Misyonu dünya üzerinde barış ve adaletin sağlanması, küresel problemlerin çözümü için uluslararası bir dayanışma ortamının yaratılması olarak belirlense de, Unesco ve Unicef komiteleri dışında takdir edilecek pek yanı kalmamış oluşum. Bkz: Srebrenica katliamı
lübnan’daki 4 birleşmiş milletler görevlisinin kasten öldürülmesi uluslar arası hukukuğun ve birleşmiş milletlerin bittiğinin tescilidir (gerçi 5 ülkenin veto hakkı olunca çıkan karaların objektifliğide tartışılır hale gelmektedir) bu bitişin başlangıç süreci -eskidir -yakın tarihten doğru bakarsak, amerika’nın ırak’ı işgaliyle başlamıştır, israil’in lübnan’daki katliamlarıda katmerlenmesini sağlamaktadır. bu insanlik dışı ve ölçüsüz savaşı (lübnan’lıların el yapımı füzelerine karşı,israil’in güdümlü,duyarlı, boklu,püsürlü en son teknolojik icatlarla donanmış füzeleri! ambulansları vuruması, sivil evleri hedef alması …) nefretle kınayıp, içimizdeki israil’lilerde dahil: siyonist-emperyalistlerin yerli işbirlikçileri (kasıt yahudi insanlar değildir, böyle bir genelleme saçma ötesidir,sebebine gelince bu savaşa en güçlü karşı duruş dilbilimci noam chomsky’den gelmiştir yahudidir,israil’de savaşa karşı “barış hemen şimdi “grubu vardır vs. örnekler çoğaltılabilir) bunlardan beslenen ve özenenlere ilişkin çarpıcı yazı bu hafta ahmet insel tarafından kaleme alınmıştır. yani israil’e özenen, israil gibi hukuk tanımaz,kan dökücü olur,bedeli ağırdır!
bir diğer kesim ise ülkemiz insanlarının dini duygularını sömürenleredir, hanginiz samimi bir dille amerika ve israil’i kınayabildiniz? yazıklar olsun, beslendiğiniz tek damardan zehir veriyorsunuz ve ülkem insanı seyrediyor. evet, evet salya sümük ağlayıp, hikaye anlatanlaradır sözümüz, buna ilişkin nihat genç’in leman'da nefis bir yazısı vardır (aklıma islami gelenekte neden güney amerika’daki kurtuluş kiliseleri türünden bir yapılanma oluşmadığı takılır,merak ederim!) çıkıp amerika yada israil’i lanetlesinize. yemez: borsada yabancı yatırımcılar, kredi veren bankalar, tekeller vs. yani uluslarası sermaye oyar sizi oyar. sonrasında türban neyi örter, hadi sabah akşam tartışalım,türbanlı – laik,suni-alevi sorarım sizlere genel sağlık sigortası hanginize değmiyor. çatır – çatır ülkenin değerleri özelleştirildi(tüpraş-telekom-tekel vs.) hangi kürde- türke değmedi? bu sorunları küçümsediğim yada yok saydığım anlaşılmasın, sorunlar vardır ve bu sorunlar demokrasi,hukuk ve insan hakları çerçevesinde çözülebileceğidir. derdim bu sorunları bulandırıp yapay gündemli mecralara sürüklenmesidir. yani kardeşlerim, sizin üzerinizden birileri statükolarını, birileri ceplerini,birileri iktidarlarını güçlendiriyor ...
uyanıp, yaşadığımız çağa tanıklık etmeliyiz ama susarak değil.
Misyonu dünya üzerinde barış ve adaletin sağlanması, küresel problemlerin çözümü için uluslararası bir dayanışma ortamının yaratılması olarak belirlense de, Unesco ve Unicef komiteleri dışında takdir edilecek pek yanı kalmamış oluşum. Bkz: Srebrenica katliamı
Onlar sürü yavrum.
Zincirlerinden başka kaybedecek neleri var?
(Cemil Meriç)
şimdi o dünyanın kapıcısı konumunda.
o filipinli temizlikçi kadın,hintli jamadarin(sokak süpüren kadın) ,postayla bulunan taylandlı gelin,meksikalı kahya,jamaikalı dadı.
işe,diğer insanların pisliğini temizlemek için alınmış biri.istenildiği gibi kullanılıyor ve taciz ediliyor.arundhati roy
lübnan’daki 4 birleşmiş milletler görevlisinin kasten öldürülmesi uluslar arası hukukuğun ve birleşmiş milletlerin bittiğinin tescilidir (gerçi 5 ülkenin veto hakkı olunca çıkan karaların objektifliğide tartışılır hale gelmektedir) bu bitişin başlangıç süreci -eskidir -yakın tarihten doğru bakarsak, amerika’nın ırak’ı işgaliyle başlamıştır, israil’in lübnan’daki katliamlarıda katmerlenmesini sağlamaktadır. bu insanlik dışı ve ölçüsüz savaşı (lübnan’lıların el yapımı füzelerine karşı,israil’in güdümlü,duyarlı, boklu,püsürlü en son teknolojik icatlarla donanmış füzeleri! ambulansları vuruması, sivil evleri hedef alması …) nefretle kınayıp, içimizdeki israil’lilerde dahil: siyonist-emperyalistlerin yerli işbirlikçileri (kasıt yahudi insanlar değildir, böyle bir genelleme saçma ötesidir,sebebine gelince bu savaşa en güçlü karşı duruş dilbilimci noam chomsky’den gelmiştir yahudidir,israil’de savaşa karşı “barış hemen şimdi “grubu vardır vs. örnekler çoğaltılabilir) bunlardan beslenen ve özenenlere ilişkin çarpıcı yazı bu hafta ahmet insel tarafından kaleme alınmıştır. yani israil’e özenen, israil gibi hukuk tanımaz,kan dökücü olur,bedeli ağırdır!
bir diğer kesim ise ülkemiz insanlarının dini duygularını sömürenleredir, hanginiz samimi bir dille amerika ve israil’i kınayabildiniz? yazıklar olsun, beslendiğiniz tek damardan zehir veriyorsunuz ve ülkem insanı seyrediyor. evet, evet salya sümük ağlayıp, hikaye anlatanlaradır sözümüz, buna ilişkin nihat genç’in leman'da nefis bir yazısı vardır (aklıma islami gelenekte neden güney amerika’daki kurtuluş kiliseleri türünden bir yapılanma oluşmadığı takılır,merak ederim!) çıkıp amerika yada israil’i lanetlesinize. yemez: borsada yabancı yatırımcılar, kredi veren bankalar, tekeller vs. yani uluslarası sermaye oyar sizi oyar. sonrasında türban neyi örter, hadi sabah akşam tartışalım,türbanlı – laik,suni-alevi sorarım sizlere genel sağlık sigortası hanginize değmiyor. çatır – çatır ülkenin değerleri özelleştirildi(tüpraş-telekom-tekel vs.) hangi kürde- türke değmedi? bu sorunları küçümsediğim yada yok saydığım anlaşılmasın, sorunlar vardır ve bu sorunlar demokrasi,hukuk ve insan hakları çerçevesinde çözülebileceğidir. derdim bu sorunları bulandırıp yapay gündemli mecralara sürüklenmesidir. yani kardeşlerim, sizin üzerinizden birileri statükolarını, birileri ceplerini,birileri iktidarlarını güçlendiriyor ...
uyanıp, yaşadığımız çağa tanıklık etmeliyiz ama susarak değil.
uluslar arası bir organizesyon
küçük devletleri kandırmak için kurulmuş bişey (ne olduu belli deil) BM=ABD dir sonuçta
bknz: buşh bey ve takım arkadaşlarının politikaları