• Sevmek inanmaktır. • Sevmek yaşamaktır. • Sevdiğini kendisi gibi, kendisinden de çok duyumsamaktır. • Sevmek sevdiği olmaktır. • Sevmekte ikilikler kalkar, bir olmalara gidilir. İki ten, iki kalp, iki gönül yoktur sevgide. Tek bir kalp olunur, tek bir yürek olunur. • Sevmek paylaşmaktır. Sevdiğiyle sevdiğini paylaşmaktır. Sevdiğiyle kalbini bölüşmektir sevmek. Ki tek kalp olunsun. • Sevgide son yoktur. Sevgiler hiçbir zaman son bulmazlar. Biten sevgiler yoktur, bitmiş gibi görünen sevgiler vardır. Vazgeçiş de yoktur sevgide. Yaşandıkça yaşatılır sevilen. Ama kimi zaman sevgili için kimi zamansa sevginin bir gereği olarak saklanır bu aşklar. Vazgeçiş yoktur, vazgeçmiş gibi görünmek vardır o yüzden. • Sevmekte istemek yoktur. Sevgilinin olduğu yerde son bulur istekler. Bir şey varsa istediğin bu senin için değil, sevgili için istediğindir. Ondan O'nun adına istersin. O'nu daha sonsuz sevebilmek için istersin. Sevme özgürlüğünü istersin, kabul edilmesini istersin. İstersin ama bir gün gelir bu istekler de son bulur. Kendinden istersin artık. Sevgiliyi daha çok sevmek istersin kendinden. Sonsuz kılmak istersin. Bu yolda sevgili olur mu, olmaz mı bunu sevgilinin isteği belirler. • Sevmek sevgiliyi istememeyi öğrenmektir. Sevmek sevgiliyi sevgili olmadan sevmektir. • Sevmek; sevmek istemektir. • Sevmek, beklememektir. Beklentilerin son bulduğu bir duraktır o. Öyle ki tüm gerçekler, tüm dünya silinir gider. Ne O'ndan anlasılmayı beklersin, ne onu anlamayı. Ne onun gelmesini beklersin, ne onun Leyla, Mecnun olmasını. Beklediğin bir şey yoktur sevmeyi becermek dışında. • Sevmek, gücenmemektir. • Sevmek sevgililerin hiçbir sözüne üzülmemeyi ögrenmek demektir. • Sevgilinin ölüm hançerine bile hayır dememektir sevmek. Onun vuruşuna, onun tokadına alınmamaktır, sevgiliden gelen her hareketi ve her sözü kabullenmektir. İhanetlere, hainliklere bile üzülmemektir. Sevgiliden gelen öl emrine bile ölürüm diyebilmektir. Kendi elleriyle kalbini bir bıçak ucuna koymaktır sevmek. • Sevmek ölmektir. • Sevmek, ölmesini bilmektir. • Sevgili için yaşamaktır. Onun eli, kolu, gözü, kalbi olmaktır. Ama artık onun bir şeyi olunmadığı bir zaman ölmesini bilmektir! Sevmek, vermektir. Sevmek sevdiği için almasını bilmektir. Almamaya yemin ederek vermektir. Ama almalarda kurtaracaksa sevgiliyi almasını bilmektir sevmek! • Sevmek, tükenmektir. Sevmekten ölürken tekrar varolmaktır o sevgiden. • Sevmek sevgilinin gel deyişine hayır demektir. Sevgilinin aşkıyla boğuşurken, yüzerken o aşk denizinde sevgilinin uzanan eline hayır demektir. • Sevgilinin bakan gözüne bakmamaktır sevmek. Ağlayan gözlere şefkat ve tebessümle yanıt verebilmektir. • Sevmek, sevgili olmaktır. Sevgilinin yüzündeki gülücük olmaktır. Onu yaşama döndürecek bir damla su olmaktır. Sevmek sevgilinin limanı olmaktır. Sevmek sevdiğinin canı olmaktır. Onun ölümü isteyebileceği canı olmaktır. Sevmek yangın olmaktır. Yanmaktır, kor olmaktır. Dağ olmaktır, evren olmaktır. Her şey olmaktır, hiç olmaktır. Alev olup girmektir gönüllere. • Sevmek yürümektir gönüllerde. • Sevmek güvenmektir. • Sevmek onaylanmaktır. • Sevmek sevgiliye bir nefes gibi, bir ses gibi yakın olmaktır. Sevmek çok ötelerde olsa bile yaşamak ve yakın olmaktır sevgiliye. Yakınlılıktır, doğallıktır, özdenliktir sevmek. • Yalansızlık, içtenlilik, ölümsüzlülüktür sevmek. İlk insanın, Havva'nın Adem'in saflığını ve temizliğini, çocuk masumluğunu taşımaktır sevmek. • Gözyaşı olmaktır, yağan yağmur olmaktır. Bir sonbahar mevsiminin sarı yaprağı gibi yalnız olmaktır sevmek. • Sevgilisizken sevgiliyi sevmektir. • Sevmek üşümektir. Sevgilinin yokluğuna üşümektir. • Sevgiliyle her şeyi göze almaktır sevmek. Ki sevgilinin olduğu cehenneme yürümektir. Sevgilinin olmadığı Cennete de gitmemektir sevmek. • Sevmek, sevgiliyi cennet etmektir. • Sevmek bir olmaktır. • Sevmek yaşamaktır. • Ve sevmek inanmaktır. • Sevmek bir başkasının hayatını yaşamaktır. • Sevmek sevmesini haketmektir. • Sevmek sevgilinin baktığı yerde, sustuğu yerde olmaktır. • Sevmek sevgilisiz geçen gecelerin sabahına varmaktır. S • evmek saz benizli sabahlarda yaşamaktır sevgiliyi. • Sevmek sevmesini bilmektir. • Sevmek ölmesini bilmektir. • Sevmek SEVMEK olmaktır. • AŞK olmaktır. • Aşk bir kere sevmektir. • Sevmek aşkın kendisi olmaktır. • Ölümü Özlemeyen Aşkı Anlayamaz..
Aşk... Sızılı ve derin bir duygu selidir...Kimi zaman acı..kimi zaman heyecan fırtınasına kapılmaktır...Aşk, damarlara enjekte edilen umut kalyonudur...
İster düşün, İster kendini hayale kaptır Uzar, uzar hiç sonu yoktur ayrılığın Bakarsın aldanmışsın gördüğün bir seraptır Sevimli bir hayale açılmışken kolların
Hayat güzel bir serap bence Hayatı paylaşmak dileğiyle
aşk, bir insanın benliğinin geçici bir süre için kısmen de olsa çöküntüye uğramasıdır. bi süre sonra geçiyo zaten. ama şu da ilginç ki, önce aşık oluyosunuz, sonra sevmeyi öğreniyosunuz. ya geldiği gibi gidiyo aşk, ya da yerini sevgiye bırakıyo giderken...
aşk; mutluluk acı,tecrübe,cesaret insanın mutlu olduğu kadar acı çekmesidir. Aşk tecrübenin kazanılmadığı bir tecrübesizliktir amatörlüğün hiç son bulmadığı bir alandır.eğer aşk kapını çalarsa ne kadar acı çekersen çek hesap sormadan onu içeri alırsın
AŞK BANA GALİBA KARŞILIKSIZ SEVGİYİ ANIMSATIYOR ÇÜNKÜ AŞIK OLURKEN KARŞIDAN HİÇ BİR ŞEY BEKLEMEZSİNİZ AŞIK OLMAK YETER SİZE VE SONUNDA PİŞMAN OLACAĞİNİZİ BİLSENİZ BİLE YAPACAĞİNİZ OLMAKTAN ÇEKİNMEYECEĞİNİZ TEK ŞEYDİR AŞKI BİR KERE AMA BİR KERE BULMAK YETERLİ GALİBA AŞK aşk nerden geldin nereye götürüyorsun BANA yüreğime SORMADAN.......... TUBA
— Ben Rabbıma güveniyorum, O ne güzel vekildir, dedi.
Bunun üzerine Cenâb-ı Hak; “Ey ateş, İbrahim’e karşı serin ve zararsız ol buyurdu, ateş de gül bahçesine dönüşüverdi.
Günümüzde de öyle söylenmiştir: “Ateş insanı yakmaz, ancak İbrahim (a.s) olmak lazım.” Yani mü’min, Allah’ın dinini yüceltmek için vargücüyle çalışır, zalimler karşısında bile susmaz, yalnız O’na dayanıp güvenirse, ateş dağları gülistan olur, denilmektedir.
Mirac gecesinde Cebrail (a.s) , Peygamberimiz (s.a.v) ’e, Sidretü’l-Müntehâya kadar kılavuzluk etmiş, daha ilerisine geçememiş ve Rasulüllah (s.a.v) Efendimiz Rabbımızla doğrudan doğruya aracısız görüşmüştü.
Yunus Emre bir taraftan bu olaylara işaret ederken, öte yandan vuslata eren, Allah-ı Zül Celâlin aşkında yok olan bir mü’minin, miraca benzer manevi sırların derunî zevkini tattığını ifade etmektedir.
O aşktan muhabbetten bizleri de nasiplendir Allahım...
Ahsenü'l-Kasas buyurulmuş Yusuf Suresi'nde; aşkı anlattığı için bu sure. Mevlana 'Zeliha o hale gelmişti ki...' diyor, '... çörekotundan öd ağacına kadar her şeyin adi Yusuf'tu onun için. Yusuf'un adini başka adlara gizlemişti, mahremlerine bu sırrı söylemişti. Mum ateşte yumuşadı, dese; sevgili bize alıştı, yüz verdi, demiş olurdu. Bakin ay doğdu, dese; söğüt dalı yeşerdi, dese (...): başım ağrıyor, dese; başımın ağrısı geçti, iyiyim, dese hep ayrı manaları vardı bu sözlerin. Birini övse onu överdi, birinden şikayet etse onun ayrılığını söylemiş olurdu. Yüz binlerce şeyin adini ansa, maksadı da Yusuf'tu onun, dileği de...' . Hiçbir insan bir kadına aşık olmayı veyahut da bir kadının bir erkeğe aşık olmasını, 'beşeri aşk' dediğimiz duyguyu yadsıyamaz, ayıplayamaz. Ne din, ne de yasalar yasaklamıştır aşkı; yürekler Allah'a aittir çünkü. Gönül ki Allah’ın evidir, aşkın her çeşidine itibar eder.
aşk aşk aşk aşk bir insanı canından çok sevmekdir aşk beklemekdir aşk fedakarlıkdır aşk yaşamakdır o acıyı o sevgiyi ve aşk gerekirse hayatını feda etmekdir.
• Sevmek inanmaktır.
• Sevmek yaşamaktır.
• Sevdiğini kendisi gibi, kendisinden de çok duyumsamaktır.
• Sevmek sevdiği olmaktır.
• Sevmekte ikilikler kalkar, bir olmalara gidilir. İki ten, iki kalp, iki gönül yoktur sevgide. Tek bir kalp olunur, tek bir yürek olunur.
• Sevmek paylaşmaktır. Sevdiğiyle sevdiğini paylaşmaktır. Sevdiğiyle kalbini bölüşmektir sevmek. Ki tek kalp olunsun.
• Sevgide son yoktur. Sevgiler hiçbir zaman son bulmazlar. Biten sevgiler yoktur, bitmiş gibi görünen sevgiler vardır. Vazgeçiş de yoktur sevgide. Yaşandıkça yaşatılır sevilen. Ama kimi zaman sevgili için kimi zamansa sevginin bir gereği olarak saklanır bu aşklar. Vazgeçiş yoktur, vazgeçmiş gibi görünmek vardır o yüzden.
• Sevmekte istemek yoktur. Sevgilinin olduğu yerde son bulur istekler. Bir şey varsa istediğin bu senin için değil, sevgili için istediğindir. Ondan O'nun adına istersin. O'nu daha sonsuz sevebilmek için istersin. Sevme özgürlüğünü istersin, kabul edilmesini istersin. İstersin ama bir gün gelir bu istekler de son bulur. Kendinden istersin artık. Sevgiliyi daha çok sevmek istersin kendinden. Sonsuz kılmak istersin. Bu yolda sevgili olur mu, olmaz mı bunu sevgilinin isteği belirler.
• Sevmek sevgiliyi istememeyi öğrenmektir. Sevmek sevgiliyi sevgili olmadan sevmektir.
• Sevmek; sevmek istemektir.
• Sevmek, beklememektir. Beklentilerin son bulduğu bir duraktır o. Öyle ki tüm gerçekler, tüm dünya silinir gider. Ne O'ndan anlasılmayı beklersin, ne onu anlamayı. Ne onun gelmesini beklersin, ne onun Leyla, Mecnun olmasını. Beklediğin bir şey yoktur sevmeyi becermek dışında.
• Sevmek, gücenmemektir.
• Sevmek sevgililerin hiçbir sözüne üzülmemeyi ögrenmek demektir.
• Sevgilinin ölüm hançerine bile hayır dememektir sevmek. Onun vuruşuna, onun tokadına alınmamaktır, sevgiliden gelen her hareketi ve her sözü kabullenmektir. İhanetlere, hainliklere bile üzülmemektir. Sevgiliden gelen öl emrine bile ölürüm diyebilmektir. Kendi elleriyle kalbini bir bıçak ucuna koymaktır sevmek.
• Sevmek ölmektir.
• Sevmek, ölmesini bilmektir.
• Sevgili için yaşamaktır. Onun eli, kolu, gözü, kalbi olmaktır. Ama artık onun bir şeyi olunmadığı bir zaman ölmesini bilmektir! Sevmek, vermektir. Sevmek sevdiği için almasını bilmektir. Almamaya yemin ederek vermektir. Ama almalarda kurtaracaksa sevgiliyi almasını bilmektir sevmek!
• Sevmek, tükenmektir. Sevmekten ölürken tekrar varolmaktır o sevgiden.
• Sevmek sevgilinin gel deyişine hayır demektir. Sevgilinin aşkıyla boğuşurken, yüzerken o aşk denizinde sevgilinin uzanan eline hayır demektir.
• Sevgilinin bakan gözüne bakmamaktır sevmek. Ağlayan gözlere şefkat ve tebessümle yanıt verebilmektir.
• Sevmek, sevgili olmaktır. Sevgilinin yüzündeki gülücük olmaktır. Onu yaşama döndürecek bir damla su olmaktır. Sevmek sevgilinin limanı olmaktır. Sevmek sevdiğinin canı olmaktır. Onun ölümü isteyebileceği canı olmaktır. Sevmek yangın olmaktır. Yanmaktır, kor olmaktır. Dağ olmaktır, evren olmaktır. Her şey olmaktır, hiç olmaktır. Alev olup girmektir gönüllere.
• Sevmek yürümektir gönüllerde.
• Sevmek güvenmektir.
• Sevmek onaylanmaktır.
• Sevmek sevgiliye bir nefes gibi, bir ses gibi yakın olmaktır. Sevmek çok ötelerde olsa bile yaşamak ve yakın olmaktır sevgiliye. Yakınlılıktır, doğallıktır, özdenliktir sevmek.
• Yalansızlık, içtenlilik, ölümsüzlülüktür sevmek. İlk insanın, Havva'nın Adem'in saflığını ve temizliğini, çocuk masumluğunu taşımaktır sevmek.
• Gözyaşı olmaktır, yağan yağmur olmaktır. Bir sonbahar mevsiminin sarı yaprağı gibi yalnız olmaktır sevmek.
• Sevgilisizken sevgiliyi sevmektir.
• Sevmek üşümektir. Sevgilinin yokluğuna üşümektir.
• Sevgiliyle her şeyi göze almaktır sevmek. Ki sevgilinin olduğu cehenneme yürümektir. Sevgilinin olmadığı Cennete de gitmemektir sevmek.
• Sevmek, sevgiliyi cennet etmektir.
• Sevmek bir olmaktır.
• Sevmek yaşamaktır.
• Ve sevmek inanmaktır.
• Sevmek bir başkasının hayatını yaşamaktır.
• Sevmek sevmesini haketmektir.
• Sevmek sevgilinin baktığı yerde, sustuğu yerde olmaktır.
• Sevmek sevgilisiz geçen gecelerin sabahına varmaktır. S
• evmek saz benizli sabahlarda yaşamaktır sevgiliyi.
• Sevmek sevmesini bilmektir.
• Sevmek ölmesini bilmektir.
• Sevmek SEVMEK olmaktır.
• AŞK olmaktır.
• Aşk bir kere sevmektir.
• Sevmek aşkın kendisi olmaktır.
• Ölümü Özlemeyen Aşkı Anlayamaz..
aşk bir sudur iç iç kudur ben yaşamamışım ki bileyim:=)
zaman geçirmek için güzel bir hikaye
nefes almak yaşamın tadı
aşk cenneti yeryüzüne getirme isteğidir.
Aşk...
Sızılı ve derin bir duygu selidir...Kimi zaman acı..kimi zaman heyecan fırtınasına kapılmaktır...Aşk, damarlara enjekte edilen umut kalyonudur...
Aşk var olmakla yok olmak arasında acı çekmektir..
AŞK VAR OLMAKLA YOK OLMAK ARASINDA ACI ÇEKMEKTİR..
İster düşün, İster kendini hayale kaptır
Uzar, uzar hiç sonu yoktur ayrılığın
Bakarsın aldanmışsın gördüğün bir seraptır
Sevimli bir hayale açılmışken kolların
Hayat güzel bir serap bence
Hayatı paylaşmak dileğiyle
bitanemin yanında olmaktır.seni çok seviyorum aşkım...
aşk bir muammadır. Çözebilene aşk olsun...
aşk, bir insanın benliğinin geçici bir süre için kısmen de olsa çöküntüye uğramasıdır. bi süre sonra geçiyo zaten. ama şu da ilginç ki, önce aşık oluyosunuz, sonra sevmeyi öğreniyosunuz. ya geldiği gibi gidiyo aşk, ya da yerini sevgiye bırakıyo giderken...
Acı bir
Şarap
Kadehi...
aşk bakan gözde. konuşan dilde.tende duyulan hazdadır.
ne olduğunu anlayamadım.anne sütü gibi tatlı mı tuzlu mu anlaşılmıyor...
aşk ey aşk sen üzerinde yaşadığımız dünya kadar yalansın...
pembe şarap
aşk kördür, evlilik uyandırma servisi
İçilebilmek için kadeh arayan, doyumsuz bir mey...
aşk; mutluluk acı,tecrübe,cesaret insanın mutlu olduğu kadar acı çekmesidir. Aşk tecrübenin kazanılmadığı bir tecrübesizliktir amatörlüğün hiç son bulmadığı bir alandır.eğer aşk kapını çalarsa ne kadar acı çekersen çek hesap sormadan onu içeri alırsın
birazı kader, birazı kederdir.
AŞK BANA GALİBA KARŞILIKSIZ SEVGİYİ ANIMSATIYOR ÇÜNKÜ AŞIK OLURKEN KARŞIDAN HİÇ BİR ŞEY BEKLEMEZSİNİZ AŞIK OLMAK YETER SİZE VE SONUNDA PİŞMAN OLACAĞİNİZİ BİLSENİZ BİLE YAPACAĞİNİZ OLMAKTAN ÇEKİNMEYECEĞİNİZ TEK ŞEYDİR AŞKI BİR KERE AMA BİR KERE BULMAK YETERLİ GALİBA
AŞK aşk nerden geldin nereye götürüyorsun BANA yüreğime SORMADAN..........
TUBA
bir aşkki zülcelale olanı...
İbrahimem Cebraile hiç ihtiyacım kalmadı
Muhammedem dosta gidem ben tercümanı neylerem...
İbrahim ateşe atılırken Cebrail gelip:
— Yardım edeyim mi? deyince; Hz. İbrahim:
— Ben Rabbıma güveniyorum, O ne güzel vekildir, dedi.
Bunun üzerine Cenâb-ı Hak; “Ey ateş, İbrahim’e karşı serin ve zararsız ol buyurdu, ateş de gül bahçesine dönüşüverdi.
Günümüzde de öyle söylenmiştir: “Ateş insanı yakmaz, ancak İbrahim (a.s) olmak lazım.” Yani mü’min, Allah’ın dinini yüceltmek için vargücüyle çalışır, zalimler karşısında bile susmaz, yalnız O’na dayanıp güvenirse, ateş dağları gülistan olur, denilmektedir.
Mirac gecesinde Cebrail (a.s) , Peygamberimiz (s.a.v) ’e, Sidretü’l-Müntehâya kadar kılavuzluk etmiş, daha ilerisine geçememiş ve Rasulüllah (s.a.v) Efendimiz Rabbımızla doğrudan doğruya aracısız görüşmüştü.
Yunus Emre bir taraftan bu olaylara işaret ederken, öte yandan vuslata eren, Allah-ı Zül Celâlin aşkında yok olan bir mü’minin, miraca benzer manevi sırların derunî zevkini tattığını ifade etmektedir.
O aşktan muhabbetten bizleri de nasiplendir Allahım...
'HİÇ'bir şeyi olmayı...........
Ruhum Efendim..
Bilmez misiniz ki ağyâr ile bile aşk olmaz.Bakınız Eşrefoğlu ne diyor:
'Yoğ idi levh ü kalem, aşk var idi
Âşık u ma'şûk u aşk bir yâr idi
Âşık u ma'şûk u aşk bir yâr iken
Cebrâil ol arada ağyâr idi..'
..
Aşk; O'nun yüreğini, yüreğinde taşıyabilmektir...
Mutlu aşk yoktur...
Ahsenü'l-Kasas buyurulmuş Yusuf Suresi'nde; aşkı anlattığı için bu sure. Mevlana 'Zeliha o hale gelmişti ki...' diyor, '... çörekotundan öd ağacına kadar her şeyin adi Yusuf'tu onun için. Yusuf'un adini başka adlara gizlemişti, mahremlerine bu sırrı söylemişti. Mum ateşte yumuşadı, dese; sevgili bize alıştı, yüz verdi, demiş olurdu. Bakin ay doğdu, dese; söğüt dalı yeşerdi, dese (...): başım ağrıyor, dese; başımın ağrısı geçti, iyiyim, dese hep ayrı manaları vardı bu sözlerin. Birini övse onu överdi, birinden şikayet etse onun ayrılığını söylemiş olurdu. Yüz binlerce şeyin adini ansa, maksadı da Yusuf'tu onun, dileği de...'
.
Hiçbir insan bir kadına aşık olmayı veyahut da bir kadının bir erkeğe aşık olmasını, 'beşeri aşk' dediğimiz duyguyu yadsıyamaz, ayıplayamaz. Ne din, ne de yasalar yasaklamıştır aşkı; yürekler Allah'a aittir çünkü. Gönül ki Allah’ın evidir, aşkın her çeşidine itibar eder.
aşk aşk aşk
aşk bir insanı canından çok sevmekdir
aşk beklemekdir
aşk fedakarlıkdır
aşk yaşamakdır o acıyı o sevgiyi
ve aşk gerekirse hayatını feda etmekdir.
AŞK; tekdir..
Aslında en büyük lütûftur bu, Kulunun kalbine koyduğu kor ateş.
'Her göz etmez fark, İşitmez her kulak,
Saklı olmaz birbirinden CAN ve TEN
Canı görmek için izin yok ki bil ki sen
Bir ateştir, yel değildir ney sesi;
Kim ki ateşsizdir; Yok olsun böylesi ' der Mevlana..