dışardan ıslak,içerden buğulu camdan şehre bakıyordu, güneşin batışıyla montunu giydi,şemsiyeye uzanan elini çekip kalın büyük atkısını kavradı...hızlıca botlarını giyip, atkıyı başına dolayıp, yağmur bulutlarıyla iyice kararmış caddede yürümeye başladı.
minik ve hızlı damlalar yüzüne doğru çarparken soğuk havayı yüzünde daha iyi hissediyordu... '
şehirde kaybolmak böyle birşeydi kimsenin kalbine dokunmadan bedenlere çarpıp hızla yürüyoruz sağlı sollu' diye düşündü.
varolduğunun tescili gibiydi kalabalıkta yürümek ama bir o kadarda kendi iç alemiyle yüzleşmenin kendi iç kalabalığını görmenin
'gördüğünüz kadarım, siz de gördüğüm kadar bu bile keder olarak yeterli' diye mırıldandı.
dışardan ıslak,içerden buğulu camdan şehre bakıyordu, güneşin batışıyla montunu giydi,şemsiyeye uzanan elini çekip kalın büyük atkısını kavradı...hızlıca botlarını giyip, atkıyı başına dolayıp, yağmur bulutlarıyla iyice kararmış caddede yürümeye başladı.
minik ve hızlı damlalar yüzüne doğru çarparken soğuk havayı yüzünde daha iyi hissediyordu... '
şehirde kaybolmak böyle birşeydi kimsenin kalbine dokunmadan bedenlere çarpıp hızla yürüyoruz sağlı sollu' diye düşündü.
varolduğunun tescili gibiydi kalabalıkta yürümek ama bir o kadarda kendi iç alemiyle yüzleşmenin kendi iç kalabalığını görmenin
'gördüğünüz kadarım, siz de gördüğüm kadar bu bile keder olarak yeterli' diye mırıldandı.
150 bin dolar,bir gece! Hasta oglunun tedavisi için.
(3 gün sonra) -300 bin dolar,bir gece daha! -Iyi de bizim oglan iyilestiiiii. -Olsun hastayim sana!
(6 gün sonra) -800 bin dolar! Another day in Paradise... -Ya bisey söyliycem,sen gömü falan mi buldun? Abicim maanyak misin nesin?
Hasta oglum iyilesti diyorum sana anlasana.
Disarida 1000 dolara afet gibi hatunlar var,niye ben ya? Reyting de bir yere kadar...
(12 gün sonra) -1,2 milyon dolar! 2 gün 3 gece tam pansiyon. -Görüyorum.Bende full as var,ya sende?
(14 gün sonra) -2.5 milyon dolar; 40 gün 40 gece... -Ya sen en iyisi evlensene benle.Daha ucuza gelir.haha -Olmaz bunun havasi baska!
(18 gün sonra) -150 bin dolar... -Noolmus 150 bin dolara? -Sike için Samsunspor'a 150 bin dolar götürdüm ben. -Bana ne ki? Git Telegol'de anlat bunlari.Deli midir nedir?
(1 ay sonra) -50 bin dolar? Bir saat daha. -Nooldu? Paralar suyunu mu cekti? Istersen kredi acayim,ne dersin?
walla dizide gıcık bi sürü nokta var. çooook normal bi kız var. haddi olmadan hem her sabah nerdeyse FERRARİ ye biniyo sora o çocukla bi aşk yaşıyo yetmezmiş gibi en sonunda abisiyle evleniyor.en acısı da demir de selim de dünyanın 8. ve 9. harikası olabilecek yapıda...
ben çetin tekindor ve mehmet aslantuğu kaliteli filmlerde oynamalarıyla tanırdım. böyle bi filmde nasıl oynadılar şaşırıyorum. film öyle bakılınca çok güzel. ama yıllar önce çekilen yabancı film SABRİNAyı izleyince ne kadar yanıldığınızı anlarsınız. ona benzetmişler diye bişey yok en ince ayrıntısıyla o filmin kopyası. eeeeee bu kadar da olmaz, pes yani..........
herkesin kendi masalı kendine yeter...televizyondaki saçmalıkta sadece bir düzenek hepsi bu...İstanbula gelip denizi seyrederken başlar masalınız durduramaz alır götürür sizi....dalgalarla birlikte bir o yana bir bu yana...
çok severek izlemeye baslamistim ama sonralari bayilti..hep ayni seyler..biran önce senaristini degistirmeleri lazim..gerçi haziranda bitiyo..ayrica Esma ve Selimi basta istesemde simdi hiç yakistirmiyorum, abi-kardes gibiler. o saatte survivor var zaten..
selim gibi birisi esma karakterini oynayan kızda ne buldu anlamadım. ya senaryo iyi değil ya da esmayı oynayan inandırıcı değil. ikna olmadık o aşka...ne de kardeşin esmayı öyle sevmesine. demir karakterini oynayan iyi oynuyor ama senaryodaki sakatlıktan olacak bizi inandıramıyor bir türlü. hep bir yerlerden 'şaka yaptıımm' diye bağırmasını bekliyoruz ailecek
bazi filimlerin senaryolari adindan veya türünden az cok tahmin edilebiliniyor, fakat buna ragmen bir coguda ragbet buluyor. Mesela degisik sekillerde ayni konu tekrar ele alinip insanlara sunuluyor. Örnek vereyim: bir ask filmi, fakir zengine asik, senaryo asagi yukari daima aynidir, sonunda da Happy End olur genelde, fakat yine de bakariz. Sonunu basindan tahmin edebilecegimiz filimler muhakkak vardir ama bakilmaya degmez manasina da gelmez.
Kırsal eğitimimiz süresince Cerrahpaşa'lı ve Çapa'lı kardeşlerimizle mısır patlatıp topluca izlediğimiz tek film..verdiği fazla bir şey yok ama yinede güzel..Oyuncuları çok başarılı...
arkadaslarin birinin de yazdigi gibi asagi yukari 40 sene önce Amerika da cekilmis Sabrina adinda ki filmin türklestirilmis hali. Sabrina'nin rolünü ünlü oyuncu Audrey Hepburn oynadi, daha sonra ayni filim 90'li yillarin basinda tekrar yapildi, bu sefer Sabrina'yi Julia Ormond ve bugünkü Selim Bey'in rolünü de Herrison Ford oynamislardi. Seyretmeye deger bir filim, baslarinda melankoli agir basiyorsada, sonuna dogru daha cok romantiklesen filmin ilk cekilmis hali yani Audrey Hepburn'un oynadigi sekli özellikle benim gibi sulu gözlü bayanlar icin vazgecilmeyecek türden. Ama baylar icinde tavsiye ederim.
masal diyo am, istanbu lvar başında; bu ne demek hem gerçek hem değil. yani kendi kendine bir çelişki.başından anlaşılıyo kalitesi. izlemek gerektirmiyo yani.
Şu anda adını hatırlayamadığım bir Amerikan filminden esinlenirek yapılmış bir dizi film. Amerikan versiyonunda Esma'nın rolünü Sabrina adlı bir kız oynuyordu.
dışardan ıslak,içerden buğulu camdan şehre bakıyordu, güneşin batışıyla montunu giydi,şemsiyeye uzanan elini çekip kalın büyük atkısını kavradı...hızlıca botlarını giyip, atkıyı başına dolayıp, yağmur bulutlarıyla iyice kararmış caddede yürümeye başladı.
minik ve hızlı damlalar yüzüne doğru çarparken soğuk havayı yüzünde daha iyi hissediyordu... '
şehirde kaybolmak böyle birşeydi kimsenin kalbine dokunmadan bedenlere çarpıp hızla yürüyoruz sağlı sollu' diye düşündü.
varolduğunun tescili gibiydi kalabalıkta yürümek ama bir o kadarda kendi iç alemiyle yüzleşmenin kendi iç kalabalığını görmenin
'gördüğünüz kadarım, siz de gördüğüm kadar bu bile keder olarak yeterli' diye mırıldandı.
kendinden başka duyan olmadan...
dışardan ıslak,içerden buğulu camdan şehre bakıyordu, güneşin batışıyla montunu giydi,şemsiyeye uzanan elini çekip kalın büyük atkısını kavradı...hızlıca botlarını giyip, atkıyı başına dolayıp, yağmur bulutlarıyla iyice kararmış caddede yürümeye başladı.
minik ve hızlı damlalar yüzüne doğru çarparken soğuk havayı yüzünde daha iyi hissediyordu... '
şehirde kaybolmak böyle birşeydi kimsenin kalbine dokunmadan bedenlere çarpıp hızla yürüyoruz sağlı sollu' diye düşündü.
varolduğunun tescili gibiydi kalabalıkta yürümek ama bir o kadarda kendi iç alemiyle yüzleşmenin kendi iç kalabalığını görmenin
'gördüğünüz kadarım, siz de gördüğüm kadar bu bile keder olarak yeterli' diye mırıldandı.
kendinden başka duyan olmadan...
Ah İstanbul,
Beni neden barındırmadın,
Yinede seni seviyorum
Güzeldi, ama bitti.
150 bin dolar,bir gece! Hasta oglunun tedavisi için.
(3 gün sonra)
-300 bin dolar,bir gece daha!
-Iyi de bizim oglan iyilestiiiii.
-Olsun hastayim sana!
(6 gün sonra)
-800 bin dolar! Another day in Paradise...
-Ya bisey söyliycem,sen gömü falan mi buldun? Abicim maanyak misin nesin?
Hasta oglum iyilesti diyorum sana anlasana.
Disarida 1000 dolara afet gibi hatunlar var,niye ben ya? Reyting de bir yere kadar...
(12 gün sonra)
-1,2 milyon dolar! 2 gün 3 gece tam pansiyon.
-Görüyorum.Bende full as var,ya sende?
(14 gün sonra)
-2.5 milyon dolar; 40 gün 40 gece...
-Ya sen en iyisi evlensene benle.Daha ucuza gelir.haha
-Olmaz bunun havasi baska!
(18 gün sonra)
-150 bin dolar...
-Noolmus 150 bin dolara?
-Sike için Samsunspor'a 150 bin dolar götürdüm ben.
-Bana ne ki? Git Telegol'de anlat bunlari.Deli midir nedir?
(1 ay sonra)
-50 bin dolar? Bir saat daha.
-Nooldu? Paralar suyunu mu cekti? Istersen kredi acayim,ne dersin?
(2 ay sonra)
-Bi biskrem versem!
:))
türkiyenin gelmiş geçmiş en iyi kadrosunu bünyesinde barındıran dizi
walla dizide gıcık bi sürü nokta var. çooook normal bi kız var. haddi olmadan hem her sabah nerdeyse FERRARİ ye biniyo
sora o çocukla bi aşk yaşıyo yetmezmiş gibi en sonunda abisiyle evleniyor.en acısı da demir de selim de dünyanın 8. ve 9. harikası olabilecek yapıda...
ben çetin tekindor ve mehmet aslantuğu kaliteli filmlerde oynamalarıyla tanırdım.
böyle bi filmde nasıl oynadılar şaşırıyorum.
film öyle bakılınca çok güzel.
ama yıllar önce çekilen yabancı film SABRİNAyı izleyince ne kadar yanıldığınızı anlarsınız.
ona benzetmişler diye bişey yok en ince ayrıntısıyla o filmin kopyası.
eeeeee bu kadar da olmaz, pes yani..........
hafta sonumu ;)
hepsini ben hesapladım :)
geçti biti gitti bütün karakterler öldü...
masal uğruna sap gibi kalmam inşallah ortada ;)
herkesin kendi masalı kendine yeter...televizyondaki saçmalıkta sadece bir düzenek hepsi bu...İstanbula gelip denizi seyrederken başlar masalınız durduramaz alır götürür sizi....dalgalarla birlikte bir o yana bir bu yana...
çok severek izlemeye baslamistim ama sonralari bayilti..hep ayni seyler..biran önce senaristini degistirmeleri lazim..gerçi haziranda bitiyo..ayrica Esma ve Selimi basta istesemde simdi hiç yakistirmiyorum, abi-kardes gibiler.
o saatte survivor var zaten..
mehmet aslantug nun oyunculugu harika.sıcak saatler efsanesinin devamı bi nebze..
selim gibi birisi esma karakterini oynayan kızda ne buldu anlamadım. ya senaryo iyi değil ya da esmayı oynayan inandırıcı değil.
ikna olmadık o aşka...ne de kardeşin esmayı öyle sevmesine. demir karakterini oynayan iyi oynuyor ama senaryodaki sakatlıktan olacak bizi inandıramıyor bir türlü. hep bir yerlerden 'şaka yaptıımm' diye bağırmasını bekliyoruz ailecek
Çookk güzel yaaa.keşke tamamı çekilmiş olsa da bıkana kadar; 10 bölüm,20 bölüm; bastırsam parayı; reklamsız izlesem; izlesem____
bazi filimlerin senaryolari adindan veya türünden az cok tahmin edilebiliniyor, fakat buna ragmen bir coguda ragbet buluyor. Mesela degisik sekillerde ayni konu tekrar ele alinip insanlara sunuluyor. Örnek vereyim: bir ask filmi, fakir zengine asik, senaryo asagi yukari daima aynidir, sonunda da Happy End olur genelde, fakat yine de bakariz. Sonunu basindan tahmin edebilecegimiz filimler muhakkak vardir ama bakilmaya degmez manasina da gelmez.
Bugünlerde müziğini bol bol sağda solda sokakta yolda cep telefonlarından duyabilirsiniz.
Zengin ve fakir aile..al sana hikaye! !
' Boyle kederler icin cok ama cok yorgunum...' deyip de kardes harcanir mi? Bu ne bicim senaryo? Protesto edecegim ama edemiyorum, Demir pek hos :)
Kırsal eğitimimiz süresince Cerrahpaşa'lı ve Çapa'lı kardeşlerimizle mısır patlatıp topluca izlediğimiz tek film..verdiği fazla bir şey yok ama yinede güzel..Oyuncuları çok başarılı...
sonu başından belli bi diziyi veya filmi neden izleyeyimki?
arkadaslarin birinin de yazdigi gibi asagi yukari 40 sene önce Amerika da cekilmis Sabrina adinda ki filmin türklestirilmis hali. Sabrina'nin rolünü ünlü oyuncu Audrey Hepburn oynadi, daha sonra ayni filim 90'li yillarin basinda tekrar yapildi, bu sefer Sabrina'yi Julia Ormond ve bugünkü Selim Bey'in rolünü de Herrison Ford oynamislardi. Seyretmeye deger bir filim, baslarinda melankoli agir basiyorsada, sonuna dogru daha cok romantiklesen filmin ilk cekilmis hali yani Audrey Hepburn'un oynadigi sekli özellikle benim gibi sulu gözlü bayanlar icin vazgecilmeyecek türden. Ama baylar icinde tavsiye ederim.
Tipik bir Türk zengin - fakir masalı...
masal diyo am, istanbu lvar başında; bu ne demek hem gerçek hem değil. yani kendi kendine bir çelişki.başından anlaşılıyo kalitesi. izlemek gerektirmiyo yani.
Şu anda adını hatırlayamadığım bir Amerikan filminden esinlenirek yapılmış bir dizi film. Amerikan versiyonunda Esma'nın rolünü Sabrina adlı bir kız oynuyordu.
Bir türkiye sorunu
Son gunlerde gerek oyuncuları,gerekse senaryasuyla başarılı bulduğum bir film...Ha bide Esmaya bayılıyorum :) Çok şirin....
asmalıdan sonraki ikinci turuncu renklerle çekilmiş diziyi...