Bilgisayar programcılığının eğitimini ODTÜ ve Boğaziçi Üniversitesi'nin 'bilgisayar mühendisliği' bölümlerinden daha iyi öğreten bir üniversite yada kurs yok Türkiye'de..Eğer bu bölümlerden birinden başarı ile mezun olursanız genç yaşta dolar milyoneri olmanız an meselesi demektir..Çünkü iyi bir bilgisayar programcısı yada yazılım mühendisi dünyanın heryerinde ihya oluyor..Ancak şunu da söylemek de yarar var..Sadece bu bölümlerin adının büyüsüne kapılıp da özel üniversitelerde ve paralı kurslarda bu işin eğitimini almaya kalkanlar ya bu öğretimi yarıda bırakıyorlar yada birşey öğrenemeden mezun oluyorlar..Onun için yanlız kafası basanlar bu bölümü okumalılar..Bana kalırsa ÖSYM özel üniversitelerdeki TIP,bilgisayar,yazılım,elektronik,elektrik gibi bölümleri kaldırmalı..Çünkü özel üniversitelerde parayla okuyan çoğu kişi bu bölümlerde başarılı olamıyor..Bu durumda 'niteliksiz eleman' yetişmesine neden oluyor..Turizm ve Otelcilik,uluslararası ilişkiler,işletme,bankacılık gibi eşit ağırlık bölümleri özel üniversitede olabilir ama yukarıda saydığım branşlar analitik ve keskin zeka gerektirdiği için özel üniversitelere dahil olmamalı..
başla: on kere düşün yazarken bir kere daha düşündüklerini düşün sorun çıkarsa herşeyi baştan al iş bitene kadar kafayı sıyır sonrada beğenmesinler, goto başla
elindeki olanaklar (programlama dilinin kodlarının yetersizliği, zaman kısıtlılığı, kahve eksikliği) yetersiz olmasına rağmen problemi gördüğü an süperman a dönüp jeny sini kurtaran adamlar :))
eğitimleri zordur problem çözmeyi bilmeyen adam bu işi beceremez (40 kişi mezun verir sınıfda 3 kişi programcılık yapar gerisi muadil işlerde çalışır, notla yürümez peynir gemisi) ,gayet serbest bir ortamda çalışırlar, düşünüldüğü gibi sabah akşam bilgisayar başında olan hamaldır, toptur, öyle bişey yoktur, kod yazma sadece küçük bir evredir genelde çaylarını alıp terasta müzik eşliğinde kafalarında sorunu çözerler, çoğu kez zamanlarını iyi kullanırlar ama planlayarak yapmazlar bunu sosyaldirler olmazlarsa monitör üstlerine üstlerine gelir, en iyi programcı 'goto' komutu kullanmayanıdır :)
işleri gücleri bilgi saymak olan irobotların programlamak işi
genelde bunlar günlerini bir sandelyenin üstünde, elleri üzerinde harf olan benimde şu an kullandığım aletde gezinir durur yemek yemeyi unuturlar karşılarında kare şeklinde bir cam vardır yazdıklarını gösterir onlara, onlar yazdıklarına yazdıkları onlara bakar geçer hayatları geçenlerde bir tanesini bulmuşlar bunlardan daha henüz 25 yaşında olmasına rağmen 1 metre sakalı varmış garibanın gözleri kan çanağına dönmüş tabi kendide bir deri kemik hemen acilen ona biraz ikilik sayılardan enjekte etmişlerde kurtulmuş
yoksa gidecekti vah vah tüh tüh diyecektik bizde
annesine senin oğlan ne iş yapıyo diye sorduklarında annesi utancın söyleyemiyormuş çünkü oğlunu bilgi pompacısı sanıyormuş
oğluna diyormuş ki seni o kadar okuttuk sen ne oldun paramıza yazık ille bu mesleği isterim deseydin verirdik bir benzinliğe dermiş ikide bir
tamamen beyinin ne kadar gelistiginin bir urunudur
he he ben olucam inşallah :))))
Bilgisayar programcılığının eğitimini ODTÜ ve Boğaziçi Üniversitesi'nin 'bilgisayar mühendisliği' bölümlerinden daha iyi öğreten bir üniversite yada kurs yok Türkiye'de..Eğer bu bölümlerden birinden başarı ile mezun olursanız genç yaşta dolar milyoneri olmanız an meselesi demektir..Çünkü iyi bir bilgisayar programcısı yada yazılım mühendisi dünyanın heryerinde ihya oluyor..Ancak şunu da söylemek de yarar var..Sadece bu bölümlerin adının büyüsüne kapılıp da özel üniversitelerde ve paralı kurslarda bu işin eğitimini almaya kalkanlar ya bu öğretimi yarıda bırakıyorlar yada birşey öğrenemeden mezun oluyorlar..Onun için yanlız kafası basanlar bu bölümü okumalılar..Bana kalırsa ÖSYM özel üniversitelerdeki TIP,bilgisayar,yazılım,elektronik,elektrik gibi bölümleri kaldırmalı..Çünkü özel üniversitelerde parayla okuyan çoğu kişi bu bölümlerde başarılı olamıyor..Bu durumda 'niteliksiz eleman' yetişmesine neden oluyor..Turizm ve Otelcilik,uluslararası ilişkiler,işletme,bankacılık gibi eşit ağırlık bölümleri özel üniversitede olabilir ama yukarıda saydığım branşlar analitik ve keskin zeka gerektirdiği için özel üniversitelere dahil olmamalı..
ozgurluk! hersey senin elinde eger bi de ustalık metebesine yukselmissen vaaay kim seni tutar ;))
hadi ya kelmiymiş bad üstelikte cüce! ! ! ! ! !
o kadar konuştuk msnden hiç belli etmedi yaa :))
Bakınız: Forum Yazılarım
kel,cüce ve göbekli bad....
Hiç bir şey bilmeden diploma alan birisini tanıyorum.
Güya programcı.
başla: on kere düşün yazarken bir kere daha düşündüklerini düşün sorun çıkarsa herşeyi baştan al iş bitene kadar kafayı sıyır sonrada beğenmesinler, goto başla
bir çoğu kafayı sıyırmıştır.
bknz: bad_time_stories :)
problem çözmek için yüksek sesle müzik dinlemesi gereken nadide insanlar :)
elindeki olanaklar (programlama dilinin kodlarının yetersizliği, zaman kısıtlılığı, kahve eksikliği) yetersiz olmasına rağmen problemi gördüğü an süperman a dönüp jeny sini kurtaran adamlar :))
zor bir meslek neden seçtiğimi bilmiyorum...
Bir oyun programının arkasında 40 kişilik bir ekip ismi okursunuz.
Bir office'in bir Windows'un arkasında ise x100 kişinin ismi geçer...
Oysa programları bir kişi yazar.... Programcı olan anlar.
eğitimleri zordur problem çözmeyi bilmeyen adam bu işi beceremez (40 kişi mezun verir sınıfda 3 kişi programcılık yapar gerisi muadil işlerde çalışır, notla yürümez peynir gemisi) ,gayet serbest bir ortamda çalışırlar, düşünüldüğü gibi sabah akşam bilgisayar başında olan hamaldır, toptur, öyle bişey yoktur, kod yazma sadece küçük bir evredir genelde çaylarını alıp terasta müzik eşliğinde kafalarında sorunu çözerler, çoğu kez zamanlarını iyi kullanırlar ama planlayarak yapmazlar bunu sosyaldirler olmazlarsa monitör üstlerine üstlerine gelir, en iyi programcı 'goto' komutu kullanmayanıdır :)
işleri gücleri bilgi saymak olan irobotların programlamak işi
genelde bunlar günlerini bir sandelyenin üstünde, elleri üzerinde harf olan benimde şu an kullandığım aletde gezinir durur yemek yemeyi unuturlar karşılarında kare şeklinde bir cam vardır yazdıklarını gösterir onlara, onlar yazdıklarına yazdıkları onlara bakar geçer hayatları
geçenlerde bir tanesini bulmuşlar bunlardan
daha henüz 25 yaşında olmasına rağmen 1 metre sakalı varmış garibanın gözleri kan çanağına dönmüş tabi kendide bir deri kemik
hemen acilen ona biraz ikilik sayılardan enjekte etmişlerde kurtulmuş
yoksa gidecekti vah vah tüh tüh diyecektik bizde
annesine senin oğlan ne iş yapıyo diye sorduklarında annesi utancın söyleyemiyormuş
çünkü oğlunu bilgi pompacısı sanıyormuş
oğluna diyormuş ki seni o kadar okuttuk sen ne oldun paramıza yazık
ille bu mesleği isterim deseydin verirdik bir benzinliğe dermiş ikide bir
Sabır sabır daha fazla sabır isteyen bir iş/uğraş