cemre çok garip bi olay bence ben içinden çıkamadım nasıl düşüyo suya toprağa havaya bu bi cisimmide düşsün valal ödevimi yaptım ama bi şey anlamadım inş siz anlarsınız
bence cemre çok garip birşey cemre nasıl düşüyoki havaya suya toprağa bu bi cisimmi:D nasıl düşsün valla ben cemrenin içinden bir türlü çıkamadım inş siz çıkarsınız sizlere kolay gelsin benim ödevim vardıda yaptım ama valla cemreden hiç bişey anlamadım neyse hadi bb:D
Cemre: Artık soğuk kış havaların bittiğini, bahar mevsiminin müjdeleyicisi, Kış ayının son ayı olan Şubat ayında belirli aralıklarla havaya, suya, toprağa düştüğüne inanılan havaların ısınacagının habercisidir.
nereye düsecegine bir türlü karar veremeyen ve ne hikmetse düstüğü yerde kimse tarafından görülemeyen,yer yer gezenti bi yaratık oldugunu düşündüğüm elle tutlmayan gözle görünmeyen burunla koklanmayan 'sey'...:D :D
Cemre, kor halindeki ateş anlamına geliyor. Halk arasında “cemile” denilen cemre baharın müjdecisi olarak biliniyor. Cemre, birer hafta arayla önce havaya (19—20 Şubat) , sonra suya (26—27 Şubat) ve son olarak da toprağa (6 Mart) düşüyor. Her cemrenin düşüşüyle sıcaklık artmaya başlıyor.
Arap inanışına göre göçebe kuzey Arap kabileleri yazın yüksek ve serin vahalarda, kışın kuytu ve havası sert olmayan yerlerde yaşarmış. Kışın geçirileceği yerde, kabilenin bütün çadırları birleştirilerek oluşturulan uzun ve büyük bir çadırın üç bölümü bulunurmuş: Kapıya yakın bölümde deve, at, kısrak ve diğer büyükbaş hayvanlar, ikinci bölümde koyun, keçi gibi küçükbaş hayvanlar, orta bölümde insanlar yerleşirmiş. Çadırı ısıtmak için her üç bölümün en uygun yerine üç ayrı ateş yakılır ve bu ateş kış boyunca söndürülmezmiş.
20 Şubat günü, büyükbaş hayvanların olduğu bölümdeki ateşin söndürülmesine Araplar “sakate’l cemretü’l ula” yani birinci cemre dermiş. 27 Şubat’ta küçükbaş hayvanların olduğu bölümün ateşi söndürülür buna “sakate’l cemretü’s saniye” yani ikinci cemre düştü dermiş. 6 Mart günü insanların bulunduğu bölümdeki ateşin sönmesine ise “sakate’l cemretü’s salise” yani üçüncü cemre düştü dermiş.
Üç ateş söndürüldükten sonra da ortak çadır sökülerek eski düzene geçilir ya da göç edilirmiş.
Kaç cemre düşmeli yüreğime, ısınmak için yeniden. Unutmak için, yeşil nazarlarını, kaç bahar geçmeli, hasretinin üstünden...
Kaç ceylan su içmeli, sevda sebillerinden. Kaç güvercin uçmalı, vuslat semalarında. Kaç yağmur ıslatmalı tenimi, arınmak için özleminden...
Kaç menekşe açmalı saksılarımda, boyun bükmeden. Kaç ilkyaz yaşamalı gönlüm, üşümeden Ve kaç sene, kaç ay, kaç gün, kaç saat, geçmeli, akan kanı dindirmek için, yaralarımın üstünden?
cemre çok garip bi olay bence ben içinden çıkamadım nasıl düşüyo suya toprağa havaya bu bi cisimmide düşsün valal ödevimi yaptım ama bi şey anlamadım inş siz anlarsınız
bence cemre çok garip birşey cemre nasıl düşüyoki havaya suya toprağa bu bi cisimmi:D nasıl düşsün valla ben cemrenin içinden bir türlü çıkamadım inş siz çıkarsınız sizlere kolay gelsin benim ödevim vardıda yaptım ama valla cemreden hiç bişey anlamadım neyse hadi bb:D
Cemreler düştü beklemelerimize
Yollarıma gülüşlerini ser...
kor ateş
güzel bir kız ismidir
cemre düşer buz dağıma
ikliminde dirilmek hasretime tek çare... şiir böyle devam ediyor
bahara selam olsun
Cemre baharın müjdecisidir.Önce havaya düşer havayı ısıtır,sonra suya düşer suyu ısıtr,sonrada toprağa düşer toprağı ısıtır.Amaaa bir cemre varkiiii, düşerse yüreğine yakarrrr,kanatırrr...
mardindeki muhafazakar radyo.
Derin ve yalnız karanlıkların ardı sıra
kızıla dönen seher vaktinde,
güneş gibi doğacağım ufuktan
göreceksin beni maviliklerimle
dağıtarak tüm sisleri
yeniden doğacağım dağlardan
bu doğuş sana olacak
ışığımla canlanacak doğa
filizler sitil atacak toprağa
binbir böcek canlanıp
çiğdemler çiçek açarken
güller tomurcuğa dönecek
bir kozadan bir kelebek
canlanıp uçacak rüzgar önünde
birden hayat gökkuşağı altında
neşeye ve sevgiye dönecek
yaşam yeniden başlayacak
sen bir cemre olacaksın
toprağa düşeceksin
suya düşeceksin
gönlüme düşeceksin..
CAHİD AYLAR
gelişiyle suyu, havayı, toprağı kendine aşık edip baharı getiren, bahar kokan melek
hawaya düştü :)) ısınalm artk :))
Cemre:
Artık soğuk kış havaların bittiğini, bahar mevsiminin müjdeleyicisi, Kış ayının son ayı olan Şubat ayında belirli aralıklarla havaya, suya, toprağa düştüğüne inanılan havaların ısınacagının habercisidir.
nereye düsecegine bir türlü karar veremeyen ve ne hikmetse düstüğü yerde kimse tarafından görülemeyen,yer yer gezenti bi yaratık oldugunu düşündüğüm elle tutlmayan gözle görünmeyen burunla koklanmayan 'sey'...:D :D
cemre, havaların ısınması, baharın başlangıç belirtileri anlamına gelen bir terimdir.
......CEMRE..Ilkbahar baslangici,birerhafta arayla önce hava,su ve toprakta olustugu sanilan sicaklik artisi.(Vikipedi)
dedemin takvim arkasından takip ettiği suya,toprağa düşen bide hava ya zıplayan bi ilk bahar habercisi die biliriz:D
Cemre, kor halindeki ateş anlamına geliyor. Halk arasında “cemile” denilen cemre baharın müjdecisi olarak biliniyor. Cemre, birer hafta arayla önce havaya (19—20 Şubat) , sonra suya (26—27 Şubat) ve son olarak da toprağa (6 Mart) düşüyor. Her cemrenin düşüşüyle sıcaklık artmaya başlıyor.
Arap inanışına göre göçebe kuzey Arap kabileleri yazın yüksek ve serin vahalarda, kışın kuytu ve havası sert olmayan yerlerde yaşarmış. Kışın geçirileceği yerde, kabilenin bütün çadırları birleştirilerek oluşturulan uzun ve büyük bir çadırın üç bölümü bulunurmuş: Kapıya yakın bölümde deve, at, kısrak ve diğer büyükbaş hayvanlar, ikinci bölümde koyun, keçi gibi küçükbaş hayvanlar, orta bölümde insanlar yerleşirmiş. Çadırı ısıtmak için her üç bölümün en uygun yerine üç ayrı ateş yakılır ve bu ateş kış boyunca söndürülmezmiş.
20 Şubat günü, büyükbaş hayvanların olduğu bölümdeki ateşin söndürülmesine Araplar “sakate’l cemretü’l ula” yani birinci cemre dermiş. 27 Şubat’ta küçükbaş hayvanların olduğu bölümün ateşi söndürülür buna “sakate’l cemretü’s saniye” yani ikinci cemre düştü dermiş. 6 Mart günü insanların bulunduğu bölümdeki ateşin sönmesine ise “sakate’l cemretü’s salise” yani üçüncü cemre düştü dermiş.
Üç ateş söndürüldükten sonra da ortak çadır sökülerek eski düzene geçilir ya da göç edilirmiş.
Kaç cemre düşmeli yüreğime,
ısınmak için yeniden.
Unutmak için, yeşil nazarlarını,
kaç bahar geçmeli,
hasretinin üstünden...
Kaç ceylan su içmeli,
sevda sebillerinden.
Kaç güvercin uçmalı,
vuslat semalarında.
Kaç yağmur ıslatmalı tenimi,
arınmak için özleminden...
Kaç menekşe açmalı saksılarımda,
boyun bükmeden.
Kaç ilkyaz yaşamalı gönlüm,
üşümeden
Ve
kaç sene,
kaç ay,
kaç gün,
kaç saat,
geçmeli,
akan kanı dindirmek için,
yaralarımın üstünden?
Seynur İnal
Müge İplikçi'nin romanı.
Lütfiye Aydın'ın öykü kitabı.
yine hepsi den tatlı bir kız seside diğerleri gibi çok güzel
gökten düşen kor parçası,bereket anlamındada kullanılabiliyor... baharın geldiğin göstergesidir...bazı köylerde kurbağa yavrusu diyenlerde var...
kışın sonunda ilk havaya, daha sonra suya sonrada toprağa düşerek hava,su ve topraktaki sıcaklık oluşmasını sağlar...