Tüm üzüntü ve acılardan yorgun düşmüş, mutlu olmayı düşünmeyi bile beceremeyen, umutsuz insan..
Sagopa Kajmer Çok sevilen İstisnalar kaideyi bozmaz'da yer verdiği bir kelimedir
istinalar kaideyi bozmaz, bu civan bu civarda fazla tozmaz. elimi verdim, kolumu kaptın, gözümü çektim, aklımı aldın. yaşam mı ben mi bedbahtım? ---- Sallanırsa da yıkılmaz tahtım. canım yanar ödün kopar canım, tabularımı kendim yazdım.
istisnalar kaideyi bozmaz,kuru yanında yaş telaş yapmaz eli uzun alemin, cebi de tenha, sivri dillerin alayı kesilir anla.
istisnalar kaideyi bozmaz, kuru yanında yaş telaş yapmaz eli uzun alemin, cebiyse tenha, sivri dillerin alayı kesilir anla.
paranın değeri arttı millet, insan değeri battı. kimlere kaldı artık? sendeniz bir boş vakit arakladın, poponsa yan gelip de yattı. yine mi komada martı? işlevsizlerin hepsi karttı. hanginiz bu piste havlu attı? vaktim geldi çattı, kiminde temmuzun yakıydı, kimisi marttı. cebinde biriken az buçuksa şanstı. işler organize edildi ve amiral battı.
istisnalar kaideyi bozmaz, kuru yanında yaş telaş yapmaz eli uzun alemin, cebi de tenha, sivri dillerin alayı kesilir anla.
istisnalar kaideyi bozmaz, kuru yanında yaş telaş yapmaz eli uzun alemin, cebiyse tenha, sivri dillerin alayı kesilir anla.
Ben. Valizim yolda kaybedildi. Muavin rahat. Bulunur canım diyor. Bulunur, nolacak. Alt tarafı içinde satılacak son takılar vardı, bulunur... La havle...
Eski türk filmlerinde çok kullanılan mutsuzluğu ve umutsuluğu ifade eden sözcük 'tanrım ne kadar bedbahtım...! ' tekmülü çabuklaştıran bir karakter tipidir:P
uçurumun kenarındayım pisliğin, bataklığın içindeyim dedi biri aldı onu götürdü bilge adam bir yere genç sordu burası neresi pisliğin bataklığın tam içi tabakhane dedi ihtiyar burda deri önce tuzlanır bozulmasın diye deri tuzundan ötürü bozulmaz ama kokusu cihanı aşmıştır bile bu kokuya dayanıp burada çalışacak maharetli kişiye bedbaht denir adam bedbaht olursa bir daha ömrünün sonuna kadar kötü koku duymaz bedbaht derileri meşe kabuğu ve kireçle işleyerek kurutur kuru derinin kıllarından ayrılması gerekirse ıslatır en sonunda işlenecek olan esas deriyi ortaya çıkartmak için derinin cinsine göre 3 ila 12 ay arasında tabakane havuzunda bu deriler bekletilir en sonunda deri kıvama geldiğinde bedbaht onu taştan taşa çalarak işler meşin yapar, sahtiyar, yapar hatta güderi ve kösele yapar bedbaht pislikten bataklktan intikamını döve döve taştan taşa vura vura alır onun intikamını herkes üstünde taşır kah ayakkabısıyla kah kemeriyle kah ceketiyle bi yerden de bakarsan bu bedbahtın övüncüdür aslında insanlarında üstünde taşıdığı da odur
ben bedbaht mıyım dedi genç adam tahhammulün varsa dedi bilge adam evet uçurumun kenarındasın, pisliğin bataklığın içindesin ya yardan uçacaksın yada herkes senin övüncünü üstünde taşıyacak dedi bilge adam
Efendim bu kelimenin kaynağı Avrupadır. Şimdi Avrupada malum her şey bizim otomat dediğimiz makinelerde satılmaktadır. Bu makinelere attığınız Avrolarla istediğiniz şeyi satın alabilirsiniz (kola, sigara, gazete, prezervatif, orkid felan gibi) . Baht ise malumunuz üzere Taylandın para birimi olup 1 Avro yaklaşık 50 Baht'a denk gelmektedir. Şimdi bazı uyanıklar (Bunların arasında bizim uyanık vatandaşlarımızda var tabi) bu Baht'ların bozuk para olarak kullanılan 2 liklerini Avro nun 1 lik bozuk parasına eşit boyut ve kalınlıklarda olduğu için bu otomatlarda kullanarak Avrupa ekonomisine büyük zararlar veriyorlar. İşte bunun önüne bir türlü geçemeyen avrupalılar tarafından artık Tayland para birimi BADBAHT (kötü baht) olarak adlandırılmıştır. Bu her zamanki gibi Türkçeye biraz değişime uğrayarak geçerek bugünkü hali olan BEDBAHT'a dönüşmüştür...... İşin aslı budur artık yerseniz.... :)
Tüm üzüntü ve acılardan yorgun düşmüş, mutlu olmayı düşünmeyi bile beceremeyen, umutsuz insan..
Sagopa Kajmer Çok sevilen İstisnalar kaideyi bozmaz'da yer verdiği bir kelimedir
istinalar kaideyi bozmaz, bu civan bu civarda fazla tozmaz.
elimi verdim, kolumu kaptın, gözümü çektim, aklımı aldın.
yaşam mı ben mi bedbahtım? ----
Sallanırsa da yıkılmaz tahtım.
canım yanar ödün kopar canım, tabularımı kendim yazdım.
istisnalar kaideyi bozmaz,kuru yanında yaş telaş yapmaz
eli uzun alemin, cebi de tenha, sivri dillerin alayı kesilir anla.
istisnalar kaideyi bozmaz, kuru yanında yaş telaş yapmaz
eli uzun alemin, cebiyse tenha, sivri dillerin alayı kesilir anla.
paranın değeri arttı millet, insan değeri battı.
kimlere kaldı artık?
sendeniz bir boş vakit arakladın, poponsa yan gelip de yattı.
yine mi komada martı?
işlevsizlerin hepsi karttı.
hanginiz bu piste havlu attı?
vaktim geldi çattı, kiminde temmuzun yakıydı, kimisi marttı.
cebinde biriken az buçuksa şanstı.
işler organize edildi ve amiral battı.
istisnalar kaideyi bozmaz, kuru yanında yaş telaş yapmaz
eli uzun alemin, cebi de tenha, sivri dillerin alayı kesilir anla.
istisnalar kaideyi bozmaz, kuru yanında yaş telaş yapmaz
eli uzun alemin, cebiyse tenha, sivri dillerin alayı kesilir anla.
Ben.
Valizim yolda kaybedildi. Muavin rahat.
Bulunur canım diyor.
Bulunur, nolacak.
Alt tarafı içinde satılacak son takılar vardı, bulunur...
La havle...
Eski türk filmlerinde çok kullanılan mutsuzluğu ve umutsuluğu ifade eden sözcük 'tanrım ne kadar bedbahtım...! ' tekmülü çabuklaştıran bir karakter tipidir:P
Tüm acı ve üzüntülerden yorgun düşmüş, mutlu olmayı düşünemiycek kadar umutsuz insan...
Tüm üzüntü ve acılardan yorgun düşmüş, mutlu olmayı düşünmeyi bile beceremeyen, umutsuz insan...
...Bedbaht ona derler ki, cühelanın elinde kahrolmak için ilim tahsil eder!
...Durum özeti...
bende bilmediğim için size soruyorum...
Derbeder...
uçurumun kenarındayım
pisliğin, bataklığın içindeyim dedi biri
aldı onu götürdü bilge adam bir yere
genç sordu burası neresi
pisliğin bataklığın tam içi tabakhane dedi ihtiyar
burda deri önce tuzlanır bozulmasın diye
deri tuzundan ötürü bozulmaz ama kokusu cihanı aşmıştır bile
bu kokuya dayanıp burada çalışacak maharetli kişiye bedbaht denir
adam bedbaht olursa
bir daha ömrünün sonuna kadar kötü koku duymaz
bedbaht derileri meşe kabuğu ve kireçle işleyerek kurutur
kuru derinin kıllarından ayrılması gerekirse ıslatır
en sonunda işlenecek olan esas deriyi ortaya çıkartmak için
derinin cinsine göre 3 ila 12 ay arasında tabakane havuzunda bu deriler bekletilir
en sonunda deri kıvama geldiğinde bedbaht onu taştan taşa çalarak işler
meşin yapar, sahtiyar, yapar hatta güderi ve kösele yapar
bedbaht pislikten bataklktan intikamını döve döve taştan taşa vura vura alır
onun intikamını herkes üstünde taşır kah ayakkabısıyla kah kemeriyle kah ceketiyle
bi yerden de bakarsan bu bedbahtın övüncüdür
aslında insanlarında üstünde taşıdığı da odur
ben bedbaht mıyım dedi genç adam
tahhammulün varsa dedi bilge adam
evet uçurumun kenarındasın, pisliğin bataklığın içindesin
ya yardan uçacaksın yada herkes senin övüncünü üstünde taşıyacak dedi bilge adam
Efendim bu kelimenin kaynağı Avrupadır. Şimdi Avrupada malum her şey bizim otomat dediğimiz makinelerde satılmaktadır. Bu makinelere attığınız Avrolarla istediğiniz şeyi satın alabilirsiniz (kola, sigara, gazete, prezervatif, orkid felan gibi) . Baht ise malumunuz üzere Taylandın para birimi olup 1 Avro yaklaşık 50 Baht'a denk gelmektedir. Şimdi bazı uyanıklar (Bunların arasında bizim uyanık vatandaşlarımızda var tabi) bu Baht'ların bozuk para olarak kullanılan 2 liklerini Avro nun 1 lik bozuk parasına eşit boyut ve kalınlıklarda olduğu için bu otomatlarda kullanarak Avrupa ekonomisine büyük zararlar veriyorlar. İşte bunun önüne bir türlü geçemeyen avrupalılar tarafından artık Tayland para birimi BADBAHT (kötü baht) olarak adlandırılmıştır. Bu her zamanki gibi Türkçeye biraz değişime uğrayarak geçerek bugünkü hali olan BEDBAHT'a dönüşmüştür......
İşin aslı budur artık yerseniz.... :)