Zamanında ünv. sınavını kazanmamla beraber,hemen çöpe yolladıgım ve odamda meğer bir traktör kadar yer kapladıgını çöpe yolladıgımda farkettigim...emektar masam..
cdler, dün çıkarılmış yeşil küpeler, bir adet pil şarj makinası, ve yanında fotğraf makinası, bugün eve gelinip öylece atılmış güneş gözlüğü, takılar çıkarılıp yerine konmaya üşenilmiş takı kutusu, boş bir çay fincanı, kalemlik, takvim, ve bir adet cep telefonu.. :))
eskiden var olanı alırdım kafama esince pencere kenarına,yok olmadı odanın başka köşesine..olmazsa balkona..taşınır dururduk..şimdi ışık geliş yönü mühim olduğundan fazla oynatamıyorum kendilerini yerinden..sabitledik..ama Mâi hala geziyor masadan masaya.... ;)
gelecek denen zamparaya ithafen gözlerim çalışma masamın ayrıntılarıyla, tuhaf bir zevkle meşgul olur. panaromalar çıkartır bir ömür öncelik bir kaç ömür sonralık. bir de ömürsüzlük senaryoları kurar. darmadağındır; kendi içinde dağılmışlığın düzenini yaşar. bir bana çaktırır başkalarına çaktırmaz.
öss ye hazırlanırken 'oynarayaklı' bir masam vardı. oynarayak tan kastım tekerlekli olması değil; benim istedigim zaman masanın bulundugu yeri değiştirebilmem. O kadar uzun saatler onun başında otururdum ki; bazen yerini değiştirmek hem bana hem de ona iyi gelirdi. Bana çom hizmet etti, burdan sevgi ve hürmetle anıyorum. Şimdi burda olmamın destekçilerinden ya da bana emegi geçenlerden biri kendileridir. Sevgilerim biricik ve artik unutulmuş masama
Hayatımın büyük bir bölümünü başında geçirdiğim,üzeri daima dağınık,ders çalışmak,kitap okumak,bulmaca çözmek,gazeteyi yayarak okumak gibi çeşitli işler gören krem rengi,dört bacaklı bir eşya
üzerinde yemek yediğim; çay içtiğim; uyuduğum; fazlalıkları koyduğum; büyükçe sehpa..
Ofisimde üzeri boş kalmayan,bana sürekli işleri dayatan çalışma masam.
Zamanında ünv. sınavını kazanmamla beraber,hemen çöpe yolladıgım ve odamda meğer bir traktör kadar yer kapladıgını çöpe yolladıgımda farkettigim...emektar masam..
cdler, dün çıkarılmış yeşil küpeler, bir adet pil şarj makinası, ve yanında fotğraf makinası, bugün eve gelinip öylece atılmış güneş gözlüğü, takılar çıkarılıp yerine konmaya üşenilmiş takı kutusu, boş bir çay fincanı, kalemlik, takvim, ve bir adet cep telefonu.. :))
eskiden var olanı alırdım kafama esince pencere kenarına,yok olmadı odanın başka köşesine..olmazsa balkona..taşınır dururduk..şimdi ışık geliş yönü mühim olduğundan fazla oynatamıyorum kendilerini yerinden..sabitledik..ama Mâi hala geziyor masadan masaya.... ;)
ancak masa tasvirlerimin baş müneccimi olarak bir ben çıkartabilirim belki de bir masa üstü dağınıklığından hayatımın fotokopisini
gelecek denen zamparaya ithafen gözlerim çalışma masamın ayrıntılarıyla, tuhaf bir zevkle meşgul olur. panaromalar çıkartır bir ömür öncelik bir kaç ömür sonralık. bir de ömürsüzlük senaryoları kurar.
darmadağındır; kendi içinde dağılmışlığın düzenini yaşar. bir bana çaktırır başkalarına çaktırmaz.
öss ye hazırlanırken 'oynarayaklı' bir masam vardı. oynarayak tan kastım tekerlekli olması değil; benim istedigim zaman masanın bulundugu yeri değiştirebilmem. O kadar uzun saatler onun başında otururdum ki; bazen yerini değiştirmek hem bana hem de ona iyi gelirdi.
Bana çom hizmet etti, burdan sevgi ve hürmetle anıyorum. Şimdi burda olmamın destekçilerinden ya da bana emegi geçenlerden biri kendileridir.
Sevgilerim biricik ve artik unutulmuş masama
Hayatımın büyük bir bölümünü başında geçirdiğim,üzeri daima dağınık,ders çalışmak,kitap okumak,bulmaca çözmek,gazeteyi yayarak okumak gibi çeşitli işler gören krem rengi,dört bacaklı bir eşya
ne çok severim ben seni...