'Siz beraber dogdunuz ve hep öyle kalacaksiniz. Ölümün beyaz kanatlari, sizin günlerinizi dagittiginda da beraber olacaksiniz.
Siz Tanri'nin sessiz belleginde bile beraber olacaksiniz.
Fakat birlikteliginizde belli bosluklar birakin.
Ve izin verin, cennetlerin rüzgarlari aranizda dans edebilsin...
Birbirinizi sevin; ama sevgi bir bag olmasin, Daha ziyade, ruhlarinizin sahilleri arasinda hareket eden bir deniz gibi olsun.
Birbirlerinizin bardaklarini doldurun; ancak ayni bardaktan içmeyin... Ekmeklerinizi paylasin; ama birbirinizinkini yemeyin...
Beraberce sarki söyleyin, dans edin, cosun; fakat birbirinizin yalnizligina izin verin; Tipki bir lavtanin tellerinin ayri ayri olup, yine de ayni müzikle titresmeyi bilmeleri gibi...
Birbirinize kalbinizi verin; ama digerinin saklamasi için degil; Çünkü yalnizca Hayat'in eli, sizin kalplerinizi kavriyabilir...
Ve yanyana ayakta durun; ama çok yakin degil, Çünkü bir mabedin ayaklari arasinda mesafe olmalidir; Ve mese agaciyla, selvi agaci, birbirinin gölgesi altinda büyüyemez.'
yaşamak beraberce; tarifi aşağıdadır :))) Yeknesakligi çigrindan çikarip sadece senle kurulu olmayan bir dünyada sadece senle kapi aralamak en güzel düslere.Sessiz,masum,bir o kadar da bir önceki düsle “sen” hariç bir alâkasi olmayan büyük düsler.Bir yaprak “sen”i,bir telefon ya da aynadaki yüzüm “sen”i haykirirken nasil olur da sükretmem sensiz de olsam seni yasadigim için her anima? Kendi kendime kalmayi hiç bu kadar siddetle dilememistim. Sadece gülümseyen yüzünü ve bocugumsu parlayan gözlerini görsem yeter.Belki ancak o zaman bendeki hasret firtinalari diner,akarim zamana inat. Dünlerde yasanan düs kiriklarini; canimi acitmadan,kendi elleriyle toplayan sen varken yamacimda,her sikintiya mukavemet bu denli edna iken senle… Düslerimde bir gün sahildeyiz,bir gün odalari krem ve maviye boyali huzurlu günesin salina salina kol gezdigi evde,bir de bakmissin ki; bir düste de tüm çarsi ve sokaklar bizim.Seni düslerimde konuk edisim,ruhen bütünlendigimin resmidir.Seni daha önce hiç görmedim,ama bir bakima mâzim sensin.Sesini hiç duymadim,ama nedense en kalabaliklardan bende yanki bulan tek,senin sesin. Nasil ki bir anne,henüz dünyaya gelmemis en kiymetlisinin en içten düslerine sarilir; sen de benim için henüz görmeden düsüne sarildigim en kuytum,en KIYMETLIMSIN.Zira kilometrelerce uzakliga,gün asiri uzayip giden yollara,bilmedigim bir memleketin bilmedigim insanlarinin yüzlerine bakarken hem de.Hayata pembecik sarilmak ve varliginla günü; dünden güzel icra etmek.Yasamak budur; biraz sen’ce,biraz ben’ce,YANI BERABER’CE…
Beraberlik
işte budur........
'Siz beraber dogdunuz ve hep öyle kalacaksiniz.
Ölümün beyaz kanatlari, sizin günlerinizi
dagittiginda da beraber olacaksiniz.
Siz Tanri'nin sessiz belleginde bile beraber olacaksiniz.
Fakat birlikteliginizde belli bosluklar birakin.
Ve izin verin, cennetlerin rüzgarlari aranizda dans edebilsin...
Birbirinizi sevin; ama sevgi bir bag olmasin,
Daha ziyade, ruhlarinizin sahilleri arasinda
hareket eden bir deniz gibi olsun.
Birbirlerinizin bardaklarini doldurun;
ancak ayni bardaktan içmeyin...
Ekmeklerinizi paylasin; ama
birbirinizinkini yemeyin...
Beraberce sarki söyleyin, dans edin, cosun;
fakat birbirinizin yalnizligina izin verin;
Tipki bir lavtanin tellerinin ayri ayri olup,
yine de ayni müzikle titresmeyi bilmeleri gibi...
Birbirinize kalbinizi verin; ama digerinin saklamasi için degil;
Çünkü yalnizca Hayat'in eli, sizin kalplerinizi kavriyabilir...
Ve yanyana ayakta durun; ama çok yakin degil,
Çünkü bir mabedin ayaklari arasinda mesafe olmalidir;
Ve mese agaciyla, selvi agaci,
birbirinin gölgesi altinda büyüyemez.'
Halil Cibran
yaşamak beraberce;
tarifi aşağıdadır :)))
Yeknesakligi çigrindan çikarip sadece senle kurulu olmayan bir dünyada sadece senle kapi aralamak en güzel düslere.Sessiz,masum,bir o kadar da bir önceki düsle “sen” hariç bir alâkasi olmayan büyük düsler.Bir yaprak “sen”i,bir telefon ya da aynadaki yüzüm “sen”i haykirirken nasil olur da sükretmem sensiz de olsam seni yasadigim için her anima? Kendi kendime kalmayi hiç bu kadar siddetle dilememistim. Sadece gülümseyen yüzünü ve bocugumsu parlayan gözlerini görsem yeter.Belki ancak o zaman bendeki hasret firtinalari diner,akarim zamana inat.
Dünlerde yasanan düs kiriklarini; canimi acitmadan,kendi elleriyle toplayan sen varken yamacimda,her sikintiya mukavemet bu denli edna iken senle… Düslerimde bir gün sahildeyiz,bir gün odalari krem ve maviye boyali huzurlu günesin salina salina kol gezdigi evde,bir de bakmissin ki; bir düste de tüm çarsi ve sokaklar bizim.Seni düslerimde konuk edisim,ruhen bütünlendigimin resmidir.Seni daha önce hiç görmedim,ama bir bakima mâzim sensin.Sesini hiç duymadim,ama nedense en kalabaliklardan bende yanki bulan tek,senin sesin. Nasil ki bir anne,henüz dünyaya gelmemis en kiymetlisinin en içten düslerine sarilir; sen de benim için henüz görmeden düsüne sarildigim en kuytum,en KIYMETLIMSIN.Zira kilometrelerce uzakliga,gün asiri uzayip giden yollara,bilmedigim bir memleketin bilmedigim insanlarinin yüzlerine bakarken hem de.Hayata pembecik sarilmak ve varliginla günü; dünden güzel icra etmek.Yasamak budur; biraz sen’ce,biraz ben’ce,YANI BERABER’CE…
21.03.2005-Pazartesi 11.30