Ölümü Özledim Tozlu camlarla kaplı bu odada ölmek Bütün herkes gibi bir gün bende ölücem Eminim kimse Ne bu satırları, Nede beni Hatırlamayacak. Umurumda da deil! ! ! ! ! Ben ölmek istiyorum, Sensiz sevgisiz olan bu hayatı istemiyorum; anne Hep seni aradım Ayşe’nin sesinde Fatma’nın teninde sıcaklığını Ve dokunuşunu Zeynep’in ellerinde Ve tutunmak istedim bunlarla hayata sıkıca… Ama yoktu… Tıpkı senin yokluğun gibi, sıcaklığında yoktu ne onda… nede bir başkasında … Çünkü sen bendin yada ben sen…… Çünkü; sen annemdin…… Annem…
BU ŞİİR MANEVİ OĞLUNUZ DEĞİL, “ÖZ OĞLUNUZ” BENDEN SİZE HEDİYE
YUSUF (İSTANBUL)
Kalk anam kalk, Allah aşkına kalk Bak mevsim umut mevsimi papatya mevsimi, gül mevsimi mevsim bahar dağlar kar suların coşup taştığı zamandır
kalk yarasına merhem olduğum kalk ben geldim uyan da bir bak yatma öyle sessiz, öyle nefessiz n’olur yatma öyle çaresiz aç gözlerini yaşadığını bileyim gülersen güleyim ağlarsan gözyaşını sileyim oynat kirpiklerini bulutlar uçsun gözlerinde bahar yağmurları yıkasın saçlarını ölmek gerekiyorsa ben öleyim...
kalk anam allah aşkına kalk ben geldim bak kime bu nazın, kime bu küsün bu inat niye konuş benimle, allah aşkına konuş yatma öyle sessiz, öyle nefessiz kurban olduğum bir ses ver, bir nefes yaşadığını bileyim
kalk anam kalk allah aşkına kalk ben geldim uyanda bir bak saklandığımız kovuklarda şidetli yağmurlar yağsın yine rüzgarlar essin, fırtınalar kopsun, şimşekler çaksın koynuna al beni, sarıl sımsıkı başımı göğsüne yaslayayım yeneyim bütün korkularımı ve sen beni hiç bırakma, bıkma n'olur
koynuna al yine, sarıl sımsıkı, üşüyorum korkuyorum yıldızlar uykuya yattığında tut elimden güneşe götür beni saçları sümbül anam, yanağı gül anam sayki, küçük bir çocuğum daha hiç büyümedim şimdi ben ne yaparım, nereye giderim kime gösteririm kanayan dizlerimi
uyan anam bak sümbül vakti, gül vakti bin hayat tomurcuğu umuda kızarır dallarda usul, ağır, yorgun uyuyor bedenin ah ne kadarda güzelsin anam uyan kurban olduğum uyan bak rüzgar vakti dağlarda
tut elimden kırlara gidelim beyaz papatyalar toplayayım sana düşersen yalnız kalırım gidersen öksüz taşıyamaz yüreğimin ağrısını hiç bir beden
kalk allah aşkına kalk böyle yapayalnız boynu bükük koma beni senin sıcaklığından ayrı, sevginden uzak kime koşarım, nasıl yaşarım böyle bir başıma teninin kokusunu özledim anne, sımsıcak nefesini yavrum diyen o nazlı yumuşacık sesini hadi uyan canyoldaşım, gözbebeğim sarı gülüm, altın kalplim, iyilik meleğim gözlerime acılar yağdıran kalk ki, yine sana türküler söyleyeyim
kalk anam kalk allah aşkına kalk bu yürek nasıl dayanır derdini kalem olup yazmaya, dil olup söylemeye sana sarılmayı özledim, nazlanıp darılmayı kanayan gözlerimde sızılar akıyor bak kırmızı yağmurlar yağıyor üzerime ıslanıyor sensíz kalan yanım hadi uyan yüreğini öptüğüm koma beni buralarda yalnız bırakıp gitme yıkılırım bir kez değil, her gün bin kez ölürüm
Sarılki kokun sinsin tenime anne sevgin işlesin yüreğime bu yalancı dünyada kimim varki senden başka gözlerimden öpecek, üstümü örtecek karanlık soğuk gecelerde
kalk anam allah aşkına kalk karanlık çöküyor bak goncagül sevinçler üstüne boynunu büküyor yaşam yaralı ceylanlar meliyor uzak dağbaşlarında turnalar da geçmiyor artık kalk allah aşkına kalk sen bir maral ol, ben ceylan dağlar gökkuşağı olsun, ovalar seyran
Sarıl sımsıkı tenim ol, beni bırakma tut ellerimi benimle ağla, benimle yan benimle uyu, benimle uyan birlikte çıkalım dağlara bak yayla zamanı ben munzur suyu olayım, sen teyran sen nisan ol, ben haziran... ben küçük bir pınar, sen çağlayan akıp gidelim koyun koyuna
Sen yoksan kurur kurnalar dereler susuz, koyunlar kuzusuz kalır melemez bir daha ardından koyunlar kan süzülür kirpiklerden yüreklere keklikler de ötmez bir daha, turnalar da geçmez buralardan bir daha koşamam çayır kuşlarıyla, yarışamam deli sularla bastırıp göğsüme acılarımı küserim yaşama
kalk anam kalk allah aşkına kalk bulutlarda ağlıyor bak kalk şiirler dizilsin yollara, türküler dizilsin eğilsin önünde kavak ağaçları akakasyalar çiçekler dursun selama yaşamın adı sensin, senin adın yaşam düşersen omuzuma üşürsen yüreğime yaslan tut ellerimi sevinçlere yürüyellim ana nasıl taşıdıysan beni dokuz ay karnında ben sırtımda taşıyayım seni bir ömür
....... ah nazlı anam uzansam dokunabilir miyim? yüreğindeki incinmişliklere durdurabilir miyim? zamanı gözlerinin içindeki yaşları öpebilir miyim? anlayabilir miyim? yaşamı ve ölümü anlatabilir miyim? acının dayanılmazlığını yaşamın umursamazlığını kim dinler beni
ey benim dağ dağ kalbime gömdüğüm nazlım benki, düşleri ıssız nehirlere akan o küçük çocuğum daha kar yağıyor, rüzgar uğultuları dışarda al sıcaklığına sar beni, üşüyorum ya gece, gecede üşür mü anne kimsesiz kalınca bırakıp gitme n’olur ......... ben başımı nasıl taşlara çalmazım dağlar oy gözyaşımı nasıl çaylara salmazım dağlar oy ah komşular komşular hele deyin ya ben nasıl, ya ben nasıl ağlamazım dağlar oy...
“BU MESAJI ALLAH RIZASI İÇİN” ÇEVRENİZE DAĞITMANIZI RİCA EDİYORUM… BU ZİNCİRE SİZDE KATILIN VE BU MESAJ EVLAT HASRETİ ÇEKEN TÜM ANNELERE ULAŞSIN…
Bu mesaj KİME?
1) Evladını herhangi bir sebeble KAYBETMİŞ tüm annelere…
2) Her hangi bir nedenle Evlat sahibi OLAMAMIŞ tüm annelere…
3) Evladı olupta herhangi bir nedenle evladı ile KONUŞAMAYAN iletişim kuramayan tüm annelere…
4) Annesini kaybetmiş, yada annesini bulamayan, annesi ike konuşamayan tüm EVLATLARA…
LÜTFEN SİZ YUKARIDAKİ SEÇENEKLERDEN BİRİNE AİT DEĞİLSENİZ BİLE, BU MESAJI ÇEVRENİZDEKİ ARKADAŞLARINIZA, DOSTLARINIZA ALLAH RIZASI İÇİN İLETİN…
ANNE: sana sadece SENI SEVİYORUM dıye bılmek bıle benım için bır umut bır ışıktır. Anne benım var oluşum senın nefes alman sacımı okşaman ve gözlerime gülmen demektir.
Canım annem....... Seni öyle çok özledim ki.. Senin o narin ellerine dokunmak, mis kokan saçlarını okşamak, derin bakan gözlerinin ta içine bakmak... Anne seni çok özledim....Sen benim hayatta, ayakta kalmam için en önemli sebeplerden birisin. Seni öyle çok seviyorum ki, her aklıma gelişinde gözlerim doluyor..:(..... Sen benim yaşam kaynağımsın. Seni hayatım boyunca kalbimin en üstünde taşıyacağım... Bana yaşattığın bu aşkı hep canlı tutacağım...:(.... Sen var ya sen... Başımın tacısın... SENİ SEVİYORUM ANNE:((Seni çok özledim............
................................................................. .....................A h....A n n e(m) ................... . Durmuyor içimdeki ağlayan o çocuk,ah Anne! Ne olursun, söyle ona; sen bulursun bahane. Yeni doğdum,ne bileyim; ne olursun bir çare! Hep ağlıyor içimdeki o çocuğum; ah Anne!
Ben şefkatin elde avuç,her bir daim var saydım; Ah Annemsin,no'lur okşa; ancak gördü bebeğin! Gönlüm bir çöl,ruhum kurak; unutmuştum Rahmanı, Yedim aklı,gene açım; doyur beni ah Anne!
Gökyüzünün yanlız gezen kuşlarına dalmıştım... İçim nadas,ufkum pek dar; çok karanlık ah Annem! Batmış gönle,hiçte doğmaz; ben hasretim güneşe; No'lur indir,ben uçmadan ne anlarım ah Anne? . Yollar yokuş,sensin vadim; geldim bitmez cihanım! Ağıt sende,öpte kokla; çok özledim ah Anne! Garip başım,geldi yaşım; gene sana muhtacım! Sensin gizem,içten seven; çok büyüksün ah Annem!
Tenezzül et, sana muhtaç; pek mecalsiz her yanım, Ben kıymetin çaptan düştüm,kızma; yeni anladım. Hep severdin,tekrar geri; döndü sana evladın, Tüm yanlızım,no'lur anla; bir sen kaldın ah Annem! . Gürle bana, ben anlamam kibarlıktan ah Annem! Bakar durur akasıca,iki gözüm; ben buyum! -Vay başıma! -Geçti Güneş! -Kavurmuşum fidanın; Çığlar düştü,tüm nefessiz; kaldım medet ah Annem!
Muhabbetin değer cana,nerem masum; kıy bana! Sıkma kendin,kırma dalın; kehribarım ağlama! Bin nasihat bu musibet,ömrüm vardı hazana; Sensin merhem,yaram derin; bağrım yanar ah Anne!
Yüce dağım; dertli başım! -Ben mi sana evladım? Vadem gelir bugün yarın; nerde sıram savmışım? -Kara haber! ..-Söyle bana; ne olursa razıyım! .. Elbet hakkın,gülmez yüzün; çok mu kızdın ah Annem?
Şu gözümü açtım tek sen, vardın gene karşımda; Hani nerde,şimdi doğan; misler kokan o bebe? Aldı beni,sildi attı; 'Dünya' denen hergele, Bir sen varsın,no'lur yıka; koktum geldim ah Anne! . Geldin demek,sende yürek; gene geçtin karşıma, Dua ettin,bildi içim; geç mi vardım farkına? Çok ağladım,bitti ömrüm; beni de al yanına, -Ah Annemsin,kalkta sarıl; niye girdin mezara? ..
Bir zamanlar bir genç, kötü kalpli bir kızı sevmiş ve onunla evlenmek istemiş. Ancak kız, korkunç bir şart ileri sürerek ^^Senin sevgini ölçmek istiyorum.^^ Demiş. ^^Bakalım beni gerçekten seviyor musun? Bunun için de köpeğime yedirmek için, bana annenin kalbini getireceksin.^^
Delikanlı, tüyler ürperten bu teklif karşısında uzun bir tereddüt geçirmiş. Sonunda kızın istediğini yerine getirerek annesini öldürmüş. Çıkardığı kalbini bir mendile koyup kızın evine doğru yönelmiş. Hızla giderken ayağı bir taşa takılmış. Mendile sarılı kalp bir tarafa, kendisi de bir tarafa düşmüş. Canı acıdığı için, ağzından ister istemez ^^Ah anacığım^^ sözleri dökülmüş. Annesinin tozlara bulanan ve hâlâ soğumamış olan kalbinden, o an bir ses yükselmiş;
^^Canım yavrum, bir yerin acıdı mı? ^^
Annelerimizin değeri hiçbir şeyle ölçülmez. Onlara olan sevgimizi sadece bir güne ^^anneler gününe ^^ sığdırmayalım.
Eteğinde çamur anne eteğinde ateş, Sanki Kudüs oldun anne yüzün bin güneş. O ne avuçladığın anne ellerin yanmış, Ruhlar ağlaşıyor yine melekler ayaklanmış
Denizler kabardı sen dur, denizler kabardı, Bu ırmaklar yokken anne gözlerin vardı. Kundaklanmış saçlarından kıvılcım düştü, Yaralanmış tüm aşıklar ona üşüştü.
Yıldızlarımı küstürdük uçup giden ne, Belki yoruldu melekler göğü tut anne. Eteğinde çamur anne eteğinde ateş, Sanki Kudüs oldun anne yüzün bin güneş.
anne benim meleğim dünyada beni koruyan kolluyan meleğim
size anne ile ilgili bir şey anlatacağım: bir bebek doğum anında meleğine sorar: ben dünyaya gidiyorum ama orada beni kim koruyacak kim kolluyacak? der.meleği: orada senin meleğin var o seni koruyacak kolluyacak der. bebek: peki ben ona ne diyeceğim? melek: ANNE diyeceksin der.
Ağlarken bile ^^anne^^ diyerek ağlamamızın altında yatan gerçek, annemizin hissiyatı, duygusallığı, şefkâti ve merhameti değil midir? Yeryüzünde kadından daha duygu yüklü bir varlık yoktur. Eğer erkeklerde hissiyat olsaydı savaşlarda dökülen kanlar onları boğardı.
Savaşları her zaman erkekler çıkarsa da içi yanıp kavrulan ağlayan her zaman bayanlardır, annelerdir.
Uzun zaman sonra, ilk kez dertleştik seninle, Yudumlanan çay ve sigara eşliğinde. Tam dertleşme denemezdi aslında, İçimde gizlenen acılarımı anlatamadım sana, üzülmeyesin diye.. Sadece üzülmeyesin diye mutlu görünmeye çalıştım, Göz yaşlarım için için kalbime akarken, Yüzümde yedi rengin çiçekleri açan bir gülümseme gördün.... Affet beni anne.... Yakıştıramazdın bana biliyorum, çünkü beni hiç böyle görmedin... Ne sen, Ne de başkaları yüzümdeki maskenin sahteliğini fark etmedi... Ben sizin gözünüzde, yenilmezdim, En kötü zamanlarımda bile yılmazdım, İçimdeki kopan fırtınalara inat, Her zaman durgun bir denizdim... Sen de öyle sandın anne.. İçimde sakladığım onca mücadeleyi, bıkkınlığı, yılgınlığı görseydin eğer üzülecektin. Biliyordum. Sana anlatamadığım için, Affet beni anne.. Başkalarının gözünde güçlü oldum daima, Benim düşüncelerim doğru olandı, içimden inanmasam bile. Doğruluk adı konduğu için kendi doğrularım oldu.. Yaprakları dökülmüş bir çiçek gibi, bir damlaya hasret çöl gibi. Umudunu kaybetmeyen kul gibi, her zaman içimde saklanan. Kimselerin bilmediği, duymadığı, içinde benden öte, bir başka ben oldum.. Anlatamadığım için affet beni anne... Şimdi alkış tutuyor bana eş, dost, akraba. Sen her şeyin üstesinden gelirsin diyorlar bana... Bilmiyorlar anne.. Bilmiyorlar... Hayat en ağır cezayı bana kesti... İçimdeki yalnızlığı kimse görmüyor anne.. Hayat sadece düş kırıklığı getirdi bana.. Affet beni anne..
Bir erkek çocuğun kaleminden çıkmış bu kadar olur yani, tam tarif! ! !
ANNE, dünyada karşılık beklemeden börek yapan tek insandır. Karşılıksız sevginin ete kemiğe bürünmüş halidir! Ne kadar üzsen de 10 Dakika sonra seni affeden zarif bir memeli turudur, yağlı bile olsa tiksinmeden saçını okşayan, kucağına yatıran, öpüp koklayan tek varlıktır,meleğin sut verebilenidir. Yarasın diye muhallebinin içine ciğer katarak çocuğuna yediren manyaklık derecesinde yaratıcıdır. ]Yemek yemeyen çocuğun dikkatini çekmek için elindeki tencere ve]Tavalarla maymunluk yapabilen kişidir, kafayı çocuklarıyla bozmuş,göbek bağı kopsa da yürek bağı asla kopmayan, sevgi dolu fedakar]Insan dişisidir, bulaşık, ütü, vb yaparken bile otomatik olarak çene çalan,]kendi kendine konuşan, kadın dırdırı denen mereti erkeklere daha küçükten Belletendir. Yemek uzmanı, düzen insani, bilgili, kültürlü her şeyi bilen şahsiyettir, yavrularını yol tarafından değil, kaldırım tarafından yürütendir,Dizidizi incidir lakin gerektiğinde laf sokma dalında da birincidir,sevgiliden ayrılma haberi verildiğinde, 'amaaan ben sana daha güzelini bulurum' diyebilen komik bir karakterdir. ]'Oğlum aradım yoktun. Bende mesaj atayım dedim sana. Gelince ara beni EMI aslan evladım. Şapkasız çıkma o karılarla. Kara börülcem benim öptüm annen, seklinde mesajlar atabilen, teknolojiyi ısrarla reddeden, kabullenemeyen, kafasına göre Yorumlayan bilişim düşmanıdır.. ]*** AMA... AMA dünyanın en güzel kucağına sahip, en güzel kokan, harikulade bir varlıktır, olmadık yerlerde iyi ki doğurmuşum Ulen seni! ' diyen ve benim hatırıma benimle Freddy mercury dinleyen bir sabır ağacıdır,evlatlarını asla ayırmayan, ayni zamanda birbirinden koruyan güç abidesidir evde bir yere uzandığınız an orada temizlik yapacağı tutan,temizlik konusunda kayışı kopardığından temizlikçi gelecek diye evi temizleyen balans ayarı kaçmış temizlik kaynağıdır,]Mutfakta yasayan, evde Herkesi idare Eden bir tür canlıdır. Sevginin güçlerini birleştirdiği sonsuz bakiredir! ! ]oğlunun damat - kızının gelin olduğunu görünce, çocuğu mezun olunca,çocuğu gol atınca,çocuğu hasta olunca, çocuğu askere gidince, asmalı]kabağı seyredince,Dolar yükselince velhasıl buna benzer bissuru şeye ağlayabilen, bu mesajı okurken duygulanıp - gözleri dolabilen,ağlamaya Meyilli bir yapısı olan duygu pınarıdır, son kiiii üç dört; ]Uzakta dursa da yakın hissedilen, cani hep istenen, asla vazgeçilmeyen, Dizinin dibinde olmak istenen, evlatların varlığını varlığına armağan edebileceği, *** ıslak - kuru AMA heeeep duygulu*** en önemlisi; kıçı başı oynamayan Tek kadın modelidir...
Ben bu gurbete ile düştüm düşeli, Her gün biraz daha süzülmekteyim. Her gece, içinde mermer döşeli, Bir soğuk yatakta büzülmekteyim. Böylece bir lâhza kaldığım zaman, Geceyi koynuma aldığım zaman, Gözlerim kapanıp daldığım zaman, Yeniden yollara düzülmekteyim. Son günüm yaklaştı görünesiye, Kalmadı bir adım yol ileriye; Yüzünü görmeden ölürsem diye, Üzülmekteyim ben, üzülmekteyim.
aslı: ana.konsonant(ünsüz) ikizleşmesiyle anne olmuş, büyük ünlü uyumu bozulmuş ama türkçe bir kelimedir. kuru kuru ziyaret etmek olmaz tabii böyle bir terimi.
Herkes kendinden sever seni sadece annendir senden sever seni
anne,bitmeyen bi enerji
sonsuz sevgi vede fedakarlık
Dua edersen duan tutar ah ederse ahın
dokuz ayda bağşlanır senin doksan yıllık günahın...
bir gülsün gözlerin
bir gülüşüne feda olsun bütün ilmim ve servetim...
Ölümü Özledim
Ölümü Özledim
Tozlu camlarla kaplı bu odada ölmek
Bütün herkes gibi bir gün bende ölücem
Eminim kimse
Ne bu satırları,
Nede beni
Hatırlamayacak.
Umurumda da deil! ! ! ! !
Ben ölmek istiyorum,
Sensiz sevgisiz olan bu hayatı istemiyorum; anne
Hep seni aradım Ayşe’nin sesinde
Fatma’nın teninde sıcaklığını
Ve dokunuşunu Zeynep’in ellerinde
Ve tutunmak istedim bunlarla hayata sıkıca…
Ama yoktu…
Tıpkı senin yokluğun gibi,
sıcaklığında yoktu ne onda…
nede bir başkasında …
Çünkü sen bendin
yada ben sen……
Çünkü; sen annemdin……
Annem…
Cahit Özcan
ANACIĞIM
—Anneme ve bütün annelere—
Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
Kaç geceler bana ninni söylerdi
Hasta olunca oydu başucumda bekleyen
Biraz yorulmayayım, üzülmeyeyim, hemen
Alır kucağına okşardı, saçlarımı öperdi.
Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
Uzun kış geceleri masal masaldı
Güzel çoban kızları, iyi kalpli sultanlar
Bir suyun akışı gibi geçip gitti zamanlar
Şimdi ne o dünkü çocuk, ne de o masal kaldı.
Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
Yıkayan oydu mürekkep lekeli parmaklarımı
Akşam biraz geciksem yollara düşerdi
Sokağa çıkarken «Yavrucuğum üşütme» derdi.
Hemen bir kazak örerdi biraz boş kaldı mı.
Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
Bilirim yine kalbinde yerim anacığım
Selam sana Anneler Günü İstanbul’dan
Yeni dönmüşçesine bir akşam okuldan
Vefalı ellerinden öperim anacığım.
ANNEM
Annelerin en güzeli,
Sensin, benim güzel annem.
Ilık esen bahar yeli,
Sensin, benim güzel annem.
Güneş yüzlü, altın kalpli,
Ağır başlı, tatlı dilli,
Meleklerin eşi sanki
Sensin, benim güzel annem.
Açan çiçek, çağlayan su,
Gülümseyen engin duygu,
Evimizin mutluluğu
Sensin, benim güzel annem.
Hani eski zaman masalları anlatır
Hüznümü huzura dolarsın
Kaşım gözümden çok içim bir parçan
Annem sen benim yanıma kalansın
Hani bir biblon vardı kırdığım
Üstüne ne kırgınlıklar yaşadın
Ama bil ki ben de parçalandım
Annem ben senin yanına kalanım
Annem annem
Sen üzülme
Sözlerin hep yüreğimde
Uzayan sohbet gecelerinde
Rolleri unutup dost oluuruz
Bizi bağlayan bu kan değil yalnız
Annem biz birbirimize kalanız
Ben kararlı uçarken yolumda
Sen çatık kaşların altında
Katıksız sevgiyle bakarsın
Annem sen benim yanıma kalansın
Annem annem
Gel üzülme
Ben hala senin
Dizlerinde
Söz: Aylin Atalay
candan erçetin söyleyince muhteşemdir.dinleyin:
http://www.plak.gen.tr/dinle-Candan%20Erçetin+Annem_1805.html
anne kime denir? yazın ve videoyu izleyin.söylenecek başka bişey yok!
Bu mesaj KİME?
1) Evladını herhangi bir sebeble KAYBETMİŞ tüm annelere…
2) Her hangi bir nedenle Evlat sahibi OLAMAMIŞ tüm annelere…
3) Evladı olupta herhangi bir nedenle evladı ile KONUŞAMAYAN iletişim kuramayan tüm annelere…
4) Annesini kaybetmiş, yada annesini bulamayan, annesi ike konuşamayan tüm EVLATLARA…
EVLADI OLMAYAN, EVLADI OLAMAYAN YADA EVLADINI KAYBETMİŞ ANNELER…
BU ŞİİR MANEVİ OĞLUNUZ DEĞİL,
“ÖZ OĞLUNUZ” BENDEN SİZE HEDİYE
YUSUF (İSTANBUL)
Kalk anam kalk, Allah aşkına kalk
Bak mevsim umut mevsimi
papatya mevsimi, gül mevsimi
mevsim bahar
dağlar kar
suların coşup taştığı zamandır
kalk yarasına merhem olduğum kalk
ben geldim uyan da bir bak
yatma öyle sessiz, öyle nefessiz n’olur
yatma öyle çaresiz
aç gözlerini yaşadığını bileyim
gülersen güleyim
ağlarsan gözyaşını sileyim
oynat kirpiklerini bulutlar uçsun gözlerinde
bahar yağmurları yıkasın saçlarını
ölmek gerekiyorsa ben öleyim...
kalk anam
allah aşkına kalk
ben geldim bak
kime bu nazın, kime bu küsün
bu inat niye
konuş benimle, allah aşkına konuş
yatma öyle sessiz, öyle nefessiz kurban olduğum
bir ses ver, bir nefes
yaşadığını bileyim
kalk anam kalk
allah aşkına kalk
ben geldim uyanda bir bak
saklandığımız kovuklarda
şidetli yağmurlar yağsın yine
rüzgarlar essin, fırtınalar kopsun, şimşekler çaksın
koynuna al beni, sarıl sımsıkı
başımı göğsüne yaslayayım
yeneyim bütün korkularımı
ve sen beni hiç bırakma, bıkma n'olur
koynuna al yine, sarıl sımsıkı, üşüyorum
korkuyorum yıldızlar uykuya yattığında
tut elimden güneşe götür beni
saçları sümbül anam, yanağı gül anam
sayki, küçük bir çocuğum daha hiç büyümedim
şimdi ben ne yaparım, nereye giderim
kime gösteririm kanayan dizlerimi
uyan anam bak sümbül vakti, gül vakti
bin hayat tomurcuğu umuda kızarır dallarda
usul, ağır, yorgun uyuyor bedenin
ah ne kadarda güzelsin anam
uyan kurban olduğum uyan bak rüzgar vakti dağlarda
tut elimden kırlara gidelim
beyaz papatyalar toplayayım sana
düşersen yalnız kalırım
gidersen öksüz
taşıyamaz yüreğimin ağrısını hiç bir beden
kalk allah aşkına kalk
böyle yapayalnız boynu bükük koma beni
senin sıcaklığından ayrı, sevginden uzak
kime koşarım, nasıl yaşarım böyle bir başıma
teninin kokusunu özledim anne, sımsıcak nefesini
yavrum diyen o nazlı yumuşacık sesini
hadi uyan canyoldaşım, gözbebeğim
sarı gülüm, altın kalplim, iyilik meleğim
gözlerime acılar yağdıran
kalk ki, yine sana türküler söyleyeyim
kalk anam kalk allah aşkına kalk
bu yürek nasıl dayanır
derdini kalem olup yazmaya, dil olup söylemeye
sana sarılmayı özledim, nazlanıp darılmayı
kanayan gözlerimde sızılar akıyor bak
kırmızı yağmurlar yağıyor üzerime
ıslanıyor sensíz kalan yanım
hadi uyan yüreğini öptüğüm
koma beni buralarda yalnız
bırakıp gitme
yıkılırım
bir kez değil, her gün bin kez ölürüm
Sarılki
kokun sinsin tenime anne
sevgin işlesin yüreğime
bu yalancı dünyada kimim varki senden başka
gözlerimden öpecek, üstümü örtecek
karanlık soğuk gecelerde
kalk anam allah aşkına kalk
karanlık çöküyor bak goncagül sevinçler üstüne
boynunu büküyor yaşam
yaralı ceylanlar meliyor uzak dağbaşlarında
turnalar da geçmiyor artık
kalk allah aşkına kalk
sen bir maral ol, ben ceylan
dağlar gökkuşağı olsun, ovalar seyran
Sarıl sımsıkı tenim ol, beni bırakma
tut ellerimi benimle ağla, benimle yan
benimle uyu, benimle uyan
birlikte çıkalım dağlara bak yayla zamanı
ben munzur suyu olayım, sen teyran
sen nisan ol, ben haziran...
ben küçük bir pınar, sen çağlayan
akıp gidelim koyun koyuna
Sen yoksan kurur kurnalar
dereler susuz, koyunlar kuzusuz kalır
melemez bir daha ardından koyunlar
kan süzülür kirpiklerden yüreklere
keklikler de ötmez bir daha, turnalar da geçmez buralardan
bir daha koşamam çayır kuşlarıyla, yarışamam deli sularla
bastırıp göğsüme acılarımı küserim yaşama
kalk anam kalk allah aşkına kalk
bulutlarda ağlıyor bak
kalk şiirler dizilsin yollara, türküler dizilsin
eğilsin önünde kavak ağaçları akakasyalar
çiçekler dursun selama
yaşamın adı sensin, senin adın yaşam
düşersen omuzuma
üşürsen yüreğime yaslan
tut ellerimi sevinçlere yürüyellim ana
nasıl taşıdıysan beni dokuz ay karnında
ben sırtımda taşıyayım seni bir ömür
.......
ah nazlı anam
uzansam
dokunabilir miyim? yüreğindeki incinmişliklere
durdurabilir miyim? zamanı
gözlerinin içindeki yaşları öpebilir miyim?
anlayabilir miyim? yaşamı ve ölümü
anlatabilir miyim? acının dayanılmazlığını
yaşamın umursamazlığını
kim dinler beni
ey benim dağ dağ kalbime gömdüğüm nazlım
benki, düşleri ıssız nehirlere akan o küçük çocuğum daha
kar yağıyor, rüzgar uğultuları dışarda
al sıcaklığına sar beni, üşüyorum
ya gece, gecede üşür mü anne
kimsesiz kalınca
bırakıp gitme n’olur
.........
ben başımı nasıl taşlara çalmazım dağlar oy
gözyaşımı nasıl çaylara salmazım dağlar oy
ah komşular komşular hele deyin
ya ben nasıl, ya ben nasıl ağlamazım dağlar oy...
“BU MESAJI ALLAH RIZASI İÇİN” ÇEVRENİZE DAĞITMANIZI RİCA EDİYORUM… BU ZİNCİRE SİZDE KATILIN VE BU MESAJ EVLAT HASRETİ ÇEKEN TÜM ANNELERE ULAŞSIN…
Bu mesaj KİME?
1) Evladını herhangi bir sebeble KAYBETMİŞ tüm annelere…
2) Her hangi bir nedenle Evlat sahibi OLAMAMIŞ tüm annelere…
3) Evladı olupta herhangi bir nedenle evladı ile KONUŞAMAYAN iletişim kuramayan tüm annelere…
4) Annesini kaybetmiş, yada annesini bulamayan, annesi ike konuşamayan tüm EVLATLARA…
LÜTFEN SİZ YUKARIDAKİ SEÇENEKLERDEN BİRİNE AİT DEĞİLSENİZ BİLE, BU MESAJI ÇEVRENİZDEKİ ARKADAŞLARINIZA, DOSTLARINIZA ALLAH RIZASI İÇİN İLETİN…
[email protected]
www.cemevi.8M.com
Anne çocuğuna karşılıksız sevgi duyan kişidir
ANNE: sana sadece SENI SEVİYORUM dıye bılmek bıle benım için bır umut bır ışıktır.
Anne benım var oluşum senın nefes alman sacımı okşaman ve gözlerime gülmen demektir.
benim annem güsel annem....tattlım kıymatlım, anneler günü gelsede doya doya öpsem, başka türlü öptürmez :)
yeryuzunun en guzel canlısı. olmazsa olmazı
ne kadar sarılsam,öpsem
doyamadığım
kadın...
ne kadar sarılsa,öpse
bana doyamayan
kadın... :))
Canım annem.......
Seni öyle çok özledim ki.. Senin o narin ellerine dokunmak, mis kokan saçlarını okşamak, derin bakan gözlerinin ta içine bakmak... Anne seni çok özledim....Sen benim hayatta, ayakta kalmam için en önemli sebeplerden birisin. Seni öyle çok seviyorum ki, her aklıma gelişinde gözlerim doluyor..:(.....
Sen benim yaşam kaynağımsın. Seni hayatım boyunca kalbimin en üstünde taşıyacağım...
Bana yaşattığın bu aşkı hep canlı tutacağım...:(....
Sen var ya sen... Başımın tacısın... SENİ SEVİYORUM ANNE:((Seni çok özledim............
-Ah Annem-
.................................................................
.....................A h....A n n e(m) ...................
.
Durmuyor içimdeki ağlayan o çocuk,ah Anne!
Ne olursun, söyle ona; sen bulursun bahane.
Yeni doğdum,ne bileyim; ne olursun bir çare!
Hep ağlıyor içimdeki o çocuğum; ah Anne!
Ben şefkatin elde avuç,her bir daim var saydım;
Ah Annemsin,no'lur okşa; ancak gördü bebeğin!
Gönlüm bir çöl,ruhum kurak; unutmuştum Rahmanı,
Yedim aklı,gene açım; doyur beni ah Anne!
Gökyüzünün yanlız gezen kuşlarına dalmıştım...
İçim nadas,ufkum pek dar; çok karanlık ah Annem!
Batmış gönle,hiçte doğmaz; ben hasretim güneşe;
No'lur indir,ben uçmadan ne anlarım ah Anne?
.
Yollar yokuş,sensin vadim; geldim bitmez cihanım!
Ağıt sende,öpte kokla; çok özledim ah Anne!
Garip başım,geldi yaşım; gene sana muhtacım!
Sensin gizem,içten seven; çok büyüksün ah Annem!
Tenezzül et, sana muhtaç; pek mecalsiz her yanım,
Ben kıymetin çaptan düştüm,kızma; yeni anladım.
Hep severdin,tekrar geri; döndü sana evladın,
Tüm yanlızım,no'lur anla; bir sen kaldın ah Annem!
.
Gürle bana, ben anlamam kibarlıktan ah Annem!
Bakar durur akasıca,iki gözüm; ben buyum!
-Vay başıma! -Geçti Güneş! -Kavurmuşum fidanın;
Çığlar düştü,tüm nefessiz; kaldım medet ah Annem!
Muhabbetin değer cana,nerem masum; kıy bana!
Sıkma kendin,kırma dalın; kehribarım ağlama!
Bin nasihat bu musibet,ömrüm vardı hazana;
Sensin merhem,yaram derin; bağrım yanar ah Anne!
Yüce dağım; dertli başım! -Ben mi sana evladım?
Vadem gelir bugün yarın; nerde sıram savmışım?
-Kara haber! ..-Söyle bana; ne olursa razıyım! ..
Elbet hakkın,gülmez yüzün; çok mu kızdın ah Annem?
Şu gözümü açtım tek sen, vardın gene karşımda;
Hani nerde,şimdi doğan; misler kokan o bebe?
Aldı beni,sildi attı; 'Dünya' denen hergele,
Bir sen varsın,no'lur yıka; koktum geldim ah Anne!
.
Geldin demek,sende yürek; gene geçtin karşıma,
Dua ettin,bildi içim; geç mi vardım farkına?
Çok ağladım,bitti ömrüm; beni de al yanına,
-Ah Annemsin,kalkta sarıl; niye girdin mezara? ..
..................Mahzun-i Vebal bi Ga'rip Er'can
Ercan Kurt
hayata bağlı kalmamın tek yaşam nedeni.
Bir zamanlar bir genç, kötü kalpli bir kızı sevmiş ve onunla evlenmek istemiş. Ancak kız, korkunç bir şart ileri sürerek ^^Senin sevgini ölçmek istiyorum.^^ Demiş.
^^Bakalım beni gerçekten seviyor musun? Bunun için de köpeğime yedirmek için, bana annenin kalbini getireceksin.^^
Delikanlı, tüyler ürperten bu teklif karşısında uzun bir tereddüt geçirmiş. Sonunda kızın istediğini yerine getirerek annesini öldürmüş. Çıkardığı kalbini bir mendile koyup kızın evine doğru yönelmiş. Hızla giderken ayağı bir taşa takılmış. Mendile sarılı kalp bir tarafa, kendisi de bir tarafa düşmüş.
Canı acıdığı için, ağzından ister istemez ^^Ah anacığım^^ sözleri dökülmüş.
Annesinin tozlara bulanan ve hâlâ soğumamış olan kalbinden, o an bir ses yükselmiş;
^^Canım yavrum, bir yerin acıdı mı? ^^
Annelerimizin değeri hiçbir şeyle ölçülmez. Onlara olan sevgimizi sadece bir güne ^^anneler gününe ^^ sığdırmayalım.
Eteğinde çamur anne eteğinde ateş,
Sanki Kudüs oldun anne yüzün bin güneş.
O ne avuçladığın anne ellerin yanmış,
Ruhlar ağlaşıyor yine melekler ayaklanmış
Denizler kabardı sen dur, denizler kabardı,
Bu ırmaklar yokken anne gözlerin vardı.
Kundaklanmış saçlarından kıvılcım düştü,
Yaralanmış tüm aşıklar ona üşüştü.
Yıldızlarımı küstürdük uçup giden ne,
Belki yoruldu melekler göğü tut anne.
Eteğinde çamur anne eteğinde ateş,
Sanki Kudüs oldun anne yüzün bin güneş.
anne benim meleğim dünyada beni koruyan kolluyan meleğim
size anne ile ilgili bir şey anlatacağım:
bir bebek doğum anında meleğine sorar:
ben dünyaya gidiyorum ama orada beni kim koruyacak kim kolluyacak? der.meleği:
orada senin meleğin var o seni koruyacak kolluyacak der.
bebek:
peki ben ona ne diyeceğim?
melek:
ANNE diyeceksin der.
....başlangıcım....yokluğunu düşünemediğim yegane varlık...
anne bana özveriyi sevgiyi ve emeği hatırlatıyor
Hiçbir insan,kollarında bir çocuk tutan anne kadar çekici ve birkaç çocuk arasındaki bir anne kadar saygıya layık değildir.
Ağlarken bile ^^anne^^ diyerek ağlamamızın altında yatan gerçek, annemizin hissiyatı, duygusallığı, şefkâti ve merhameti değil midir?
Yeryüzünde kadından daha duygu yüklü bir varlık yoktur. Eğer erkeklerde hissiyat olsaydı savaşlarda dökülen kanlar onları boğardı.
Savaşları her zaman erkekler çıkarsa da içi yanıp kavrulan ağlayan her zaman bayanlardır, annelerdir.
Uzun zaman sonra, ilk kez dertleştik seninle,
Yudumlanan çay ve sigara eşliğinde.
Tam dertleşme denemezdi aslında,
İçimde gizlenen acılarımı anlatamadım sana, üzülmeyesin diye..
Sadece üzülmeyesin diye mutlu görünmeye çalıştım,
Göz yaşlarım için için kalbime akarken,
Yüzümde yedi rengin çiçekleri açan bir gülümseme gördün....
Affet beni anne....
Yakıştıramazdın bana biliyorum, çünkü beni hiç böyle görmedin...
Ne sen,
Ne de başkaları yüzümdeki maskenin sahteliğini fark etmedi...
Ben sizin gözünüzde, yenilmezdim,
En kötü zamanlarımda bile yılmazdım,
İçimdeki kopan fırtınalara inat,
Her zaman durgun bir denizdim...
Sen de öyle sandın anne..
İçimde sakladığım onca mücadeleyi, bıkkınlığı, yılgınlığı görseydin eğer üzülecektin.
Biliyordum. Sana anlatamadığım için,
Affet beni anne..
Başkalarının gözünde güçlü oldum daima,
Benim düşüncelerim doğru olandı, içimden inanmasam bile.
Doğruluk adı konduğu için kendi doğrularım oldu..
Yaprakları dökülmüş bir çiçek gibi, bir damlaya hasret çöl gibi.
Umudunu kaybetmeyen kul gibi, her zaman içimde saklanan.
Kimselerin bilmediği, duymadığı, içinde benden öte, bir başka ben oldum..
Anlatamadığım için affet beni anne...
Şimdi alkış tutuyor bana eş, dost, akraba.
Sen her şeyin üstesinden gelirsin diyorlar bana...
Bilmiyorlar anne..
Bilmiyorlar...
Hayat en ağır cezayı bana kesti...
İçimdeki yalnızlığı kimse görmüyor anne..
Hayat sadece düş kırıklığı getirdi bana..
Affet beni anne..
Bir erkek çocuğun kaleminden çıkmış bu kadar olur yani, tam tarif! ! !
ANNE, dünyada karşılık beklemeden börek yapan tek insandır. Karşılıksız sevginin ete
kemiğe bürünmüş halidir! Ne kadar üzsen de 10 Dakika sonra seni affeden
zarif bir memeli turudur, yağlı bile olsa tiksinmeden saçını okşayan,
kucağına yatıran, öpüp koklayan tek varlıktır,meleğin sut verebilenidir.
Yarasın diye muhallebinin içine ciğer katarak çocuğuna yediren
manyaklık derecesinde yaratıcıdır. ]Yemek yemeyen çocuğun dikkatini
çekmek için elindeki tencere ve]Tavalarla maymunluk yapabilen kişidir,
kafayı çocuklarıyla bozmuş,göbek bağı kopsa da yürek bağı asla kopmayan,
sevgi dolu fedakar]Insan dişisidir, bulaşık, ütü, vb yaparken bile
otomatik olarak çene çalan,]kendi kendine konuşan, kadın dırdırı denen
mereti erkeklere daha küçükten Belletendir. Yemek uzmanı, düzen insani,
bilgili, kültürlü her şeyi bilen şahsiyettir, yavrularını yol
tarafından değil, kaldırım tarafından yürütendir,Dizidizi incidir
lakin gerektiğinde laf sokma dalında da birincidir,sevgiliden ayrılma
haberi verildiğinde, 'amaaan ben sana daha güzelini bulurum' diyebilen
komik bir karakterdir. ]'Oğlum aradım yoktun. Bende mesaj atayım dedim
sana. Gelince ara beni EMI aslan evladım. Şapkasız çıkma o karılarla.
Kara börülcem benim öptüm annen, seklinde mesajlar atabilen,
teknolojiyi ısrarla reddeden, kabullenemeyen, kafasına göre Yorumlayan
bilişim düşmanıdır.. ]*** AMA... AMA dünyanın en güzel kucağına
sahip, en güzel kokan, harikulade bir varlıktır, olmadık yerlerde iyi ki
doğurmuşum Ulen seni! ' diyen ve benim hatırıma benimle Freddy mercury
dinleyen bir sabır ağacıdır,evlatlarını asla ayırmayan, ayni zamanda
birbirinden koruyan güç abidesidir evde bir yere uzandığınız an orada
temizlik yapacağı tutan,temizlik konusunda kayışı kopardığından
temizlikçi gelecek diye evi temizleyen balans ayarı kaçmış temizlik
kaynağıdır,]Mutfakta yasayan, evde Herkesi idare Eden bir tür canlıdır. Sevginin
güçlerini birleştirdiği sonsuz bakiredir! ! ]oğlunun damat - kızının
gelin olduğunu görünce, çocuğu mezun olunca,çocuğu gol atınca,çocuğu
hasta olunca, çocuğu askere gidince, asmalı]kabağı seyredince,Dolar
yükselince velhasıl buna benzer bissuru şeye ağlayabilen, bu
mesajı okurken duygulanıp - gözleri dolabilen,ağlamaya Meyilli bir yapısı
olan duygu pınarıdır, son kiiii üç dört; ]Uzakta dursa da yakın
hissedilen, cani hep istenen, asla vazgeçilmeyen, Dizinin dibinde olmak
istenen, evlatların varlığını varlığına armağan edebileceği, *** ıslak -
kuru AMA heeeep duygulu*** en önemlisi; kıçı başı oynamayan Tek kadın
modelidir...
ANNEME MEKTUP
Ben bu gurbete ile düştüm düşeli,
Her gün biraz daha süzülmekteyim.
Her gece, içinde mermer döşeli,
Bir soğuk yatakta büzülmekteyim.
Böylece bir lâhza kaldığım zaman,
Geceyi koynuma aldığım zaman,
Gözlerim kapanıp daldığım zaman,
Yeniden yollara düzülmekteyim.
Son günüm yaklaştı görünesiye,
Kalmadı bir adım yol ileriye;
Yüzünü görmeden ölürsem diye,
Üzülmekteyim ben, üzülmekteyim.
NECİP FAZIL KISAKÜREK
annem,anneciğim..sen hiç ölme.benim canımı alsınlar senin yerine.O kapıdan her çıktığımda gözüm arkada kalıyor.sensiz geçirdiğim her saniye işkenceye dönüşüyor.Sana hayranım annem,sabrına şefkatine,iyiliğine hayranım.cehennemde cayır cayır yaniym ben,yeterki seni alsınlar cennete sorgusuz sualsiz.Sen cennetteki tüm güzellikleri ve daha fazlasını hakediyorsun.burada olmadı ama umarım orda huzur bulursun meleğim benim.seni çok seviyorum.
aslı: ana.konsonant(ünsüz) ikizleşmesiyle anne olmuş, büyük ünlü uyumu bozulmuş ama türkçe bir kelimedir.
kuru kuru ziyaret etmek olmaz tabii böyle bir terimi.
Herkes kendinden sever seni
sadece annendir
senden sever seni
m.e.a.
az-basit sözcükler büyük anlamlar..
Kutsal varlık...! ! !
Zavallı kadıncağız…
Doğum günü bile 29 Şubat gününe denk gelmiş.
Yani,dört yılda bir kutluyoruz,annemin doğum gününü…