sinemalarda gişe rekorları kıran filmler yaparsınız, ama öncesinde bu sinema filmi için finansmanınızı bir iki ülkenin iç işlerine müdahale ederek hazinelerinden sağlarsınız sonra oraya demokrasi adına dalarsınız, filmleri vizyona sokup topladığınız hasılatla da lab. girer yeni tür salgın hastalıklar, DNA değişmiş hayvan ve bitki tohumları yaparsınız sonra mı? ? ?
Türkleri aşağıladığı için öldürülen bir kişinin cesedini kullanarak, buradan sözde Ermeni soykırımına destek olacak belge bulmaya bundan nemalanmaya çalışmaktır. bir meczupun, bir lafını sözünü bilmezi öldürmesi ırkçılıkla bağdaştırmaya çalışılıyor. asalanın cinayetlerini meşrulaştırmaya çalışmaktır.
bu ülkede kimsenin ermeni vatandaşlarımızla bir husumeti yok. ermenilerle türkler arasında bir husumet olsaydı bu ülkede hiç sağ ermeni kalır mıydı? bunu iyi düşünmek gerekiyor.biz ASALA nın yaptığı cinayetleri bile büyük bir ağırbaşlılıkla karşılamış bir milletiz.
XX. Yüzyılın başında hala zirvede olan İngiliz Sömürge İmparatorluğu gücünün iki aracını bir “Büyük Oyun” da sistemleştirdi: Avrupalı rakiplerini bölmek ve Rus İmparatorluğu’nu dizginlemek.
Modern zamanların en büyük imparatorluğunun savunması tek başına askerlere emanet edilemezdi. Küçücük bir ada devleti olan İngiltere, denetimi altında tuttuğu dünyanın dört bir yanındaki geniş toprakları işgal etmek, yönetmek ve bunların sınırılarını güvence altına almak için yeterli insan kaynaklarına sahip değildi. Üstelik Fransa ve Rusya gibi başka iki imparatorlukla yeni doğmakta olan Alman İmparatorluğu’nun rekabetine karşı koymak durumundaydı. “Büyük Oyun” rakiplerini susta durdurmak için ittifak sistemleri ve sınır oyunlarından oluşan bütün diplomatik yolları kullanmayı kapsıyordu.
İngiltere gücünü denizler ve okyonuslar üzerindeki egemenliğine dayandırmıştı. Büyük deniz ticaret yolları üzerindeki denetimi, kıta Avrupası ülkeleri üzerinde çok büyük bir baskı aracıydı. Napolyon’un imparatorluğuna karşı uygulanan abluka, bu ülkeye, ekonomik savaşın korkunç etkisini göstermişti. Dilediği gibi ve her an başvurabileceği bu dolaylı tehdit, Avrupa’da oynadığı “oyuna” iyi bir zemin oluşturuyordu: Kıta Avrupası’nın belli başlı devletleri arasında denegeyi korumak. Kah birine, kah ötekine destekleyerek, hem İngiltere’ye karşı bir koalisyonun oluşmasını hem de kıtada büyük bir egemen gücün ortaya çıkışını engellemek gerekiyordu.
“Büyük oyun” Asya’da, Yakındoğu’da veya Afrika’da rakip imparatorlukları “dizginlemek” ve yerli halkı denetim altında tutmak üzere tampon devletler yaratmaktan veya sınır çizgilerini değiştirmekten oluşuyordu. İngiltere’ya az veya çok bağlı bir dizi düşman devlet, Balkanlar’dan Çin’e kadar, Rus İmparatorluğu’nun yayılmasını engelliyordu. Bu devletler de yerli halkı bölecek ve toplulukları arasındaki gerilimleri sürdürecek biçimde parçalanmıştı.
İngiltere’nin deniz imparatorluğu eldeki olanakların tasarrufuna dayanıyor, diplomatik ustalık, kara gücünün eksikliğini kapatıyordu. “Büyük oyun” büyük “kara” devletlerinin doğal gücüne durmaksızın set çekmekten oluşuyordu. Sınırsız insan ve doğa kaynaklarının üzerinde oturan dev Avrupa-Asya bloğuna karşı, sonsuza kadar yinelenen bir Sisyphos uğraşıydın bu. İngiliz büyük jeopolitikçi Mackinder kötümser bir insandı: “Tanım gereği dayanıklı olan “toprak” sonunda “deniz” karşısında zafer kazanacaktır” diyordu.
Kaynak: Alfredo Da Gama E Abreu Valladao Larousse,1993 Milliyet Gazetesi 1993-1994 Jeosrateji
ayrica bkz: www.ntvmsnbc.com/news/122311.asp www.geocities.com/leviathan9_11/buyukoyun.html www.darwinizmdini.com/somurgeciler.html www.inadina.com/inadeski/sayi20/buyukoyun.htm vb. ________________________________________________
sinemalarda gişe rekorları kıran filmler yaparsınız, ama öncesinde bu sinema filmi için finansmanınızı bir iki ülkenin iç işlerine müdahale ederek hazinelerinden sağlarsınız sonra oraya demokrasi adına dalarsınız, filmleri vizyona sokup topladığınız hasılatla da lab. girer yeni tür salgın hastalıklar, DNA değişmiş hayvan ve bitki tohumları yaparsınız sonra mı? ? ?
sömürünüze sömürge ekler koyunlarına çoban ararsınız...
Türkleri aşağıladığı için öldürülen bir kişinin cesedini kullanarak, buradan sözde Ermeni soykırımına destek olacak belge bulmaya bundan nemalanmaya çalışmaktır.
bir meczupun, bir lafını sözünü bilmezi öldürmesi ırkçılıkla bağdaştırmaya çalışılıyor.
asalanın cinayetlerini meşrulaştırmaya çalışmaktır.
bu ülkede kimsenin ermeni vatandaşlarımızla bir husumeti yok. ermenilerle türkler arasında bir husumet olsaydı bu ülkede hiç sağ ermeni kalır mıydı? bunu iyi düşünmek gerekiyor.biz ASALA nın yaptığı cinayetleri bile büyük bir ağırbaşlılıkla karşılamış bir milletiz.
Great Game
XX. Yüzyılın başında hala zirvede olan İngiliz Sömürge İmparatorluğu gücünün iki aracını bir “Büyük Oyun” da sistemleştirdi: Avrupalı rakiplerini bölmek ve Rus İmparatorluğu’nu dizginlemek.
Modern zamanların en büyük imparatorluğunun savunması tek başına askerlere emanet edilemezdi. Küçücük bir ada devleti olan İngiltere, denetimi altında tuttuğu dünyanın dört bir yanındaki geniş toprakları işgal etmek, yönetmek ve bunların sınırılarını güvence altına almak için yeterli insan kaynaklarına sahip değildi. Üstelik Fransa ve Rusya gibi başka iki imparatorlukla yeni doğmakta olan Alman İmparatorluğu’nun rekabetine karşı koymak durumundaydı. “Büyük Oyun” rakiplerini susta durdurmak için ittifak sistemleri ve sınır oyunlarından oluşan bütün diplomatik yolları kullanmayı kapsıyordu.
İngiltere gücünü denizler ve okyonuslar üzerindeki egemenliğine dayandırmıştı. Büyük deniz ticaret yolları üzerindeki denetimi, kıta Avrupası ülkeleri üzerinde çok büyük bir baskı aracıydı. Napolyon’un imparatorluğuna karşı uygulanan abluka, bu ülkeye, ekonomik savaşın korkunç etkisini göstermişti. Dilediği gibi ve her an başvurabileceği bu dolaylı tehdit, Avrupa’da oynadığı “oyuna” iyi bir zemin oluşturuyordu: Kıta Avrupası’nın belli başlı devletleri arasında denegeyi korumak. Kah birine, kah ötekine destekleyerek, hem İngiltere’ye karşı bir koalisyonun oluşmasını hem de kıtada büyük bir egemen gücün ortaya çıkışını engellemek gerekiyordu.
“Büyük oyun” Asya’da, Yakındoğu’da veya Afrika’da rakip imparatorlukları “dizginlemek” ve yerli halkı denetim altında tutmak üzere tampon devletler yaratmaktan veya sınır çizgilerini değiştirmekten oluşuyordu. İngiltere’ya az veya çok bağlı bir dizi düşman devlet, Balkanlar’dan Çin’e kadar, Rus İmparatorluğu’nun yayılmasını engelliyordu. Bu devletler de yerli halkı bölecek ve toplulukları arasındaki gerilimleri sürdürecek biçimde parçalanmıştı.
İngiltere’nin deniz imparatorluğu eldeki olanakların tasarrufuna dayanıyor, diplomatik ustalık, kara gücünün eksikliğini kapatıyordu. “Büyük oyun” büyük “kara” devletlerinin doğal gücüne durmaksızın set çekmekten oluşuyordu. Sınırsız insan ve doğa kaynaklarının üzerinde oturan dev Avrupa-Asya bloğuna karşı, sonsuza kadar yinelenen bir Sisyphos uğraşıydın bu. İngiliz büyük jeopolitikçi Mackinder kötümser bir insandı: “Tanım gereği dayanıklı olan “toprak” sonunda “deniz” karşısında zafer kazanacaktır” diyordu.
Kaynak:
Alfredo Da Gama E Abreu Valladao
Larousse,1993
Milliyet Gazetesi 1993-1994
Jeosrateji
ayrica bkz:
www.ntvmsnbc.com/news/122311.asp
www.geocities.com/leviathan9_11/buyukoyun.html
www.darwinizmdini.com/somurgeciler.html
www.inadina.com/inadeski/sayi20/buyukoyun.htm
vb.
________________________________________________