Bu da çocukluk anılarından bir görüntü... :)) 3,5 la 6 yaş arasıda her yaz gidilmiş olan Marmara Ereğlisi.. Oranın ileri gelenlerinden bir ailenin çiftliğinde orada öğretmen olan teyzeme ayrılmış iki oda... Çiftliğin at arabasıyla gidilen (yarım adanın arkasındaki) arka deniz... Akşama kadar deniz, kum, kumdan kaleler, annemin halamın teyzelerimin babamın yüzme taktikleri, ilk denizle tanışma yıllarım.... Akşam eve dönüşlerden birinde hoşuma gitsin diye elime tutuşturulmuş dizginler.. Her ne yaptı ettiysem atın gemi azıya alışı... Çiftlik sahibinin eve dönene kadar kontrolu sağlayamayıp, yolu bilen at tarafından fırtına hızıyla eve dönüşümüz... Akşam deniz dönüşlerinde bir sopaya asılı iki kovayı omuza alıp kuyudan su taşıyan büyükler (duş muş nerdeee.. :)) Ve akşamın en güzel saatleri; Yıkanıp güzel elbiseler giyilip ön denizdeki tahta iskemleli kahveye güneşin batışını izlemeye gidiş... :)) Bütün bu koşullara rağmen denizden vazgeçemeyen bir yığın çılgın büyük içinde yine tek bir çocuk... tek torun tek yeğen... Yalnızlığa rağmen yine çok güzel günler...
sdd dss ds d sd sd
Adalar ilk akla geliveren...
atlara üzülmesem seveceğim...onca yükü nasıl taşırlar garibanlar? ...; (
Bu da çocukluk anılarından bir görüntü... :))
3,5 la 6 yaş arasıda her yaz gidilmiş olan Marmara Ereğlisi.. Oranın ileri gelenlerinden bir ailenin çiftliğinde orada öğretmen olan teyzeme ayrılmış iki oda...
Çiftliğin at arabasıyla gidilen (yarım adanın arkasındaki) arka deniz... Akşama kadar deniz, kum, kumdan kaleler, annemin halamın teyzelerimin babamın yüzme taktikleri, ilk denizle tanışma yıllarım....
Akşam eve dönüşlerden birinde hoşuma gitsin diye elime tutuşturulmuş dizginler.. Her ne yaptı ettiysem atın gemi azıya alışı... Çiftlik sahibinin eve dönene kadar kontrolu sağlayamayıp, yolu bilen at tarafından fırtına hızıyla eve dönüşümüz...
Akşam deniz dönüşlerinde bir sopaya asılı iki kovayı omuza alıp kuyudan su taşıyan büyükler (duş muş nerdeee.. :))
Ve akşamın en güzel saatleri; Yıkanıp güzel elbiseler giyilip ön denizdeki tahta iskemleli kahveye güneşin batışını izlemeye gidiş... :)) Bütün bu koşullara rağmen denizden vazgeçemeyen bir yığın çılgın büyük içinde yine tek bir çocuk... tek torun tek yeğen... Yalnızlığa rağmen yine çok güzel günler...
koca şapkalı uzun elbiseli ince belli hatunların olduğu bir film karesi geldi gözlerimin önüne.. :))
En güzeli...İnek Arabası! .. :)
mekanik bir binek değil...........
ruh taşıyan bir binek.........
Çocukluğumda pazar alışverişlerinden Faytonlarla dönülürdü..
Her pazar dönüşü bayram sevinci yaşamak gibiydi benim için..
pazar sabahlarımızı süsleyen kovboy filmleri ve tuhaf sesler çıkararak bağıran kızılderililer.