'bayraklar, hükümetlerin insanların zihinlerini büzüp sarmalamak için ve daha sonra ölenleri gömerken tören örtüsü olarak kullanılan renkli kumaş parçalarıdır.'
imza: arundhatı roy kaynak: sokaktaki insanın imparatorluk rehberi isimli son kitabı
arif nihat asyanın sağlam şiiri. milli bayramlarda ortamı canlandırmak için yanık sesli bir gence okutturulur ve kalabalığın coşuşu izlenir. şöyleki:
ey,mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü, kızkardeşimin gelinliği,şehidimin son örtüsü! işık ışık, dalga dalga bayrağım, senin destanını okudum, senin destanını yazacağım. sana benim gözümle bakmayanın mezarını kazacağım. seni selamlamadan uçan kuşun yuvasını bozacağım. dalgalandığın yerde ne korku, ne keder... gölgende bana da, bana da yer ver! sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar. yurda ay yıldızın ışığı yeter. savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün. kızıllığında ısındık, dağlardan çöllere düşürdüğü gün. gölgene sığındık. ey, şimdi süzgün, rüzgarlarda dalgalan; barışın güvercini, savaşın kartalı... yüksek yerlerde açan çiçeğim; senin altında doğdum, senin dibinde öleceğim.
Türk milleti vatan ve bayrak için neler yapmadı ki! ...En son yapılabilecek işi, ölmeyi en evvel denedi. Türk töresinde vatan, millet ve bayrak sevgisi her sevginin önünde gelir. Bunun içindir ki, Türk insanı vatan için ölmeyi bir vazife bilmekte, oğlunu şehit veren anne ve baba acısını yüreğine gömerek “Vatan sağ olsun” diyebilmektedir. Bu ruhu Batılıların anlaması mümkün değildir. Çünkü onlar için vatan maddî değeri olan bir toprak parçasıdır. Onlarda şehitlik kavramı olmadığı için vatan uğruna ölme riski ancak çok büyük maaşlar karşılığında taşınabilir. Onlarda paralı askerlik söz konusudur. Ancak paranın hatırı için cephede mücadele edilir. Maaş kesilince çatışmada kesilir. Ne kadar para o kadar mücadele… Bunun en güzel örneğini ABD’nin Irak’taki paralı askerlerinde açıkça görüyoruz. Doların hatırına Irak bataklığında sivrisinek avlıyorlar. Bizim askerlerimiz için para hesapta yoktur. Her Türk genci yirmi yaşına gelince büyük şenlik ve merasimlerle Peygamber ocağı olarak nitelendirilen askere uğurlanır. Bazılarının saçına kına bile yakılır. Bunun anlamı vatana kurban olması için gönderildiğidir. Evden çıkan genç, artık ailenin değil vatanın evlâdıdır. Her şey vatan içindir bundan sonra. Al bayrağın gölgesinde vatan düşlerine dalmanın zamanıdır artık. Ana, baba, yavuklu ve sıla hasreti vatan duygusuna yenilmiştir. Türk milletinde askerlik kutsaldır. Onun için vatan borcu olarak nitelendirilmiştir. Vatanımızın en buhranlı ve sıkıntılı dönemlerinde topraklarımızı düşman saldırılarından, zulümden, felâket ve musibetlerden korumak azmiyle asırlar boyunca üç kıtada amansız mücadelelere girerek şehit olmuş ecdadımızın evlatları, bizlere şanlı bir mazi bırakmıştır. Bizler bu şerefli tarih sayfalarıyla ne kadar övünsek azdır. Bayrak bağımsızlığın sembolüdür şüphesiz. Böyle olduğu içindir ki toplumumuzda apayrı bir yere ve değere sahiptir. Hemen her milletin kendine mahsus bayrağı vardır. Üzerindeki işaretler ülkelere göre değişir ve mana taşır. Tarihin çok eski devirlerinden beri bayrak vardır. Divanü Lügat-it Türk’te “batrak” olarak geçmektedir. Günümüz Türkiye’sinin bayrağı bambaşka bir manaya bürünmektedir. Bayrağımızdaki kırmızı, bu vatan için canını seve seve veren şehitlerimizin kanını sembolize etmektedir. Bayraktaki hilâl Müslümanlığımızın alâmetidir. Yıldız ise genç Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bütün halinde düşünürsek Türklerin birlik ve bütünlüğünün simgesidir bayrak. Bunun altında toplanınca her şeyimiz “bir” olur. Merhum şair Arif Nihat Asya, adı bayrakla özdeşleşmiş bir gönül adamıdır. Bayrak denince nedense hep o akla gelir. Adana’nın kurtuluş günü olan 5 Ocak’ta yazdığı “Bayrak” şiiri her Türk’ün zihnine kazınmıştır. Doğrusunu söylemek gerekirse bu ünü fazlasıyla hak etmiştir. Bu şiir genç yaşlı birçok insanın ezberindedir. Bu şiirden bir bölümü sizlere sunmak istiyorum: “Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü… Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü, Işık ışık, dalga dalga bayrağım, Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım. Sana benim gözümle bakmayanın Mezarını kazacağım. Seni selâmlamadan uçan kuşun Yuvasını bozacağım. Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder Gölgende bana da, bana da yer ver! Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar; Yurda ay- yıldızının ışığı yeter.” Bayrak nazenin bir yârdır gözümüzde. Onu bağrımızda büyütürüz. Ülküdür, sevdadır, candır, mazidir, namustur, iradedir, anadır, sevgiliye sunulan alımlı bir güldür, şereftir, namustur, hayattır, aşktır, muhabbettir, mukaddesattır, göklerde süzülen bir kartaldır, uğrunda ölünmeye değer varlığımızdır, şanlı tarihin özüdür, dosta gurur, düşmana korkudur. Bize yol gösteren ışıktır. Bu millet üç kıtada at sürdü ve cihan devleti olan Osmanlı’yı dünyaya egemen kıldı. Bünyesinde onlarca ırkı, barış ve huzur içerisinde barındırdı. Bizlere çok zengin bir medeniyet mirası bıraktılar. Bizler de Türkiye olarak onların bıraktığı emaneti hakkıyla muhafaza edeceğiz. Vatanımızın sınırlarını gerekirse bir kez daha kanla çizmeye hazırız. Topraklarımızda gözü olanların bunu böyle bilmesi gerekir. Bu bayrak ilelebet gönderde dalgalanacaktır. Hiçbir güç onu yücelerden indiremez. Çünkü yedisinden yetmişine kadar Türk milleti olarak gece gün nöbetteyiz. Sözlerimi Mithat Cemal Kuntay’ın şu anlamlı dizeleriyle noktalamak istiyorum: “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”
bayrak bence bir ülkenin bağımsızlık sembolüdür. bayrak bir ülkenin şeref tablosudur.türk bayrağı üstündeki kan kırmızısı ile şehitleri,hilali ile islamı anlatır
Bayrak şereftir,namustur,sevgidir,aşktır,saygıdır...Bazende onu incitmemek için verdigimiz savaşta baş kaldırıda şehadet şerbeti içmektir. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! ! !
Anlam; Bayrak. Ulus simgesi. Özgür olmanın ve vatan sahibi olmanın şerefi. Bize bu vatanı armağan edenlerin kan rengi ile bezenmiş yüce ruh. Hilal; Orta asyadan bu güne kadar türklüğün simgesi ve Türler İslamiyete geçince de islemiyetin simgesi olmuştur. Yıldız; İlk kez Hilal'in yanına yıldızı Osmanlılar koymuştur ve bu yıldız sekiz köşelidir. Sekiz köşeli yıldız mitolojide zafer anlamı ve kahramanlık anlamına gelir. Yıldızı beş köşeli yapan yine Osmanlılardır. Beş köşeli yıldız ise mitolojide İnsan anlamına gelir. Bizim bayrağımızın şekilsel anlamını anlatmak bu kadar kısa değildir aslında. Anlamını anlatmak ciltler ve ansiklopediler yazmaya başlamak anlamına gelir. Düşünün ve Bayrağımıza bakarak sizde bazı anlamlar türetin. Ne kadar zor ve çok anlamlı bayrağımız olduğunu görecek ve sizde şaşıracaksınız.
OYUNA GETİRİLECEĞİZ Bayrak her ulus için ayrı ayrı anlamlar taşır.Yüce Ulusumuz için ise Bayrak,bağımsızlığımızın,toprağımızın,şehitlerimizin,damarımızdaki dolaşan kanın,kısacası ŞEREFLİ VE ŞANLI TARİHİMİZ'in simgesi ve özeti niteliğindedir.Yüce Milletimizin dikkatini,içinde bulunduğumuz günlerde yaşadığımız olaydan,yani Yüce Bayrağımıza dolayısıyla bize yapılan ve en hafif tabiriyle 'alçakça' olan bu saldırıdan çok,bu saldırının altında planlanmakta olanlara çekmek istiyorum.
Bilindiği gibi Türkiye jeopolitik olarak çok önemli bir coğrafyanın ortasında bulunmaktadır.Bu coğrafyanın önemi yalnız günümüzde değil,tarihin sararmış sayfaları çevrildikçe de belirginleşecektir.Ancak içinde bulunduğumuz zaman dilimi,bu coğrafyanın önemini son haddine getirmiştir.Bu zaman diliminde atılacak her adım,coğrafyayı kendi istekleri doğrultusunda şekillendirmek isteyen devletler için önemini 'son haddinde' arttırmıştır. Yüce Türk Milleti'nin en karakteristik özelliği,misavirperverliği,cana yakınlığı gibi belli başlı olanlarının haricinde,TARİH BOYUNCA VERİLEN TÜRLÜ UĞRAŞLARA RAĞMEN BÖLÜNEMEYEN ULUSAL BÜTÜNLÜĞÜDÜR.Buradan yola çıkarak rahatlıkla söyleyebiliriz ki; topraklarımıza sahip olmak isteyenler için izlenebilecek en 'akıllıca' yol,Ulusal bütünlüğümüzü parçalamaktır.'Akıllıca' diyorum,çünkü,direkt olarak üzerimize saldırmanın kendi açılarından ne denli acı sonuçlar doğurduğunu tarih bu devletlere göstermiştir.
Topraklarımız üzerindeki emellerini gerçekleştirmek için Ulusal bütünlüğümüzü parça parça etmeyi kendisine tek çıkar yol olarak gören bu devletler,son 50 yıldır bu amaç doğrultusunda türlü çalışmalar yapmışlar ve içimizde varolan bir ideolojiyi radikal şekilde körüklerlerken o ideolojinin tam zıttı olan ideolojiyi de böylece kışkırtmayı başarmışlardır.Bahsettiğim bu iki kavram kürt milliyetçiliği ve karşıtı olarak konumlandırılan Türk milliyetçiliğidir.
OYUNA GELMEYELİM Yakın tarihimize yani son 50 yılda Türkiye'nin yaşadıklarına bakarsak Milliyetçiliklerin körüklenmesi ardından şiddeti getirmiştir.Safiyane duygularla vatanına bağlı olan her Türk'e Türk milliyetçisi diyebiliriz.Ama toprağımız için emelleri olanlar bu safiyane duygularımızı kötüye kullanmak istemekte ve milliyetçiliği şiddet unsuru haline getirmektedirler.
Tarihimizden çıkardığımız derslere göre bayrak yakma olayı,dış odakların yıllardan gelen vatanımızı bölme çalışmalarının son aşamaya geldiğinin göstergelerinden biri.Nitekim gazetelerin satır aralarında kaybolan bir haber bu savın en büyük dayanağı.Haberde,22 mart günü Van eski belediye başkanı DEHAP'lı Şahabettin Özaslaner'e suikast girişiminin son anda önlendiği aktarılıyor.Haberde,suikastçi PKK/KONGREGEL'in dağ kadrosundan Türkiye'ye sahte kimlikle sızmış ve en önemlisi SUSTURUCULU SİLAHLA yakalanmış bilgileri de veriliyor.Bu tertibin gizli servis tarafından yapıldığı çok açık.Başarısız suikastın tarihine dikkat ediniz.Çok hassaslaştığımız bayrak yakılma olayının hemen peşisıra uygulanmak istenmiştir.
Son zamanlarda,özellikle bir senedir milliyetçilik duygularımızın bu kadar öne çıkarılmasınınn amacı yavaş yavaş belli olmaya başladı.Yeni T.C.K'da insan azmanı abdullah öcalanın yeniden yargılanmasına olanak sağlayacak maddeler mevcuttur.Sürecin işleyişine göre önce Avrupa insan hakları mahkemesi yargılamanın önünü açacak sonra konu bizim kamuoyumuza taşınacak ve de oldu-bittiye getirilerek apo tekrar yargılanacaktır.pkk ile başlayan süreç böylece sona erdirilmek istenecektir.Tabii ki pkk'yı yaratanların asıl istediği,bu sürecin sonunda milletimizin birbirine düşmesidir.Bunun için oyuna gelmemeliyiz diyorum.Çünkü başımızdaki hükümet,tam dış mihrakların istediği gibi bayrak yakma olayına tepkisiz kaldığı gibi teröristbaşının yeniden yargılanmasına olanak sağlayan kanunlarıda bir bir meclisten geçirmiştir.
Tabii ki milletimiz aponun ucuz kurtulmasına seyirci kalmayacaktır.Ama bunu yaparken sağduyuyla davranmalı ve isteklerinin karşısındaki en büyük engel olan hükümeti düşürmek için kamuoyu oluşturmalıdır
Ey, mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü, Kızkardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü! Işık ışık, dalga dalga bayrağım, Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
Sana benim gözümle bakmayanın mezarını kazacağım. Seni selamlamadan uçan kuşun yuvasını bozacağım.
Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder... Gölgende bana da, bana da yer ver! Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar. Yurda ay yıldızın ışığı yeter.
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün. Kızıllığında ısındık, Dağlardan çöllere düşürdüğü gün. Gölgene sığındık.
Ey, şimdi süzgün, rüzgarlarda dalgalan; Barışın güvercini, savaşın kartalı... Yüksek yerlerde açan çiçeğim; Senin altında doğdum, Senin dibinde öleceğim.
Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim: Yer yüzünde yer beğen! Nereye dikilmek istersen, Söyle, seni oraya dikeyim!
Türk bayrağı her zaman şerefle dalgalanmaya devam edecek.. kim ne derse desin kim ne yaparsa yapsın. Bayrağımızı bayrak yapan aziz şehitlerimizin, gazilerimizin kanlarıdır. Türk bayrağına saygısızlık yapan şerefsiz zihniyeti kınıyorum. Bu vatan'ın evlatları var oldukça, Allah'ın izniyle o dış destekli çapulcular da onları dışardan destekleyen çapulcular da avuçlarını yalamaya devam edecekler.
bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır
toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır
'bayraklar, hükümetlerin insanların zihinlerini büzüp sarmalamak için ve daha sonra ölenleri gömerken tören örtüsü olarak kullanılan renkli kumaş parçalarıdır.'
imza: arundhatı roy
kaynak: sokaktaki insanın imparatorluk rehberi isimli son kitabı
arif nihat asyanın sağlam şiiri. milli bayramlarda ortamı canlandırmak için yanık sesli bir gence okutturulur ve kalabalığın coşuşu izlenir. şöyleki:
ey,mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
kızkardeşimin gelinliği,şehidimin son örtüsü!
işık ışık, dalga dalga bayrağım,
senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
sana benim gözümle bakmayanın
mezarını kazacağım.
seni selamlamadan uçan kuşun
yuvasını bozacağım.
dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
gölgende bana da, bana da yer ver!
sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar.
yurda ay yıldızın ışığı yeter.
savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün.
kızıllığında ısındık,
dağlardan çöllere düşürdüğü gün.
gölgene sığındık.
ey, şimdi süzgün, rüzgarlarda dalgalan;
barışın güvercini, savaşın kartalı...
yüksek yerlerde açan çiçeğim;
senin altında doğdum,
senin dibinde öleceğim.
BAYRAK SEVGİSİ
M.NİHAT MALKOÇ
Türk milleti vatan ve bayrak için neler yapmadı ki! ...En son yapılabilecek işi, ölmeyi en evvel denedi. Türk töresinde vatan, millet ve bayrak sevgisi her sevginin önünde gelir. Bunun içindir ki, Türk insanı vatan için ölmeyi bir vazife bilmekte, oğlunu şehit veren anne ve baba acısını yüreğine gömerek “Vatan sağ olsun” diyebilmektedir. Bu ruhu Batılıların anlaması mümkün değildir. Çünkü onlar için vatan maddî değeri olan bir toprak parçasıdır. Onlarda şehitlik kavramı olmadığı için vatan uğruna ölme riski ancak çok büyük maaşlar karşılığında taşınabilir. Onlarda paralı askerlik söz konusudur. Ancak paranın hatırı için cephede mücadele edilir. Maaş kesilince çatışmada kesilir. Ne kadar para o kadar mücadele… Bunun en güzel örneğini ABD’nin Irak’taki paralı askerlerinde açıkça görüyoruz. Doların hatırına Irak bataklığında sivrisinek avlıyorlar.
Bizim askerlerimiz için para hesapta yoktur. Her Türk genci yirmi yaşına gelince büyük şenlik ve merasimlerle Peygamber ocağı olarak nitelendirilen askere uğurlanır. Bazılarının saçına kına bile yakılır. Bunun anlamı vatana kurban olması için gönderildiğidir. Evden çıkan genç, artık ailenin değil vatanın evlâdıdır. Her şey vatan içindir bundan sonra. Al bayrağın gölgesinde vatan düşlerine dalmanın zamanıdır artık. Ana, baba, yavuklu ve sıla hasreti vatan duygusuna yenilmiştir.
Türk milletinde askerlik kutsaldır. Onun için vatan borcu olarak nitelendirilmiştir. Vatanımızın en buhranlı ve sıkıntılı dönemlerinde topraklarımızı düşman saldırılarından, zulümden, felâket ve musibetlerden korumak azmiyle asırlar boyunca üç kıtada amansız mücadelelere girerek şehit olmuş ecdadımızın evlatları, bizlere şanlı bir mazi bırakmıştır. Bizler bu şerefli tarih sayfalarıyla ne kadar övünsek azdır.
Bayrak bağımsızlığın sembolüdür şüphesiz. Böyle olduğu içindir ki toplumumuzda apayrı bir yere ve değere sahiptir. Hemen her milletin kendine mahsus bayrağı vardır. Üzerindeki işaretler ülkelere göre değişir ve mana taşır. Tarihin çok eski devirlerinden beri bayrak vardır. Divanü Lügat-it Türk’te “batrak” olarak geçmektedir. Günümüz Türkiye’sinin bayrağı bambaşka bir manaya bürünmektedir. Bayrağımızdaki kırmızı, bu vatan için canını seve seve veren şehitlerimizin kanını sembolize etmektedir. Bayraktaki hilâl Müslümanlığımızın alâmetidir. Yıldız ise genç Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bütün halinde düşünürsek Türklerin birlik ve bütünlüğünün simgesidir bayrak. Bunun altında toplanınca her şeyimiz “bir” olur.
Merhum şair Arif Nihat Asya, adı bayrakla özdeşleşmiş bir gönül adamıdır. Bayrak denince nedense hep o akla gelir. Adana’nın kurtuluş günü olan 5 Ocak’ta yazdığı “Bayrak” şiiri her Türk’ün zihnine kazınmıştır. Doğrusunu söylemek gerekirse bu ünü fazlasıyla hak etmiştir. Bu şiir genç yaşlı birçok insanın ezberindedir. Bu şiirden bir bölümü sizlere sunmak istiyorum:
“Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü…
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
Seni selâmlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım.
Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder
Gölgende bana da, bana da yer ver!
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar;
Yurda ay- yıldızının ışığı yeter.”
Bayrak nazenin bir yârdır gözümüzde. Onu bağrımızda büyütürüz. Ülküdür, sevdadır, candır, mazidir, namustur, iradedir, anadır, sevgiliye sunulan alımlı bir güldür, şereftir, namustur, hayattır, aşktır, muhabbettir, mukaddesattır, göklerde süzülen bir kartaldır, uğrunda ölünmeye değer varlığımızdır, şanlı tarihin özüdür, dosta gurur, düşmana korkudur. Bize yol gösteren ışıktır.
Bu millet üç kıtada at sürdü ve cihan devleti olan Osmanlı’yı dünyaya egemen kıldı. Bünyesinde onlarca ırkı, barış ve huzur içerisinde barındırdı. Bizlere çok zengin bir medeniyet mirası bıraktılar. Bizler de Türkiye olarak onların bıraktığı emaneti hakkıyla muhafaza edeceğiz. Vatanımızın sınırlarını gerekirse bir kez daha kanla çizmeye hazırız. Topraklarımızda gözü olanların bunu böyle bilmesi gerekir. Bu bayrak ilelebet gönderde dalgalanacaktır. Hiçbir güç onu yücelerden indiremez. Çünkü yedisinden yetmişine kadar Türk milleti olarak gece gün nöbetteyiz. Sözlerimi Mithat Cemal Kuntay’ın şu anlamlı dizeleriyle noktalamak istiyorum:
“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır.
Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”
bağımsızlığın sembolüdür.sahip çıkılması gereken ilk emanettir.o bayrağın rengi solmasın diye kan vermekte ilk vazifemizdir.
kıpkırmızı üzerine elmastan ayla yıldızdır.
Vatanın sembolü...
Güngör'ün soyadı...di mi?
bayrak bence bir ülkenin bağımsızlık sembolüdür. bayrak bir ülkenin şeref tablosudur.türk bayrağı üstündeki kan kırmızısı ile şehitleri,hilali ile islamı anlatır
Bayrak şereftir,namustur,sevgidir,aşktır,saygıdır...Bazende onu incitmemek için verdigimiz savaşta baş kaldırıda şehadet şerbeti içmektir. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! ! !
Bayrak NAMUSTUR.Uğrunda ölünmelidir.
bayrak kandır.
bayrak vatandır
bayrak anadır.
bayrak ülküdür.
bayrak geçmiştir.
simge
Uğruna binlerce canın şehit verildiği, mukaddesattan bir de bayraktır, can verilesi bir varlıktır...
bayrak bir ulusun bağımsızlıgının göstergesidir o ulusu temsil eder bayraklarinsanların o bayrak için kan dökdüğünü ifade eder
seni delamlamadan uçan kuşun yuvasını bozacağım.
uğrunda ölmeye değer tek bayrak türk bayrağı AY YILDIZ:
Dinde Kur'an, toplumda bayrak/sancak
gözyaşı damlası...
bayrakları bayrak yapan bayrak imalatçılarıdır...toprak uğrunda ölen varsa utanmalıdır....:P
Anlam; Bayrak. Ulus simgesi. Özgür olmanın ve vatan sahibi olmanın şerefi. Bize bu vatanı armağan edenlerin kan rengi ile bezenmiş yüce ruh. Hilal; Orta asyadan bu güne kadar türklüğün simgesi ve Türler İslamiyete geçince de islemiyetin simgesi olmuştur. Yıldız; İlk kez Hilal'in yanına yıldızı Osmanlılar koymuştur ve bu yıldız sekiz köşelidir. Sekiz köşeli yıldız mitolojide zafer anlamı ve kahramanlık anlamına gelir. Yıldızı beş köşeli yapan yine Osmanlılardır. Beş köşeli yıldız ise mitolojide İnsan anlamına gelir. Bizim bayrağımızın şekilsel anlamını anlatmak bu kadar kısa değildir aslında. Anlamını anlatmak ciltler ve ansiklopediler yazmaya başlamak anlamına gelir. Düşünün ve Bayrağımıza bakarak sizde bazı anlamlar türetin. Ne kadar zor ve çok anlamlı bayrağımız olduğunu görecek ve sizde şaşıracaksınız.
OYUNA GETİRİLECEĞİZ
Bayrak her ulus için ayrı ayrı anlamlar taşır.Yüce Ulusumuz için ise Bayrak,bağımsızlığımızın,toprağımızın,şehitlerimizin,damarımızdaki dolaşan kanın,kısacası ŞEREFLİ VE ŞANLI TARİHİMİZ'in simgesi ve özeti niteliğindedir.Yüce Milletimizin dikkatini,içinde bulunduğumuz günlerde yaşadığımız olaydan,yani Yüce Bayrağımıza dolayısıyla bize yapılan ve en hafif tabiriyle 'alçakça' olan bu saldırıdan çok,bu saldırının altında planlanmakta olanlara çekmek istiyorum.
Bilindiği gibi Türkiye jeopolitik olarak çok önemli bir coğrafyanın ortasında bulunmaktadır.Bu coğrafyanın önemi yalnız günümüzde değil,tarihin sararmış sayfaları çevrildikçe de belirginleşecektir.Ancak içinde bulunduğumuz zaman dilimi,bu coğrafyanın önemini son haddine getirmiştir.Bu zaman diliminde atılacak her adım,coğrafyayı kendi istekleri doğrultusunda şekillendirmek isteyen devletler için önemini 'son haddinde' arttırmıştır.
Yüce Türk Milleti'nin en karakteristik özelliği,misavirperverliği,cana yakınlığı gibi belli başlı olanlarının haricinde,TARİH BOYUNCA VERİLEN TÜRLÜ UĞRAŞLARA RAĞMEN BÖLÜNEMEYEN ULUSAL BÜTÜNLÜĞÜDÜR.Buradan yola çıkarak rahatlıkla söyleyebiliriz ki; topraklarımıza sahip olmak isteyenler için izlenebilecek en 'akıllıca' yol,Ulusal bütünlüğümüzü parçalamaktır.'Akıllıca' diyorum,çünkü,direkt olarak üzerimize saldırmanın kendi açılarından ne denli acı sonuçlar doğurduğunu tarih bu devletlere göstermiştir.
Topraklarımız üzerindeki emellerini gerçekleştirmek için Ulusal bütünlüğümüzü parça parça etmeyi kendisine tek çıkar yol olarak gören bu devletler,son 50 yıldır bu amaç doğrultusunda türlü çalışmalar yapmışlar ve içimizde varolan bir ideolojiyi radikal şekilde körüklerlerken o ideolojinin tam zıttı olan ideolojiyi de böylece kışkırtmayı başarmışlardır.Bahsettiğim bu iki kavram kürt milliyetçiliği ve karşıtı olarak konumlandırılan Türk milliyetçiliğidir.
OYUNA GELMEYELİM
Yakın tarihimize yani son 50 yılda Türkiye'nin yaşadıklarına bakarsak Milliyetçiliklerin körüklenmesi ardından şiddeti getirmiştir.Safiyane duygularla vatanına bağlı olan her Türk'e Türk milliyetçisi diyebiliriz.Ama toprağımız için emelleri olanlar bu safiyane duygularımızı kötüye kullanmak istemekte ve milliyetçiliği şiddet unsuru haline getirmektedirler.
Tarihimizden çıkardığımız derslere göre bayrak yakma olayı,dış odakların yıllardan gelen vatanımızı bölme çalışmalarının son aşamaya geldiğinin göstergelerinden biri.Nitekim gazetelerin satır aralarında kaybolan bir haber bu savın en büyük dayanağı.Haberde,22 mart günü Van eski belediye başkanı DEHAP'lı Şahabettin Özaslaner'e suikast girişiminin son anda önlendiği aktarılıyor.Haberde,suikastçi PKK/KONGREGEL'in dağ kadrosundan Türkiye'ye sahte kimlikle sızmış ve en önemlisi SUSTURUCULU SİLAHLA yakalanmış bilgileri de veriliyor.Bu tertibin gizli servis tarafından yapıldığı çok açık.Başarısız suikastın tarihine dikkat ediniz.Çok hassaslaştığımız bayrak yakılma olayının hemen peşisıra uygulanmak istenmiştir.
Son zamanlarda,özellikle bir senedir milliyetçilik duygularımızın bu kadar öne çıkarılmasınınn amacı yavaş yavaş belli olmaya başladı.Yeni T.C.K'da insan azmanı abdullah öcalanın yeniden yargılanmasına olanak sağlayacak maddeler mevcuttur.Sürecin işleyişine göre önce Avrupa insan hakları mahkemesi yargılamanın önünü açacak sonra konu bizim kamuoyumuza taşınacak ve de oldu-bittiye getirilerek apo tekrar yargılanacaktır.pkk ile başlayan süreç böylece sona erdirilmek istenecektir.Tabii ki pkk'yı yaratanların asıl istediği,bu sürecin sonunda milletimizin birbirine düşmesidir.Bunun için oyuna gelmemeliyiz diyorum.Çünkü başımızdaki hükümet,tam dış mihrakların istediği gibi bayrak yakma olayına tepkisiz kaldığı gibi teröristbaşının yeniden yargılanmasına olanak sağlayan kanunlarıda bir bir meclisten geçirmiştir.
Tabii ki milletimiz aponun ucuz kurtulmasına seyirci kalmayacaktır.Ama bunu yaparken sağduyuyla davranmalı ve isteklerinin karşısındaki en büyük engel olan hükümeti düşürmek için kamuoyu oluşturmalıdır
Ey, mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kızkardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü!
Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
Sana benim gözümle bakmayanın
mezarını kazacağım.
Seni selamlamadan uçan kuşun
yuvasını bozacağım.
Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
Gölgende bana da, bana da yer ver!
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar.
Yurda ay yıldızın ışığı yeter.
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün.
Kızıllığında ısındık,
Dağlardan çöllere düşürdüğü gün.
Gölgene sığındık.
Ey, şimdi süzgün, rüzgarlarda dalgalan;
Barışın güvercini, savaşın kartalı...
Yüksek yerlerde açan çiçeğim;
Senin altında doğdum,
Senin dibinde öleceğim.
Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
Yer yüzünde yer beğen!
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim!
(bayrak şairinden)
bir hilal uğruna ya rab! ne güneşler batıyor..
indiremeyecekler!
Şanlı Hilal....
Türk bayrağı her zaman şerefle dalgalanmaya devam edecek.. kim ne derse desin kim ne yaparsa yapsın. Bayrağımızı bayrak yapan aziz şehitlerimizin, gazilerimizin kanlarıdır. Türk bayrağına saygısızlık yapan şerefsiz zihniyeti kınıyorum. Bu vatan'ın evlatları var oldukça, Allah'ın izniyle o dış destekli çapulcular da onları dışardan destekleyen çapulcular da avuçlarını yalamaya devam edecekler.
Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır
Toprak; eğer uğrunda ölen varsa vatandır.
Bayrak inmez ezan susmaz
Taaki son ocak sönenekadar
Bu bir avuc soysuza o Bayraga bir daha pis ellerini uzatamayacaklari usulune uygun anlatilmalidir.
Şanlı Ay......