'sonrası nakarat; biliyorsun şimdi her şey nakarat! ! ikinci,üçüncü aşklar,gözaltılar,yalnızlıklar,yanılgılar vs. ama 'ilk'ler o kenttedir ve hiçbir güç bu doğruyu değiştiremez...çünkü herkesin bir kenti vardır; herkesin bir adı gibi bir kenti...'
Koskocaman bir hiçten ibaret olurdu ancak yılmaz Erdoğan olmasa ki doğdugu yer yüzsünden doğuştan kavgacı zannedilen ama pekçocu kavgadan nefret eden; kavgacı,esmer,cesur,korkak,cogu kurt,cogu turk çocuklardık.ankaraya öle yakısırdı ki kar.az sonra belki Ahmet arifin aklına hiçbir şairin aklına gelmeyecek..çünkü hiç kimse bir daha ankarayı onun kadar sevemeyec bir şiir istenir....kar altındadır varoşlar.hasretin nazlıdır ankara... Şimdi ve sonra ne zaman ankaraya kar yağsa,elim,gönlüm,çocuklugum buz tutar...
hala kar yağdığı zamanlarda o mükemmel kavaklıdere günü gelir aklıma ve geçmişte yaşamış olduğum birdahada yaşayamayacağım o dönemi çok büyük bi hasretle anarım,ilk aşık olduğum erkek elimi ilk defa orada tutarken ankaranın o büyülü gününde kaybolmuştum,o zamanlar yaşadığım o masum ve tutkulu aşkı malesef sevdiğim erkek yüzünden yitirdim..Ankara..Düzenin ve gücün timsali olsada o herzaman çok romantik bir şehir..
Türkiyenin en temiz şehridir bu yönüyle istanbulda dahil tüm şehirlere beş basar, hiç bir trafik sorunu yoktur, türkiyenin en büyük üniversiteleri bu şehirdedir nüfusunun yüzde seksenini memurlar ve öğrenciler oluşturur, istanbul gibi nereden geldiği belli olmayan göçebe bir nüfusu yoktur, belki manzaralı tarihi yerleri yoktur, eğlence mekanları diğer şehirler kadar gelişmemiştir ama birçok küçük kentden bile daha ucuzdur. istanbulun stres yaratan kalabalığını, trafigini, kapkaççı çetelerini, diğer pisliklerini ve köy görünümüne katlanmaktansa ankarada boğaz manzarası olmadan yaşamak daha iyidir.
sen ellerimde sen gözlerimde ıssız geçen her gecemde herşeyinele yanımdasın en zorbu gerçekten sevdiğimi söylemeden ayrıldım yine sende, ayrıldım yine sendeeeeeeen yoksun sen aslında yalnızım bu kumsalda neler neler yapıuyorsun bensizken anlkarada ..h.levent
çok merak ettiğim ancak gidince dumur olduğum şehir...istanbul'da yaşamaya alışan biri için düzenli, kocamaaaaan bir köy! ha trafik sıkıntıları yok mesela :))
Yürüyordum Yürüyordum ay ışığında Adım seslerim Boş sokaklarda Yankılanırken gece ayazında Sen yokken anlamsız Gideceğim yer Sadece gölgem Beni takip eder Ankara sokaklarında Yürüyordum Yürüyordum ay ışığında Beynimde düşünceler Belki bir ezgi Yarım kalır Şarkı bitmez bazen Unutamadım Zaten unutamam ki Çünkü hayat Hafife alınmaz ki Ankara sokaklarında
hasretin nazlıdır ankara...
ankaraya öyle yakışırdı ki kar...
Ankarada asik olmak zor iki gözüm..
insana kendini kötü hissettiren bir havası var,sanki her an bombalar patlayacakmış gibi kravatlı,cantalı insanların ve ögrencilerin üzerine..
zaman durdu bir gurbet olmuşken ankara yüreğimde....
memleketim...
Ankara Ankara güzel Ankara
Seni görmek ister her bahtı kara...
Her gören ağladı, kalbini bağladı dalgalı saçlarına,
Boş yere ağlama, kalbini bağlama Ankara kızlarına.
soğuk şehir ruh yok
'kimse keman çalmaz belki ama çok keman çalınsın balolarında diye yapılmış gri,sisli binalar...'
'sonrası nakarat; biliyorsun şimdi her şey nakarat! ! ikinci,üçüncü aşklar,gözaltılar,yalnızlıklar,yanılgılar vs. ama 'ilk'ler o kenttedir ve hiçbir güç bu doğruyu değiştiremez...çünkü herkesin bir kenti vardır; herkesin bir adı gibi bir kenti...'
anılarım.....
Koskocaman bir hiçten ibaret olurdu ancak yılmaz Erdoğan olmasa ki
doğdugu yer yüzsünden doğuştan kavgacı zannedilen ama pekçocu kavgadan nefret eden; kavgacı,esmer,cesur,korkak,cogu kurt,cogu turk çocuklardık.ankaraya öle yakısırdı ki kar.az sonra belki Ahmet arifin aklına hiçbir şairin aklına gelmeyecek..çünkü hiç kimse bir daha ankarayı onun kadar sevemeyec bir şiir istenir....kar altındadır varoşlar.hasretin nazlıdır ankara...
Şimdi ve sonra ne zaman ankaraya kar yağsa,elim,gönlüm,çocuklugum buz tutar...
berbat biryer..neden burdayim bilmiyorum..
hala kar yağdığı zamanlarda o mükemmel kavaklıdere günü gelir aklıma ve geçmişte yaşamış olduğum birdahada yaşayamayacağım o dönemi çok büyük bi hasretle anarım,ilk aşık olduğum erkek elimi ilk defa orada tutarken ankaranın o büyülü gününde kaybolmuştum,o zamanlar yaşadığım o masum ve tutkulu aşkı malesef sevdiğim erkek yüzünden yitirdim..Ankara..Düzenin ve gücün timsali olsada o herzaman çok romantik bir şehir..
Cumhuriyet devriminin kalbi!
Türkiyenin en temiz şehridir bu yönüyle istanbulda dahil tüm şehirlere beş basar, hiç bir trafik sorunu yoktur, türkiyenin en büyük üniversiteleri bu şehirdedir nüfusunun yüzde seksenini memurlar ve öğrenciler oluşturur, istanbul gibi nereden geldiği belli olmayan göçebe bir nüfusu yoktur, belki manzaralı tarihi yerleri yoktur, eğlence mekanları diğer şehirler kadar gelişmemiştir ama birçok küçük kentden bile daha ucuzdur. istanbulun stres yaratan kalabalığını, trafigini, kapkaççı çetelerini, diğer pisliklerini ve köy görünümüne katlanmaktansa ankarada boğaz manzarası olmadan yaşamak daha iyidir.
sen ellerimde sen gözlerimde ıssız geçen her gecemde herşeyinele yanımdasın
en zorbu gerçekten sevdiğimi söylemeden ayrıldım yine sende, ayrıldım yine sendeeeeeeen
yoksun sen aslında yalnızım bu kumsalda neler neler yapıuyorsun bensizken anlkarada
..h.levent
çok merak ettiğim ancak gidince dumur olduğum şehir...istanbul'da yaşamaya alışan biri için düzenli, kocamaaaaan bir köy! ha trafik sıkıntıları yok mesela :))
yüregim orada simdi...
doğduğum büyüdüğüm aşık olduğum ve ilk kez kalbimden vurulup; yaşamaya aşka ve dünyaya ilk kez karşı koyduğum yer
Ankara Sokakları
Yürüyordum
Yürüyordum ay ışığında
Adım seslerim
Boş sokaklarda
Yankılanırken gece ayazında
Sen yokken anlamsız
Gideceğim yer
Sadece gölgem
Beni takip eder
Ankara sokaklarında
Yürüyordum
Yürüyordum ay ışığında
Beynimde düşünceler
Belki bir ezgi
Yarım kalır
Şarkı bitmez bazen
Unutamadım
Zaten unutamam ki
Çünkü hayat
Hafife alınmaz ki
Ankara sokaklarında
Benim mavi gözüm, sarı saçım ve kalbimin çoğunun atıığı yer(di)