A'RAF, cennetle cehennem arasında olan bir yer olup orada İslam'ın varlığını hiç duymamış ve bilmemiş insanların toplanacağı bir yerdir.Allah bu insanlara rahmet nazarıyla bakacağı umulmaktadır.Yani onları İslam'dan sorumlu tutmayacaktır.Günümüzde böyle kişiler çok az olup, ancak Afrika ve Amerika kıtasının ortalarında balta girmemiş ormanlarında bulunabilirler.Bunlara Sabiin denilir.
A'raf, arfın çoğulu ve yüksek bir yer demektir A'raf, tefsirlerde Cennet ile Cehennem arasında kurulu olan sur olarak zikredilmektedir Zaten bu kelime bir sûreye de ad olmuştur A'raf suresi, A'raftan bahsettiği için bu ismi almıştır
Efenim kat’i suret ilen iki arada bir derede manasında kullanılmayan kelime idir.'sondan bir önceki durak' da ismiyle müsemma “durak” olması hasebiylen bu mananında burak misali semada süzüldüğü,ayaklarının yere basmadığı aşikar idir.velhasıl deliler ilen müslüman cinleri aynı kefeye koymuş zatın hepten üfürdüğü,üfürdüğü istikametteki bilimum teyyarelerin minarelerin şerefesine doğru rotayı çevirdiği de cümle alemin malumu udur.cennete giden sevgili ilen buluşulup cehenneme seyirtileceği meydan,durak,heykel,bina,mağaza önü,park,tepe(yuh artık) nevinden olmadığı yedi ceddimizin de malumu udur.arlanıp affedilecek zamanların ziyadesiylen gerilerde kaldığı adı üstünde alan vü meydan idir.dünyada elbetteki değil idir.tefsirlerdeki teşbih idir,tövbe estağfirullah ilen… Evvel- ahir bilimum google tefsirlerinden kırpılıp monte edilmiş paragraflar isem, ağzımın daha ziyade ayrılmasını önlemek hasebiylen itibar edilmemiş idir.hasbinalah ilen...
zahmet edip daha evvel verilmiş emekleri göz ucuynan,göz kırpma süresi içerisinde okuyup cümleleri birbiri ardı sıra bağlamak suretiylen bir yazım terkip etmişim idir.zira mizah anlayışı şahsıma parmak ısırtmış avamın,dudağımı uçuklatmasına da sebebiyyet vermemek içün kısa kesmişim idir.hamd ilen… Efenim bu konuda bir malumat da şahsımın geçip ağzı olan konuşmuş kervanına katılmaktan imtina etmiş,şahsıma “aceba sadece ağzı olanlar mı konuşmuş” sualini sorup alacağım cevaptan ürkmüş, bu sahifedeki kimse ilen küçük abdest müsabakasına girişmemişim idir.bravo ilen. aklıma mukayyet ilen…
Ahirette cennet ve cehennem arasında bir yerdir. Orada bekleyen insanlar hem cehennemdekilerin hem cennettekilerin hâllerini gözlemler ve cennete girmeyi umut ederek beklerler.Kur’an-ı Kerim’de “Araf” isminde bir sure mevcuttur ve orada Araf'takilerden şöyle bahsedilir:
46- Cennetliklerle cehennemlikler arasında bir perde vardır. A'raf üzerinde de, her iki taraftakileri simalarından tanıyan kişiler vardır. Bunlar cennetliklere: 'selâm olsun size' diye seslenirler. Bunlar henüz cennete girmemiş, fakat girmeyi arzu eden kimselerdir.
47- Gözleri cehennemlikler tarafına çevrilince de:'Rabbimiz! Bizi zalim toplulukla beraber eyleme! ' derler.
48- A'raftakiler yüzlerinden tanıdıkları kişilere seslenerek şöyle derler: 'Ne topluluğunuz, ne de büyüklük taslamanız, size hiç bir yarar sağlamadı'.
49- 'Allah onları hiç bir rahmete erdirmeyecek, diye yemin ettiğiniz kimseler bunlar mıydı? ' (Cennetliklere dönerek) : 'Girin cennete, artık size ne korku vardır, ne de siz üzüleceksiniz' derler.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali http://www.kuranikerim.com/telmalili/araf.htm (02.09.2011/saat: 15.04)
cennetle cehennem arasındaki sur, duvar. ehl-i araf buraya hakim olup, masum ve zındıkları ayrıştırırlar. yakında sura üflenip, cennet cehennem birbirine girecektir.
A'raf, arfın çoğulu ve yüksek bir yer demektir A'raf, tefsirlerde Cennet ile Cehennem arasında kurulu olan sur olarak zikredilmektedir Zaten bu kelime bir sûreye de ad olmuştur A'raf suresi, A'raftan bahsettiği için bu ismi almıştır
galiba sorgu sırasında ahirette yüce Allah'ın sevdiği kullarının hesabı bitince araf ta(beklemekte) olanlar onlara selam olsun derler ashab-ı meymene'ye cennet halkına;
cehennemliklere dönerek derler ki:yazık size siz dünyadayken iyi iş yapıp yalnızca Allah ı yüceltenlerle alay ederdiniz yazık size derler.Araf takiler henüz cennete girmeyen ama girmeyi çok arzu eden bekleyenlerdir.
kendini en mutlu zannettiğin aynı anda, mutsuzluğu da yaşamaktır araf, hani intihar etmek için boğaz köprüsüne çıkarsın da atlayıp atlamamak da tereddüt edersin ya, işte öylesi bi duygu karmaşası...
Sözcük olarak, Arapça 'kum tepesi' anlamındaki 'urf'un çoğul halidir. Her inançta Araf anlayışı farklıdır. İslam dininde Araf, cennet ile cehennem arasındaki tepenin adıdır.
ruhum iki ucun arasinda geziniyor/ arafta
A'RAF, cennetle cehennem arasında olan bir yer olup orada İslam'ın varlığını hiç duymamış ve bilmemiş insanların toplanacağı bir yerdir.Allah bu insanlara rahmet nazarıyla bakacağı umulmaktadır.Yani onları İslam'dan sorumlu tutmayacaktır.Günümüzde böyle kişiler çok az olup, ancak Afrika ve Amerika kıtasının ortalarında balta girmemiş ormanlarında bulunabilirler.Bunlara Sabiin denilir.
Araf cennet ile cehennem arası olan yer..bi anlamda umut ve umutsuzluk arasında kalmayı anlatmak için bence güzel bi örnek..
ne onunla ne onsuz olmaktır..
A'raf, arfın çoğulu ve yüksek bir yer demektir A'raf, tefsirlerde Cennet ile Cehennem arasında kurulu olan sur olarak zikredilmektedir Zaten bu kelime bir sûreye de ad olmuştur A'raf suresi, A'raftan bahsettiği için bu ismi almıştır
onunla yada onsuzluk un tam ortasında biyer
Araf: sobet
Arafat:Sohbet edenlerin biraraya geldiği yer
Mecazi anlamda Müminlerin toplanıp tanı olduğu ter
dante nin ilahi komedyasında ziyaret ettiği yer.. cehennemm
ahirette, cennet ve cehennem arasında bir yer olmasıyla beraber
mısralarımda kullanmayı sevdiğim güzel bir kelime...
Efenim kat’i suret ilen iki arada bir derede manasında kullanılmayan kelime idir.'sondan bir önceki durak' da ismiyle müsemma “durak” olması hasebiylen bu mananında burak misali semada süzüldüğü,ayaklarının yere basmadığı aşikar idir.velhasıl deliler ilen müslüman cinleri aynı kefeye koymuş zatın hepten üfürdüğü,üfürdüğü istikametteki bilimum teyyarelerin minarelerin şerefesine doğru rotayı çevirdiği de cümle alemin malumu udur.cennete giden sevgili ilen buluşulup cehenneme seyirtileceği meydan,durak,heykel,bina,mağaza önü,park,tepe(yuh artık) nevinden olmadığı yedi ceddimizin de malumu udur.arlanıp affedilecek zamanların ziyadesiylen gerilerde kaldığı adı üstünde alan vü meydan idir.dünyada elbetteki değil idir.tefsirlerdeki teşbih idir,tövbe estağfirullah ilen…
Evvel- ahir bilimum google tefsirlerinden kırpılıp monte edilmiş paragraflar isem, ağzımın daha ziyade ayrılmasını önlemek hasebiylen itibar edilmemiş idir.hasbinalah ilen...
zahmet edip daha evvel verilmiş emekleri göz ucuynan,göz kırpma süresi içerisinde okuyup cümleleri birbiri ardı sıra bağlamak suretiylen bir yazım terkip etmişim idir.zira mizah anlayışı şahsıma parmak ısırtmış avamın,dudağımı uçuklatmasına da sebebiyyet vermemek içün kısa kesmişim idir.hamd ilen…
Efenim bu konuda bir malumat da şahsımın geçip ağzı olan konuşmuş kervanına katılmaktan imtina etmiş,şahsıma “aceba sadece ağzı olanlar mı konuşmuş” sualini sorup alacağım cevaptan ürkmüş, bu sahifedeki kimse ilen küçük abdest müsabakasına girişmemişim idir.bravo ilen.
aklıma mukayyet ilen…
Ahirette cennet ve cehennem arasında bir yerdir. Orada bekleyen insanlar hem cehennemdekilerin hem cennettekilerin hâllerini gözlemler ve cennete girmeyi umut ederek beklerler.Kur’an-ı Kerim’de “Araf” isminde bir sure mevcuttur ve orada Araf'takilerden şöyle bahsedilir:
46- Cennetliklerle cehennemlikler arasında bir perde vardır. A'raf üzerinde de, her iki taraftakileri simalarından tanıyan kişiler vardır. Bunlar cennetliklere: 'selâm olsun size' diye seslenirler. Bunlar henüz cennete girmemiş, fakat girmeyi arzu eden kimselerdir.
47- Gözleri cehennemlikler tarafına çevrilince de:'Rabbimiz! Bizi zalim toplulukla beraber eyleme! ' derler.
48- A'raftakiler yüzlerinden tanıdıkları kişilere seslenerek şöyle derler: 'Ne topluluğunuz, ne de büyüklük taslamanız, size hiç bir yarar sağlamadı'.
49- 'Allah onları hiç bir rahmete erdirmeyecek, diye yemin ettiğiniz kimseler bunlar mıydı? ' (Cennetliklere dönerek) : 'Girin cennete, artık size ne korku vardır, ne de siz üzüleceksiniz' derler.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
http://www.kuranikerim.com/telmalili/araf.htm (02.09.2011/saat: 15.04)
Karın güneşsiz havada lodos yeliyle erimesi...Güneşi görmeden erimek,aşkı görmeden yok olmak.......
Nehrin öte yakası..
ve sen uzaktasındır karşı kıyıya,
geç geçebilirsen çırpınarak, başıboş çürümüş bir kütük parçasıyla...
İki arada bir derede anlamında da kullanılan kelime.
Sondan bir önceki durak
cennetle cehennem arasındaki sur, duvar. ehl-i araf buraya hakim olup, masum ve zındıkları ayrıştırırlar. yakında sura üflenip, cennet cehennem birbirine girecektir.
Cennete mi yoksa ceheneme mi gidecekleri belli olmayanların kalacağı yer..
Bu isimde kuran'da bir de sure vardır
Katolik inancında da; günahkar hristiyanların öldükten sonra arınmaları için gönderilecekleri cennet ve cehennem arasındaki aleme denir..
Kelime anlamıda: Günahlardan arındırıldığı ara alemdir
Bekliyorum A'raf ta sevgilim,
Hadi gel de cehenneme gidelim...
Son dönem şairlerin içini boşalttığı, sıkça tekrarladığı, olur olmaz dizelerde kullandığı kelime..
araf cennet ve cehennemin arası şimdi yaşadığımız dünya
Ar/ Af
zamanı.
Ar eyleyip Af dile.
A'raf, arfın çoğulu ve yüksek bir yer demektir A'raf, tefsirlerde Cennet ile Cehennem arasında kurulu olan sur olarak zikredilmektedir Zaten bu kelime bir sûreye de ad olmuştur A'raf suresi, A'raftan bahsettiği için bu ismi almıştır
cennet ve cehennem arasındaki tepe...
Cennet ve cehennem arasında bir yer diye biliyorum..
kum tepe.arada olanların henüz bir yere ait olmayanları yeri
galiba sorgu sırasında ahirette yüce Allah'ın sevdiği kullarının hesabı bitince araf ta(beklemekte) olanlar onlara selam olsun derler ashab-ı meymene'ye cennet halkına;
cehennemliklere dönerek derler ki:yazık size siz dünyadayken iyi iş yapıp yalnızca Allah ı yüceltenlerle alay ederdiniz yazık size derler.Araf takiler henüz cennete girmeyen ama girmeyi çok arzu eden bekleyenlerdir.
...
Şu yarım yamalak dünyada
Ne tam kafiriz, ne tam müslüman!
...
Ömer Hayyam
kendini en mutlu zannettiğin aynı anda, mutsuzluğu da yaşamaktır araf,
hani intihar etmek için boğaz köprüsüne çıkarsın da atlayıp atlamamak da tereddüt edersin ya, işte öylesi bi duygu karmaşası...
Elif Şafak...
Sözcük olarak, Arapça 'kum tepesi' anlamındaki 'urf'un çoğul halidir. Her inançta Araf anlayışı farklıdır.
İslam dininde Araf, cennet ile cehennem arasındaki tepenin adıdır.