Kinji Fukasaku, Battle Royale'in yonetmeni olarak, filmi daha da onemli bir yapit yapiyor
Seven Samurai, Sword of Doom, Zatoichi, Lone Wolf and Cup gibi Japon kult filmleriyle isim yapmış Akira Kurosawa, Kihachi Okamoto, Kenji Misumi gibi kendini asmis ekollerden gelmistir...
Ayrica Toshiro Mifune (Seven Samurai...) , Tatsuya Nakadai (Sword of Doom...) , Shintarô Katsu (Zatoichi...) , Tomisaburo Wakayama (Lone Wolf And Cup...) gibi baba aktorlerle de calismistir.
Sinema dunyasini etkileyen yonetmenler arasindadir. (Clock Tower 3 ile de PS2 oyunlarina da imza attigini araya sıkıştıram, ne de olsa iyi oyundu :)
''Battle Royale'' eseri icin mirasi diyebiliriz. Filmin 2.sini son nefesini vermeden (hemen) once tamamlayabilen yonetmen 73 yasinda hayata gozlerini yummustur...
Ileri yasina ya da kanser hastaligina ragmen hastene de yatmayip filmlerine devam etmesi onu sinemanin sehitlerinden yapmistir; ne de olsa adam madalya bile almis.
Diger mesajlardan birisi de halk icin sanat anlayisi ile yapilan ''Biri bizi gozetliyor'' turu ''reality show''lardir. Bu tur programlar hep ahlak sinirlarini zorlamistir, ama ''bu isin sonu nereye kadar gidecek'' gibi bir sinir tam olarak cizelemediginden buyuk bir endise vardir ve bu filmde nefsini kontrol edemeyen insanlara ''bicak kemige dayandi, ahali uyan artik'' diye bagirir.
Ahlaki yonden cikartilacak ve alinacak cok ders var ama esas etik yonden ''o durumda siz olsaydiniz, ne yapardiniz? '' sorusunu tartisan bu film, olasiliklari cok iyi degerlendirmistir. Ben olsaydim oldururdum, ben olsaydim serefimle intihar ederdim, ben olsaydim korkardim, oldurmek zorunda kalirdim, kacmaya calisirdim, olumu kabulenirdim, kendimi feda ederdim, donuma ederdim vs vs vs vs vs vs ve 42 can...
O 42 can esasinda siradan hayatları olan bizleriz... Hayat ve ölüm arasinda rahat sekilde evine, isine, okuluna, eglencesine giderken birden kendini ''kim daha iyi davranacak? '' testi icinde bulan bizleriz...
Sonracigima genclerin enerjisinin yanlis yonlere kullanmasini, yozlasmis yasli neslin hatasini genc nesillerin odemesi, askeri yonetimde hukukun ve vicdanin sustugunu, yasarken ölümü unuttugumuzu vb. yonleriyle toplumun bozuldugunu ''Civiyi civi soker'' gibilerinden sorumluluklarimizi yuzumuze carpan bir film..
Liseler arasi cekilisi kazanan 42 kisilik bir sinif, issiz bir adada ''Battle Royale'' adindaki milli yarismaya katilir. Oyunun kurallari basittir: Verilen sure ve bolgeler icinde canli kalabilen tek kisi yarismayi kazanacaktir...
2000 yilinda dunyayi sarsmis ve hayatimda izledigim en acimasiz filmlerinden birisi.
Vahsi, acimasiz, kanli, siddetli, yani rahatsiz edici olmasi belki filmden alinmasi gereken mesajlarin ustunu kapatiyor olabilir ama ektremsi boyutlara gidilmesi bence mesajlari daha da guclendiriyor.
Filmde liseli genclerin olmasi tesaduf degildir. Bu gencler, cocuklarimizi, gelecegimizi, umutlarimizi temsil eder. Oyle semboller kullanilmistir ki filmi izleyip sadece ''oha'' ya da ''wow'' denilmesi basite kacar...
Filmde, ince cizgiler vardir. Battle Royale yarismasi esasinda uzun suredir dunyamizda farkli sekillerde oynanmis ve oynanmaktadir. Insanlarin bir oyunla nasil birbirlerine dusman kesildiklerini ve sonuclarini gostermeye calisir.
Oyunun oynandigi ada yasadigimiz dunyadir ki fiteniyi uyandirmis gecmis nesillerin gelecek nesilleri nasil bir fesata sureklemis oldugunu gozler onune serer... Milli yarisma olmasi, ailelerin desteklemesi, askeri yonetim, ogretmenin davranislari, ogrenciler, olumler, silahlar, vs vs her oge bir olguyu sembol eder.
Kinji Fukasaku, Battle Royale'in yonetmeni olarak, filmi daha da onemli bir yapit yapiyor
Seven Samurai, Sword of Doom, Zatoichi, Lone Wolf and Cup gibi Japon kult filmleriyle isim yapmış Akira Kurosawa, Kihachi Okamoto, Kenji Misumi gibi kendini asmis ekollerden gelmistir...
Ayrica Toshiro Mifune (Seven Samurai...) , Tatsuya Nakadai (Sword of Doom...) , Shintarô Katsu (Zatoichi...) , Tomisaburo Wakayama (Lone Wolf And Cup...) gibi baba aktorlerle de calismistir.
Sinema dunyasini etkileyen yonetmenler arasindadir. (Clock Tower 3 ile de PS2 oyunlarina da imza attigini araya sıkıştıram, ne de olsa iyi oyundu :)
''Battle Royale'' eseri icin mirasi diyebiliriz. Filmin 2.sini son nefesini vermeden (hemen) once tamamlayabilen yonetmen 73 yasinda hayata gozlerini yummustur...
Ileri yasina ya da kanser hastaligina ragmen hastene de yatmayip filmlerine devam etmesi onu sinemanin sehitlerinden yapmistir; ne de olsa adam madalya bile almis.
demiştim :)
Diger mesajlardan birisi de halk icin sanat anlayisi ile yapilan ''Biri bizi gozetliyor'' turu ''reality show''lardir. Bu tur programlar hep ahlak sinirlarini zorlamistir, ama ''bu isin sonu nereye kadar gidecek'' gibi bir sinir tam olarak cizelemediginden buyuk bir endise vardir ve bu filmde nefsini kontrol edemeyen insanlara ''bicak kemige dayandi, ahali uyan artik'' diye bagirir.
Ahlaki yonden cikartilacak ve alinacak cok ders var ama esas etik yonden ''o durumda siz olsaydiniz, ne yapardiniz? '' sorusunu tartisan bu film, olasiliklari cok iyi degerlendirmistir. Ben olsaydim oldururdum, ben olsaydim serefimle intihar ederdim, ben olsaydim korkardim, oldurmek zorunda kalirdim, kacmaya calisirdim, olumu kabulenirdim, kendimi feda ederdim, donuma ederdim vs vs vs vs vs vs ve 42 can...
O 42 can esasinda siradan hayatları olan bizleriz... Hayat ve ölüm arasinda rahat sekilde evine, isine, okuluna, eglencesine giderken birden kendini ''kim daha iyi davranacak? '' testi icinde bulan bizleriz...
Sonracigima genclerin enerjisinin yanlis yonlere kullanmasini, yozlasmis yasli neslin hatasini genc nesillerin odemesi, askeri yonetimde hukukun ve vicdanin sustugunu, yasarken ölümü unuttugumuzu vb. yonleriyle toplumun bozuldugunu ''Civiyi civi soker'' gibilerinden sorumluluklarimizi yuzumuze carpan bir film..
BATORU ROWAIARU
Liseler arasi cekilisi kazanan 42 kisilik bir sinif, issiz bir adada ''Battle Royale'' adindaki milli yarismaya katilir. Oyunun kurallari basittir: Verilen sure ve bolgeler icinde canli kalabilen tek kisi yarismayi kazanacaktir...
2000 yilinda dunyayi sarsmis ve hayatimda izledigim en acimasiz filmlerinden birisi.
Vahsi, acimasiz, kanli, siddetli, yani rahatsiz edici olmasi belki filmden alinmasi gereken mesajlarin ustunu kapatiyor olabilir ama ektremsi boyutlara gidilmesi bence mesajlari daha da guclendiriyor.
Filmde liseli genclerin olmasi tesaduf degildir. Bu gencler, cocuklarimizi, gelecegimizi, umutlarimizi temsil eder. Oyle semboller kullanilmistir ki filmi izleyip sadece ''oha'' ya da ''wow'' denilmesi basite kacar...
Filmde, ince cizgiler vardir. Battle Royale yarismasi esasinda uzun suredir dunyamizda farkli sekillerde oynanmis ve oynanmaktadir. Insanlarin bir oyunla nasil birbirlerine dusman kesildiklerini ve sonuclarini gostermeye calisir.
Battle Royale oyunu aslinda bakarsaniz zamaninda -izm, -lik, -lık takilariyla uydurulmus ideolojiler, sistemler, kuramlar denilen ''senlik-benlik'' catismalarin insanlari nereye getirdigini gosterir.
Oyunun oynandigi ada yasadigimiz dunyadir ki fiteniyi uyandirmis gecmis nesillerin gelecek nesilleri nasil bir fesata sureklemis oldugunu gozler onune serer... Milli yarisma olmasi, ailelerin desteklemesi, askeri yonetim, ogretmenin davranislari, ogrenciler, olumler, silahlar, vs vs her oge bir olguyu sembol eder.
sansürlü japon filmi..
ıssız adada lise öğrencilerinin birbirlerini katletme ve hayatta kalma savaşı..
bbg formatının ekşın katılmış hali..
(eco bizi bilgi manyaa yapıcak ztn susuyorum)