ateş böceği terimi Hatice Yavuzdurmaz tarafından 07.06.2006 tarihinde eklendi
Fahrenheit 451
Atesbocegi.....'Yildizlar atesböcegi sanilmaktan korkmazlar'.Ne güzel bir laf Tanrim.! Düsünüyorum da,sanirim en büyük korkumuz oldugumuz gibi görünmek.Yumusacik kalbimizin fark edilmesi,naif yönlerimizin kesfedilmesi,cesaretsizligimizin anlasilmasi,korkularimizin paylasilmasi sanki zarar görecegimizin en büyük isareti.Kabuklarimizin altindakendimizi saklamakta ne kadar da ustayiz.Ve ne kadar güçlü korunuyoruz, kalkanlarimizin ardinda.Hissedilmeden, el degmeden, sevgimizi göstermeden. Istiridyeler, deniz minareleri, midyeler.Kirpiler ve kaplumbagalar gibi.Sahi koruyor mu bizi bu çatlamamis sert kabuk? Kimse incitemiyor mu duygularimizi, inançlarimizi, benligimizi? Yoksa zarar mi veriyor bu ürkeklik, bu kabuk bize.? Hissettiklerimizi gölgeliyor, yansitmiyor mu gerçek kimligimizi? Duygularimizi bastiriyor, el ele tutusmamizi engelliyor mu? Eger bir yildiz gibi isil isilsam ve bir yildiz kadar parlak. Ne çikar atesböcegi sansalar beni.? Belki en hoyrat yürek bile atesböceginino uçucu, masum, sevimli çocuksulugunael kaldirmaya kiyamaz? Güçlü kapilarin arkasina kilitlemesem kendimi,korkakligimi, sevgi istegimien insani yönlerimi kayitsizca sunabilsembu sert kabugun agirligindan kurtulupbir kus gibi uçacagim özgürce.Anlasilacagim ve bir ayna gibi yansiyacagimkarsimdakine.O da çözülecek belki.Samimi ve güvenliksiz, silahsiz biriyle göz göze gelince.Oysa bir görebilsek bunu.Kalmadi böyle insanlar demesek.Güven duygusuna bu kadar muhtaç olmasak. Kirilmaktan korkmasak.Incinsek, yaralansak.Ne olur bir darbe daha alsak.Yeniden açsak kendimizi, atabilsek o kabugu.Denesek.Risk alsak.Yanilsak.Fark etmez.Tekrar, tekrar bikmadan denesek.Ve kucaklassak yeniden.Tipki eskisi gibi.Ne oldugunu anlayamadigimiz o onbes yildan öncesi gibi.O zaman fark edecegiz.Ne kadar özledigimizi birbirimizi. Neler biriktirdigimizi,kaybolan degerlerimizi ne kadar özledigimizi.Beraber geldik beraber gidiyoruz oysa.Vakit az, paylasmak, sarilmak için.Yasadigimiz cografya zor, sartlari agir. Yüregi daha fazla küstürmemek lazim.Sirtimizda agir küfeler, her gün katlanan.Ve kosullar bir türlü düzelmeyen.Sevgiye çok ihtiyacimiz var.Ufukta kara bir kis görünüyor.Ancak birbirimize sokulursak atlatiriz o günleri. Kirin o sert, o agir kabuklarinizi.Kurtulun bu yükten.Korumuyor o kabuklar, aksine zarar veriyor bize.Yalnizliga mahkum ediyor bizleri.Hem hepimiz bir yildiziz.Ne çikar atesböcegi sansalar bizi. Tagore
mapazule (ateş böceği) lazcada
ahanda tam bu zamnda çıkan böcükler..küçükken gece yanıp sönsünlerde bizde görelim diye toplayıp odaya doldurduğumuz, yeni yerlerini yadırgayıp bir daha asla yanıp sönmeyen hayvancıklar...yaz geceleri, deniz kokusu..
'Yıldızlar ateş böcegi sanılmaktan korkmazlar' Tagore
yolunu şaşırıp eve giren yeşil ışıklı böcek.. :))
Çift gezerlerdi...Bir ERCAN biri YALÇIN'dı adı...O zamandı espri...o zamndı gülmecenin tadı...
uğurböceği gibi ele de alınmaz şimdi bu ;))) ....
yıldız böceği....'mors alfabesi' ni kullanabilen yegâne böcek......- ;)) ..Pp
'iki kısa bir uzun: hazırım, seni bekliyorum, gel ;) 'bknz. Yavuz Hoca'nın evrim dersi :)
Fahrenheit 451
Atesbocegi.....
'Yildizlar atesböcegi sanilmaktan korkmazlar'.
Ne güzel bir laf Tanrim.!
Düsünüyorum da,
sanirim en büyük korkumuz oldugumuz gibi görünmek.
Yumusacik kalbimizin fark edilmesi,
naif yönlerimizin kesfedilmesi,
cesaretsizligimizin anlasilmasi,
korkularimizin paylasilmasi
sanki zarar görecegimizin en büyük isareti.
Kabuklarimizin altinda
kendimizi saklamakta ne kadar da ustayiz.
Ve ne kadar güçlü korunuyoruz, kalkanlarimizin ardinda.
Hissedilmeden, el degmeden, sevgimizi göstermeden.
Istiridyeler, deniz minareleri, midyeler.
Kirpiler ve kaplumbagalar gibi.
Sahi koruyor mu bizi bu çatlamamis sert kabuk?
Kimse incitemiyor mu duygularimizi, inançlarimizi, benligimizi?
Yoksa zarar mi veriyor bu ürkeklik, bu kabuk bize.?
Hissettiklerimizi gölgeliyor, yansitmiyor mu gerçek kimligimizi?
Duygularimizi bastiriyor, el ele tutusmamizi engelliyor mu?
Eger bir yildiz gibi isil isilsam ve bir yildiz kadar parlak.
Ne çikar atesböcegi sansalar beni.?
Belki en hoyrat yürek bile atesböceginin
o uçucu, masum, sevimli çocuksuluguna
el kaldirmaya kiyamaz?
Güçlü kapilarin arkasina kilitlemesem kendimi,
korkakligimi, sevgi istegimi
en insani yönlerimi kayitsizca sunabilsem
bu sert kabugun agirligindan kurtulup
bir kus gibi uçacagim özgürce.
Anlasilacagim ve bir ayna gibi yansiyacagim
karsimdakine.
O da çözülecek belki.
Samimi ve güvenliksiz, silahsiz biriyle göz göze gelince.
Oysa bir görebilsek bunu.
Kalmadi böyle insanlar demesek.
Güven duygusuna bu kadar muhtaç olmasak.
Kirilmaktan korkmasak.
Incinsek, yaralansak.
Ne olur bir darbe daha alsak.
Yeniden açsak kendimizi, atabilsek o kabugu.
Denesek.
Risk alsak.
Yanilsak.
Fark etmez.
Tekrar, tekrar bikmadan denesek.
Ve kucaklassak yeniden.
Tipki eskisi gibi.
Ne oldugunu anlayamadigimiz o onbes yildan öncesi gibi.
O zaman fark edecegiz.
Ne kadar özledigimizi birbirimizi.
Neler biriktirdigimizi,
kaybolan degerlerimizi ne kadar özledigimizi.
Beraber geldik beraber gidiyoruz oysa.
Vakit az, paylasmak, sarilmak için.
Yasadigimiz cografya zor, sartlari agir.
Yüregi daha fazla küstürmemek lazim.
Sirtimizda agir küfeler, her gün katlanan.
Ve kosullar bir türlü düzelmeyen.
Sevgiye çok ihtiyacimiz var.
Ufukta kara bir kis görünüyor.
Ancak birbirimize sokulursak atlatiriz o günleri.
Kirin o sert, o agir kabuklarinizi.
Kurtulun bu yükten.
Korumuyor o kabuklar, aksine zarar veriyor bize.
Yalnizliga mahkum ediyor bizleri.
Hem hepimiz bir yildiziz.
Ne çikar atesböcegi sansalar bizi.
Tagore
mapazule (ateş böceği) lazcada
ahanda tam bu zamnda çıkan böcükler..
küçükken gece yanıp sönsünlerde bizde görelim diye toplayıp odaya doldurduğumuz, yeni yerlerini yadırgayıp bir daha asla yanıp sönmeyen hayvancıklar...
yaz geceleri, deniz kokusu..
'Yıldızlar ateş böcegi sanılmaktan korkmazlar'
Tagore
yolunu şaşırıp eve giren yeşil ışıklı böcek.. :))
Çift gezerlerdi...Bir ERCAN biri YALÇIN'dı adı...
O zamandı espri...o zamndı gülmecenin tadı...
uğurböceği gibi ele de alınmaz şimdi bu ;))) ....
yıldız böceği....'mors alfabesi' ni kullanabilen yegâne böcek......- ;)) ..Pp
'iki kısa bir uzun: hazırım, seni bekliyorum, gel ;) '
bknz. Yavuz Hoca'nın evrim dersi :)