diğer mevsimlere benzemeyen..... ben yaz gelince 'şu sıcaklar bi geçse' diyen... kış gelince 'şu sıcaklar bi gelse' diyen.... sonbahar gelince ise 'şu hüzünlü mevsim bi an önce geçse' diyen gördüm..... ama ilk bahar öylemidir? kim, o(ilkbahar) geldiğinde bi an önce gitsin ister?
bahar öncelikle mevsim aslında benim derdim başka çok sevdiğim aşkım baharı bu gün kaybettim daha 18 yaşındaydı sizden adı bahar olan biriyle tanışmak istiyorum sadece başka bi şey istemiyorum
BEN SANA AŞIK olmuşum BAHAR. Yaşıyorsun kanımda, etimde, çığlıklarımda. Sen dışarıda bir yerde açmıyorsun, yeşillenmiyorsun orada. Kök salıyorsun ruhumun kıvrımlarında. Dalların uzuyor bak kalbimin köşelerinde, çiçek açıyorsun tenimde…
Ben sana aşık olmuşum BAHAR. Dolu dizgin geldin ve girdin koynuma, aldın beni benden savurdun hiçliğin kıyılarına. Yele verdin benliğimi bir lüle saç gibi. Ben, yani bu pejmürde fani, oturmuş bekliyordum yolun kıyısında, yolun tozuna bulanmış saçlarımla gelene geçene, özellikle geçene bakıyordum mükedder gözlerle. Sen yolun başında göründün, ayağında halhallar, gözlerinde meneviş, renklerle bezenmiş, geldin oturdun yanıma…
Ben hayatın kıyısında bir yerde kendi ellerimle yapacağım kulübeyi hayal ediyordum. O kulübede bir başıma yitik ve dingin yıldızlı gecelerin seyrini düşlüyordum. Oysa sen geldin ve oturdun yanıma. Kokunu kokuma kattın, gözlerimin ta içine baktın, ellerini geçirdin yüreğimin halkasına, ayağının dibine azadsız köle yaptın.
Ben sana aşık olmuşum BAHAR. Oysa ben anlamazdım böyle hallerden, sen beni nice hallere giriftar ettin. Ottan yastığına başını yaslayıp, kendi içinin tenhalarında gezinen, şehirden, makine homurtularından, kadınların o manalı bakışlarından, banknotun ve onursuz sirenlerin dünyasından kaçıp, inzivanın gölgesinde dinlenen adamların kalın kitaplarını okuyan bir şair yürektim ben. Geldin ve kanıma girdin bahar. Bana sonsuzluğu vaat ettin. Yüzümü tekrar varlığa çevirdin, gönlümü erguvanlarına, eflatunlarına meftun ettin.
Evden süpürülüp atılan tozdum ben sabahları, atılan ve tekrar dönen çaresiz bir toz. Sen bana bir kainat olduğumu söyledin. Kulağıma eğildin ve İsa’dan ödünç aldığını nefesinle tüm hücrelerime işleyen fısıltılar mırıldandın. Göz yaşlarının sıcaklığından başka sıcaklık bilmeyen, mezarından başka yurdu olmayan, ölümden başka bir yari olmayan, elifbasını bir tek horozlu şekere satmış bir çocuktum ben. Sen geldin ve tenime dokundun, büyük tutkular sundun bana.
Fakat neden, söyle neden, geldiğin anda gidiyorsun, açtığın anda soluyorsun, gülümserken hıçkırıklara boğuluyorsun, neden? Bunca işgal etmişken ülkemi, dirilişe durdurmuşken ruhumun sefil bedenini, gidiyorsun. Acelen ne, nereye gidiyorsun? Benden özge aşık mı var sana, benden sadık köle mi bulacaksın gittiğin yerde?
Senin için yazdan, güzden, kıştan geçmişim. Kıymışım akışıma, kıyılarıma, köpüklü sularıma. Şimdi, senin sabahlarının birinde, yolun kenarındaki betonların arasında açan bir çiçeğin yanağındaki şebnem olmaya razıyım. Senin güneşinde bir parlayıp bir kaybolan kirli deredeki kabarcık olmaya razıyım. Senin çimenlerinin kenarına ilişip uyuyan bir kedinin mırmırları olmaya razıyım. Yazın yalazlarında kavrulmaya razıyım, kışın üryan olup dağa taşa vurmaya razıyım, güzde dökülüp toprağa karışan bir umarsız yaprak olmaya razıyım. Olmamaya razıyım.
Ben sana aşık olmuşum BAHAR. Sen beni benden ötelere taşırdın, bana sonsuzluğu hatırlattın, göğün üstündeki bahçelerden haber ilettin, bana yaşamın ötesinde yaşamayı, hayatın özüne yürümeyi öğrettin. Ne çare ki geldiğin anda gitmeye başlıyorsun, geride dizleri kan içinde, gözleri uzak diyarlar kadar ıssız bu aşığını bırakıp gidiyorsun. Onu yazın kavurucu ateşlerine atıp gidiyorsun ama kuzgun ateşlerin tam ortasında gülümseyen İbrahim’i bilmiyor musun? Ağzındaki suyla yardıma giden karıncanın meselini bilmiyor musun?
Ben sana aşık olmuşum BAHAR, aşkımı bir metropol kelebeğinin kanatlarına yazmışım bahar…
bahar değil acı yükleniyor dallarıma, yapraklarımda ayrılık,meyvelerimde gurbet, vuslat olup gelir misin kollarıma? ellerimde kış,saçlarımda kar, cemre olup düşer misin toprağıma?
Bahar demek Cennet'e benziyor gibi bişey demek galiba. Yani sadece gibi ve benziyor demek tabi.. Çok güzel demek. Huzur demek..
Gönlümün kara bulutları dağıldı...Bir söz, yetti bahar yellerinin esmesine...Sen, gönlümün zarif efendisi, bütün bu baharlar seninle geldi...
Baharlar bekliyorum gönlüme
Beni yorgun düşlerimden uyandıracak
Dünyamı uzaklara savuracak
Deniz kokulu baharlar bekliyorum
Kış ortasında baharı yaşıyoruz, hayırlısı ne ise öyle olsun diyelim..
Beyaz ve rengarenk kelebekler, yeşil otlar, çekirgeler, vıraklayan kurbağalar..
Nice güzellikleri beraberinde getirir....
Ayrıyeten komşu kızın adı.. :)
diğer mevsimlere benzemeyen.....
ben yaz gelince 'şu sıcaklar bi geçse' diyen...
kış gelince 'şu sıcaklar bi gelse' diyen....
sonbahar gelince ise 'şu hüzünlü mevsim bi an önce geçse' diyen
gördüm.....
ama ilk bahar öylemidir?
kim, o(ilkbahar) geldiğinde bi an önce gitsin ister?
ellerimde kör nasır,
ayaklarımda prangalar.
dur diyenin diline inat,
yürürüm yarin diyarına..
göklerce mutluluk içimde.!
arkamda kış,
önümde yaz,
içimde bahar..
bahar benim ismim kimileri için hayatının ilki kimileri için sonu yani son aşkı fakat insanlar kıymet bilmio
bahar öncelikle mevsim aslında benim derdim başka çok sevdiğim aşkım baharı bu gün kaybettim daha 18 yaşındaydı sizden adı bahar olan biriyle tanışmak istiyorum sadece başka bi şey istemiyorum
Kullanıldığında içe ferahlık veren bir tür kelime olmakla beraber kullanma sahası mecazi ve hakiki olmak üzere geniş olan bir sözcüktür.
Hangisi? ilk mi? son mu? ......=0*
kedimin adı :))
BAHAR benim aşık olduğum ve bana karşılık vermeyen kişidir.sizce ne yapmalıyım
çiçeklerin kudurduğu insanaların insanlaştığı aşkın yen,iden doğduğu mevsim...
BEN SANA AŞIK olmuşum BAHAR. Yaşıyorsun kanımda, etimde, çığlıklarımda. Sen dışarıda bir yerde açmıyorsun, yeşillenmiyorsun orada. Kök salıyorsun ruhumun kıvrımlarında. Dalların uzuyor bak kalbimin köşelerinde, çiçek açıyorsun tenimde…
Ben sana aşık olmuşum BAHAR. Dolu dizgin geldin ve girdin koynuma, aldın beni benden savurdun hiçliğin kıyılarına. Yele verdin benliğimi bir lüle saç gibi. Ben, yani bu pejmürde fani, oturmuş bekliyordum yolun kıyısında, yolun tozuna bulanmış saçlarımla gelene geçene, özellikle geçene bakıyordum mükedder gözlerle. Sen yolun başında göründün, ayağında halhallar, gözlerinde meneviş, renklerle bezenmiş, geldin oturdun yanıma…
Ben hayatın kıyısında bir yerde kendi ellerimle yapacağım kulübeyi hayal ediyordum. O kulübede bir başıma yitik ve dingin yıldızlı gecelerin seyrini düşlüyordum. Oysa sen geldin ve oturdun yanıma. Kokunu kokuma kattın, gözlerimin ta içine baktın, ellerini geçirdin yüreğimin halkasına, ayağının dibine azadsız köle yaptın.
Ben sana aşık olmuşum BAHAR. Oysa ben anlamazdım böyle hallerden, sen beni nice hallere giriftar ettin. Ottan yastığına başını yaslayıp, kendi içinin tenhalarında gezinen, şehirden, makine homurtularından, kadınların o manalı bakışlarından, banknotun ve onursuz sirenlerin dünyasından kaçıp, inzivanın gölgesinde dinlenen adamların kalın kitaplarını okuyan bir şair yürektim ben. Geldin ve kanıma girdin bahar. Bana sonsuzluğu vaat ettin. Yüzümü tekrar varlığa çevirdin, gönlümü erguvanlarına, eflatunlarına meftun ettin.
Evden süpürülüp atılan tozdum ben sabahları, atılan ve tekrar dönen çaresiz bir toz. Sen bana bir kainat olduğumu söyledin. Kulağıma eğildin ve İsa’dan ödünç aldığını nefesinle tüm hücrelerime işleyen fısıltılar mırıldandın. Göz yaşlarının sıcaklığından başka sıcaklık bilmeyen, mezarından başka yurdu olmayan, ölümden başka bir yari olmayan, elifbasını bir tek horozlu şekere satmış bir çocuktum ben. Sen geldin ve tenime dokundun, büyük tutkular sundun bana.
Fakat neden, söyle neden, geldiğin anda gidiyorsun, açtığın anda soluyorsun, gülümserken hıçkırıklara boğuluyorsun, neden? Bunca işgal etmişken ülkemi, dirilişe durdurmuşken ruhumun sefil bedenini, gidiyorsun. Acelen ne, nereye gidiyorsun? Benden özge aşık mı var sana, benden sadık köle mi bulacaksın gittiğin yerde?
Senin için yazdan, güzden, kıştan geçmişim. Kıymışım akışıma, kıyılarıma, köpüklü sularıma. Şimdi, senin sabahlarının birinde, yolun kenarındaki betonların arasında açan bir çiçeğin yanağındaki şebnem olmaya razıyım. Senin güneşinde bir parlayıp bir kaybolan kirli deredeki kabarcık olmaya razıyım. Senin çimenlerinin kenarına ilişip uyuyan bir kedinin mırmırları olmaya razıyım. Yazın yalazlarında kavrulmaya razıyım, kışın üryan olup dağa taşa vurmaya razıyım, güzde dökülüp toprağa karışan bir umarsız yaprak olmaya razıyım. Olmamaya razıyım.
Ben sana aşık olmuşum BAHAR. Sen beni benden ötelere taşırdın, bana sonsuzluğu hatırlattın, göğün üstündeki bahçelerden haber ilettin, bana yaşamın ötesinde yaşamayı, hayatın özüne yürümeyi öğrettin. Ne çare ki geldiğin anda gitmeye başlıyorsun, geride dizleri kan içinde, gözleri uzak diyarlar kadar ıssız bu aşığını bırakıp gidiyorsun. Onu yazın kavurucu ateşlerine atıp gidiyorsun ama kuzgun ateşlerin tam ortasında gülümseyen İbrahim’i bilmiyor musun? Ağzındaki suyla yardıma giden karıncanın meselini bilmiyor musun?
Ben sana aşık olmuşum BAHAR, aşkımı bir metropol kelebeğinin kanatlarına yazmışım bahar…
bahar, demek ben demek çünkü benim adım bahar :)
yeniden doğuş
akşama doğru azalırsa yağmur,kız kulesi ve adalar...
ahhh! burda olsan çok güzel hala İstanbul'da sonbahar...
bahar yeniden dünyaya gelmektir.ve herşeye rağmen yaşama gülebilmektir
her kışın bir baharı her zulmün bir zevalii vardıırr
AŞK ya tek kelimeyle AŞK..
bahar değil acı yükleniyor dallarıma,
yapraklarımda ayrılık,meyvelerimde gurbet,
vuslat olup gelir misin kollarıma?
ellerimde kış,saçlarımda kar,
cemre olup düşer misin toprağıma?
kumruları,laleleri,umudu,tazelenmeyi,sevmeyi,sevilmeyi,yaşanmış ve yaşanacak herşeyin başlangıcını çağrıştırıyor.
nisan..
benim ismmimde bahar çok seviyorum her nekadarda babanemin ismi olsada ismim bana ayrı bir hava katıyoooooooooooooooooooo
başlangıç... ii şeyler için.. bi de ilk baharsa üstelik! her şey ne kadar güzel kokar ve de rengarenktir...
ben her bahar aşık olurum
rüzgar olur yağmur olurum
filizlenir anılarda gururum
taşlar arasında ruhum.
Yılın iki güzel mevsimidir.
ben ki her bahar bir yaş daha genç biraz daha aşığım...o.veli
heralde beni kapalı bi kutuya koysalar bile geldiğini anlarım,yeşile bayılıyorum bence maviden daha masum duruyor açan çiçekler
Bir zamanlar çok sevdiğim bir kızın ismi...