Kartel medyası ve kartelcilerin ahlaksızca mücadele verip, her türlü hile ile demokrasi ve Cumhuriyetimizin arkasına gizlenerek İslam’ ın kutlu değerlerine saldırmalarına adalet sistemimiz Dur! Demelidir. Bu anlamda çeteler kurup terör estiren ve kahraman polislerimizce tutuklanan karanlık güçlerin yeniden salıverilmesinin önüne geçilmeli! Çünkü bu çetelerin uzantılarının bazı kurumlarımıza ulaştığı gibi adalet sistemimiz arsında da uzantıları olabilir. Bu gibi durumlarda adalet sistemimizin aksamasına sebep olan hâkim ve savcılarda layık olduğu cezalara çarptırılmalıdır! Suçluların mutlaka layık oldukları cezaları alması gerekir! Cumhuriyetimizin temel gayesi olan “ Yurtta barış, dünyada barış” ilkesi için adalet sistemimize büyük ve çok önemli görev düşmektedir! Haksızlığa uğrayan; zengin, fakir ve hangi inançtan veya ırktan olursa olsun adalet sistemimizden hakkını alabilmeli! Adalet herkes için olmalı. Yoksa barış ortamının devamını sağlamak söz konusu olamaz. Sonra o emekli subayın söylediği gibi “ Bu yolda ölmek var. Öldürülmek var. Öldürmek var” diye kendince bir takım yanlış yollara koyulur. Ve kafasına göre adalet estirip kimilerini vurur, kimilerini ödüllendirir. Böylelikle barış ortamımız bozulur, zaten bu hali ile adalet sistemimizde yara aldığı için bir anlamda Cumhuriyetimiz yıkılmış olur. Bir nevi Ali babanın çiftliğine dönüşür. O zaman Cumhuriyetimizin temel direği olan adalet sistemimizi güçlendirmeli ve bu çetelerin uzantılarından temizlemeli. Tüm kamu ve sivil toplum kuruluşlarımızdan; çağdaş yaşamı destekleme derneği, Tüsiad, Barolar Birliği gibi bu çetelerin uzantılarından temizlenmeli. Çünkü bu sivil toplum kuruluşları da Cumhuriyetimizin ardına gizlenerek. Darbe çığırtkanlığı yaparak İslam’ a yapılan saldırıları destekleyip, devamını sağlama gayreti vardır! Yani haksızlığa uğrayan insanlarımızın adalet sistemimizin yardımı ile haklarının geri alınmasının önüne geçilmeye çalışılmaktadır! Bu mücadelede CHP ise bayraktarlık görevi üstlenerek çirkefçe haksızlıklarına, hakaret vede karalamalarına devam etmektedir! İşte bu yüzden fosilleşme sürecine girmiştir. Eğer böyle devam edip adil olmamayı sürdürürse tarihin çöplüğünde yerini alacaktır. Çünkü halkımız artık onların savunduğu yalanlara kanmıyor. Yatsı vakti geldi ve mumları söndü! Bu çetelerin uzantılarının onlarında aralarında olduğuna inanıyorum. Çünkü siyasi terör estirmeye devam ediyor. Beklide bu anlamda PKK ve DTP den daha tehlikeliler. Çünkü devlet imkânlarımız ile bunları yapıyorlar!
Çetecilik, tabiiki sonuçta bir örgütlenme biçimidir. Genel itibariyle elinden hiç bir iş gelmeyen insanların, bu grupları kurarak, uyuşturucu v.b şeyleri satarak gecim yapanlardır çeteciler. Onuda beceremeyenler hırsızlık, gasp, adam öldürmek gibi suçları organize bir şekilde yapmaya çetecilik denir bence. Tabi sonuç olarak her zaman insanlığa zararlı olan şeyleri yaparlar. Yani iyi organize olmuş siyaset adamlarınında yaptıkları hortumlamalarda bir tür çeteciliktir.
Kartel medyası ve kartelcilerin ahlaksızca mücadele verip, her türlü hile ile demokrasi ve Cumhuriyetimizin arkasına gizlenerek İslam’ ın kutlu değerlerine saldırmalarına adalet sistemimiz Dur! Demelidir. Bu anlamda çeteler kurup terör estiren ve kahraman polislerimizce tutuklanan karanlık güçlerin yeniden salıverilmesinin önüne geçilmeli! Çünkü bu çetelerin uzantılarının bazı kurumlarımıza ulaştığı gibi adalet sistemimiz arsında da uzantıları olabilir. Bu gibi durumlarda adalet sistemimizin aksamasına sebep olan hâkim ve savcılarda layık olduğu cezalara çarptırılmalıdır! Suçluların mutlaka layık oldukları cezaları alması gerekir! Cumhuriyetimizin temel gayesi olan “ Yurtta barış, dünyada barış” ilkesi için adalet sistemimize büyük ve çok önemli görev düşmektedir! Haksızlığa uğrayan; zengin, fakir ve hangi inançtan veya ırktan olursa olsun adalet sistemimizden hakkını alabilmeli! Adalet herkes için olmalı. Yoksa barış ortamının devamını sağlamak söz konusu olamaz. Sonra o emekli subayın söylediği gibi “ Bu yolda ölmek var. Öldürülmek var. Öldürmek var” diye kendince bir takım yanlış yollara koyulur. Ve kafasına göre adalet estirip kimilerini vurur, kimilerini ödüllendirir. Böylelikle barış ortamımız bozulur, zaten bu hali ile adalet sistemimizde yara aldığı için bir anlamda Cumhuriyetimiz yıkılmış olur. Bir nevi Ali babanın çiftliğine dönüşür. O zaman Cumhuriyetimizin temel direği olan adalet sistemimizi güçlendirmeli ve bu çetelerin uzantılarından temizlemeli. Tüm kamu ve sivil toplum kuruluşlarımızdan; çağdaş yaşamı destekleme derneği, Tüsiad, Barolar Birliği gibi bu çetelerin uzantılarından temizlenmeli. Çünkü bu sivil toplum kuruluşları da Cumhuriyetimizin ardına gizlenerek. Darbe çığırtkanlığı yaparak İslam’ a yapılan saldırıları destekleyip, devamını sağlama gayreti vardır! Yani haksızlığa uğrayan insanlarımızın adalet sistemimizin yardımı ile haklarının geri alınmasının önüne geçilmeye çalışılmaktadır! Bu mücadelede CHP ise bayraktarlık görevi üstlenerek çirkefçe haksızlıklarına, hakaret vede karalamalarına devam etmektedir! İşte bu yüzden fosilleşme sürecine girmiştir. Eğer böyle devam edip adil olmamayı sürdürürse tarihin çöplüğünde yerini alacaktır. Çünkü halkımız artık onların savunduğu yalanlara kanmıyor. Yatsı vakti geldi ve mumları söndü! Bu çetelerin uzantılarının onlarında aralarında olduğuna inanıyorum. Çünkü siyasi terör estirmeye devam ediyor. Beklide bu anlamda PKK ve DTP den daha tehlikeliler. Çünkü devlet imkânlarımız ile bunları yapıyorlar!
Çetecilik, tabiiki sonuçta bir örgütlenme biçimidir.
Genel itibariyle elinden hiç bir iş gelmeyen insanların, bu grupları kurarak, uyuşturucu v.b şeyleri satarak gecim yapanlardır çeteciler.
Onuda beceremeyenler hırsızlık, gasp, adam öldürmek gibi suçları organize bir şekilde yapmaya çetecilik denir bence.
Tabi sonuç olarak her zaman insanlığa zararlı olan şeyleri yaparlar.
Yani iyi organize olmuş siyaset adamlarınında yaptıkları hortumlamalarda bir tür çeteciliktir.