bir üstteki Kara han isimli kulanıcının yorumunda bulunan Hz.Nuh a.s ın oğullarından Hamın soyunun zenci olması aslında bir batıl inanç yada uydurma değil hakikatitir.Hz.nuh ve ailesi gemidelerken gemi birde dairler çizmeye başlamıştır. Hz.Nuh gemini Allahın evi kabenin üzerinde olduğunu anlamış ve gemideki tüm çiftlerin ayrılmasını yani hayvanların herhangibr cinsel ilişikiye tevessül etmemesi için ayrılmasını emrtmiş ve gemideki diğer ahaliyede aynı şekilde ikinci bir emre kadar cinsel ilişikide bulunulmamasını tembih etmiştir.Ancak Nuh a.s ın oğlu ham bu tavsiyeye uymayıp eşiyle birlikte olmuştur. Bu ilişkiden doğan bebek zenci olmuştur.
gelelim konumuza Anglo sakson kelimesi sözlükte ki anlamı bir yana ingliz ırkına ve ingilitereden çıkıp da dünyanın çeşitli yerlerine yerleşmiş İngililiz ırkından olan kimselere denilmektedir. Hernekadar şu anda sözlük anlamı ingilizce konuşan topluluklara denilir desede bu böyledir.
germenli denizciler yelkenli gemileriyle Büyük Britanya ya gitmişler..ve orada bugünkü ingilizce nin temelleri atılmıştır..bu ırktan gelen şahıslara denir..
1) beyaz ırka ait bir terim, 2) belli kökenlerden gelip, belli bir yerde yerleşen ve spesifik kültürel davranışları olan insan topluluğu, 3) genel olarak sanırım avrupa kökenli insanları ifade ediyor, 4) ırksal kökeni önemseyen bir terim,5) sömürgen bir topluluk
5. ve 6. yy da büyük britanya'yı ele geçiren cermen ırkından oymaklara verilen ad. ana dili ingilizce olan kimseye de denir bi de ingilizlere has olan şeye denir...
Anglo-Sakson Irkçilarinin Slogani: 'Bizler de Yahudiyiz; Yeryüzü Bizim Olmali'!
Amerikali sosyolog Thomas Gossett, irkçiligin kökenlerini inceledigi kitabinda, Anglo-Sakson irkçilarinin kendilerini yahudilerle özdeslestirmelerini anlatirken, bir de bu düsünceye bagli olarak gelistirilen ilginç bir teoriyi anlatiyor. Ingiliz din adami John Wilson tarafindan gelistirilen teori, Anglo-Saksonlar'in¯yani Amerikali ve Ingilizler'in¯kendilerini yahudilerle özdeslestirme çabalarina, somut ve organik bir temel olusturma denemesinden ibaretti. 'Anglo-Israil' hareketini baslatan bu teoriyle, Anglo-Saksonlar, aslinda kendilerinin de 'yahudi' oldugunu ispatlamaya (!) ugrasiyorlardi:
Anglo-Israil hareketi, 1837'de Ingiltere'de basladi. John Wilson adli 'nonconformist' (bagimsiz protestan) bir rahip, Eski Ahit'te anlatilan ve Jacob'un (Hz. Yakub) , oglu Joseph'a (Hz. Yusuf) ebediyen zaferle dolu bir kader vaad ettigi hikayeyi degisik bir biçimde yorumladi: Wilson, Joseph'in zaferle müjdelenmis soyunun Ingilizler oldugunu öne sürdü. Ona göre, Ingilizler, açikça Joseph'in soyundan geliyorlardi. söyle ki; Israilogullari'nin on kabilesi, Asurlular tarafindan MÖ 8. yüzyilda Israil'den sürülmüslerdi. Daha sonra bu kabileler kaybolmus ve akibetleri tarihin derinliklerine gömülmüstü. Ama, Wilson'a göre, Israil'in 'On Kayip Kabile'si artik bulunmustu: Bu 'kayip' yahudiler, Ingiltere'nin Anglo-Saksonlari'ydi... Gerçi Ingilizler'in fiziksel özelliklerinin yahudilere uymadigi seklinde bir itiraz gelebilirdi ama Wilson ve ögrencileri buna karsi da ustaca bir açiklama getiriyorlardi: Yahudiler orjinal olarak aslinda ayni Ingilizler gibi sarisin insanlar olmaliydilar. Çünkü Kutsal Kitap, David'in (Hz. Davud) 'kizil saçli' oldugunu söylüyordu! Kisacasi, Anglo-Saksonlar da gerçek birer yahudiydiler; yani Tanri'nin seçilmis irkindandilar...
Ingiliz irkçilarinin ortaya attigi bu teori hizla benimsendi. Kisa süre sonra Ingiltere'de Anglo-Israel Association (Anglo-Israil Birligi) kuruldu. Daha sonra British-Israel Association (Britanya-Israil Birligi) adini alan örgüt, ülke içinde pek çok sempatizan topladi. Örgüt, 1890'dan 1915'e kadar yayinlanan Our Race, Its Origin and Its Destiny (Irkimiz, Kökeni ve Gelecegi) adli bir haftalik gazete çikardi. Gazetede, Ingilizce konusan halklarin da 'yahudi' olduguyla ilgili 'delil'ler sunuluyor, Eski Ahit'ten seçilmis irk düsüncesini destekleyen pasajlar aktariliyordu. Gazetenin yazarlari, M. Tevrat ayetlerine dayanarak, Ingiltere ve Amerika'nin gelecegiyle ilgili tahminler de yapiyorlardi. Anglo-Israil hareketi, 1870'lerde Amerika'ya da siçradi. 1884 yilinda, Ingiliz Anglo-Israil hareketinin misyonerlerinden olan Edward Hine adli bir rahip Amerika'ya yollandi ve büyük bir propaganda kampanyasi açti. Böylece, 'bizler de yahudiyiz' slogani Amerikan irkçilarinin da agzinda gezmeye basladi. (Anglo-Israil hareketi bugün de hem Ingiltere'de hem de Amerika'da bazi dini gruplar tarafindan sürdürülmektedir.)
Kuskusuz ne Ingilizler ne de Amerikalilar, 'seçilmis irk' degillerdi. Anglo-Israil hareketinin ve benzeri 'yahudilesme' akimlarinin asil etkisi de zaten içinde bulunduklari toplumlari 'seçilmis irk' olduklarina inandirmak olmadi. Önemli olan bu 'yahudilesme' hareketlerinin, Ingiliz ve Amerikalilar'in toplumsal bilinci üzerindeki etkisidir. Çünkü bu toplumlarda, sözkonusu 'yahudilesme' hareketlerinin sonucunda, yahudilere karsi duyulan olagandisi sempati ve 'yahudilerin Filistin'e dönme hakki'na olan inanç daha da güçlendi.
Ingiltere ve Amerika'daki bu toplumsal etki, bu iki ülkenin yahudilerin Vaadedilmis Topraklar'a dönme çabasi olan Siyonizm'i neden büyük bir istekle desteklediklerini de açiklar. Yahudileri 'seçilmis halk' olarak görme aliskanligina sahip bu iki ülkeden pek çok kisi, 20. yüzyilda Siyonizm'e büyük destek vererek 'Hiristiyan Siyonistler' sifatini kazanmistir.
Zenci Düsmanliginin Ibrani Kökenleri
Anglo-Sakson irkçiliginin yahudi ögretisinden bu denli etkilenmis olmasi, Ingiliz ve de özellikle Amerikan irkçiliginin en açik gözüktügü alan olan zenci düsmanliginin kökenini de açiklamaktadir. Çünkü, yüzyillardir siyah derili insanlara uygulanan acimasiz ve ilkel irk ayrimciliginin kökeni de yahudi kaynaklarina dayanmaktadir.
Zenci düsmanliginin kökenini arastirirken karsimiza çikan ilginç tablo, zenciler aleyhindeki ilk asagilayici ifadelerin yahudi kaynaklarinda yer aldigini gösterir. Thomas F. Gossett, M. Tevrat'ta Resul Yeremya'nin agzindan aktarilan 'Etiyopyali derisinin rengini degistirebilir mi, ya da leopar lekelerinden kurtulabilir mi? ' cümlesinin, zencileri asagilayici ilk mesaji verdigini not eder. Gossett, yahudi kültüründe irkçiligin temelini olusturan 'Nuh'un ogullari' efsanesine de dikkat çeker. Bu efsaneye göre, sözde Hz. Nuh'un ogullari arasindan biri, yani Ham, babasi tarafindan soyuyla birlikte lanetlenmistir. Kendilerinin Hz. Nuh'un diger övülen ogullarinin soyundan geldigine inanan yahudiler, Ham'in soyunun lanetli olduguna inanirlar. Ve M. Tevrat'ta Ham'in soyunun rengi hakkinda bilgi verilmedigi halde, yahudiler MÖ 6 ve 2. yüzyillar arasinda yazilan Babil Talmudu'na 'Ham'in soyundan gelenlerin zenci olduklarini' eklemislerdir.
Diger yahudi kaynaklarinda da benzer sapkin inanislar bulmak mümkündür. Örnegin Kabala'ya göre, zenci olmak, dogrudan asagi bir irktan olmak anlamina gelir. Kabala'nin temel eserlerinden olan Yaratilis Kitabi (Sefer ha Yetsira) , 'Siyah dogmus olmak Tanri'nin bir cezasidir' hükmünü içerir. Dolayisiyla, pek çok motifini yahudi kaynaklarindan almis olan Bati irkçiliginin, zenci düsmanligini da ayni kaynaktan derledigini anlamak pek zor degildir.
Zenci düsmanligindaki yahudi etkisi, en son New York Üniversitesi'ne bagli bir zenci profesör tarafindan da vurgulandi. Türkiyeli yahudilerin yayin organi salom gazetesi, profesörü 'antisemit ve saldirgan' ilan eden önyargili üslubuyla, konuyla ilgili haberi söyle veriyordu:
New York Üniversitesi Amerikan-Afrika Arastirmalari Kürsüsü Baskani zenci profesör Leonard Jeffries'in üniversitede ögrenci ve profesörlere yaptigi ve daha sonra yayimlanmasi için tüm radyo-televizyon sirketlerine gönderilen konusmasi New York'ta yahudiler arasinda büyük tepkilere neden oldu. Iki saat süren konusmasinda ABD'de var olan siyah irk düsmanligini yahudilerin baslattigini ve finanse ettigini iddia eden Jeffries, özellikle Hollywood filmlerini finanse eden mafya ile yakin isbirliginde olan Rus yahudilerinin yönettikleri filmlerde zenci düsmanligini körüklediklerini söyledi. Prof. Jeffries, bugün bile zenci düsmanligini yahudilerin devam ettirdiklerine isaret ederek, yahudilere karsi çikmanin antisemitizmle ilgili bir sey olmadigini, onurlarini kurtarmanin herseyin üstünde oldugunu ileri sürdü. Konferansa katilanlarin belirttigine göre, zenci profesör, bazi yahudileri tek tek ismen suçlayarak bu yahudilerin köle ticaretini finanse ettiklerini iddia etti.
Zenci profesör Jeffries'in söyledikleri dogruydu ama Amerika gibi 'yahudilesmis' bir toplumda böylesine keskin bir 'baskaldiris'a izin verilmedi ve Jeffries'in bu açiklamalari cevapsiz birakilmadi. 'Cevap', klasik yahudi tarzina uygundu. Haberin devaminda bildirildigine göre, profesörün görevden alinmasi için çesitli derneklerce çagri yapildi ve hakkinda sorusturma açildi. Ve bu kampanyanin ardindan Jeffries üniversiteden uzaklastirildi...
Türk Dil Kurumu sözlüğünde, '5. ve 6. yüzyılda İngiltere'yi işgal eden Germen ırkı' olarak tanımlanan kelime aydınlarımız tarafından değişik biçimlerde kullanılıyor. İngiliz kültürünü ve onun ürünlerini ifade etmek için kullanılan Anglo-Sakson kelimesi, bugün daha çok anadili İngilizce olan toplumları (İngiltere, Avustralya, Kanada ve Amerika) belirtmek için kullanılıyor.
bir üstteki Kara han isimli kulanıcının yorumunda bulunan Hz.Nuh a.s ın oğullarından Hamın soyunun zenci olması aslında bir batıl inanç yada uydurma değil hakikatitir.Hz.nuh ve ailesi gemidelerken gemi birde dairler çizmeye başlamıştır. Hz.Nuh gemini Allahın evi kabenin üzerinde olduğunu anlamış ve gemideki tüm çiftlerin ayrılmasını yani hayvanların herhangibr cinsel ilişikiye tevessül etmemesi için ayrılmasını emrtmiş ve gemideki diğer ahaliyede aynı şekilde ikinci bir emre kadar cinsel ilişikide bulunulmamasını tembih etmiştir.Ancak Nuh a.s ın oğlu ham bu tavsiyeye uymayıp eşiyle birlikte olmuştur. Bu ilişkiden doğan bebek zenci olmuştur.
gelelim konumuza Anglo sakson kelimesi sözlükte ki anlamı bir yana ingliz ırkına ve ingilitereden çıkıp da dünyanın çeşitli yerlerine yerleşmiş İngililiz ırkından olan kimselere denilmektedir. Hernekadar şu anda sözlük anlamı ingilizce konuşan topluluklara denilir desede bu böyledir.
isaksonnun meslektaşı :)
Anadili İngilizce olan kişilerdir.
germenli denizciler yelkenli gemileriyle Büyük Britanya ya gitmişler..ve orada bugünkü ingilizce nin temelleri atılmıştır..bu ırktan gelen şahıslara denir..
Yahudiler ile birleşip hep birlikte dünyanın içine etmeye çalışan üç beş devlet parçası.
bir yahudi,bir anglo-sakson.dünyanın başbelaları.dünyaya ne adalet vermişler,ne güzellik,bir hayırları dokunmamış.hep zulüm,hep sömürmek.
1) beyaz ırka ait bir terim, 2) belli kökenlerden gelip, belli bir yerde yerleşen ve spesifik kültürel davranışları olan insan topluluğu, 3) genel olarak sanırım avrupa kökenli insanları ifade ediyor, 4) ırksal kökeni önemseyen bir terim,5) sömürgen bir topluluk
dünyaya yön veren irk
5. ve 6. yy da büyük britanya'yı ele geçiren cermen ırkından oymaklara verilen ad.
ana dili ingilizce olan kimseye de denir
bi de ingilizlere has olan şeye denir...
Anglo-Sakson Irkçilarinin Slogani:
'Bizler de Yahudiyiz; Yeryüzü Bizim Olmali'!
Amerikali sosyolog Thomas Gossett, irkçiligin kökenlerini inceledigi kitabinda, Anglo-Sakson irkçilarinin kendilerini yahudilerle özdeslestirmelerini anlatirken, bir de bu düsünceye bagli olarak gelistirilen ilginç bir teoriyi anlatiyor. Ingiliz din adami John Wilson tarafindan gelistirilen teori, Anglo-Saksonlar'in¯yani Amerikali ve Ingilizler'in¯kendilerini yahudilerle özdeslestirme çabalarina, somut ve organik bir temel olusturma denemesinden ibaretti. 'Anglo-Israil' hareketini baslatan bu teoriyle, Anglo-Saksonlar, aslinda kendilerinin de 'yahudi' oldugunu ispatlamaya (!) ugrasiyorlardi:
Anglo-Israil hareketi, 1837'de Ingiltere'de basladi. John Wilson adli 'nonconformist' (bagimsiz protestan) bir rahip, Eski Ahit'te anlatilan ve Jacob'un (Hz. Yakub) , oglu Joseph'a (Hz. Yusuf) ebediyen zaferle dolu bir kader vaad ettigi hikayeyi degisik bir biçimde yorumladi: Wilson, Joseph'in zaferle müjdelenmis soyunun Ingilizler oldugunu öne sürdü. Ona göre, Ingilizler, açikça Joseph'in soyundan geliyorlardi. söyle ki; Israilogullari'nin on kabilesi, Asurlular tarafindan MÖ 8. yüzyilda Israil'den sürülmüslerdi. Daha sonra bu kabileler kaybolmus ve akibetleri tarihin derinliklerine gömülmüstü. Ama, Wilson'a göre, Israil'in 'On Kayip Kabile'si artik bulunmustu: Bu 'kayip' yahudiler, Ingiltere'nin Anglo-Saksonlari'ydi... Gerçi Ingilizler'in fiziksel özelliklerinin yahudilere uymadigi seklinde bir itiraz gelebilirdi ama Wilson ve ögrencileri buna karsi da ustaca bir açiklama getiriyorlardi: Yahudiler orjinal olarak aslinda ayni Ingilizler gibi sarisin insanlar olmaliydilar. Çünkü Kutsal Kitap, David'in (Hz. Davud) 'kizil saçli' oldugunu söylüyordu! Kisacasi, Anglo-Saksonlar da gerçek birer yahudiydiler; yani Tanri'nin seçilmis irkindandilar...
Ingiliz irkçilarinin ortaya attigi bu teori hizla benimsendi. Kisa süre sonra Ingiltere'de Anglo-Israel Association (Anglo-Israil Birligi) kuruldu. Daha sonra British-Israel Association (Britanya-Israil Birligi) adini alan örgüt, ülke içinde pek çok sempatizan topladi. Örgüt, 1890'dan 1915'e kadar yayinlanan Our Race, Its Origin and Its Destiny (Irkimiz, Kökeni ve Gelecegi) adli bir haftalik gazete çikardi. Gazetede, Ingilizce konusan halklarin da 'yahudi' olduguyla ilgili 'delil'ler sunuluyor, Eski Ahit'ten seçilmis irk düsüncesini destekleyen pasajlar aktariliyordu. Gazetenin yazarlari, M. Tevrat ayetlerine dayanarak, Ingiltere ve Amerika'nin gelecegiyle ilgili tahminler de yapiyorlardi. Anglo-Israil hareketi, 1870'lerde Amerika'ya da siçradi. 1884 yilinda, Ingiliz Anglo-Israil hareketinin misyonerlerinden olan Edward Hine adli bir rahip Amerika'ya yollandi ve büyük bir propaganda kampanyasi açti. Böylece, 'bizler de yahudiyiz' slogani Amerikan irkçilarinin da agzinda gezmeye basladi. (Anglo-Israil hareketi bugün de hem Ingiltere'de hem de Amerika'da bazi dini gruplar tarafindan sürdürülmektedir.)
Kuskusuz ne Ingilizler ne de Amerikalilar, 'seçilmis irk' degillerdi. Anglo-Israil hareketinin ve benzeri 'yahudilesme' akimlarinin asil etkisi de zaten içinde bulunduklari toplumlari 'seçilmis irk' olduklarina inandirmak olmadi. Önemli olan bu 'yahudilesme' hareketlerinin, Ingiliz ve Amerikalilar'in toplumsal bilinci üzerindeki etkisidir. Çünkü bu toplumlarda, sözkonusu 'yahudilesme' hareketlerinin sonucunda, yahudilere karsi duyulan olagandisi sempati ve 'yahudilerin Filistin'e dönme hakki'na olan inanç daha da güçlendi.
Ingiltere ve Amerika'daki bu toplumsal etki, bu iki ülkenin yahudilerin Vaadedilmis Topraklar'a dönme çabasi olan Siyonizm'i neden büyük bir istekle desteklediklerini de açiklar. Yahudileri 'seçilmis halk' olarak görme aliskanligina sahip bu iki ülkeden pek çok kisi, 20. yüzyilda Siyonizm'e büyük destek vererek 'Hiristiyan Siyonistler' sifatini kazanmistir.
Zenci Düsmanliginin Ibrani Kökenleri
Anglo-Sakson irkçiliginin yahudi ögretisinden bu denli etkilenmis olmasi, Ingiliz ve de özellikle Amerikan irkçiliginin en açik gözüktügü alan olan zenci düsmanliginin kökenini de açiklamaktadir. Çünkü, yüzyillardir siyah derili insanlara uygulanan acimasiz ve ilkel irk ayrimciliginin kökeni de yahudi kaynaklarina dayanmaktadir.
Zenci düsmanliginin kökenini arastirirken karsimiza çikan ilginç tablo, zenciler aleyhindeki ilk asagilayici ifadelerin yahudi kaynaklarinda yer aldigini gösterir. Thomas F. Gossett, M. Tevrat'ta Resul Yeremya'nin agzindan aktarilan 'Etiyopyali derisinin rengini degistirebilir mi, ya da leopar lekelerinden kurtulabilir mi? ' cümlesinin, zencileri asagilayici ilk mesaji verdigini not eder. Gossett, yahudi kültüründe irkçiligin temelini olusturan 'Nuh'un ogullari' efsanesine de dikkat çeker. Bu efsaneye göre, sözde Hz. Nuh'un ogullari arasindan biri, yani Ham, babasi tarafindan soyuyla birlikte lanetlenmistir. Kendilerinin Hz. Nuh'un diger övülen ogullarinin soyundan geldigine inanan yahudiler, Ham'in soyunun lanetli olduguna inanirlar. Ve M. Tevrat'ta Ham'in soyunun rengi hakkinda bilgi verilmedigi halde, yahudiler MÖ 6 ve 2. yüzyillar arasinda yazilan Babil Talmudu'na 'Ham'in soyundan gelenlerin zenci olduklarini' eklemislerdir.
Diger yahudi kaynaklarinda da benzer sapkin inanislar bulmak mümkündür. Örnegin Kabala'ya göre, zenci olmak, dogrudan asagi bir irktan olmak anlamina gelir. Kabala'nin temel eserlerinden olan Yaratilis Kitabi (Sefer ha Yetsira) , 'Siyah dogmus olmak Tanri'nin bir cezasidir' hükmünü içerir. Dolayisiyla, pek çok motifini yahudi kaynaklarindan almis olan Bati irkçiliginin, zenci düsmanligini da ayni kaynaktan derledigini anlamak pek zor degildir.
Zenci düsmanligindaki yahudi etkisi, en son New York Üniversitesi'ne bagli bir zenci profesör tarafindan da vurgulandi. Türkiyeli yahudilerin yayin organi salom gazetesi, profesörü 'antisemit ve saldirgan' ilan eden önyargili üslubuyla, konuyla ilgili haberi söyle veriyordu:
New York Üniversitesi Amerikan-Afrika Arastirmalari Kürsüsü Baskani zenci profesör Leonard Jeffries'in üniversitede ögrenci ve profesörlere yaptigi ve daha sonra yayimlanmasi için tüm radyo-televizyon sirketlerine gönderilen konusmasi New York'ta yahudiler arasinda büyük tepkilere neden oldu. Iki saat süren konusmasinda ABD'de var olan siyah irk düsmanligini yahudilerin baslattigini ve finanse ettigini iddia eden Jeffries, özellikle Hollywood filmlerini finanse eden mafya ile yakin isbirliginde olan Rus yahudilerinin yönettikleri filmlerde zenci düsmanligini körüklediklerini söyledi. Prof. Jeffries, bugün bile zenci düsmanligini yahudilerin devam ettirdiklerine isaret ederek, yahudilere karsi çikmanin antisemitizmle ilgili bir sey olmadigini, onurlarini kurtarmanin herseyin üstünde oldugunu ileri sürdü. Konferansa katilanlarin belirttigine göre, zenci profesör, bazi yahudileri tek tek ismen suçlayarak bu yahudilerin köle ticaretini finanse ettiklerini iddia etti.
Zenci profesör Jeffries'in söyledikleri dogruydu ama Amerika gibi 'yahudilesmis' bir toplumda böylesine keskin bir 'baskaldiris'a izin verilmedi ve Jeffries'in bu açiklamalari cevapsiz birakilmadi. 'Cevap', klasik yahudi tarzina uygundu. Haberin devaminda bildirildigine göre, profesörün görevden alinmasi için çesitli derneklerce çagri yapildi ve hakkinda sorusturma açildi. Ve bu kampanyanin ardindan Jeffries üniversiteden uzaklastirildi...
Türk Dil Kurumu sözlüğünde, '5. ve 6. yüzyılda İngiltere'yi işgal eden Germen ırkı' olarak tanımlanan kelime aydınlarımız tarafından değişik biçimlerde kullanılıyor. İngiliz kültürünü ve onun ürünlerini ifade etmek için kullanılan Anglo-Sakson kelimesi, bugün daha çok anadili İngilizce olan toplumları (İngiltere, Avustralya, Kanada ve Amerika) belirtmek için kullanılıyor.