Kültür Sanat Edebiyat Şiir

aşk mektupları sizce ne demek, aşk mektupları size neyi çağrıştırıyor?

aşk mektupları terimi İsmi Mahfuz tarafından tarihinde eklendi

  • İrem Başar
    İrem Başar


    “sevgilim
    sana bu mektubu
    kıskanç bir kedinin pençeleriyle yazıyorum''

  • İrem Başar
    İrem Başar


    yürekten sevdiğim;
    sana gene yazıyorum çünkü yalnızım ve kafamın içinde seninle konuşurken senin bunu bilmiyor ya da bana karşılık veremiyor olmana katlanamıyorum.kısa süreli ayrılıklar iyi oluyor, çünkü hep bir arada olununca her şey hiç ayırt edilemeyecek kadar birbirine benzemeye başlıyor. yanyana durduklarında kuleler bile cüceleşirken, alelade ve ufak tefek şeyler yakından bakınca kocamanlaşır. küçük tedirginlikler onlara yol açan nesneler göz önünden kaldırıldığında yok olabilir. yanyanalık dolayısıyla sıradanlaşan tutkularsa mesafenin büyüsüyle yeniden büyüyüp doğal boyutlarına dönerler.
    aşkım da öyle.
    zamanın aşkımı tıpkı güneş ve yağmurun bitkileri büyüttüğü gibi büyütmüş olduğunu anlamam için senin bir an, sırf rüyada bile olsa, benden koparılman yetiyor. senden ayrılır ayrılmaz sana olan aşkım bütün gerçekliğiyle kendini gösteriyor: o, ruhumun bütün enerjisiyle yüreğimin bütün kişiliğini bir araya getiren bir dev. böylece yeniden insan olduğumu hissediyorum çünkü içim tutkuyla doluyor.
    araştırma ve çağdaş eğitimin bizi kucağına attığı belirsizlikler ve bütün nesnel ve öznel izlenimlerimizde kusur bulmaya iten kuşkuculuk bizi küçük, zayıf ve mızmız kılıyor. ama aşk -feurbachvari insana aşk değil, metabolizmaya aşk değil, proletaryaya aşk değil- sevdiğine aşk, yani sana aşk, insanı yeniden insanlaştırıyor…
    dünyada çok dişi var, kimileri de çok güzel ama ben, her bir hattı, hatta her bir kırışığı bana hayatımın en büyük ve en tatlı anılarını hatırlatan bir yüzü bir daha nerede bulabilirim? senin tatlı çehrende sonu gelmez acılarımı, yeri doldurulmaz kayıplarımı bile okuyabilir ve senin tatlı yüzünü öptüğümde acıyı öperim.
    hoşçakal canım. seni ve çocukları binlerce kere öperim.

    senin, karl manchester, 21 haziran, 1865

  • Düş Ve Gerçek
    Düş Ve Gerçek

    Öbür Yarıma...

    Sen, belki de bu mektubu aslında sana yazdığımı hiç bilmeden okuyacaksın.
    Ben, senin bunu okurken parmağınla yanağına dokunduğunu, gözlerini hafifce kıstığı,görmeyeceğim.
    Elimin uzanamadığı ellerine kelimelerimle sokulmaya çalışmamın, kırılgan harflerden kurulmuş görünmez bir köprüden sana doğru yürürken düşmekten böylesine korkmamın, sana tek bir bakışla anlatabileceğime inandığım ve bir çoğunun belki bir ismi bile olmayan bir çok duygunun her birine isimler bulmaya uğraşmamın beni nasıl yaralayıp yorduğunu bilmeyeceksin.
    İlerde bir gün bana çok karmaşık ve anlaşılmaz gözükecek olsalar da şu anda bana,kendime saplamak için elimde tuttuğum çelik bir bıçak gibi sade ve içmeye hazırlandığım zehirli bir su gibi berrak gözüken duygularımın, keskin ve yakıcı tadını onların üstünü örten sözcüklerin altından çıkarıp çıkarmamakta duyduğum kararsızlığı da herhalde sana hiç anlatamayacağım.
    Halbuki bütün korkunçluğu sadeliğinde gizli olan duygularım o kadar açık ki.
    Yorulduğumda, bıktığımda, yenilginin tam kıyısında durduğumu hissetiğimde, beni sadece seni düşünerek iyileştirebiliyorum.
    Yalnızım.
    Benim yalnızlığımı ve kendimi yalnız hissetmemin yalnızlıktan da kötü olduğunu anlayacak senden başka kimse yok.
    Ve sen de yoksun.
    Belkide hiç olmayacaksın.
    Sözcüklerden oluşturmaya çalıştığım bir köprüden sana ulaşmaya çalışacağım.
    Ve biliyor musun, sen bütün bunları okurken, ben yazdıklarımı şakacı gülüşlerimle reddedeceğim.
    Beni bir gün görürsen, gördüğünün; bu satırları sana yazan ben olduğuma inanmayacaksın.
    Duyduğum aşkı, özlemi ve bunları duymaktan duyduğum korkuyu güvenli bir duruşun ardına saklayacağım.
    Yüzümde satırlarımdan bir iz aradığında, onlar orda ormayacak.
    Seni nasıl özlediğimi hiç işitmeyeceksin, sıradan bir 'Nasılsın' sözcüğü saklayacak o özleyişi.
    Ama bütün bunlar, bu sahte kibir, bu şakacı gülüş, bu sıradan 'Nasılsın' sözü, bu güvenli duruş, içimdeki sesi dindirmeyecek.
    Aralarında dolaştığım kalabalıklar içinde benim yanlızlığımı gören ve kendimi yanlız hissetmemin yanlızlıklardanda kötü olduğunu sezen bir tek sen varsın.
    O kadar sade ki duygularım.
    Kırılgan bir köprüden sana doğru yürüyorum.
    Sana ulaşamazsam, sesim ve kelimelerim sana değmezse ve bir daha ellerini tutamassam, işte o zaman; korkarım sonsuz ve sensiz bir boşluğa yapayalnız düşeceğim.
    - Beni tut, herşeye rağmen tut...
    saklımmm...

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Jean-François Lesueur

    'Paul et Virginie ou Le Triomphe de la vertu'

    1794

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    Mendilimin dört ucu
    Turuncudur turuncu
    O yardan mektup gelmiş
    Almak boynumun borcu

    Ayakkabım var benim
    Altları delik delik
    Kaynatama zor geldi
    Beş tane beşibirlik...

  • Leyla Şenkal
    Leyla Şenkal

    bir bilsen a güzelim nice yüzsuları döktüm ardından...demiş aşık

  • Leyla Şenkal
    Leyla Şenkal

    Ey sen’i ben bilip ben’i sen’de

    sen’i ben’de erittiğim! Ayıl da

    ayıl da

    kaç meş’um hergelenin çelmesine takıldığımızı gör.

    Aşk da bir çukurmuş aslında

    ehil olmayana,

    cehennem gibi

  • Leyla Şenkal
    Leyla Şenkal

    BEN SENİ SEVDİM Mİ?


    Ben seni sevdim mi? Sevdim‚ kime ne

    Tuttum‚ ta içime oturttum seni

    Aldim‚ oksadim saçlarini‚ öptüm

    Içtim yudum yudum güzelligini

    Ben seni sevdim mi? Sevdim elbette

    Bendeydi özlemlerin en korkuncu

    Çildirirdim sen ne kadar uzaksan‚

    Aşk degil‚ hiç doymayan bir seydi bu

    Ben seni sevdim mi? Sevdim dogrusu

    Sevdikçe tamamlandim‚ bütünlendim

    Biri vardi aglayan; gecelerce

    Biri vardi sana tutkun; o bendim

    Ben seni sevdim mi? Sevdim‚ en büyük

    En solmayan güller açti içimde

    Ömrümü degerli kilan bir seydin

    Sen benim bozbulanik gençligimde

    Ben seni sevdim mi? Sevdim‚ öyle ya

    Bir çizgiye vardim seninle beraber

    Ve bir gün orada yitirdim seni

    Ben seni sevdim mi? Sevdim‚ Ya sen beni?


    ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN

  • Leyla Şenkal
    Leyla Şenkal

    Akşam oluyor‚ güneş batmak üzere...
    Aşk uzun bir geceye benzer.Sabah ayıklar içindir.
    Biz ki sarhoşuz.
    Gel! ...uzun gecelere bürünelim...
    ..........................
    osman yüksel serdengeçti

  • Leyla Gül
    Leyla Gül

    ''..Fakat herhalde aşk mektuplarının müsveddesi yoktur.Zîra onların yazılıp bozulmaya tahammülü olamaz ki..Sel geçeceği dağdan izin alır, geçeyim mi, geçmeyeyim mi diye düşünür ve sorar mı..? Sâdece coşar, akar gideceği yere ulaşır.Aşk sözleri de, düşünce dağından izin almadan, yürekten fışkırır ve tıpkı sel gibi, geçtiği yerleri oyarak, temizleyerek akıp gider..'' Batmayan Gün/S.Ayverdi

  • Leyla Şenkal
    Leyla Şenkal

    ama senin
    daha nen olayım isterdin
    onursuzunum senin
    ..demiş cemal süreyya

  • Leyla Şenkal
    Leyla Şenkal

    bana seni anlamıyorum demen haketmediğim bir övgü,haketmediğim bir yergidir..

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    '...Swann,o müzik cümlesine kendi aşkının ölçüsünde bir değer vermek meylini o kadar ileri götürmüştü ki,onun yanıbaşlarından bile sonsuz ve engin kalışına ve kendilerine hitabettiği halde şahıslarını hiç tanımayışına tahammül edemiyordu...Ve hediye verilmiş bazı mücevherlerin suyiyle sevilen bir kadın tarafından yazılmış mektupların kelimelerinde yalnız kendi gönül alakamızın cevherini ve o kadının kendine mahsus edasını bulamayarak kızışımız gibi Swann da,o müzik cümlesinin,her şeye rağmen,zati ve sabit bir güzellik taşıyışına sinirleniyordu...'

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    -You are quite right,I'm a liar and it's like yor fidelity,a fact of life...No more nor less irritating...

  • Fatih Yılmaz
    Fatih Yılmaz

    '...fakat Paul bilmiyordu ki kadın mektubu ne kadar uzun olursa olsun onlarca en ehemmiyetli düşünceler en sona kalanlar olur...'

  • Cgl Cgl
    Cgl Cgl

    Sevgiliye yazılan her şey aşk mektubudur...
    Sonra da yırtıp atarsın...