anne sıcak, anne kum oku anne! yoruldum saatimiz kaç? ikindi indi anne çöl sıcak bizi akşam haberlerine yetiştirmesinler söyle onlara gece güzel anne sen ve ben anne böyle güzel oku anne harımız dinsin söyle bir de melekler gelsin rüzgar anne beni tut dün dünde kaldı hadi unut say ki ikimiz için bu dünya anne ışığa tut saçlarımı anne nura anne bir adım daha bakarsın sonrası sidret-ül münteha anne su biraz su anne yanmış bir çoçuğum ben saçları kara gözleri kömür bizi bir ömür unuttular anne al beni koynuna sen aşktan da sıcaksın dünya kandırmadı beni kandırırsan sen kandıracaksın anne sıcak anne kum oku anne yoruldum gün düşüyor yol uzuyor ellerime masallar konuyor anne kuşların isimlerini öğreten sabretmeyi de öğretiyor ben toprağı seviyorum anne gazeteler gibi aldatmıyor büyük meydanlar kuleler heykeller gibi üstüme düşmüyor ben toprağı seviyorum anne bana beni anlatıyor bir parça çamur anne bir nutfe sonrası elest çocuğum işte aklım bu kadar eriyor anne ağlama beni koruyan bütün yıldızları koruyor ne su karışıyor baldırana ne baldıran şifa oluyor her şey yerli yerinde duruyor saat anne galiba saat geliyor hadi dayan dayan anne cennetin yolu burdan geçiyor anne sıcak anne kum oku anne yoruldum yoruldum...
anne varlıkların en şefkatlisidir en merhametlisidir bir gün okula gidiyordum kahvaltı yapmamıştım annemin sözünü dinlememiştim annemden harçlık istedim okula götürmek için
ama annem bana çok kırgındı sana harçlık yok dedi... ben öok incinmiştim boynum bükük bir şekilde okula gittim masamda oturuyordum ve çok düşünüyordum annemi niye üzdüm kendimi nasıl affedecem diye çözüm yolları arıyordum derken kardeşim geldi ve bana gel dedi hayırdır dedim bana para uzattı anne gönderdi yüzüm kızarmıştı bu yanlışıma karşılık merhamet haaa...
28 yıl oldu seni koklamayalı.. annem benim canım annem.. kurumayacak üstündeki çiçekler, kurutmayacağım, seni hatırlatan her özel günde, her zaman her zaman her zaman sulanacak… taa ki, kökler sana ulaşana dek… o zaman onlar, sen kokacak… :( ………………………..
laf sokma dalında oscar adayı.. iki laf arasında 'anne ya' dedirtme rekoruna sahip güzel insan. ne zaman üzülsem o kocaman kucağını bana açacağından şüphe etmediğim, her zaman yanımda olacağını bildiğim kişi. annem işte.
Belki büyük şehirlerin birinde, büyük bir ofiste, büyük işler başarmak istiyorum anne... Belki de büyük buluşlar peşinde koşmak... Belki de büyük fırtınaların fotoğrafını çekmek... Belki de sakin suların içinde küçük bir balık aramak... Belki de uçmak istiyorum anne, dağlara tırmanmak, vahşi hayvanların peşinde koşmak... Belki de hayat kurtarmak istiyorum anne... Hastanede, mahkemede, karakolda, savaşta... Belki de kitap yazmak istiyorum anne, senin benim komşunun hikayesini dökmek bembeyaz kağıtlar üzerine...
yanından ayrılırken anlamamıştım, bir şeyler anlatmaya çalışıyordu, zor olacak falan diyordu, bense herhangi bir evlat gibi kendime odaklanmış hayatın ne kadar güzel olacağını, neleri değiştireceğimi anlatıyordum, yollar başladı, oradan oraya, oradan oraya, oysa sohbet etmenin tadını, bir insana sarılmanın içtenliğini, arkana bakma ihtiyacı duymamanın güvenini, yıpratmamayı ama yıpranmayı, sevgiyi, insanlığı, hassasiyeti, nezaketi üzerinde taşımayı başarmış bir insan varmış, işte o insan.
misafirim mi oldun şimdi, misafirin miyim ben senin?
kalbimin başköşesinin sultanı
uzaktayken rüyalarımı süsleyen en güsel kadın.
anne sıcak, anne kum
oku anne! yoruldum
saatimiz kaç? ikindi indi anne
çöl sıcak bizi akşam haberlerine yetiştirmesinler
söyle onlara
gece güzel anne
sen ve ben anne böyle güzel
oku anne harımız dinsin söyle bir de melekler gelsin
rüzgar anne beni tut
dün dünde kaldı hadi unut
say ki ikimiz için bu dünya
anne ışığa tut saçlarımı
anne nura anne bir adım daha
bakarsın sonrası sidret-ül münteha
anne su biraz su anne
yanmış bir çoçuğum ben
saçları kara gözleri kömür
bizi bir ömür unuttular anne
al beni koynuna
sen aşktan da sıcaksın
dünya kandırmadı beni
kandırırsan sen kandıracaksın
anne sıcak anne kum
oku anne yoruldum
gün düşüyor yol uzuyor
ellerime masallar konuyor anne
kuşların isimlerini öğreten sabretmeyi de öğretiyor
ben toprağı seviyorum anne
gazeteler gibi aldatmıyor
büyük meydanlar kuleler heykeller gibi
üstüme düşmüyor
ben toprağı seviyorum anne
bana beni anlatıyor
bir parça çamur anne bir nutfe sonrası elest
çocuğum işte aklım bu kadar eriyor
anne ağlama beni koruyan bütün yıldızları koruyor
ne su karışıyor baldırana
ne baldıran şifa oluyor
her şey yerli yerinde duruyor
saat anne galiba saat geliyor
hadi dayan
dayan anne
cennetin yolu burdan geçiyor
anne sıcak anne kum
oku anne yoruldum yoruldum...
anne can demek güzellik iyilik melek sıcacık annemm
Canımdan öte bir cansın... :)))
bazen cocuklarini kendilerini mutlu etmek icin harcarlar....bu kadar egosittirler...buna akillilik derler.
anne varlıkların en şefkatlisidir en merhametlisidir bir gün okula gidiyordum kahvaltı yapmamıştım annemin sözünü dinlememiştim annemden harçlık istedim okula götürmek için
ama annem bana çok kırgındı sana harçlık yok dedi...
ben öok incinmiştim boynum bükük bir şekilde okula gittim
masamda oturuyordum ve çok düşünüyordum annemi niye üzdüm kendimi nasıl affedecem diye çözüm yolları arıyordum derken kardeşim geldi ve bana gel dedi hayırdır dedim bana para uzattı anne gönderdi yüzüm kızarmıştı bu yanlışıma karşılık merhamet haaa...
anne bir kelimeye sığamıyacak kadar iyi ona ne kadar teşekkü etsem az
(anne seni çooook seviyorum) :) :) :) :) :) :) :) :)
kelimelere sığdırılamaz ki! ! çünkü o ANNE
Herşeyim senin için ölürüm Anne
anne bizim icin hersey aslinda anne olmadan olmaz,,
canözüm, ciğerparem.
bireyin hayata gelmesini sağlayan iki kişiden dişi olanı....
dünyanın en değerli varlığı....ne yaparsak yapalım, yine de bıkmadan usanmadan sevmeye devam eden, eli öpülesi insan..
olsa da öpebilsem:(
Anne.....
İçtenlikle söylendiği vakit, gözlerin yaşarmasına sebep olan isim...
Amma bu ismi yozlaştıranlar, kötüye kullananlar ve değerini bilmeyenlerde var..
Annelik çok önemli bir mesele....evladını hem âhlaki olarak hemde bedensel olarak yetişmesine sebep olacak en önemli öğe...
Fabrikalarda çalışmak onlara göre değil, çünkü hepsinin getirilerini görüyoruz...
Sizler evinizin gülüsünüz, sizlerin sayesinde evlerin neşesi meydana gelir, sizler yoksanız oranın otelden farkı yoktur...
herşeyim canım varım yokum...
anne herşey demek
anne beni anlıyorsun artık
keşke daha önce bunu yapsaydın...
seni çok sefiyorum canım annem.
Anne,bana annemden başkasını çağrıştırmıyor
28 yıl
oldu
seni
koklamayalı..
annem benim
canım annem..
kurumayacak
üstündeki
çiçekler,
kurutmayacağım,
seni
hatırlatan
her özel günde,
her zaman
her zaman
her zaman
sulanacak…
taa ki,
kökler
sana
ulaşana dek…
o zaman
onlar,
sen kokacak…
:(
………………………..
-eto-
Bu gurbetin geceleri
Soğuk olur çekilmez
Yalnızların ne derdi var
Yaşamayan bilemez
Annem annem
Ben ne günler gördüm
Annem annem
Ben ne acılar çektim
Annem annem
Çok yalnız üzgünüm
Annem annem
Üşüyorum kimler sarsın beni
Özlüyorum kimler sevsin beni
Arıyorum şimdi nerelerdesin
Annem annem
en kutsal en değerli benim için inşAllah daha yakın olacağız...
Tertemiz yüreğiyle Güney Anadolu kadını
laf sokma dalında oscar adayı.. iki laf arasında 'anne ya' dedirtme rekoruna sahip güzel insan.
ne zaman üzülsem o kocaman kucağını bana açacağından şüphe etmediğim, her zaman yanımda olacağını bildiğim kişi. annem işte.
gözümün nuru
öpmeye koklamaya doyamadığım
allahım onu benden ayırmasın
ondan ayrılmama yalnızca 3 gün kaldı
onsuz günler nasıl geçecek bilmiyorum:(
Senden nefret etmek istemiyorum... ama kopamıyorum, tek başıma kalmak istemiyorum... korkuyorum anne... İçimden haykırmak geliyor...özgür kalmak istiyorum... ama gidemiyorum... kendimden nefret ediyorum...
Belki büyük şehirlerin birinde, büyük bir ofiste, büyük işler başarmak istiyorum anne... Belki de büyük buluşlar peşinde koşmak... Belki de büyük fırtınaların fotoğrafını çekmek... Belki de sakin suların içinde küçük bir balık aramak... Belki de uçmak istiyorum anne, dağlara tırmanmak, vahşi hayvanların peşinde koşmak... Belki de hayat kurtarmak istiyorum anne... Hastanede, mahkemede, karakolda, savaşta... Belki de kitap yazmak istiyorum anne, senin benim komşunun hikayesini dökmek bembeyaz kağıtlar üzerine...
Özledimmmmm....
yanından ayrılırken anlamamıştım, bir şeyler anlatmaya çalışıyordu, zor olacak falan diyordu, bense herhangi bir evlat gibi kendime odaklanmış hayatın ne kadar güzel olacağını, neleri değiştireceğimi anlatıyordum, yollar başladı, oradan oraya, oradan oraya, oysa sohbet etmenin tadını, bir insana sarılmanın içtenliğini, arkana bakma ihtiyacı duymamanın güvenini, yıpratmamayı ama yıpranmayı, sevgiyi, insanlığı, hassasiyeti, nezaketi üzerinde taşımayı başarmış bir insan varmış, işte o insan.
misafirim mi oldun şimdi, misafirin miyim ben senin?
Karsiliksiz seven tek insan!