Duygularla gerçekleri ayırmalı. Bir makinanın çalışmasıyla sizin ne hissettiğiniz arasında bir bağ var mı? Başarmak istediğiniz konu için duygularınızı aşıp adım adım gerekenleri yapın... Robot olmamalı elbette insan ama bir çuval et yığını da olmamalı... Her şey zamanında...
Ben yine aynı ağacın dizi dibinde rüzgarı beklerken sesini duymuş olabilirim.. Hasreti yedi bölgeye rüzgar ile savurmuş kokusunu Yusuf'un gömlegine sürmüş Yakup olamayışıma yanmış bir gezgin olabilirim. Yani ne var bunda cancağızım,civanım değil mi? Az dur !Sen de düşün hele! Pınar:))
Birine bir kusurunu söylerken, ince, kibar bir dil kullansanız bile karşıdaki insanın kırılabileceğini hesaba katmalısınız.
Belki sorunun büyüklüğüne göre kaba bir dil ile ifade etseniz hatta kavga bile etseniz daha makul bir çözüm oluşturabilirsiniz... Çünkü beklenen odur ve tepki de o büyüklüktedir.
Kibar bir dil, bazen kaba bir dilden bile kırıcı olabilir...
Notunu vermeye çalışıyoruz hemen insanların... Bir yere oturtmaya... Ya da sınıfta bırakmaya... Oysa 100 vermeliyiz herkese en başta... Bütün kredileri sunmalıyız... Ve İlla bir hata yaptıysa Cimri davranmalıyız notunu kırarken...
Kainat boşluk kabul etmez... Yeneceğini biliyordur elma, bu yüzden saklar tohumunu bağrında... Her gece sabaha gebe... Bunu böyle bil, böyle inan... Kalbin mi boş... Çoktaan doldu bile...
Bahtım hayalinle sarmaş dolaş Yüreğimde sen sızısı Ve Hasretin çıkısında közüm Gözlerimi kaçırıp İçten içe demlenen tutkularımla Bir ömür Islatacağın günü Bekleyecek dudaklarım
Duygularla gerçekleri ayırmalı.
Bir makinanın çalışmasıyla sizin ne hissettiğiniz arasında bir bağ var mı?
Başarmak istediğiniz konu için duygularınızı aşıp adım adım gerekenleri yapın...
Robot olmamalı elbette insan ama bir çuval et yığını da olmamalı...
Her şey zamanında...
İnsanın gökyüzünde çakan bir şimşekten farkı yok aslında...
Yüzyılın belli bir döneminde gelmiş, başını göğe çıkaran çiçekler gibi belli bir süre durmuş, yüzyılın belli bir döneminde de kaybolup gitmiş...
"insanın sevmesi, sevilmeyi istediği biçimdedir".
Gülü ayın ferinde arayan bülbülü
Gece uyur mu sanırsın
Bülbülün sabahı olmadığını bilen gülün
Sabahları açar mı sanırsın
Ben yine aynı ağacın dizi dibinde rüzgarı beklerken sesini duymuş olabilirim..
Hasreti yedi bölgeye rüzgar ile savurmuş kokusunu Yusuf'un gömlegine sürmüş Yakup olamayışıma yanmış bir gezgin olabilirim.
Yani ne var bunda cancağızım,civanım değil mi?
Az dur !Sen de düşün hele!
Pınar:))
Zamanı yaşama dönüştüren şey içine sığdırdıklarımızdır…
Kötü haber, iyi haberden 6 kat daha hızlı yayılıyor. İyi şeyler konuşmalı…
Her insan bir gün ölümü yaşayacak...
Ölümü yaşamak... bir paradoks olsa gerek...
Birine bir kusurunu söylerken, ince, kibar bir dil kullansanız bile karşıdaki insanın kırılabileceğini hesaba katmalısınız.
Belki sorunun büyüklüğüne göre kaba bir dil ile ifade etseniz hatta kavga bile etseniz daha makul bir çözüm oluşturabilirsiniz... Çünkü beklenen odur ve tepki de o büyüklüktedir.
Kibar bir dil, bazen kaba bir dilden bile kırıcı olabilir...
Her gelecek yakındır
Çözümsüzlük te bazen en iyi çözüm olabilir...
Meseleleri ustaca çözümsüz bırakmak ta ayrı bir maharet gerektirebilir...
Ciddi meseleler gayri ciddi ortamlarda müzakere edilemez…
Notunu vermeye çalışıyoruz hemen insanların... Bir yere oturtmaya...
Ya da sınıfta bırakmaya...
Oysa
100 vermeliyiz herkese en başta...
Bütün kredileri sunmalıyız...
Ve
İlla bir hata yaptıysa
Cimri davranmalıyız notunu kırarken...
Kainat boşluk kabul etmez...
Yeneceğini biliyordur elma, bu yüzden saklar tohumunu bağrında...
Her gece sabaha gebe...
Bunu böyle bil, böyle inan...
Kalbin mi boş... Çoktaan doldu bile...
Bazı yorumlar vardır ki şiirden üstündür...
Çalkantılarından kurtulman için önce rüzgardan kurtulman lazım.
Bizler ideale ve sonsuza aşığız. İnsan ancak kitap okuyarak ideale, sonsuza ve aşka yaklaşır...
Buzlu cam adeta güzün gözleri
Ellerime bulaşan yokluğunun vebasını
Artık gizleyemiyorum
Hayattan zevk alma...
Tat alma duyusu...
Yaşama sevinci...
O kadar seviyorum ki seni
Yitirdim sevme melekesini...
Ellerim
Ciyak ciyak bağıran bir serçe yavrusu
Bir rüzgar kırmadan dalımı
Ve
Karanlık bir göz belirmeden
Yetiş..,
Bahtım hayalinle sarmaş dolaş
Yüreğimde sen sızısı
Ve
Hasretin çıkısında közüm
Gözlerimi kaçırıp
İçten içe demlenen tutkularımla
Bir ömür
Islatacağın günü
Bekleyecek dudaklarım
Kırklı bebekler gibi tutkunum sana
Yapışmak istiyorum
Koluna, kanadına, dudağına…
Her tarafımdan sen taşıyor
Saçılıyor yıldızlarım
Toparlayamıyorum
Gecelerimi
Kuzey, güney, doğu, batı...
Bari rüyama gel...
Sağ tarafıma yatıyorum, sen yukarıdasın...
Hayallerimle sensizliği yamıyorum...
Uyuyamıyorum...
Sana iyi geceler...
Bana da iyi heceler... Sen, sen, sen, sen....
İki farklı kişi, sessiz ve sensiz... İki aynı kişi...
Aynı harfler yan yanaydı 'şiir' yazamadım..
Başımı kayalara, sahillere vuruyordum, dalga geçiyorum sandın...