Hücreli esnek bir malzemeden mamul bisiklet ön tekerinin sol elimle esnek bir çarpışmaya girişmesi bu uzvumda ezilmeye bağlı şişlik ve morluk yarattı..bisikletin üzerindeki delikanlıyla gözlerimiz bir an çarpıştı olabildiğince hızla uzaklaşırken o, 'bana bunu niye yaptı' diye düşünmekten vazgeçtim.
Her kisi bir hedef istikametinde yol aldigina gore carpismanin gerceklesmesi bir noktada kacinilmaz oluyor.Peki bu carpisma ani nasil birseydir ve buna hayatimizin herhangi bir alaninda tesaduf edebilir miyiz? İste bu soruya verebilecek orneklerden birini sunmak istiyorum sizeİ gozlemlerden yola cikilarak olusturulmus ve bu soruya cevap niteliginde olabilecegi dusunulmus bir ornekleme... Efendim bir sabah uyandiniz, aslinda her sabah uyaniyorsunuz; ama bu bizi ilgilendirmiyor, bizim icin oneme haiz olan bir sabah gozlerinizi sizi bekleyen gune acmaniz.İlk baslarda uykunun verdigi bir sersemlik hali ve bu hal icinde hayata bir bosvermislik... Cunku hala tam olarak uyanamadiniz. Yuzunuze bir su carpma faaliyetiyle baslayan 'temizlenme harekati'niz belki de bir banyo(dus almak diyorlar) ile daha da pekistirilebilir. Neyse biz banyo islemlerini gecelim.Ferahlayan vucut 'ben acim, ben acim' diye feryadi basarken, eger vaktiniz varsa guzel bir kahvalti; yoksa ayakustu biseyler atistirma.. Bu soyledigimiz ana kadar yapmis olduklariniz planli ve programli bir hazirlik evresi.Hic, bir hedefiniz, varacaginiz bir nokta, alabileceginiz bir 'sey' olmasa bu kadar planli bir sekilde hareket eder miydiniz? Sahsi kanaatim bunun 'hayir' oldugunu soyluyor..Eeee! Peki siz bu hazirliiklari n'için yapiyorsunuz? Neye hazirliyorusunuz kendinizi? Bunlarin yaniti bir 'hedef' tir..Hedefiniz, isyerinize ulasmak, okulunuza vs varmak olabilcegi gibi, baska yerlere/fikirlere/amaclara/insanlara ulasmak da olabilir. Aslinda biz de bunlari yazarken bir hedefe kilitlenmis durumdayiz, yani su kelimeler de buyuk carpismaya onhazirlik olarak algilanabilir. Hedefe yol almaya basladiginiz('uyanma ani' na 'baslama ani' denileblir; ancak aslinda uyumaniz bile buyuk carpisma oncesi dinlenme ihtiyacinizi gidermek icindir; yani sozun kisasi siz her an o carpismaya hazirlaniyorsunuz) andan itibaren her uzvunuz size arka cikar, sizi hedef doğrultusunda goturmek icin elinden gelen cabayi sarfeder.Bazen bu ugurda zarar gorur, yorulur, yaralanir... Ve size bunu bir sekilde gosterir.Bunu size isaret etmesinin nedeni bir hayiflanma, bir bikmislik deildir; yalniz sizden biraz ilgi ve biraz tedavi bekliyordur ve bununla ayni tempoda yola devam etmenizi saglayabilcegini dusunmektedir.Fakat bazen hata, yaralanma, bozulma tamir edilmez ve siz istemesinizde onu geride birakmak zorunda kalirsiniz; bir ayrilma, bir kopma hali.Bir dava adaminin her turlu kosul altinda yaninda olan dava kardesi(yoldasi) ni birakmasi, onunla yollarini ayirmasindan dogan aciyi sizde hissedersiniz. biraktiklariniz geride kalmistir, onlarin eksikligini hep duyacaksinizdir; ama sizin yola devam etmeniz gerekmektedir.Tekrar hedefe yonelirsiniz, ona dogru bazen yalpalar, bazen dimdik ve kendinizden emin bir sekilde yol alirsiniz.. ... 'Offfff! ! ! Yurumekten yoruldum artik..Su insanlara bak, hepsi bir yerlere gidiyorlar.Acaba gercekten hepsi o yerlere ulasabilecek mi? Etrafta bu kadar insan varsa, demek ki onlari bekleyen bir o kadar daha insan var.Bir insan bir insanin amacini, ulasma noktasini ifade ediyorsa, o zaman bir insanin(tekil olarak) birden fazla ve epey fazla ulasmasi gereken insan var.Ve bu durum her insan icin gecerli, olursa...Aman Allah'ım! ! Nasil bir ag olusur oyle, biribirleri icinden gecen, belki de bazen birbirlerine dolanan yollar, telcikler ve devasa bir ag(yasam) ... Yanimdan insanlar geciyor, ben de onlarin yanindan, hepimiz nehir gibi akiyoruz.Sagimdaki kareli ceket giyen adam gazete almak icin bufeye ugradi; bu da ayni nehirde suruklenip bir yerlere takilan bir dal'a, bir 'sey' ya da nehirden ayrilan kucuk kanallara akan su damlalarina benziyor.. ... Artik isiklara geliyorum, zaten en sevdigim nokta da burasi.. Yesil isik, arabalar geciyor, yolun karsisi amma kalabalik, aslinda bizim tarafta oyle..Kadin, erkek, genc, yasli, coluk cocuk...Karmakarisik bir topluluk..Hepimizin ayri bir hedefi var; ama hepimiz sanki kucuk bir ordu gibi toplandik..Her ordunun bir amaci(düsmani maglup etme) olduguna gore bu icinde bulundugum ordunun da bir hedefi olmali..Sanirimi karsiya gecmek..Ve karsiyakadaki ordunun da hedefi bu olsa gerek.. Muthis bir savas olacak..İsiklar kirmiziyi gosterdi mi, iki ordu yildirim gibi birbirlerinin arasina dalacak; bazisi gecemeyecek karsiya, bazisi ise buna muavfak olabilecek..Acaba ben ben karsiya gecebilecek miyim? Ya su kadin? Su yasli teyzenin bunu basarabilecegini zannetmiyorum..Nasil oluyor da bu yasa gelmis olmasina ragmen boyle guc hedeflerin altina girebiliyor(lar) ? Evet, yesil sondu, iste o an..Aman Allah'im insanlar nasil da hizlandilar, tum guclerini ortaya koyuyorlar..Ben de dalmaliyim aralarina, zaman her gecen an azaliyor..Vay be, yasli teyzeye bak, nasil da aradan siyriliverdi..Ah omzum! ! Olamaz..'
Bu harp 07.10.2003 tarihinde Besiktas Ovasi'nda Tansas Meydanin'daki İsik'larda gerceklesti..Omzundan darbe alan sahis ve o kahraman teyze amaclarina ulastilar.. Bu bir Carpisma Ani'ydi :)))
Bu isimde bir film seyreyledim geçende... Filmlerin önetmenlerini, oyuncularını pek hatırlamam... Amerikadaki ırkçılığı işliyordu işte... Fena olmamakla birlikte birbirinden bağımsız olarak görülen ama birbirine bağlanmaya çalılan olaylar, pek de başarılı bir şekilde düzenlenip bir film havasına sokulmamıştı. Ama izlenmeye değer gene de.
kırmızı ışık yanıp da karşılıklı iki grubun birbirlerine girdigi an. bunu hep cephe taaruzlarina benzetmisimdir. Bir yazi da yazmistim ama iyi olmamıştı :) Ama dikkatlice bakin bu iki gruba, siz de goreceksiniz ki, kırmızı yandıgında çarpışacaklar :)
sağlam filmdi..soğuk afyon gecelerini ısıtan sinema günlerinden bir parça..
Hücreli esnek bir malzemeden mamul bisiklet ön tekerinin sol elimle esnek bir çarpışmaya girişmesi bu uzvumda ezilmeye bağlı şişlik ve morluk yarattı..bisikletin üzerindeki delikanlıyla gözlerimiz bir an çarpıştı olabildiğince hızla uzaklaşırken o, 'bana bunu niye yaptı' diye düşünmekten vazgeçtim.
amerikadaki ten renklerinin çarpışmasını anlatan bir filmdir. lanet zenci, cimri iranlı, kötü beyaz, kırık hindu...
çok yönlü bir film. en çok oradaki peri hikayesi hoşuma gitmişti.
sandra bullock kötü oynuyordu aynı zamanda...
umut aral'ın kısa filmi...
Mai Salon/10.10.2003 11:43:00
Carpisma Ani
Her kisi bir hedef istikametinde yol aldigina gore carpismanin gerceklesmesi bir noktada kacinilmaz oluyor.Peki bu carpisma ani nasil birseydir ve buna hayatimizin herhangi bir alaninda tesaduf edebilir miyiz?
İste bu soruya verebilecek orneklerden birini sunmak istiyorum sizeİ gozlemlerden yola cikilarak olusturulmus ve bu soruya cevap niteliginde olabilecegi dusunulmus bir ornekleme...
Efendim bir sabah uyandiniz, aslinda her sabah uyaniyorsunuz; ama bu bizi ilgilendirmiyor, bizim icin oneme haiz olan bir sabah gozlerinizi sizi bekleyen gune acmaniz.İlk baslarda uykunun verdigi bir sersemlik hali ve bu hal icinde hayata bir bosvermislik... Cunku hala tam olarak uyanamadiniz.
Yuzunuze bir su carpma faaliyetiyle baslayan 'temizlenme harekati'niz belki de bir banyo(dus almak diyorlar) ile daha da pekistirilebilir.
Neyse biz banyo islemlerini gecelim.Ferahlayan vucut 'ben acim, ben acim' diye feryadi basarken, eger vaktiniz varsa guzel bir kahvalti; yoksa ayakustu biseyler atistirma..
Bu soyledigimiz ana kadar yapmis olduklariniz planli ve programli bir hazirlik evresi.Hic, bir hedefiniz, varacaginiz bir nokta, alabileceginiz bir 'sey' olmasa bu kadar planli bir sekilde hareket eder miydiniz? Sahsi kanaatim bunun 'hayir' oldugunu soyluyor..Eeee! Peki siz bu hazirliiklari n'için yapiyorsunuz? Neye hazirliyorusunuz kendinizi?
Bunlarin yaniti bir 'hedef' tir..Hedefiniz, isyerinize ulasmak, okulunuza vs varmak olabilcegi gibi, baska yerlere/fikirlere/amaclara/insanlara ulasmak da olabilir.
Aslinda biz de bunlari yazarken bir hedefe kilitlenmis durumdayiz, yani su kelimeler de buyuk carpismaya onhazirlik olarak algilanabilir.
Hedefe yol almaya basladiginiz('uyanma ani' na 'baslama ani' denileblir; ancak aslinda uyumaniz bile buyuk carpisma oncesi dinlenme ihtiyacinizi gidermek icindir; yani sozun kisasi siz her an o carpismaya hazirlaniyorsunuz) andan itibaren her uzvunuz size arka cikar, sizi hedef doğrultusunda goturmek icin elinden gelen cabayi sarfeder.Bazen bu ugurda zarar gorur, yorulur, yaralanir... Ve size bunu bir sekilde gosterir.Bunu size isaret etmesinin nedeni bir hayiflanma, bir bikmislik deildir; yalniz sizden biraz ilgi ve biraz tedavi bekliyordur ve bununla ayni tempoda yola devam etmenizi saglayabilcegini dusunmektedir.Fakat bazen hata, yaralanma, bozulma tamir edilmez ve siz istemesinizde onu geride birakmak zorunda kalirsiniz; bir ayrilma, bir kopma hali.Bir dava adaminin her turlu kosul altinda yaninda olan dava kardesi(yoldasi) ni birakmasi, onunla yollarini ayirmasindan dogan aciyi sizde hissedersiniz.
biraktiklariniz geride kalmistir, onlarin eksikligini hep duyacaksinizdir; ama sizin yola devam etmeniz gerekmektedir.Tekrar hedefe yonelirsiniz, ona dogru bazen yalpalar, bazen dimdik ve kendinizden emin bir sekilde yol alirsiniz..
...
'Offfff! ! ! Yurumekten yoruldum artik..Su insanlara bak, hepsi bir yerlere gidiyorlar.Acaba gercekten hepsi o yerlere ulasabilecek mi? Etrafta bu kadar insan varsa, demek ki onlari bekleyen bir o kadar daha insan var.Bir insan bir insanin amacini, ulasma noktasini ifade ediyorsa, o zaman bir insanin(tekil olarak) birden fazla ve epey fazla ulasmasi gereken insan var.Ve bu durum her insan icin gecerli, olursa...Aman Allah'ım! ! Nasil bir ag olusur oyle, biribirleri icinden gecen, belki de bazen birbirlerine dolanan yollar, telcikler ve devasa bir ag(yasam) ...
Yanimdan insanlar geciyor, ben de onlarin yanindan, hepimiz nehir gibi akiyoruz.Sagimdaki kareli ceket giyen adam gazete almak icin bufeye ugradi; bu da ayni nehirde suruklenip bir yerlere takilan bir dal'a, bir 'sey' ya da nehirden ayrilan kucuk kanallara akan su damlalarina benziyor..
...
Artik isiklara geliyorum, zaten en sevdigim nokta da burasi..
Yesil isik, arabalar geciyor, yolun karsisi amma kalabalik, aslinda bizim tarafta oyle..Kadin, erkek, genc, yasli, coluk cocuk...Karmakarisik bir topluluk..Hepimizin ayri bir hedefi var; ama hepimiz sanki kucuk bir ordu gibi toplandik..Her ordunun bir amaci(düsmani maglup etme) olduguna gore bu icinde bulundugum ordunun da bir hedefi olmali..Sanirimi karsiya gecmek..Ve karsiyakadaki ordunun da hedefi bu olsa gerek..
Muthis bir savas olacak..İsiklar kirmiziyi gosterdi mi, iki ordu yildirim gibi birbirlerinin arasina dalacak; bazisi gecemeyecek karsiya, bazisi ise buna muavfak olabilecek..Acaba ben ben karsiya gecebilecek miyim?
Ya su kadin? Su yasli teyzenin bunu basarabilecegini zannetmiyorum..Nasil oluyor da bu yasa gelmis olmasina ragmen boyle guc hedeflerin altina girebiliyor(lar) ?
Evet, yesil sondu, iste o an..Aman Allah'im insanlar nasil da hizlandilar, tum guclerini ortaya koyuyorlar..Ben de dalmaliyim aralarina, zaman her gecen an azaliyor..Vay be, yasli teyzeye bak, nasil da aradan siyriliverdi..Ah omzum! ! Olamaz..'
Bu harp 07.10.2003 tarihinde Besiktas Ovasi'nda Tansas Meydanin'daki İsik'larda gerceklesti..Omzundan darbe alan sahis ve o kahraman teyze amaclarina ulastilar..
Bu bir Carpisma Ani'ydi :)))
Bu isimde bir film seyreyledim geçende...
Filmlerin önetmenlerini, oyuncularını pek hatırlamam...
Amerikadaki ırkçılığı işliyordu işte...
Fena olmamakla birlikte birbirinden bağımsız olarak görülen ama birbirine bağlanmaya çalılan olaylar, pek de başarılı bir şekilde düzenlenip bir film havasına sokulmamıştı. Ama izlenmeye değer gene de.
riske girmekdir, yayaysan hayatını, araba sahibiysen farlarını, erkeksen dürüstlüğünü kaybedebilirsin ;)
kırmızı ışık yanıp da karşılıklı iki grubun birbirlerine girdigi an. bunu hep cephe taaruzlarina benzetmisimdir. Bir yazi da yazmistim ama iyi olmamıştı :)
Ama dikkatlice bakin bu iki gruba, siz de goreceksiniz ki, kırmızı yandıgında çarpışacaklar :)