Bartın hanyeri köyünün geçmişi çok iyi bilinmesede eski kalıntılardan edinilen bilgilere göre bir zamanlar bizanslıların yaşadığı öne sürülen bir yerleşim yeri dir bu kalıntıların en belirgin özellikleri ise kara ağaç adı verilen en eski yerleşim yerin dedir kara ağaç denilen yerin kuzeyinde ise kara göl adı verilen yer vardır bir rivayete göre eski yaşayan halk bu yerleşim yerinden kaçarken 7 katır dolusu kıymetli eşyalarını bu kara göl denilen yerin kenarındaki bataklığa saplanmış ve hepsini bırakmak zorunda kalmışlar göl şu anda zamanla oluşan heyelanlar nedeni ile yok olmuştur Genel olarak bu alanda eski kilise ve ve mezarlar bulunmakradır ormanda insanların bilinçsiz yaptığı kazılarla çok sık karşıaşılmaktadır bu orman içindeki açık alan kalen çubukçu deresi halkının kullandığı tarla ve meralar bulunmaktadır 1984 yılına kadar akbaş köyü sınırlar içerisinde idi akbaş köyünün yüz ölçümü bakımından çok dağınık bir yapısı bulunmakta idi köyde ulaşım problemi olduğundan dolayı bir kişinin resmi bir işi olduğunda bir gününü muhtar aramakla geçiriyordu 1984 yılılından itibaren hanyeri köyü kendi sınırlarını belirledi ve akbaş köründen ayrıldı köylü de büyük bir yükten kurtulmuş oldu Hanyeri köyünün genel yapısı mahalleler dere kenarlarına kurulmuştur mahallelerde bu dere kenarlarında yerleşen kişilerin ismini almıştır Hanyeri köyü üç dere yatağından ve yol boyu sonra kurulan yerleşim yerlerinden oluşmaktadır Hanyeri köyün ilk girişte sol kolda doruk oğlu deresi vardır bu mahalleye yerleşen ilk kişi olarak doruk oğlu lakaplı kişi biinmektedir Sonra ki dere ise molla ahmet dersidir buraya da ilk yerleşen kişi molla olarak bilinmektedir son olarakta cubukçu deresi vardır bura da ise çubukçu lakaplı kişinin yerleştiği bilinmektedir
yöresel halk genelde ormancılık ve maden işi ile uğraşmaktadır tarım sadece kendilerine yetecek kadar yapmakta ticari tarım yapılmamaktadır Kendine has yöresel yemek yoktur bil hasa kışın en çok tüketilen yemekler arasında kara lahana,kuru fasulye,barduna,kabalak (ıspıt otu) kabak yemeği,mısır yemeği evlerden eksik olmaz yöresel oyunu yoktur kendine has bir konuşma lisanı vardır insanlar ilk etapta yadırgag komik gelir e sonradan alışır ve kendileride farkında olmadan bu lisanda konuşmaya başlar
Bartın hanyeri köyünün geçmişi çok iyi bilinmesede eski kalıntılardan edinilen bilgilere göre bir zamanlar bizanslıların yaşadığı öne sürülen bir yerleşim yeri dir bu kalıntıların en belirgin özellikleri ise kara ağaç adı verilen en eski yerleşim yerin dedir kara ağaç denilen yerin kuzeyinde ise kara göl adı verilen yer vardır bir rivayete göre eski yaşayan halk bu yerleşim yerinden kaçarken 7 katır dolusu kıymetli eşyalarını bu kara göl denilen yerin kenarındaki bataklığa saplanmış ve hepsini bırakmak zorunda kalmışlar göl şu anda zamanla oluşan heyelanlar nedeni ile yok olmuştur
Genel olarak bu alanda eski kilise ve ve mezarlar bulunmakradır ormanda insanların bilinçsiz yaptığı kazılarla çok sık karşıaşılmaktadır bu orman içindeki açık alan kalen çubukçu deresi halkının kullandığı tarla ve meralar bulunmaktadır
1984 yılına kadar akbaş köyü sınırlar içerisinde idi akbaş köyünün yüz ölçümü bakımından çok dağınık bir yapısı bulunmakta idi köyde ulaşım problemi olduğundan dolayı bir kişinin resmi bir işi olduğunda bir gününü muhtar aramakla geçiriyordu 1984 yılılından itibaren hanyeri köyü kendi sınırlarını belirledi ve akbaş köründen ayrıldı köylü de büyük bir yükten kurtulmuş oldu
Hanyeri köyünün genel yapısı mahalleler dere kenarlarına kurulmuştur mahallelerde bu dere kenarlarında yerleşen kişilerin ismini almıştır
Hanyeri köyü üç dere yatağından ve yol boyu sonra kurulan yerleşim yerlerinden oluşmaktadır
Hanyeri köyün ilk girişte sol kolda doruk oğlu deresi vardır bu mahalleye yerleşen ilk kişi olarak doruk oğlu lakaplı kişi biinmektedir
Sonra ki dere ise molla ahmet dersidir buraya da ilk yerleşen kişi molla olarak bilinmektedir
son olarakta cubukçu deresi vardır bura da ise çubukçu lakaplı kişinin yerleştiği bilinmektedir
yöresel halk genelde ormancılık ve maden işi ile uğraşmaktadır tarım sadece kendilerine yetecek kadar yapmakta ticari tarım yapılmamaktadır
Kendine has yöresel yemek yoktur bil hasa kışın en çok tüketilen yemekler arasında kara lahana,kuru fasulye,barduna,kabalak (ıspıt otu) kabak yemeği,mısır yemeği evlerden eksik olmaz
yöresel oyunu yoktur kendine has bir konuşma lisanı vardır insanlar ilk etapta yadırgag komik gelir e sonradan alışır ve kendileride farkında olmadan bu lisanda konuşmaya başlar