Kültür Sanat Edebiyat Şiir

azraille arkadaşlık sizce ne demek, azraille arkadaşlık size neyi çağrıştırıyor?

azraille arkadaşlık terimi Düşünmüyorum Yine De Varım tarafından tarihinde eklendi

  • Tuna Kafkas
    Tuna Kafkas

    .
    ...
    .....
    bu karda kışta tabanları ılıcak ayakkabılarım
    teşekkür ederim size,
    boğazımı saran kabanımın düğmeli yakası,
    çenemi ısıttığın için teşekkürler,
    eyvallah namazım,
    birkaç huzurlu nefes veren bir miktar virdim,
    vefalı yâren sohbetin için sana da,
    sana da teşekkür ederim,
    arkadaş aşk…,
    .....
    ...
    .

  • Gamze Aydın
    Gamze Aydın

    Ben onsuz bir hiçim...Eyy benim en sadık bekleyenim!

  • Abdullah Doğru
    Abdullah Doğru

    azraile sormuşlar hiç can alırken sevindiğin oldumu oda evet gülerek birkeresinde içki içen hırsızlık yapan yalan söyleyen birini canını alırken sevindim.peki e üzüldüğün oldumu evet bundan 30 sene önce bir kadını yeni doğmuş bebeğinden ayırırken üzüldüm canını alırken içim buram buram oldu,yaa demişler canını almasaydında o kadının oğlu belki içki içip hırsızlık yapmıcakcaktı belkide

  • Levent Hüseyin
    Levent Hüseyin

    Azrail ile arkadaşlık değil, ölümden korkmak ta değil. Asıl korkutan sevdiklerinin teker teker onunla arkadaş olup gitmesi. Kıskanmak böyle birşey...

  • Ferruh Safak
    Ferruh Safak

    Zordur... Bir kere, nasil kurulacak o arkadaslik. Mesela, internet ortamlarinda falan oldugu gibi, 'Seviyeli bir muhabbete ne dersiniz? ' gibi salakca bir soru sorulmaz ki. Koskoca Azrail o...

    Kapiya gelmis.. 'Baba kapida kaldin, iceri gelsene' mi demeli acaba.

    Bence hic denenmemeli... Kesinlikle aldigi gorevi yerine getierecektir. Rusvet, arkadaslik, dostluk ya da ne bileyim 'ya baba ben basbakanin yegeniyim' gibi geyikleri falan yemez. En iyisi verip kurtulmak :)

  • Ferruh Safak
    Ferruh Safak

    Bir yerlerde okudugum soyle bir siir geldi aklima... Biraz uzun ama, idare edein lutfen. Okurken sikilmadan ve severek okuyacak, kah dusunecek, kah gulecek, kah duygulanacaksiniz...

    ey azrail! bilirim, bu sözlerim çok yersiz,
    neden böyle ansızın, geliverdin habersiz? ...
    ne olurdu üç beş yıl, önce haber verseydin.
    hiç değilse rüyama, bir kerecik girseydin...

    aşk,meşk,derken, dünyadan bir türlü kopamadım.
    senden özür dilerim, hazırlık yapamadım...
    görüyorsun yanımda, ne valiz var, ne bavul.
    uykum öyle ağır ki; ne zil duydum, ne davul..

    yaşım yetmiş olsa da, gör ki; fıkır fıkırım.
    bu cümbüşlü âlemi, ben nasıl bırakırım? ..
    hani bir söz vardır ya; 'yaş yetmiş, işi bitmiş.'
    inan ki, bu bir yalan, bunu diyen halt etmiş...

    ey azrail! dur biraz, sana yalvarıyorum.
    yasal haklarım için; bir avukat arıyorum...
    hayallerim, düşlerim, yarım kalan işlerim.
    estetik yapılacak, daha burnum, dişlerim…

    elli yaşımda ancak, voleyi vurabildim.
    hortumlar sayesinde, holdingi kurabildim...
    gerçi ucuza verdim, şerefin kilosunu.
    ama böyle kazandım, şu uçak filosunu...

    ey azrail! ne olur, bozulmasın pazarım.
    sana şöyle yüklüce, bir çek bile yazarım...
    şu masmavi havuzlu, sarayıma baksana.
    o daracık mezarda, yazık olmaz mı bana? ..

    bazen çoluk çocuğa, içimden kızıyorum.
    ölmemi bekliyorlar, inan ki; seziyorum...
    arkamdan göstermelik, iki damla gözyaşı.
    bir de şöyle büyükçe, yaldızlı mezar taşı.

    tahmin ediyorum ki; mevlid de okuturlar.
    ortalığı birazcık, gülsuyu kokuturlar.
    araya reklam konur; bir ilahi aryası.
    mevlid bitince başlar, dedi-kodu furyası.

    etlerim, kemiklerim, didik didik edilir.
    ben az gelirsem eğer, köklerime gidilir...
    ey azrail! inan ki, hazırlığım yok daha,
    hele şu din konusu, çok karışık bir saha.

    bazı büyük abiler, köşeleri tuttular.
    irtica diye diye, beni de korkuttular.
    ilâhiyat adına; ekranda iki kaçık.
    kimlerin kuklaları oldukları apaçık…

    alim zalim karıştı, renkleri seçilmiyor.
    velisiz kaldı sokak; deliden geçilmiyor.
    bu cinnet kervanına, kocabaşlar dahiller.
    tuz bozulmuş, ne yapsın bizim gibi cahiller? ..

    henüz daha gündemde, ne oruç var, ne zekat.
    ne kur'an'la tanıştım, ne de kıldım bir rekat.
    gönül desen, henüz genç, daha haccım duruyor.
    nerde bir taze görsem, kalbim küt küt vuruyor.

    edemedim bir türlü, şu nefsimi terbiye.
    ortalıkta ne görse; tutturuyor ver diye.
    ey azrail! bilirim, gelince beklemezsin.
    tükenen vadelere, saniye eklemezsin.

    bu satırlar boş geçen, bir ömrün hikayesi.
    ibret alanlar için, son pişmanlığın sesi...
    bilmem ki, bir duvarda, bu mütevazi çaba;
    bir küçücük pencere, açacak mı acaba? ..

  • Ali Kol
    Ali Kol

    azraille arkadaşlık demek; bir nevi sana doğru gelen ölüme karşı hazır olman ve daha çok senin ölüme doğru gitmendir... ölüme doğru gitmek nedir? yani Allahın vermiş olduğu emirlere itaat edip, yasaklarından kaçınman, hayırlı bir kul olman demektir. her an seni gelip bulabilecek bir azrailimiz var. onunla dost olmak en mantıklı seçenektir... vesselam

  • Ayşe Betül
    Ayşe Betül

    yazılan fıkralar güzel fakat diğer melekler içinde kötü bir iz bırakması acı bir durum! sonuçta oda Rab'b'imin görevlendirdiği onun adına çalışan bir melek! can alıyor diye kötü bakmamak gerekir! he ölüm kurtuluş değil midir?

  • Harun Bircan Cat
    Harun Bircan Cat

    bir gün azraille bir dost sohbetinden alınmıştır....
    içelim azrailim....
    İÇELİM ARKADAŞ YA....
    senin işin yok muydu?
    BAŞLATMA İŞİNE BIRAK NEFES ALSIN BİRAZ MİLLET...
    seninde iş zor be abim...
    SORMA AZRAİL-SEN E ŞİKAYET EDECEM...
    HEM MADDİ HEM MANEVİ...

  • Harun Bircan Cat
    Harun Bircan Cat

    e artık bize bi kıyak geçersin?
    YA ARKADAŞ ELİMDE OLSA BİLİRSİN YAPMAZ MIYIM?
    ya ne olacak alt tarafı öldürmeyecen?
    AMA BİLİYORSUN EMİR BÜYÜK YERDEN
    :))

  • Harun Bircan Cat
    Harun Bircan Cat

    olurda bir gün böyle bir arkadaşlık yaparsak bi tek şeyden korkarım....
    bana şöyle bi cümle kurmasından....
    YA ARKADAŞ BU GÜN ÇOK YOĞUNUM
    eee
    DİYORUMDA BANA BİRAZ YARDIMCI OLSAN?
    ? ? ?

  • Onur Bilge
    Onur Bilge

    Azrail'le arkadaşlık, her zaman ölümü hatırlamak demektir.

    Ölümü uyurken yastığımızın altında, uyanınca karşımızda hissetmeliyiz. En ünlü kadın evliya Rabia, kefeni koynunda gezermiş. Bedüüzzaman Said-i Nursi de başına sarık olarak sarmış, ondan asla ayrılmamış. Eskiler sandıklarında muhafaza ederler, arada bir bakıp, ölümü tefekkür ederler. Günde yirmi kere ölümü hatırlamanın, insanın cennete girmesini sağlayabileceği söylenir. Günde yirmi kere ölümü hatırlamak, azraille arkadaşlık etmektir. Hangi arkadaşımızı hayatımız boyunca günde yirmi defa hatırlarız? Ölümü bu kadar hatırlayan, yani Azraille arkadaşlık yapan, günaha yaklaşır mı? İbadetten uzak kalır mı? Hayra koşmaz mı?

    Azrail arkadaşlarımızın hepsinden daha iyidir. Onun bize kastı yoktur. Bizi kıskanmaz, darılmaz, kırılmaz, hizipleşmez... Düşmanımız da değildir. Üstelik benim için son derece yakışıklı, bazılarınız için son derece güzeldir. Çünkü o bir melektir. Söyler misiniz, hangimiz meleğiz? Arkadaşlık ettiğimiz kişiler melek mi? Azrail kime, ne yapmış? Vakit gelince Allah'ın emrini yerine getirir. Görevini yapmak mı kötü olan?

    Dünya cehennemleşir bazen. Çekilmez, yaşanmaz olur. Hastalıklar, sıkıntılar, dertler... O da gelir, alır, cennete, Mutluluklar Diyarı'na götürür. Kötülük bu mu? Adam cehennemlikse o ne yapsın? Herkes hak ettiği yere gidecek. Azrail'e şefaat hakkı verilirse, emin olun, şefaat eder. Çünkü o görevini eksiksiz ve bir an er veya geç değil, tam vaktinde terine getirir! ..
    Bir rüyam geldi, aklıma.

    AZRAİL: ÖLÜM MELEĞİ...

    Onu rüyamda gördüm. Altın rengi parlak şık bir takım elbise içindeydi sanırım. Oturuyordum. Sağ tarafımdaki kapıdan girdi. Belki boşlukta duran, tam karşımdaki yazı tahtası büyüklüğündeki cam bir levhaya sağ elinin işaret parmağıyla, olduça hızlı, Arap harfleriyle ALLAH yazıp, süratle geçti! .. 'Kimdi O? ' diyebildim, arkasından. 'AZRAİL! ..' dediler. Son derece yakışıklı bu genç adamın çıktığı sol tarafımdaki kapıya bakakaldım! .. 'Nereye gitti? ' dedim, üzülerek. İyice göremeyeceğim kadar seri hareket ettiği için tam görememiştim. O güzel yüzü görme merakı içindeydim. 'GELECEK! ' dediler. Bir süre, çıktığı kapıya dikip, gözlerimi, bekledim. Gelmedi.

    Mutluluk içinde uyandım. Ertesi gün yakında öleceğime yorduğum rüyamın etkisiyle, rastladığım herkesle helâlleştim. Gelecek, biliyorum. Sizler de gayet iyi biliyorsunuz. Fakat ne zaman? Asla bir an gecikmez! Vâde meselesi... Emri aldığı an, canı almıştır! ..
    Her zaman onunla gitmeye hazır beklemeli, gaflette olmamalıyız.
    Allah, her an bizimle! .. Biz ne kadar O'nunlayız?
    Her an nimetleri inmekte! .. Bizden ne kadar teşekkür, şükür, HAMD yükselmekte?

    Her nimetten sorgulanacağız. 'Kuru bir ağaç gölgesinde serinlemekten bile! .. Nasıl hesabını vereceğiz, bunca nimetin! ? ..

    Bizden beklenen, HAMD'dır. 'HAMD OLSUN! ..' demek, bu kadar mı zor! Yani kabir ve cehennem azaplarından! ? ..Yani ateşten! ? .. Yanmaktan! ?
    Kula teşekkür ediyoruz. Nezaket gereği. Allah'a şükür az! .. HAMD OLSUN RABBİM! HAMD OLSUN, HER TÜRLÜ NİMETİN İÇİN! SENİN BİLDİĞİN SAYILAR ADEDİNCE HAMD OLSUN! .. MELEĞİNE, HER EMRİNİ AYNEN VE ÂNINDA YERİNE GETİREN GÖREVLİNE, AZRAİL'E DE SELÂM OLSUN! Peygamber Efendimiz HAZRETİ MUHAMMET (S.A.V) e, ALLAH'ı seven ve ALLAH'ın sevdiği her yaratılana SELÂM OLSUN!

    Not: Dr. Abdullah Nur BAKİ'nin kaydettiği, hastası SERAP isimli gençkızla ilgili olan anısını bulup, okuyun, lütfen. Orada AZRAİL'in hakikâtini göreceksiniz. İşte o zaman, tüğleriniz diken diken, ağlayarak irkileceksiniz ve çok düşüneceksiniz, çooook düşüneceksiniz! ..

    Onur Bilge

  • Onur Bilge
    Onur Bilge

    Azrail'in Cevabı:

    ÖLÜME ÇAĞRI

    Ben her gün bu sokaktan defalarca geçerim
    Anıların içinden hayalini seçerim
    Ne senden ümit keser, ne de senden geçerim
    Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

    Sanki yıllardan sonra senden haber almışım
    Bir selâm, bir işaret, hayallere dalmışım
    Şaşırmışım; tutulup, heykel gibi kalmışım
    Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

    Birden yolda görünce, yine hayalin sandım
    Sen sıcacık gülünce, geldiğine inandım
    Gözümü alamadım, gözlerinden utandım
    Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

    Ne güzel bir sürprizdi, böyle birden gelişin!
    Nasıl oldu da geldin? Mutlaka var bir işin.
    Kime misafir olup, kimle görüşeceksin?
    Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

    Birden tanıyamadım, ne kadar değişmişsin!
    Buraya gelir miydin? Hayrola, nasıl geldin?
    Karşılaşamasaydık, sessizce gidecektin
    Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

    Galiba sen unuttun, unutabileceksin
    Demek unutmak kolay, sen bir gün sileceksin!
    Deli gibi özledim, nereden bileceksin?
    Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

    Ne kötülüğüm oldu, ben sana ne yapmıştım?
    Senin yörüngendeydim, hangi yöne sapmıştım?
    Bir sana tutulmuştum ve adeta tapmıştım
    Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

    Neden ansızın gittin? Bir çiçek verecektim
    Hiçbir şey istemedim, son bir kez görecektim
    Veda bile etmedin, kahrımdan ölecektim!
    Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

    Sensiz nasıl yaşarım, bir gün, yarım gün bile?
    Katkısız seviyorum, bilmem yapmacık, hile
    Bir gün umarım, biter, bütün eziyet, çile
    Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

    Ne kadar çok özledim! Bilsen, nasıl aradım!
    Ne kadar çok sevmişim! Burada duramadım
    Sokak sokak dolaştım, sokak sokak aradım!
    Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

    Yaktı aşk yüreğimi, ateşle mi, közle mi?
    Nasıl dayanabildim, nasıl çektim özlemi!
    Sen beni nasıl sevdin, yalandan mı, özle mi?
    Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

    Sen beni beğenmedin, yoksa hiç sevmedin mi?
    Beni hatırladın mı, birazcık özledin mi?
    Yoksa ben mi görmedim, daha önce geldin mi?
    Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

    Yoksa gelemez miydin? Sana bir şey mi oldu?
    Neden konuşmuyorsun? Neden gözlerin doldu?
    Keşke hiç sormasaydım, tüm sevincin kayboldu
    Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

    Sana uzanan eli, imanla kıracağım,
    Önce Allah, sonra sen! Ona haykıracağım!
    Kimseyle paylaşamam, seni kaçıracağım
    Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

    Benimle gelir misin? Bir yuva kuralım mı?
    Birlikte oturalım, hayaller kuralım mı?
    Kaderle yarışalım, ölümle duralım mı?
    Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

    Seni göremediysem; o gün, dünya bana dar
    Eşim ve çocuklarım, ne yurdum, ne yuvam var?
    Sen yoksan, anlamı yok, ne işim, görevim, var
    Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

    Eğer öğretmeseydin, bu duyguyu bilmezdim
    Karşıma sen çıkmasan, kolayca yenilmezdim
    Anlamsız yaşar, ölür, sevmezdim, sevilmezdim
    Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

    Yalansız bakışların, seviyor, özlüyorsun
    Gözlerin gözlerimde, hep beni izliyorsun
    Neden söylemiyorsun, aşkını gizliyorsun?
    Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

    Malım, mülküm, param yok, önüne sereceğim
    Yüreğimi, kanımı, canımı vereceğim!
    Beni böyle istersen, murada ereceğim
    Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

    Kalbimde Allah aşkı; dinle, her şeyi unut!
    Dua dudaklarımda, inanç ellerimde, tut!
    Seni götüreceğim cennete, bulut bulut!
    Benden mi kaçıyorsun? Nerde saklanıyorsun?

    Onur BİLGE

  • Onur Bilge
    Onur Bilge

    Azrailime

    Gözlerimde yağmurlar, vücudumda ayazlar
    Ruhumda karamsarlık, geride kalmış yazlar
    Dilimde, bitmez sitem; saçlarımda beyazlar
    Ne işe yararım, ben; benden ne bekliyorsun?

    Bir yola gelmez deli, bin bir bela başımda
    Soframa oturamam, öfke zehir, aşımda
    Bir el var, kırılası; kan fışkırır, kaşımda
    Kendime zararım, ben; benden ne bekliyorsun?

    Oğlum aşmış boyumu, ellerimde ikizler
    Çocuklar yüreğinde anne özlemi gizler
    Almadan veriyoruz, bütün anneler, bizler
    Şefkatle sararım, ben; benden ne bekliyorsun?

    Gönlüm senin yanında, her gün daha aç, sana
    Hangimizden geçersin? Hepimiz muhtaç, sana
    Yüreğin alacaksa, dördümüze açsana!
    Çareler ararım, ben; benden ne bekliyorsun?

    Cefaya, önceleri büyük isyanım vardı
    Fakat önleyemedim, akacak kanım vardı
    Keşke baştan bitseydi; bir kuru canım vardı!
    Pişmanlık kararım, ben; benden ne bekliyorsun?

    Oğlum kader ortağım, bütün tesellim oldu
    Yüreğimdeki boşluk, içim, kucağım doldu
    Keşke büyümeseydi, onun da yüzü soldu
    Canımla sararım, ben; benden ne bekliyorsun?

    İkizler daha küçük, henüz farkında değil
    Oysa düşmanımızın kılıcı, kında değil
    Allah yolu sabırda, yalnız aşkında değil
    Rabbimi ararım, ben; benden ne bekliyorsun?

    Azrail’im, sevgilim, sen ne güçlü büyüsün!
    Biraz geç gel, ne olur, özlemimiz büyüsün
    Gözüm açık kalmasın, çocuklarım büyüsün!
    Toprağı yararım, ben; benden ne bekliyorsun?

    Ben parayı çocuklar için kazanıyorum
    Zannetme ki içinden bir lira alıyorum
    Yalnız çalışıyorum, kendimle kalıyorum
    Onlara, yararım ben; benden ne bekliyorsun?

    Kavuşmak ortak derdi; sevilenin, sevenin
    Senin ailen yok mu, çocukların, sevenin?
    Sorumluluğun yok mu; ben miyim, tek güvenin?
    Kendimi ararım, ben; benden ne bekliyorsun?

    Öyle büyük ki aşkın, herkesi siliyorsun!
    Bir yuva yıkılır mı? Günahtır, biliyorsun
    Bekleyenlerin varken, sen beni diliyorsun
    Bir sebep ararım, ben; benden ne bekliyorsun?

    Yaşamak zorundayız, bu kaderi, sessizce
    Her şeye katlanarak, kaya gibi hissizce
    Bir nur olup sabırla, muhteşemce, eşsizce
    Evreni tararım, ben; benden ne bekliyorsun?

    Sırdaş olup, dertleştim, iplerle, çile çile
    Her ilmekte: “Sabır ver, Ya Rabbim! ” diye diye
    Binlerce çile ördüm, daha da arttı çile
    Çileler sararım, ben; benden ne bekliyorsun?

    Her ne olsa, kabulüm, tevekküle çalıştım
    Şikâyetsiz katlanıp, sabretmeye alıştım
    Erenlere dost oldum, birkaç kademe aştım
    Sarp yola sararım, ben; benden ne bekliyorsun?

    Seni çok seviyorum, gücenme hiç, sevgilim
    Er geç kavuşacağız, henüz hazır değilim
    Allah aşkı içindir, bu sevgi, bu eğilim
    Ondan bîkararım, ben; benden ne istiyorsun?

    İnsan ömrü kaç yıl ki? Belki gitti, yarısı
    “İsyan eder mi? ” diye, bir çılgının karısı
    Allah beni deniyor; vardır, bir tasarısı
    Kime, ne sorarım, ben; benden ne bekliyorsun?

    Beni kurtardığında, kasırganın elinden
    Kefen giyebilirim, takamam ki telinden
    Çok farklı olacağım, tazecik bir gelinden
    Toprağa yararım, ben; benden ne bekliyorsun?

    Nasıl yakışıklısın, beyazların içinde!
    O gün de beyazlar giy; gel, hazların içinde!
    Artalım, çoğalalım, tüm azların içinde
    Hep umut kararım, ben; benden ne bekliyorsun?

    Yine öyle gülümse: “Geldim, senin için! ” de!
    Her şeyin en güzeli; huzur, senin içinde…
    Neler feda etmez ki Onur, senin için, de?
    Kabıma zararım, ben; benden ne istiyorsun?

    Nasıl aydınlık yüzün! O nur, senin içinde
    Nasıl deli olmasın, Onur senin için, de!
    Başka yerde arama; onur, senin içinde.
    O Nur’u ararım, ben; benden ne bekliyorsun?

    Onur Bilge

  • Onur Bilge
    Onur Bilge

    Azrailime

    Gözlerimde yağmurlar, vücudumda ayazlar
    Ruhumda karamsarlık, geride kalmış yazlar
    Dilimde, bitmez sitem; saçlarımda beyazlar
    Ne işe yararım, ben; benden ne bekliyorsun?

    Bir yola gelmez deli, bin bir bela başımda
    Soframa oturamam, öfke zehir, aşımda
    Bir el var, kırılası; kan fışkırır, kaşımda
    Kendime zararım, ben; benden ne bekliyorsun?

    Oğlum aşmış boyumu, ellerimde ikizler
    Çocuklar yüreğinde anne özlemi gizler
    Almadan veriyoruz, bütün anneler, bizler
    Şefkatle sararım, ben; benden ne bekliyorsun?

    Gönlüm senin yanında, her gün daha aç, sana
    Hangimizden geçersin? Hepimiz muhtaç, sana
    Yüreğin alacaksa, dördümüze açsana!
    Çareler ararım, ben; benden ne bekliyorsun?

    Cefaya, önceleri büyük isyanım vardı
    Fakat önleyemedim, akacak kanım vardı
    Keşke baştan bitseydi; bir kuru canım vardı!
    Pişmanlık kararım, ben; benden ne bekliyorsun?

    Oğlum kader ortağım, bütün tesellim oldu
    Yüreğimdeki boşluk, içim, kucağım doldu
    Keşke büyümeseydi, onun da yüzü soldu
    Canımla sararım, ben; benden ne bekliyorsun?

    İkizler daha küçük, henüz farkında değil
    Oysa düşmanımızın kılıcı, kında değil
    Allah yolu sabırda, yalnız aşkında değil
    Rabbimi ararım, ben; benden ne bekliyorsun?

    Azrail’im, sevgilim, sen ne güçlü büyüsün!
    Biraz geç gel, ne olur, özlemimiz büyüsün
    Gözüm açık kalmasın, çocuklarım büyüsün!
    Toprağı yararım, ben; benden ne bekliyorsun?

    Ben parayı çocuklar için kazanıyorum
    Zannetme ki içinden bir lira alıyorum
    Yalnız çalışıyorum, kendimle kalıyorum
    Onlara, yararım ben; benden ne bekliyorsun?

    Kavuşmak ortak derdi; sevilenin, sevenin
    Senin ailen yok mu, çocukların, sevenin?
    Sorumluluğun yok mu; ben miyim, tek güvenin?
    Kendimi ararım, ben; benden ne bekliyorsun?

    Öyle büyük ki aşkın, herkesi siliyorsun!
    Bir yuva yıkılır mı? Günahtır, biliyorsun
    Bekleyenlerin varken, sen beni diliyorsun
    Bir sebep ararım, ben; benden ne bekliyorsun?

    Yaşamak zorundayız, bu kaderi, sessizce
    Her şeye katlanarak, kaya gibi hissizce
    Bir nur olup sabırla, muhteşemce, eşsizce
    Evreni tararım, ben; benden ne bekliyorsun?

    Sırdaş olup, dertleştim, iplerle, çile çile
    Her ilmekte: “Sabır ver, Ya Rabbim! ” diye diye
    Binlerce çile ördüm, daha da arttı çile
    Çileler sararım, ben; benden ne bekliyorsun?

    Her ne olsa, kabulüm, tevekküle çalıştım
    Şikâyetsiz katlanıp, sabretmeye alıştım
    Erenlere dost oldum, birkaç kademe aştım
    Sarp yola sararım, ben; benden ne bekliyorsun?

    Seni çok seviyorum, gücenme hiç, sevgilim
    Er geç kavuşacağız, henüz hazır değilim
    Allah aşkı içindir, bu sevgi, bu eğilim
    Ondan bîkararım, ben; benden ne istiyorsun?

    İnsan ömrü kaç yıl ki? Belki gitti, yarısı
    “İsyan eder mi? ” diye, bir çılgının karısı
    Allah beni deniyor; vardır, bir tasarısı
    Kime, ne sorarım, ben; benden ne bekliyorsun?

    Beni kurtardığında, kasırganın elinden
    Kefen giyebilirim, takamam ki telinden
    Çok farklı olacağım, tazecik bir gelinden
    Toprağa yararım, ben; benden ne bekliyorsun?

    Nasıl yakışıklısın, beyazların içinde!
    O gün de beyazlar giy; gel, hazların içinde!
    Artalım, çoğalalım, tüm azların içinde
    Hep umut kararım, ben; benden ne bekliyorsun?

    Yine öyle gülümse: “Geldim, senin için! ” de!
    Her şeyin en güzeli; huzur, senin içinde…
    Neler feda etmez ki Onur, senin için, de?
    Kabıma zararım, ben; benden ne istiyorsun?

    Nasıl aydınlık yüzün! O nur, senin içinde
    Nasıl deli olmasın, Onur senin için, de!
    Başka yerde arama; onur, senin içinde.
    O Nur’u ararım, ben; benden ne bekliyorsun?

    Onur Bilge

  • Tevfik Pekel
    Tevfik Pekel

    Azrail'in bir melek olduğunu biliyorsak ve yapmakla görevli olduğu işinin de, her ademoğlunu yakından alakadar ettiğine göre, böyle bir arkadaşlığın kişiye ne faydası olabilir ki? sadece sırası geldiğinde; Yaau Azrail, dostum benim...bilirsin biz senle arkadaşız yaa, şu benim sıra işini bi ayarlayıver bee.! hadi baba...büyüksün sen yaa...! şeklinde bir durum..? ? ? çok zor be annem..! ! ! kankilik bazen bi şeye yaramaz bence...

  • İrem
    İrem

    azrail sadece ölürken görülüyorsa ancak öbür dünya da arkadaş olabiliriz sanırım ama kesin konuşmıyım yaw

  • Sabit Selim Yılmaz
    Sabit Selim Yılmaz

    belki de yapabilecegimiz en guzel arkadaslıktır.
    friedrich wilhelm nietzsche:
    -cokları pek geç, bazıları erken ölürler, tabii vaktinde yaşamayanlar nasıl vaktinde ölebilir? keşke hiç doğmasaydı. lüzumsuzlara bu öğüdü veririm. fakat lüzumsuzlar bile ölümlerini mühimserler. en boş ceviz bile kırılmak ister. herkes ölüsünü mühimsiyor. ölüm henüz bir bayram sayılmıyor. insanlar daha en güzel bayramlarını nasıl kutlayacaklarını öğrenmediler.

    boyle soylemis zerdust

  • Cem Sagol
    Cem Sagol

    suratsız herif.......konuşulmuyor ki.......

  • Umut Begüm Karabulut
    Umut Begüm Karabulut

    ne ii olur yaw,kimbilir belkim dostluk ilerleyince acir bana,almaz canimi :)))

  • Dilara Bukem
    Dilara Bukem

    Allahın dostu olmasını becerebiliyorsanız elbette Allahın izniyle onunla arkadaşlık yapabilirsin! Arkadaşın da ziyaret edeceği eve davet eder seni..belki de gördüklerine sen bile inanamazsın Allah hayırlı ölümler nasib etsin herkeze...NASIL YAŞARSAN ÖYLE ÖLÜRSÜN! ..

  • Garbi Yeli
    Garbi Yeli

    Mümkün değil... Buna fırsat kalmayacak; 'o geldiğinde sen gitmiş olacaksın! '

  • Ekrem Çakmak
    Ekrem Çakmak

    Ölüm meleği dir.ve Bu dünyada o kadar (ölen/öldürülen) variken,Hz Azrailin de işi pek kolay değildir. her yere yetişemez.mutlaka yardımcıları vardır.Kuranda bahsedildiği gibi (ÖLÜM MELEKLERİ) . yani çoğul anlamında. ALLAH da kendisinden BİZ diye bahsediyor. O da mı yardımcı kullanıyor acaba.? ? ?

  • Ekrem Çakmak
    Ekrem Çakmak

    BİR gün gelecek istesek de istemesek de,ama dua adelim ki kendisi osun.USTA O DUR bi de çırağa gelir ise,işte o zaman yandık

  • Tuncay Kangal
    Tuncay Kangal

    ölüme giden yol

  • Başak
    Başak

    geberirken ayık kafayla gitmek istemiyorum...
    ayyaşlığım bundan işte...

  • Ebrar Hasene
    Ebrar Hasene

    ruhu gerçek vatanına götüren rehber......yolu bilen tek o..........nasıl düşman olabiliriz.......

  • Aysegul Kaya
    Aysegul Kaya

    ister arkadaş ol ister düşman O seni mutlaka ziyaret edecek....
    canım sana emanet meleğim....

  • Mahmut Aragonit
    Mahmut Aragonit

    azraille arkadaşlık belki ölümle barışık olmak.
    ama bence en vefalı dost azrail asla peşini bırakmıyor...
    :-)))

  • Hüseyin Saylan
    Hüseyin Saylan

    azraille taniştığın an ölürsün