıvırcık,gacal vb.dedikler gibi çıtak'tan çıta ,çıtır.çıtırdamak.vb türetilmiş.bunnlara tahtacı ve ağaçeri de denmekteir nitekim iran'da ağaçeri adlı yerleşim var,kızılcahamamlı çıtaklar genellikle sitelerde mobilya işi ile uğraşırlar.
Çıtak Türkleri ile ilgili Türkiye genelinde bir araştırma yapıyorum. Şimdiye kadar elde ettiğim verilerden dikkat çeken hususlar Çıtakların Oğuz Türklerinin bir kolu olması. Ancak Yörüklerin yerleşik düzene geçen kesiminden olduğu da muhakkak. Bununla birlikte,Bektaşiler ve değişik tarikatlarla bağlantıları var. Bektaşilerle bağlarının olmasındaki gerekçelerden anlaşılır olan unsurlardan birinin isimlerin daha ziyade, Ali, Hasan,Hüseyin,Haydar oluşu olarak gösterilebilir. ÇITAK deyiminin anlamını tefsir eden bazı kendini araştırmacı ve tarihçi olarak gösteren mezbeleliklerin, Çıtakların evlerinin etrafını veya avlularını örmeleri ile yorumlamaları tam anlamı ile abesle iştigal olduğu gibi , bazı sözlüklerde Çıtaklığı kaba sapa ifadelerle zikretmiş olmaları dangalaklığın ta kendisidir. Çıtakların neden beyaz giydiği ile ilgili tek cümle bile söyleyemeyen bu istismarcılara-para vurguncularına- ders verecek niteliğe haiz araştırma yapmaktayım. Daha da önemlisi, yakın tarihimizde Çıtakların ilim ve irfana verdiği önem, iyi bir milliyetçi ve vatanperver olmalarını hem resimler, hem de yaşam tarzları ile simgelendirmiş durumdayım. Aslen Çıtak Türkü olmanın verdiği haz ve mutlulukla daha iyi çalışmalar yapmak ve Türkiye genelinde, hatta Dünya çapında yapacağım araştırmalarla ilgili olarak siz değerli vatandaşlarımızdan hemşerilerimden talebim ' dua etmenizdir.' Saygı ve selamlarımla. Mehmet AKYOL ( Araştırmacı-Gazeteci-Yazar )
ben kızılcahamamlıyım ama çıtak değilim köyümde selçuklu dönemine ait bir cami var kitabesinde 1295 yılından kalma olduğu yazıyor köy halkı tarafından yapılmış kıpçak türkü olduğumuz ağır basıyor yalnız şuda var oğuz türklerin dede olabiliriz o kadar araştırmama rağmen hangi soydan hangi boydan olduğumuzu çözemedim
arkadaşlar benim soyadım çıtlak benim atalarım takribi 1600 lü yıllarda giresun'a gelmişler şu anda giresun'un bir mahallesi olan çıtlakkale mahallesine kale kurmuşlar ve buradan giresun'un merkez akköy köyüne yerleşmişler batlama deresi civarından çeşitli köylere ve ilçelere dağılmışlar genellikle tez sinirlenen ve kimsenin komutunda yaşamayı sevmeyen bir yapıya sahiptirler ben 2004 senesinde bulgaristanda 6 ay kaldım bu zaman içersinde biraz araştırdım deliorman şumen bölgesinde çıtaklar diye bir millet yaşamış olup hala orada çıtak soyismini taşıyan insanlar var yaşam tarzları ve davranışları itibarıyle bizimle benzerlik göstermektedirler aynı soyun selanik civarlarında 'da yaşadığı bilinmektedir kısmen birlik olsakta genelmanada bütünlüğümüzü koruyamamışız türkiyenin giresun'trabzon'ordu'sivas'malatya'ankara gibi illerinde bu soyadını taşıyan insanlar yaşamaktadırlar.
Ben de Çıtak ım.Dedelerim II.Kosava Şavaşında gösterdikleri yararlılıktan dola-yı kendilerine Kosava da zamanın Osmanlı padişahı tarafından toprak hediye edilmiştir.Dedelerim Tokat tan Kosava ya göç etmişlerdir.Bu köy Çıtak Köyü olarak Kosava da halen bulunmaktadır, Çıtak çalışkan,şık ve inatçı anlamına gelmektedir. Çıtaklar Türkün örf ve adetine ve İslam dinine sıkı sıkıya bağlıdır.
Derleme sözlüğünde ise: Çubuk Haymana ve Polatlı çevresinde dağda yaşayan ve odun satarak geçinen kimse olarak ifade ediliyor.
Hemen bütün Orta Anadolu’da, ilçemiz halkı Çıtak olarak tanınır. Bu güne kadar bu kavram ile ilgili olarak doğru yanlış bir sürü senaryo üretilmiştir. Bu gün araştırmacıların, gezi notları ve belgelere dayanarak yaptıkları değerlendirmeler, bu çeşit kavramlar hakkında az da olsa bir fikir verebilmektedir.
Bu gün Çıtak kelimesi hala Rumeli’de Çıtak, Orta Asya’da ise Çatak veya Çotak şeklinde kullanılıyor.
Yaptığımız araştırmalar bizi, Çıtakların Orta Asya’daki kökleri hakkında bazı ipuçları bulmamızı sağladı. Bu kelimenin menşeinde Çiğil Türkleri ile karşılaştık.
Çiğiller, Doğu ve Batı Türkistan sınırında Karluklarla beraber yerleşmiş ve komşuları Oğuzlarla devamlı mücadele halindedir.
Kaşgarlı Mahmud’a göre Çiğiller; Peçenek, Kıpçak, Oğuz, Başkurt ve Uygur gibi büyük boylardan ve Türkler’in aslen ayrıldıkları 20 ilden biridir. Çiğil lehçesi de Oğuz lehçeleri gibi sırf Türkçedir.
Araştırmacı Y.Ziya Yörükân’a göre Oğuzlar, aynı bölgede beraber yaşadıkları halde kendilerinden olmayan üruğlara Çıtak demişler. Türklerde ve Oğuzlarda böyle bir gelenek olduğu biliniyor. Oğuzlar kendilerini Türk budununun en asil ve şerefli boyu olarak gördükleri için, çevrelerinde kendileri gibi muharip ve kahraman görmedikleri boylara önce sevmedikleri Çiğillerin adını taktılar. Yani onlara Çiğil dediler. Sonraki yıllarda ise bu telakki Çıtak (Veya Çatak) ve Yörük tabirleri ile ifade edilmeye başlandı. 2 Bu tesbite dayanarak Çıtakların Oğuz boylarına dahil olmadıklarını rahatça söyleyebiliriz
Çıtakların Anadolu’ya geliş tarihleri ile ilgili olarak da farklı görüşler var.Ziya Gökalp Çıtakların Anadolu’ya Selçuklularla beraber gelip (11.asrın ikinci yarısı ve 12.asırda) yerleştiklerini belirtiyor. Fakat aralarında var olduğu belirtilen husumet yüzünden beraber geldikleri şeklindeki bu görüş biraz zayıf görünüyor.
Y.Ziya Yörükan ise, Orta Asya’dan göç eden Çıtakların Hazar Tuna yolu ile Balkanlara, küçük bir kolunun da güneye inip Anadolu’ya geldiğini belirtiyor. Orta Asya’daki Moğol-Kıtay çatışması sonucu yapılan göçlerin ilki; Başkırt, Peçenek, Macar ve Bulgarlar tarafından 932 de Balkanlar’a, ikincisi de 11.asır başlarında Kıpçak, Karluk ve Oğuzlar tarafından yapılmıştır. Bu boylar arasında, Karluklarla beraber yaşadıklarını bildiğimiz Çiğillerin ismine rastlanmadığına göre, Çiğillerin zamanla zayıflayıp dağıldıkları ve Çıtak olarak isimlendirildikten sonra küçük guruplar halinde diğer boylarla beraber hareket ettikleri ihtimali düşünülüyor.
Büyük ölçüde Şaman dinine mensup olan bu boylar, yerleştikleri Balkan ülkeleri ve Anadolu’da yerli Hiristiyan halk ile kaynaşarak zamanla Hiristiyan dinine geçtiler ve büyük ölçüde kimlik kaybına uğradılar.
17. asırda Anadolu ve Balkanları dolaşan Evliya Çelebi, ülkenin kuzeydoğusundan Uz (Oğuz) bölgesi olarak bahsederek Silistre’de orta boylu, şen ve sağlam yapılı insanlardan müteşekkil Çıtak isminde bir toplumun yaşadığını, ayrıca Dobruca’da da “Dobruca Çıtakları” olarak anılan büyük bir Çıtak kolunun varlığından bahsederek, Tatar, Ulah ve Bulgarlar’ ın karışımından meydana gelen Çıtak’ların hanımlarının çok utangaç ve namuslu olduklarını da vurguluyor.
Çıtak kelimesinin sözlük anlamı ve Orta Asya’daki hayat tarzları dikkate alınırsa, Yabanâbad’ın doğal yapısının yerleşmeleri için uygun olduğu görülüyor. Fakat genelde bütün Yabanâbad ahalisine Çıtak demek yanlış olacakdır. Kanaatimizce Oğuzlar’dan ayrı olarak dağlık kesimlerde yerleşmiş kısmî bir Çıtak nüfusundan bahsetmek daha sağlıklı olacaktır. Berçin Çatak ve Yıldırım Çatak köyleri, o günden bugüne kısmî Çıtak yerleşiminin izleri olarak değerlendirilebilir.
Çıtaklar’ın Timur ile beraber Anadolu’ya geldiklerini ve Ankara Savaşı’ndan sonra çevreye yayıldıklarını anlatan görüşler varsa da,Timur’ u anlatan eserlerde böyle bir kayıt yok. Ancak, Çıtakların Yıldırım Bayezid’ in ordusunda Rumeli kuvvetleri içinde yer aldıkları ve savaştan sonra dönmeyip bölgede kalmış olabileceği fikri daha makul görünmektedir. Çünkü H. Çınar ve O. Gümüşçü de Yıldırım ve Işık Dağı çevresinde bazı köylerimizin (Berçin Çatak ve Yıldırım Çatak) Çatak veya Çıtak adını almasını, Yıldırım ön adı kadar ilginç görüyorlar. 3
Halk arasında yaygın olan, uzun savaş yıllarındaki bezginlikten dolayı asker kaçaklarının beyaz elbise (ak çit) giymiş bir halde dolaştıkları ve halkın bunlara Çıtaklar ismini vermiş olması görüşü gerçek dışıdır. Çünkü takdir edilmelidir ki, hiçbir asker kaçağı kendisini belli edecek beyaz bir elbise giymez.
Fakat bildiğimiz bir şey var ki; Oğuz Türkleri devamlı beyaz elbise giymişler, beyaz rengi uğurlu, siyah rengi de uğursuz saymışlardır. Yine Y.Ziya Yörükân’ın tesbitine göre Çiğillerin de yün ve kürkten elbise ve beyaz tiftikten kıymaç börk giydiklerini, bu kıyafetin Ceyhun’dan Çin’e kadar Türkler arasında genelleştiğini biliyoruz 4 Dolayısıyla ecdâdın beyaz giyinmesi, sadece Millî Mücadele’ye has bir özellik değil, Orta Asya kültürünün bir parçasıdır. Eğer bu görüş doğru olsaydı, bütün Türk boylarının Çıtak olarak anılması gerekirdi.
Milli Mücâdele yıllarına ait küçüklüğümüzde duyduğumuz bir başka rivâyete göre ise; Yabanâbad halkının bir kısmı,savaşa tiftikden örülmüş beyaz bir elbise ile katıldığı için kendilerine “Çitiaklar” denilmiş. Fakat beyaz rengin, Türkler tarafından daima tercih edildiği ve kutsal kabul edildiğini de belirtmemiz gerekir.
Yapılan araştırmalarla ilgili tesbitler farklı yorum ve kanaâtlere sebep olabilir. Bu tabiî bir olgudur. Çünkü tarihte kesin bir kanaate varabilmek için elde kuvvetli deliller olması gerekir.
Yabanabad 2000 eserimiz yayınlandıktan sonra bir çok arkadaşımızdan kendi köylerinin kökeni ilgili soru aldım. Bunlara cevap verebilmek çok zor.
Ayrıca Çıtaklar’ ın Oğuz Türkleri’ nin bir boyu olduğuna dair mevcut olan görüş de, Yusuf Ziya Yörükan’ın tesbitlerine göre geçerli değil. Çünkü o, Çıtakların önceki ismi olan Çiğillerin, Oğuzlar dışındaki Türk boylarından olduğunu belirtiyor.
Bunun yanında 24 Oğuz boyunu incelediğimizde aralarında Çıtak diye bir boy göremiyoruz. Şahsen bundan bir kompleks duymuyorum. Çünkü, insanın kendi soyunu sülalesini seçmek hakkına sahip değil. Geniş bir bakış ile, aynı mekanda farklılıklarla beraber yaşamanın önemi ve gereğine inanıyorum. İnsanca ve dostça.
Geçmiş geride kaldığı için artık önümüze bakarak, bu memleket için bir şeyler yapabilmenin heyecanını ve sorumluluğunu taşımamız gerekiyor.
Çıtak, Oğuz, Çerkez, Laz olmanın ötesinde “insan” olabilmenin şerefi her şeyin üzerinde. Bu şerefin sorumluluğu, aylaklık ve tembellik değil, gelecek kuşaklara yaşanabilir bir miras bırakabilmek, yaradılış gayesine uygun olarak yaşayabilmektir.
Kaynakça:
1-Arkadaş Türkçe sözlük 256 2-Y.Ziya Yörükân Anadoluda Yörükler ve Tahtacılar s.401 3- Hüseyin Çınar – Osman Gümüşçü Osmanlıdan Cumhuriyete Çubuk Kazası – Çubuk bel. yay. 2002 Ankara s.93 4- Y. Z. Yörükân age.s. 401
Ben çıtak'ım.Ankara Kızılcamamlıyım.Çıtak Kıpçak Türklerinin bir boyu olup,ağırlıklı görüşe göre,büyük kavimler göçü sırasında Balkanlara yerleşen Kıpçak Tüklerinin Türklük ve İslamlığını korumuş Deliorman bölgesi Türkleridir.Yavuz Sultan Selim zamanında Osmanlı ordusu ile Anadoluya gelenlerin Deliorman iklim ve tabiatına benzemesi nedeniyle Ankara Kızılcahamam bölgesinde yerleşmişlerdir.Uzun boylu,iri,sert mizaçlı,ciddi,sabırlı,çalışkan,ağırbaşlı,Türklük ve İslamlıklarına önem veren insanlardır.İçlerinden vatan haini hiç çıkmamıştır.
çıtak bir kasaba adı...bu bölgelere iki kardeş gelmiş biri kendi olduğu yeri çiti ile çevirmiş ve beyaza boyamış çiti ak tan çıtak kalmış...diğer kardeş ise bulunduğu bölgeyi kırlık alana çevirmiş kır alan die adı kıralan kalmış diğer adıyla alanköy hayat_20 ltfn çıtakla kıralan(alanköy) ü karıştırma kıralana ayı köylüler denmiş çünkü kabadayı geçindikleri için bir bilginiz olmadan kıralan çıtak karıştırmayın biliyorsan konuş alim sansınlar bilmiyorsan sus adam sansınlar demiş atalarımız çok haklılar kendinize güvene güvene yazmışsınız o yorumu:P
Çıtak kelimesinin aslı Çiti-ak olup yani giydikleri elbiseleri beyaz renkli demek oluyor. Benim edindiğim bilgiye göre Türkmenlerin Kızılcahamam dolaylarında yerleşik bir kolu olup Çamlıdere ve Alakoç mevkiinde Çıtaklar bulunmaktadır.
ben denizlinin çıtak beldesindenim.çıtak zamanında çitlerle çevrili ve çitlerde beyaz renkte imiş yani çitiak zamanla çıtak ismine dönüşmüştür. birde arkadaş ayımın alanköylümün diye bi kelime yazmış.yanlış çıtak sınırında birde kıralan kasabası vardır. bu kıralan kasabasının ismi önceden alanköy imiş o kasabanın indanları eskiden günümüze kadar yani hala çok kavgacıdır ve kendileni kabadayı zannederler bunlara 'âyı' demişler yani çıtaklılara değil kıralanlılara denir 'ayı' diye
ben ankaralıyım.çıtak ankaranın çubuk ve kızılcahamam yöresinde ki yıldırım köylerinde yaşayan dağ köylülerine denir.yani bir çitak olarak öyle biliyorum. rumeli göçmeniyiz ankara savaşından kalan asker topluluğu.. ama daha net bilgi öğrenmek isterim.. teşşekürler
ben tokatlıyım. tokatta bir kaç ailede çıtak soyadı var ama akraba değiliz. babamın dedeleri gümüşhane şirandan gelmişler. çıtak kelimesi iri yapılı, güçlü kuvvetli ve güzel görünümlü manasına gelmektedir. hatta bazı yörelerde iri kuvvetli ve güzel öküzlere de çıtak öküz denir. yani ÇITAK: HEYBETLİ,KUVVETLİ VE AYNI ZAMANDA GÜZEL.manasındadır.
Çıtak veyâ Çitak nedir? Çıtak veyâ Çitak deyince, Ülke’mizde ilk akla gelen Ankara-Kızılcahamam ilçesidir. Asıl olan ise, en yaygın bu yörede yaşayan Türk aslından bir topluluktur. Öte yandan, Ülke coğrafyasının şurasında-burasında adı Çıtak olan küçük bâzı yerler vardır. Bunlarla Çıtak toplumunun bir bağı düşünülebilir mi, yoksa aynı veyâ ayrı kökten gelen adlarından başka ortak yanları yok mudur? Bu husus şimdilik cevaplanabilmiş değildir. Gene Türk topluluğu olarak bir de Rumeli’nin Çitak’ları bilinirler. Daha çok Bulgaristan-Deliorman’da olmak üzere, Makedonya tarafında da Türk soyundan Çitak’lara rastlanmaktadır. Yâhut da, bunlar artık büyük oranda Türkiye’ye göçmüşlerdir. Topluluğa Türkiye’de daha çok Çıtak denirken, Rumeli için ise tamâmen Çitak adı kullanılmaktadır. Târihçiler, Deliorman Çitak’ları için iki görüş ortaya koymaktadırlar: Gene bir Türk topluluğu olan Deliorman Gacal’larıyla Çitak’ların aynı oldukları veyâ onlara yakın başka bir Türk öbeği oldukları... Türkiye’deki Çıtak (Çitak) ’larla Rumeli’dekilerin bağlantı veyâ ilgisiyse bilinmemektedir. Hiç olmazsa, târih kaynaklarında bu konuda bir bilgi bulunmamaktadır. Rumeli Çitak’larının adı için, ilgi çekici ve akla yakın bir tez öne sürülür. Eğer bu doğruysa, aynı tezi Anadolu için de düşünmek pekâlâ mümkün olacaktır. Şöyle ki: Eski devirde ve özellikle köylerde, avlularla eve yakın olup arpalık denilen tarlalar “çit” denilen ve ince dallardan sepet gibi örülen bir duvarla çevrilmişlerdir. Akla yakın bulduğumuz yukarıdaki teze göre ve çevrenin Hıristiyanlarından ayırmak üzere, Rumeli’nde yaşayan Çitak’lara âit çitlerin, Osmanlı yönetimince kireçle beyaza boyanması istenmiş ve bunlara “Çiti ak” denmeye başlanmıştır. Bir dönem sonraysa, bu iki söz birleşip kaynaşarak Çitak’a dönüşmüşlerdir. Söz konusu tez bir yana, bilgi kaynakları, Çıtak sözüne bundan tamâmen ayrı karşılıklar göstermektedirler. Bunlar, önem derecesine göre değil alfabetik sırayla şöyledirler: Açıkgöz, çoban, dağlı, göçebe, göçmen, huysuz, inatçı, iyi giyimli, kavgacı, kurnaz, köylü, yabancı ve yakışıklı gibi hayli farklı kavramlardır.
Mustafa Ömer (demir) beyin araştırma ve yorumlarına büyük ölçüde katılıyorum. Peçeneklerle birlikte karadenizin Dobriç-Şumnu- Köstence kıyılarında yaşamış ve Ankara savaşıyla birlikte Yıldırım Beyazıt'ın Rumeli birliklerine dahil olmuş bir Oğuz boyu diye biliyorum. Savaş sonrası Kızılcahamam yöresinde büyük kısmı kalmıştır. 2. İpek yolu kıyısında kalan alanlara yerleşmişlerdir. Yorumcuların da bahsettiği gibi Kızılcahamamlıların tamamı çıtak değildir. Bunu ayırt edebilmek ırki unsurlara göre nispeten kolaydır. Hafif kumrala bakan sarışın renkli ve yeşilin sarıya bakan bal renkli gözlü beyaz tenli olanların çıtak olma olasılığı bir hayli yüksek. K.hamam merkez olmak üzere pazar ve çubuk istikametindeki alanlara yerleşmiş olanlar yer yer ipek yolu güzergahındaki bazı köyler (örneğin çeltikci) kısmen veya tamamen çıtak olduğunu düşünüyorum.Ankara savaşında Rumeli grubunda bulunan bir kısım peçenekler de yine Yabanabad da bazı yerlere yerleşmişleridir(Çamlıdere Peçenek kazası gibi). Diğer yerleşkelerdeki vatandaşlarımızın çoğu Orta Asyadan İran üzerinden gelenlerdir. Kazan (Salı Pazarı) için kesin bir şye söylemek istemiyorum ama Timur'un ordusundan yerleşip kalan tatarlarda olabilir.
çıtak çıtmak'tan çıtak,yörmek'ten yörük gibi ad yapılmış cazı yerlerde manav.kıvırcık,gacal vb.dedikler gibi
çıtak'tan çıta ,çıtır.çıtırdamak.vb türetilmiş.bunnlara tahtacı ve ağaçeri de denmekteir nitekim iran'da ağaçeri adlı
yerleşim var,kızılcahamamlı çıtaklar genellikle sitelerde mobilya işi ile uğraşırlar.
Dr.orhan tümen türkolog
orhan.tü[email protected]
.
Kızılcahamamlılara Çıtak denir. Çıtak, Oğuz Türklerinin bir koludur. Ben de bir Çıtak'ım.
dağda yaşayan ve odun satarak geçinen (kikavgacı, huysuz, kaba (kimse)mse
Çıtak Türkleri ile ilgili Türkiye genelinde bir araştırma yapıyorum. Şimdiye kadar elde ettiğim verilerden dikkat çeken hususlar Çıtakların Oğuz Türklerinin bir kolu olması. Ancak Yörüklerin yerleşik düzene geçen kesiminden olduğu da muhakkak. Bununla birlikte,Bektaşiler ve değişik tarikatlarla bağlantıları var. Bektaşilerle bağlarının olmasındaki gerekçelerden anlaşılır olan unsurlardan birinin isimlerin daha ziyade, Ali, Hasan,Hüseyin,Haydar oluşu olarak gösterilebilir. ÇITAK deyiminin anlamını tefsir eden bazı kendini araştırmacı ve tarihçi olarak gösteren mezbeleliklerin, Çıtakların evlerinin etrafını veya avlularını örmeleri ile yorumlamaları tam anlamı ile abesle iştigal olduğu gibi , bazı sözlüklerde Çıtaklığı kaba sapa ifadelerle zikretmiş olmaları dangalaklığın ta kendisidir. Çıtakların neden beyaz giydiği ile ilgili tek cümle bile söyleyemeyen bu istismarcılara-para vurguncularına- ders verecek niteliğe haiz araştırma yapmaktayım. Daha da önemlisi, yakın tarihimizde Çıtakların ilim ve irfana verdiği önem, iyi bir milliyetçi ve vatanperver olmalarını hem resimler, hem de yaşam tarzları ile simgelendirmiş durumdayım. Aslen Çıtak Türkü olmanın verdiği haz ve mutlulukla daha iyi çalışmalar yapmak ve Türkiye genelinde, hatta Dünya çapında yapacağım araştırmalarla ilgili olarak siz değerli vatandaşlarımızdan hemşerilerimden talebim ' dua etmenizdir.'
Saygı ve selamlarımla.
Mehmet AKYOL ( Araştırmacı-Gazeteci-Yazar )
ankara kızılcahamam ve yöresi çıtaktır
ben kızılcahamamlıyım ama çıtak değilim köyümde selçuklu dönemine ait bir cami var kitabesinde 1295 yılından kalma olduğu yazıyor köy halkı tarafından yapılmış kıpçak türkü olduğumuz ağır basıyor yalnız şuda var oğuz türklerin dede olabiliriz o kadar araştırmama rağmen hangi soydan hangi boydan olduğumuzu çözemedim
arkadaşlar benim soyadım çıtlak benim atalarım takribi 1600 lü yıllarda giresun'a gelmişler şu anda giresun'un bir mahallesi olan çıtlakkale mahallesine kale kurmuşlar ve buradan giresun'un merkez akköy köyüne yerleşmişler batlama deresi civarından çeşitli köylere ve ilçelere dağılmışlar genellikle tez sinirlenen ve kimsenin komutunda yaşamayı sevmeyen bir yapıya sahiptirler ben 2004 senesinde bulgaristanda 6 ay kaldım bu zaman içersinde biraz araştırdım deliorman şumen bölgesinde çıtaklar diye bir millet yaşamış olup hala orada çıtak soyismini taşıyan insanlar var yaşam tarzları ve davranışları itibarıyle bizimle benzerlik göstermektedirler aynı soyun selanik civarlarında 'da yaşadığı bilinmektedir kısmen birlik olsakta genelmanada bütünlüğümüzü koruyamamışız türkiyenin giresun'trabzon'ordu'sivas'malatya'ankara gibi illerinde bu soyadını taşıyan insanlar yaşamaktadırlar.
Ben de Çıtak ım.Dedelerim II.Kosava Şavaşında gösterdikleri yararlılıktan dola-yı kendilerine Kosava da zamanın Osmanlı padişahı tarafından toprak hediye edilmiştir.Dedelerim Tokat tan Kosava ya göç etmişlerdir.Bu köy Çıtak Köyü olarak Kosava da halen bulunmaktadır, Çıtak çalışkan,şık ve inatçı anlamına gelmektedir. Çıtaklar Türkün örf ve adetine ve İslam dinine sıkı sıkıya bağlıdır.
Çıtak Kelimesinin Anlamı
Çıtak kelimesi Arkadaş sözlüğünde şöyle açıklanıyor:
1-Dağlı, dağlarda yaşayan köylü.
2-Yabancı, göçmen.
3-Kavgacı, inatçı, huysuz.
4-İyi giyinmiş, yakışıklı delikanlı 1
Derleme sözlüğünde ise: Çubuk Haymana ve Polatlı çevresinde dağda yaşayan ve odun satarak geçinen kimse olarak ifade ediliyor.
Hemen bütün Orta Anadolu’da, ilçemiz halkı Çıtak olarak tanınır. Bu güne kadar bu kavram ile ilgili olarak doğru yanlış bir sürü senaryo üretilmiştir. Bu gün araştırmacıların, gezi notları ve belgelere dayanarak yaptıkları değerlendirmeler, bu çeşit kavramlar hakkında az da olsa bir fikir verebilmektedir.
Bu gün Çıtak kelimesi hala Rumeli’de Çıtak, Orta Asya’da ise Çatak veya Çotak şeklinde kullanılıyor.
Yaptığımız araştırmalar bizi, Çıtakların Orta Asya’daki kökleri hakkında bazı ipuçları bulmamızı sağladı. Bu kelimenin menşeinde Çiğil Türkleri ile karşılaştık.
Çiğiller, Doğu ve Batı Türkistan sınırında Karluklarla beraber yerleşmiş ve komşuları Oğuzlarla devamlı mücadele halindedir.
Kaşgarlı Mahmud’a göre Çiğiller; Peçenek, Kıpçak, Oğuz, Başkurt ve Uygur gibi büyük boylardan ve Türkler’in aslen ayrıldıkları 20 ilden biridir. Çiğil lehçesi de Oğuz lehçeleri gibi sırf Türkçedir.
Araştırmacı Y.Ziya Yörükân’a göre Oğuzlar, aynı bölgede beraber yaşadıkları halde kendilerinden olmayan üruğlara Çıtak demişler. Türklerde ve Oğuzlarda böyle bir gelenek olduğu biliniyor. Oğuzlar kendilerini Türk budununun en asil ve şerefli boyu olarak gördükleri için, çevrelerinde kendileri gibi muharip ve kahraman görmedikleri boylara önce sevmedikleri Çiğillerin adını taktılar. Yani onlara Çiğil dediler. Sonraki yıllarda ise bu telakki Çıtak (Veya Çatak) ve Yörük tabirleri ile ifade edilmeye başlandı. 2 Bu tesbite dayanarak Çıtakların Oğuz boylarına dahil olmadıklarını rahatça söyleyebiliriz
Çıtakların Anadolu’ya geliş tarihleri ile ilgili olarak da farklı görüşler var.Ziya Gökalp Çıtakların Anadolu’ya Selçuklularla beraber gelip (11.asrın ikinci yarısı ve 12.asırda) yerleştiklerini belirtiyor. Fakat aralarında var olduğu belirtilen husumet yüzünden beraber geldikleri şeklindeki bu görüş biraz zayıf görünüyor.
Y.Ziya Yörükan ise, Orta Asya’dan göç eden Çıtakların Hazar Tuna yolu ile Balkanlara, küçük bir kolunun da güneye inip Anadolu’ya geldiğini belirtiyor. Orta Asya’daki Moğol-Kıtay çatışması sonucu yapılan göçlerin ilki; Başkırt, Peçenek, Macar ve Bulgarlar tarafından 932 de Balkanlar’a, ikincisi de 11.asır başlarında Kıpçak, Karluk ve Oğuzlar tarafından yapılmıştır. Bu boylar arasında, Karluklarla beraber yaşadıklarını bildiğimiz Çiğillerin ismine rastlanmadığına göre, Çiğillerin zamanla zayıflayıp dağıldıkları ve Çıtak olarak isimlendirildikten sonra küçük guruplar halinde diğer boylarla beraber hareket ettikleri ihtimali düşünülüyor.
Büyük ölçüde Şaman dinine mensup olan bu boylar, yerleştikleri Balkan ülkeleri ve Anadolu’da yerli Hiristiyan halk ile kaynaşarak zamanla Hiristiyan dinine geçtiler ve büyük ölçüde kimlik kaybına uğradılar.
17. asırda Anadolu ve Balkanları dolaşan Evliya Çelebi, ülkenin kuzeydoğusundan Uz (Oğuz) bölgesi olarak bahsederek Silistre’de orta boylu, şen ve sağlam yapılı insanlardan müteşekkil Çıtak isminde bir toplumun yaşadığını, ayrıca Dobruca’da da “Dobruca Çıtakları” olarak anılan büyük bir Çıtak kolunun varlığından bahsederek, Tatar, Ulah ve Bulgarlar’ ın karışımından meydana gelen Çıtak’ların hanımlarının çok utangaç ve namuslu olduklarını da vurguluyor.
Çıtak kelimesinin sözlük anlamı ve Orta Asya’daki hayat tarzları dikkate alınırsa, Yabanâbad’ın doğal yapısının yerleşmeleri için uygun olduğu görülüyor. Fakat genelde bütün Yabanâbad ahalisine Çıtak demek yanlış olacakdır. Kanaatimizce Oğuzlar’dan ayrı olarak dağlık kesimlerde yerleşmiş kısmî bir Çıtak nüfusundan bahsetmek daha sağlıklı olacaktır. Berçin Çatak ve Yıldırım Çatak köyleri, o günden bugüne kısmî Çıtak yerleşiminin izleri olarak değerlendirilebilir.
Çıtaklar’ın Timur ile beraber Anadolu’ya geldiklerini ve Ankara Savaşı’ndan sonra çevreye yayıldıklarını anlatan görüşler varsa da,Timur’ u anlatan eserlerde böyle bir kayıt yok. Ancak, Çıtakların Yıldırım Bayezid’ in ordusunda Rumeli kuvvetleri içinde yer aldıkları ve savaştan sonra dönmeyip bölgede kalmış olabileceği fikri daha makul görünmektedir. Çünkü H. Çınar ve O. Gümüşçü de Yıldırım ve Işık Dağı çevresinde bazı köylerimizin (Berçin Çatak ve Yıldırım Çatak) Çatak veya Çıtak adını almasını, Yıldırım ön adı kadar ilginç görüyorlar. 3
Halk arasında yaygın olan, uzun savaş yıllarındaki bezginlikten dolayı asker kaçaklarının beyaz elbise (ak çit) giymiş bir halde dolaştıkları ve halkın bunlara Çıtaklar ismini vermiş olması görüşü gerçek dışıdır. Çünkü takdir edilmelidir ki, hiçbir asker kaçağı kendisini belli edecek beyaz bir elbise giymez.
Fakat bildiğimiz bir şey var ki; Oğuz Türkleri devamlı beyaz elbise giymişler, beyaz rengi uğurlu, siyah rengi de uğursuz saymışlardır. Yine Y.Ziya Yörükân’ın tesbitine göre Çiğillerin de yün ve kürkten elbise ve beyaz tiftikten kıymaç börk giydiklerini, bu kıyafetin Ceyhun’dan Çin’e kadar Türkler arasında genelleştiğini biliyoruz 4 Dolayısıyla ecdâdın beyaz giyinmesi, sadece Millî Mücadele’ye has bir özellik değil, Orta Asya kültürünün bir parçasıdır. Eğer bu görüş doğru olsaydı, bütün Türk boylarının Çıtak olarak anılması gerekirdi.
Milli Mücâdele yıllarına ait küçüklüğümüzde duyduğumuz bir başka rivâyete göre ise; Yabanâbad halkının bir kısmı,savaşa tiftikden örülmüş beyaz bir elbise ile katıldığı için kendilerine “Çitiaklar” denilmiş. Fakat beyaz rengin, Türkler tarafından daima tercih edildiği ve kutsal kabul edildiğini de belirtmemiz gerekir.
Yapılan araştırmalarla ilgili tesbitler farklı yorum ve kanaâtlere sebep olabilir. Bu tabiî bir olgudur. Çünkü tarihte kesin bir kanaate varabilmek için elde kuvvetli deliller olması gerekir.
Yabanabad 2000 eserimiz yayınlandıktan sonra bir çok arkadaşımızdan kendi köylerinin kökeni ilgili soru aldım. Bunlara cevap verebilmek çok zor.
Ayrıca Çıtaklar’ ın Oğuz Türkleri’ nin bir boyu olduğuna dair mevcut olan görüş de, Yusuf Ziya Yörükan’ın tesbitlerine göre geçerli değil. Çünkü o, Çıtakların önceki ismi olan Çiğillerin, Oğuzlar dışındaki Türk boylarından olduğunu belirtiyor.
Bunun yanında 24 Oğuz boyunu incelediğimizde aralarında Çıtak diye bir boy göremiyoruz. Şahsen bundan bir kompleks duymuyorum. Çünkü, insanın kendi soyunu sülalesini seçmek hakkına sahip değil. Geniş bir bakış ile, aynı mekanda farklılıklarla beraber yaşamanın önemi ve gereğine inanıyorum. İnsanca ve dostça.
Geçmiş geride kaldığı için artık önümüze bakarak, bu memleket için bir şeyler yapabilmenin heyecanını ve sorumluluğunu taşımamız gerekiyor.
Çıtak, Oğuz, Çerkez, Laz olmanın ötesinde “insan” olabilmenin şerefi her şeyin üzerinde. Bu şerefin sorumluluğu, aylaklık ve tembellik değil, gelecek kuşaklara yaşanabilir bir miras bırakabilmek, yaradılış gayesine uygun olarak yaşayabilmektir.
Kaynakça:
1-Arkadaş Türkçe sözlük 256
2-Y.Ziya Yörükân Anadoluda Yörükler ve Tahtacılar s.401
3- Hüseyin Çınar – Osman Gümüşçü Osmanlıdan Cumhuriyete Çubuk Kazası – Çubuk bel. yay. 2002 Ankara s.93
4- Y. Z. Yörükân age.s. 401
Ben çıtak'ım.Ankara Kızılcamamlıyım.Çıtak Kıpçak Türklerinin bir boyu olup,ağırlıklı görüşe göre,büyük kavimler göçü sırasında Balkanlara yerleşen Kıpçak Tüklerinin Türklük ve İslamlığını korumuş Deliorman bölgesi Türkleridir.Yavuz Sultan Selim zamanında Osmanlı ordusu ile Anadoluya gelenlerin Deliorman iklim ve tabiatına benzemesi nedeniyle Ankara Kızılcahamam bölgesinde yerleşmişlerdir.Uzun boylu,iri,sert mizaçlı,ciddi,sabırlı,çalışkan,ağırbaşlı,Türklük ve İslamlıklarına önem veren insanlardır.İçlerinden vatan haini hiç çıkmamıştır.
ÇITAK diye bize derler. biz kimizz? biz KIZILCAHAMAM lılarız.
çıtak bir kasaba adı...bu bölgelere iki kardeş gelmiş biri kendi olduğu yeri çiti ile çevirmiş ve beyaza boyamış çiti ak tan çıtak kalmış...diğer kardeş ise bulunduğu bölgeyi kırlık alana çevirmiş kır alan die adı kıralan kalmış diğer adıyla alanköy hayat_20 ltfn çıtakla kıralan(alanköy) ü karıştırma kıralana ayı köylüler denmiş çünkü kabadayı geçindikleri için bir bilginiz olmadan kıralan çıtak karıştırmayın biliyorsan konuş alim sansınlar bilmiyorsan sus adam sansınlar demiş atalarımız çok haklılar kendinize güvene güvene yazmışsınız o yorumu:P
Çıtak kelimesinin aslı Çiti-ak olup yani giydikleri elbiseleri beyaz renkli demek oluyor. Benim edindiğim bilgiye göre Türkmenlerin Kızılcahamam dolaylarında yerleşik bir kolu olup Çamlıdere ve Alakoç mevkiinde Çıtaklar bulunmaktadır.
benim soyadım çıtak nerdeyse bütün arkadaşlarım bana çıtak diye hitap ediyor sivaslıyım
ben denizlinin çıtak beldesindenim.çıtak zamanında çitlerle çevrili ve çitlerde beyaz renkte imiş yani çitiak zamanla çıtak ismine dönüşmüştür. birde arkadaş ayımın alanköylümün diye bi kelime yazmış.yanlış çıtak sınırında birde kıralan kasabası vardır. bu kıralan kasabasının ismi önceden alanköy imiş o kasabanın indanları eskiden günümüze kadar yani hala çok kavgacıdır ve kendileni kabadayı zannederler bunlara 'âyı' demişler yani çıtaklılara değil kıralanlılara denir 'ayı' diye
ben ankaralıyım.çıtak ankaranın çubuk ve kızılcahamam yöresinde ki yıldırım köylerinde yaşayan dağ köylülerine denir.yani bir çitak olarak öyle biliyorum.
rumeli göçmeniyiz
ankara savaşından kalan asker topluluğu.. ama daha net bilgi öğrenmek isterim..
teşşekürler
İZMİRİN ALİAĞA İLÇESİNDE ASLEN DELİORMANLI OLAN ÇITAKLAR SOY İSİMLİ AİLELER VAR.AYNI İLÇENİN BİRDE ÇITAK İSİMLİ DERİCİ YÖRÜĞÜ OLAN BİR KÖYÜ MEVCUT.
duymadım,görmedim,bilmiyorum
bir kaabası....derlerki ayımısın alanköylümü......
alanköy(çıtak) ..............
ben tokatlıyım. tokatta bir kaç ailede çıtak soyadı var ama akraba değiliz. babamın dedeleri gümüşhane şirandan gelmişler. çıtak kelimesi iri yapılı, güçlü kuvvetli ve güzel görünümlü manasına gelmektedir. hatta bazı yörelerde iri kuvvetli ve güzel öküzlere de çıtak öküz denir. yani ÇITAK: HEYBETLİ,KUVVETLİ VE AYNI ZAMANDA GÜZEL.manasındadır.
Çıtak veyâ Çitak nedir?
Çıtak veyâ Çitak deyince, Ülke’mizde ilk akla gelen Ankara-Kızılcahamam ilçesidir. Asıl olan ise, en yaygın bu yörede yaşayan Türk aslından bir topluluktur. Öte yandan, Ülke coğrafyasının şurasında-burasında adı Çıtak olan küçük bâzı yerler vardır. Bunlarla Çıtak toplumunun bir bağı düşünülebilir mi, yoksa aynı veyâ ayrı kökten gelen adlarından başka ortak yanları yok mudur? Bu husus şimdilik cevaplanabilmiş değildir.
Gene Türk topluluğu olarak bir de Rumeli’nin Çitak’ları bilinirler. Daha çok Bulgaristan-Deliorman’da olmak üzere, Makedonya tarafında da Türk soyundan Çitak’lara rastlanmaktadır. Yâhut da, bunlar artık büyük oranda Türkiye’ye göçmüşlerdir. Topluluğa Türkiye’de daha çok Çıtak denirken, Rumeli için ise tamâmen Çitak adı kullanılmaktadır. Târihçiler, Deliorman Çitak’ları için iki görüş ortaya koymaktadırlar: Gene bir Türk topluluğu olan Deliorman Gacal’larıyla Çitak’ların aynı oldukları veyâ onlara yakın başka bir Türk öbeği oldukları...
Türkiye’deki Çıtak (Çitak) ’larla Rumeli’dekilerin bağlantı veyâ ilgisiyse bilinmemektedir. Hiç olmazsa, târih kaynaklarında bu konuda bir bilgi bulunmamaktadır. Rumeli Çitak’larının adı için, ilgi çekici ve akla yakın bir tez öne sürülür. Eğer bu doğruysa, aynı tezi Anadolu için de düşünmek pekâlâ mümkün olacaktır. Şöyle ki: Eski devirde ve özellikle köylerde, avlularla eve yakın olup arpalık denilen tarlalar “çit” denilen ve ince dallardan sepet gibi örülen bir duvarla çevrilmişlerdir. Akla yakın bulduğumuz yukarıdaki teze göre ve çevrenin Hıristiyanlarından ayırmak üzere, Rumeli’nde yaşayan Çitak’lara âit çitlerin, Osmanlı yönetimince kireçle beyaza boyanması istenmiş ve bunlara “Çiti ak” denmeye başlanmıştır. Bir dönem sonraysa, bu iki söz birleşip kaynaşarak Çitak’a dönüşmüşlerdir.
Söz konusu tez bir yana, bilgi kaynakları, Çıtak sözüne bundan tamâmen ayrı karşılıklar göstermektedirler. Bunlar, önem derecesine göre değil alfabetik sırayla şöyledirler: Açıkgöz, çoban, dağlı, göçebe, göçmen, huysuz, inatçı, iyi giyimli, kavgacı, kurnaz, köylü, yabancı ve yakışıklı gibi hayli farklı kavramlardır.
Mete Esin [metesin.tr.cx]
Ankara Kızılcahamam ve çevresinde yaşayanlara deniliyor..