ara ki bulasın artık, yılan dilli kısaltmalarda o yaşama sevincini, kulağına fısıldasam ve bak alınma ama istanbul, nefesin anason ve uluorta döl bereketi kokuyor sokakların, egenin kucağına akıyor bakteri kominleri, gözlerimin tirilyesi, zeytinin karası, kokuşmuş ölüüüüüüüü sardalya, ve ha sendeki ben, ha bendeki sen din kardeşim, al sendeki beni, vur bendeki sana, karma karışık artık bizim mahalle, kördüğüm, ortaya tepside şöyle karışık yaptırıyoruz malum…,
ve çok kutuplu/kalp kaçağı, elektrik akımından cereyan alan ocaklarda, çingene sarmaşığı ve sırnaşık pişkin yüzsüzlükler…, yanık kozada erdemler ve mecalsiz kelebek olmaya, tırtıldan iyi niyetler…,
kabahatler olmuş birer piç ki sorma desen, kim bana diyor, diyor güzel kardeşim…, ve kimse haliyle nüfusuna almıyor; sittin senedir bitmeyen bakla takla devranı, yere bat e mi…,
örülmüş ağına düştük cümleten zehirli örümceğin, ki panzehir ne mi, ah ayol o da sorulur mu, aşk olsun; aşk elbet,
kimimiz var kendimizden başka diyerek…, öfkelerimiz en çok kendimize olmalı, bunu bilseydik hiç değilse keşke,
ah neredesin, korkuyla ümit arasında durmaya muktedir, muvazene/denge, neredesin irade ve karar kılmışlık ve kıyam mukavemeti, öz disiplin, ah;
. ... ..... güzel kardeşim, sevdayı bilir misin…, var mıdır çekmişliğin…, o halde ağlamayı da bilirsin...,
ah üstadım, gözlerinden inciler dökülse, lapa lapa…, nola kalbimin kuytusuna, ağlamaklı bir susuş kadar, üşümezdim belki o dem, son yaprağı da düşen dalın, gün batımı gölgesinde...,
ve hayat, sunulmuş bir armağan mıdır tamamen acaba, kullara, ve acaba kalbimdeki dönme dolap durdu da, başladı mı dönmeye atlıkarınca,
bak dostum, ömrüne vurduğun kilit kadar özgürsün ve aşkın kadar prangalısın hayata unutma, ki tutsaklığınca yudumluyorsun sevdayı…, ..... ... .
Tarık Akan ve Halit Akçatepe'nin birlikte oynadıkları güzel flimlerden biri. Yoksulluğun insanlara neler yaptırabileceğini, yoksulların çaresizliğini buna rağmen insanımızda bulunan aile arkadaş dayanışmasının boyutlarını anlatan filim güzeldi.
halit akçatepe'nin oyunculuğunu en kral şekilde gösterdiği filmlerden biridir. özellikle kancı mehmet'in kanını satmak zorunda kalan garibana 'öyle simitle olmaz, dalak yiyeceksin, böbrek yiyeceksin' şeklinde attığı replik, tokun açın hâlinden anlamaması konusunda iyi bir örnek teşkil eder. ne diyelim, ertem eğilmez vatan bölünmez!
ara ki bulasın artık,
yılan dilli kısaltmalarda o yaşama sevincini,
kulağına fısıldasam
ve bak alınma ama istanbul,
nefesin anason ve uluorta
döl bereketi kokuyor sokakların,
egenin kucağına akıyor bakteri kominleri,
gözlerimin tirilyesi,
zeytinin karası,
kokuşmuş ölüüüüüüüü sardalya,
ve ha sendeki ben,
ha bendeki sen din kardeşim,
al sendeki beni,
vur bendeki sana,
karma karışık artık bizim mahalle,
kördüğüm,
ortaya tepside şöyle karışık yaptırıyoruz malum…,
ve çok kutuplu/kalp kaçağı,
elektrik akımından cereyan alan ocaklarda,
çingene sarmaşığı ve sırnaşık
pişkin yüzsüzlükler…,
yanık kozada erdemler
ve mecalsiz kelebek olmaya,
tırtıldan iyi niyetler…,
kabahatler olmuş birer piç ki sorma desen,
kim bana diyor, diyor güzel kardeşim…,
ve kimse haliyle nüfusuna almıyor;
sittin senedir bitmeyen bakla takla devranı,
yere bat e mi…,
örülmüş ağına düştük cümleten zehirli örümceğin,
ki panzehir ne mi,
ah ayol o da sorulur mu,
aşk olsun; aşk elbet,
kimimiz var kendimizden başka diyerek…,
öfkelerimiz en çok kendimize olmalı,
bunu bilseydik hiç değilse keşke,
ah neredesin,
korkuyla ümit arasında durmaya muktedir,
muvazene/denge,
neredesin irade ve
karar kılmışlık
ve kıyam mukavemeti,
öz disiplin,
ah;
.
...
.....
güzel kardeşim,
sevdayı bilir misin…,
var mıdır çekmişliğin…,
o halde ağlamayı da bilirsin...,
ah üstadım,
gözlerinden inciler dökülse, lapa lapa…,
nola kalbimin kuytusuna,
ağlamaklı bir susuş kadar,
üşümezdim belki o dem,
son yaprağı da düşen dalın,
gün batımı gölgesinde...,
ve hayat,
sunulmuş bir armağan mıdır tamamen acaba,
kullara,
ve acaba kalbimdeki dönme dolap durdu da,
başladı mı dönmeye atlıkarınca,
bak dostum,
ömrüne vurduğun kilit kadar özgürsün
ve
aşkın kadar prangalısın hayata unutma,
ki tutsaklığınca yudumluyorsun sevdayı…,
.....
...
.
Tarık Akan ve Halit Akçatepe'nin birlikte oynadıkları güzel flimlerden biri. Yoksulluğun insanlara neler yaptırabileceğini,
yoksulların çaresizliğini buna rağmen insanımızda bulunan aile arkadaş dayanışmasının boyutlarını anlatan filim güzeldi.
geldi....
Bremen 2 hafta özlesin seni ;)
canım kardeşim..
nasıl kıydılar sana..
gülünce gözlerinin içi gülerdi..
bugün hem benim günüm, hem senin doğum günün
seni çok özlüyorum
çok özlüyorum
halit akçatepe'nin oyunculuğunu en kral şekilde gösterdiği filmlerden biridir. özellikle kancı mehmet'in kanını satmak zorunda kalan garibana 'öyle simitle olmaz, dalak yiyeceksin, böbrek yiyeceksin' şeklinde attığı replik, tokun açın hâlinden anlamaması konusunda iyi bir örnek teşkil eder. ne diyelim, ertem eğilmez vatan bölünmez!
-canım kardeşim!
-tamam abi yılışmayalım ve hemen sadede gelelim
dur tahmin edeyim arabayı yıka diyeceksin değil mi?
yarin geç olur.....tuttugun zafer olsun hep böyle,ya simdi ya simdi ya hiç...
çilek yemiş yapış yapış ağzıyla öpen ve tiksinmek yerine kocaman sarılasımın geldiği küçük dişi :)
;)) Bu film çok eskidir arkadaşım..
En iyi Türk filminin ismidir.. ;)
Cihan...gel abi Half Life yapalım :)
'Kişi sevdiği ile beraberdir..'