Bugün içimde kıpırtı Yürüdüm deniz kenarında Hava da tam içim gibi Ne yağdı yağacak Ne de güneş açtı açacak Bir de kuşlar Geçimlerinin derdinde Ne yapsın zavallılar Hiç durmadan çalışıyorlar Evet Bugün içime aktın Yaşamam için bir umut bıraktın
Empati hayati… Size misafirliğe gelen birine en ufak yanlış anlaşılmalara dahi mahal vermeyecek bir naziklikte bulunulmalı, değil mi ? Anlamsız saçma sapan konuşsa dahi … Kimbilir ne badireleri atlayarak geldi… Bazılarına göre misafirliğe gitmek, ağırlamaktan daha sancılı olabilir…
Biliyorsun sen Üstad-ı Azâmısın ışıltılı cümlelerin Önce sen gelirsin çorak topraklara Bahçeler yeşerir Güller, zambaklar, leylaklar açar Ve en son Şair gelir de Bir iki cümle bir şey karalar…
Bugün içimde kıpırtı
Yürüdüm deniz kenarında
Hava da tam içim gibi
Ne yağdı yağacak
Ne de güneş açtı açacak
Bir de kuşlar
Geçimlerinin derdinde
Ne yapsın zavallılar
Hiç durmadan çalışıyorlar
Evet
Bugün içime aktın
Yaşamam için bir umut bıraktın
Saatler sürsün
Aylar sürsün
Sen zaten bir ömürsün
Bir sağa döneyim
Bir sola döneyim
Üst üste, alt alta…
Geceyi kaldırıp atıp
Hep seni örtüneyim
Öpüşlerim
Boynuna, kulağına…
Burnuna, yanağına…
Tükenişlerim
Gerdanlığına…
Asil'im
Her gece her gece şiirleşelim...
Kelimelerimi toparlayamıyorum
Kuğu...
Büyü...
Buğu...
Su !
Bütünlüğü sen sağla..
Cezve..
Kahve...
Telve...
Zevce !
Dokunulmazımsın...
Sokulunmazımsın...
Bulunmazımsın...
Azımsın...
Yaklaşılmazımsın...
Aşılmazımsın...
Azımsın...
Aşka…
Sana doyulmaz !
Seni yaşamak bitmez !
Ey güzel ülke
Beni mezarlarına göm
Sana hasret
Sana aç, sana bîilaç
Sana sersefil ölüp gittiğimde…
Bu harap dağlar ta milli olmalı
Bu çorak toprak ta medeni olmalı !
Lâkin…
Bu kahrolası hudutlar ve çizgiler…
Tüm sınırların bana neden kapalı ?
Ömür süreli…
Yatılı hem de…
Okumak isterim senin gözlerinde…
Dudaklarında…
Bütün fakültelerinde…
Almak istediğim o kadar şey var ki ellerinden…
Gözlerinden
Dilinden !
Çalmak istiyorum seni senden !
Kırmak, yakmak, yıkmak değildir esas olan, yapmaktır, onarmaktır...
Cevizin kabuğunu kırıp özüne inmeyen, cevizin hepsini kabuk zanneder. İmam-ı Gazâli.
Empati hayati…
Size misafirliğe gelen birine en ufak yanlış anlaşılmalara dahi mahal vermeyecek bir naziklikte bulunulmalı, değil mi ? Anlamsız saçma sapan konuşsa dahi …
Kimbilir ne badireleri atlayarak geldi…
Bazılarına göre misafirliğe gitmek, ağırlamaktan daha sancılı olabilir…
Doğsam sana
Dolsam sana
Yeniden acıksam
Doysam sana
Teknem kırık...
İçimde fırtına...
Belli ki açılamayacağım sana...
Her aşırılığın bedelini
bedenin öder
ruhunla beraber...
Gel !
Belki sen elimi bıraktın
Karda, kışta, soğukta, ayazda...
Ben ümidi elimden hiç bir zaman bırakmadım...
Daldan dala konan serçe...
Zıp zıp zıplayan ceylan...
Başıma bela alıyorum seni severek...
Ama unutma
Kimse seni benim kadar sevemeyecek...
Sonsuza kadar yaşamayacaksın
Sarıl bana...
Şuracıkta üç beş dakika...
Oysa
Biz aynı tutkuları, aynı özlemleri
Aynı heyecanları büyütmüştük bağrımızda...
Karbonmonoksit soluttuğun
Bu kozmopolit metropol yuttu beni sevgili…
Sevgililer bile geldi gitti
İyi gelmedi bana bu şehir sevgili, iyi gelmedi…
Ben, bayılırken sana, yeni yeni anlamlar yüklemeye...
Sen, hiç bir anlam veremedin bu kadar sevilmeye...
En güzel sabahlar
Gözlerinde başlar...
Biliyorsun sen
Üstad-ı Azâmısın ışıltılı cümlelerin
Önce sen gelirsin çorak topraklara
Bahçeler yeşerir
Güller, zambaklar, leylaklar açar
Ve en son
Şair gelir de
Bir iki cümle bir şey karalar…
Ne ekmeğe ihtiyacım var ne de suya
Sevgiliden tek isteğim, vefa...
Dünya tiyatro günü
Gönül verenleri kutlarız ...
.....iyi ki varlar
İstemek ulaşmaya bir adım yaklaşmaktır
Çok istemek çok yaklaşmak,
Mutlak anlamda istemek ulaşmaktır
BŞ
Şiire tutkun
Söze vurgun biriyim
Belki de kelimelerin esiriyim…