hatırla barbara yağmur yağıyordu o gün brest e durmadan yürüyordun gülümseyerek yağmur altında şaşkın hayran sırılsıklam hatırla barbara
yağmur yağıyordu brest e durmadan siam caddesinde rastladım sana gülümsüyordun gülümsüyordun tanımıyordum seni sende beni tanımıyordun hatırla gende hatırla o günü unutma saçağın altına sığınmış bir adam adını ünledi
barbara seğirttin ona doğru yağmur altında şaşkın hayran sırılsıklam atıldın kollarına hatırla bunu barbara
sana ne diyorum diyede ban akızma sen diyorum bütün sevdiklerime ancak bir kez görmüşsem bile sen diyorum bütün sevişenlere tanımasa bile hatırla barbara unutma o yumuşak mutlu yağmuru
mutlu yağmuru mutlu yüüzne yağan o mutlşu şehre yağan denize yağan tersaneye yağan quessant gemisine yağan yağmuru ah barbara
n esavaş n oldun şimdi sen o demir o çelik, o kan yağmuru altında ya o adam ne oldu aşkı ilen kucaklayan öldü mü kaldı mı ne oldu ah barbara
yağmur yağıyor brest e durmadan eskiden nasıl yağıyorduysa öyle ama artık bildiğin gibi değil bura mahvoldu herşey harap korkunç bir matem yağmuru şimdi yağan demir çelik kan fırtınası bile değil itler gibi kuyruğunu titreten bulutlar yalnız bulutlar
brest e sular boyunca yiyip giden itler çürümek için gidiyor uzaklara hiçbirşey kalmıyan brests ten çooook uzaklara....
Göreme Kiliselerinde kendi babası tarafından kafası kesilen Azize Barbarayı hatırlatıyor...
hatırla barbara
yağmur yağıyordu o gün brest e durmadan
yürüyordun gülümseyerek yağmur altında
şaşkın hayran sırılsıklam
hatırla barbara
yağmur yağıyordu brest e durmadan
siam caddesinde rastladım sana
gülümsüyordun
gülümsüyordun
tanımıyordum seni
sende beni tanımıyordun
hatırla gende hatırla o günü
unutma
saçağın altına sığınmış bir adam
adını ünledi
barbara
seğirttin ona doğru yağmur altında
şaşkın hayran sırılsıklam
atıldın kollarına
hatırla bunu barbara
sana ne diyorum diyede ban akızma
sen diyorum bütün sevdiklerime
ancak bir kez görmüşsem bile
sen diyorum bütün sevişenlere
tanımasa bile
hatırla barbara
unutma
o yumuşak mutlu yağmuru
mutlu yağmuru
mutlu yüüzne yağan
o mutlşu şehre yağan
denize yağan
tersaneye yağan
quessant gemisine yağan yağmuru
ah barbara
n esavaş
n oldun şimdi sen
o demir o çelik, o kan
yağmuru altında
ya o adam ne oldu aşkı ilen
kucaklayan
öldü mü kaldı mı ne oldu
ah barbara
yağmur yağıyor brest e durmadan
eskiden nasıl yağıyorduysa öyle
ama artık bildiğin gibi değil bura mahvoldu herşey
harap korkunç bir matem yağmuru şimdi yağan demir çelik kan fırtınası bile değil
itler gibi kuyruğunu titreten
bulutlar
yalnız bulutlar
brest e sular boyunca yiyip giden itler
çürümek için gidiyor uzaklara
hiçbirşey kalmıyan brests ten
çooook uzaklara....
(kimin tercüme ettiğini söylemicem...)