' Kamu Yönetimi Temel Kanun Tasarısı TBMM’nde ilk 49 maddesi görüşülerek durduruldu. Kalan geçici maddelerin görüşülmesi, yerel yönetim tasarıları kabul edildikten sonra yapılacak. Bu taktik, KYTK’na karşı yükselen toplumsal muhalefetin “soğutulması” ve yerel yönetim tasarılarıyla parçaların yerleştirilmesi amaçlıdır. Bu arada yerel yönetim tasarılarından İl Özel İdaresi Kanun Tasarısı TBMM’den çıktı ve Cumhurbaşkanlığı onayına gönderildi. Belediyeler Kanunu Tasarısı TBMM Genel Kurulu’nda görüşülüyor. Ardından Büyükşehir Belediye Kanunu Tasarısı Genel Kurul’a indirilecek. TBMM Genel Kurulu, tasarılar bitinceye kadar dur-duraksız çalışma kararı alınarak, sağlıksız bir görüşme sürecine sokulmuş bulunuyor. Yasama süreci, toplumsal örgütlerin ilgisiz, soğuk, uzaktan bakışları altında ilerliyor.
Sonbaharda karşımıza dört tasarı daha gelecektir:
• Bunlardan biri, Türkiye’de AB’nin isteği üzerine 26 bölge yönetimi yaratmayı amaçlayan Bölge Kalkınma Ajansları Kanun Taslağı’dır.
• İkincisi, IMF, Dünya Bankası, OECD, Avrupa Birliği’nin istekleri doğrultusunda ülkenin yönetimini ulusal siyaset ve ulusal yönetimden koparıp küresel piyasalara ve küresel örgütlere bağlamayı amaçlayan Bağımsız İdari Otoriteler Kanun Taslağı’dır.
• Üçüncüsü, IMF ve Dünya Bankası isteği doğrultusunda kamu personel rejimini esneklik, sözleşmelilik, performans, örgütsüzlüğe saplayacak olan Kamu Personel Rejimi Kanun Taslağı’dır.
• Dördüncüsü, ülkenin gelir yönetimini IMF’nin isteği üzerine bu örgütün doğrudan denetimine sokacak olan Gelir İdaresi Başkanlığı Kanun Taslağı’dır.
Bunların yanısıra, AB Uyum Paketleri’nin dokuzuncusu hazırlanmakta; Türk Ceza Kanunu toplum yararını değil girişimci-birey yararını gözeten bir ruhla toplumsal suç-ceza sistemini değiştirmeye yönelmiş bulunmakta; emeklilik ve sağlık haklarını bir kez daha tırpanlamaya girişen sosyal güvenlik “reformu” için yasa hazırlıkları yapılmaktadır.
Tüm yönetim sistemi, yönetme kudreti ülke halkından gittikçe daha fazla uzaklaştırılarak yasa hükümleriyle zincire dönüşmektedir.
KAMU YÖNETİMİ TEMEL KANUNUNA HAYIR! demek, bundan böyle yukarıda anılan tüm yasa hazırlıklarına HAYIR! demektir. Bu HAYIR! Türkiye’nin sömürgeleştirilmesine HAYIR! demektir.'
sanırım oyumu atcam...
mümtaz soysal
haydar baş
ora nere kardeş.eger türkiyeden bahsediyorsanız :)))) uzaktan yakından alakası yoktur :)) heheh
' Kamu Yönetimi Temel Kanun Tasarısı TBMM’nde ilk 49 maddesi görüşülerek durduruldu. Kalan geçici maddelerin görüşülmesi, yerel yönetim tasarıları kabul edildikten sonra yapılacak. Bu taktik, KYTK’na karşı yükselen toplumsal muhalefetin “soğutulması” ve yerel yönetim tasarılarıyla parçaların yerleştirilmesi amaçlıdır. Bu arada yerel yönetim tasarılarından İl Özel İdaresi Kanun Tasarısı TBMM’den çıktı ve Cumhurbaşkanlığı onayına gönderildi. Belediyeler Kanunu Tasarısı TBMM Genel Kurulu’nda görüşülüyor. Ardından Büyükşehir Belediye Kanunu Tasarısı Genel Kurul’a indirilecek. TBMM Genel Kurulu, tasarılar bitinceye kadar dur-duraksız çalışma kararı alınarak, sağlıksız bir görüşme sürecine sokulmuş bulunuyor. Yasama süreci, toplumsal örgütlerin ilgisiz, soğuk, uzaktan bakışları altında ilerliyor.
Sonbaharda karşımıza dört tasarı daha gelecektir:
• Bunlardan biri, Türkiye’de AB’nin isteği üzerine 26 bölge yönetimi yaratmayı amaçlayan Bölge Kalkınma Ajansları Kanun Taslağı’dır.
• İkincisi, IMF, Dünya Bankası, OECD, Avrupa Birliği’nin istekleri doğrultusunda ülkenin yönetimini ulusal siyaset ve ulusal yönetimden koparıp küresel piyasalara ve küresel örgütlere bağlamayı amaçlayan Bağımsız İdari Otoriteler Kanun Taslağı’dır.
• Üçüncüsü, IMF ve Dünya Bankası isteği doğrultusunda kamu personel rejimini esneklik, sözleşmelilik, performans, örgütsüzlüğe saplayacak olan Kamu Personel Rejimi Kanun Taslağı’dır.
• Dördüncüsü, ülkenin gelir yönetimini IMF’nin isteği üzerine bu örgütün doğrudan denetimine sokacak olan Gelir İdaresi Başkanlığı Kanun Taslağı’dır.
Bunların yanısıra, AB Uyum Paketleri’nin dokuzuncusu hazırlanmakta; Türk Ceza Kanunu toplum yararını değil girişimci-birey yararını gözeten bir ruhla toplumsal suç-ceza sistemini değiştirmeye yönelmiş bulunmakta; emeklilik ve sağlık haklarını bir kez daha tırpanlamaya girişen sosyal güvenlik “reformu” için yasa hazırlıkları yapılmaktadır.
Tüm yönetim sistemi, yönetme kudreti ülke halkından gittikçe daha fazla uzaklaştırılarak yasa hükümleriyle zincire dönüşmektedir.
KAMU YÖNETİMİ TEMEL KANUNUNA HAYIR! demek, bundan böyle yukarıda anılan tüm yasa hazırlıklarına HAYIR! demektir. Bu HAYIR! Türkiye’nin sömürgeleştirilmesine HAYIR! demektir.'
diyen parti.