Rica ederim Tuba Her daim saygı ve Sevgilerimle...
Herkes mutluluğun yolunu kendince bulur Gülmenin bilimsel bir araştırmada alzheimer hastalığını da önlediği görülmüş. Makaleyi bulabilirsem atarım buraya.
İşitildi yine gülzâr-ı sühanda ma’hûd Bülbül-i herze-edânın yeni bir zemzemesi Lâl eder bir gün onu aksederek âfâka Yine bir bâz-ı fezâ-yı edebin demdemesi
Güzel paylaşımınız ve önerileriniz için teşekkür ederim Aslı Ata kızı hanım. En çok zor olan karşındaki insan ağlarken çaresiz kalıp elinden birşey gelmemesi. Sevgilerimle...
güneşin olsun gönlünde kar bile yağsa, ya da fırtına olsa gök bulutlarla ve dünya kavgayla dolsa güneşin olsun gönlünde o zaman gelsin ne gelirse doldurur ışıklarla en karanlık gününü...
Günaydın Tuba hanım, sayfayı yeni gördüm. Gönlünce güzel paylaşımlar olmasını dilerim. Gerçek anlamıyla düşünürsek yaşayana da bakana da çok zor. Ama bazı şeyler belki de olgunlaştırarak eğitilmeli. (Duygular) gelecek güzel günleri perdelememeli. Maalesef ki insan beyni tamamıyla unutmaz. Unuttum zannettiğimiz şeyler aslında zaman zaman sebepsiz yere ağlamak, gülmek, hüzünlenmek. Sebebini bilmediğimiz duygu geçişleri geçmişte yaşanılan anlık yansımalarıdır. Önemli olan hayat denen serüveni bütün bu olanların bilincinde olarak düzgün ve bir gün sona ereceği bilinciyle en iyi şekilde yaşayabilmektir.
Sonu belli olmayan yolculuktur hayat, durakları ve hayatına aldıklarını, ve yolda indireceklerini kendin belirlersin. (Anne Baba evlat) hariç.
Yitip gidiyor hayatın lezzeti, Ne tadı kalıyor, ne de kisvesi, Dokunamıyorum saçlarıma, Bu eller benim değil.. Uyuşmuş beynim; Karıncalanıyor!!! Ne söylüyor bu da kim? Neden herkes bana gülüyor! Ben gülüyor muyum? Bilmiyorum! Bilmiyorum! Bilmiyorum.....
Hâfızayı zayıf düşüren ve unutmaya sebebiyet veren pek çok illet sıralanabilir. Beyin ve hâfıza üzerinde çalışan uzmanlar, genellikle beynin ihtiyaç duyduğu oksijen, glikoz ve bazı enzimlerin yeterli miktarda sağlanamamasını, stres ve gerginlik gibi sebeplerle beynin enerjisinin hemen tükenmesinden dolayı çalışma akışının düzensizleşmesini, sadece bazı meseleler üzerine yoğunlaşmadan ötürü beynin bir bölümünün âtıl bırakılmasını ve sistemsiz düşünme alışkanlığını hemen akla gelebilecek sebepler olarak saymaktadırlar. Bazen de insanın fizyolojik yapısının ve fizikî durumunun hâfıza zayıflığına yol açabileceğini ve ileri yaşlarda vücut mekanizmasının bazı şubeleri yorgun düştüğü gibi beynin de onlara bağlı olarak bir kısım fonksiyonlarını eda edemez hale gelebileceğini belirtmektedirler.
Bununla beraber, dünden bugüne bazı İslam alimleri, haddinden fazla uykunun beyni hantallaştırdığını, sürekli dolu olan midenin zihne menfi tesir ettiğini, sabah kerahatinde uyumanın ve harama bakmanın da unutkanlığa sebep olduğunu ifade etmişlerdir. Ayrıca, zihin kirliliğinin hâfızayı zayıflattığına inandıkları için mâlâyânî işlerden, faydasız muhaverelerden, çer-çöp sayılabilecek bilgi kırıntılarından ve kontrolsüz hayal kurmaktan uzak kalınması gerektiğini vurgulamışlardır. Hatta, sistemsiz düşünme alışkanlığına yol açabileceği ve zihni işe yaramayan bilgilerle dolduracağı endişesiyle mezar taşlarını okumayı bile mahzurlu görmüşlerdir; mezar taşlarını okumayı adet edinmenin bugünkü reklam panolarının, araba plakalarının, televizyon ekranlarının ve gazete sayfalarının yaptığı tahribat çeşidinden zararlar verebileceğini düşünmüşlerdir. Gerçi, zihinleri kirleten, kalbleri bulandıran ve hafızayı zayıflatan onlarca unsurla her zaman iç içe yaşadığımız günümüzde, unutkanlığa sebep olmaması için mezar taşlarındaki yazılara bile mesafeli durulmasını anlamamız oldukça zordur; fakat, unutulmamalıdır ki, selef-i salihîn meseleyi kendi nezih atmosferleri zaviyesinden değerlendirmişlerdir.
Zannediyorum, hâfızayı zayıflatan sebeplerin en tehlikelisi şehevî hisleri galeyana getiren ve behimî duyguları tehyiç eden faktörlerdir. Bugün, aile ve içtimaî çevre özellikle gençlerin güzel yetişmeleri hususunda yetersiz kaldığı gibi, bir de etraftan akıp akıp gelen ve ruhu örseleyen telkinler zihinleri adeta felç etmektedir. Televizyon programları, İnternet sayfaları, video oyunları, günlük haberler, siyasî polemikler, sporcuların ve sanatçıların büyük birer hadiseymiş gibi nakledilen hal ve hareketleri, sırf merak uyarma maksadıyla uydurulan yalanlar, tezvirler, her türlü aldatmalar ve sansasyonlar... zaten iyice zayıflayan dimağları tamamen işgal etmektedir. Ve hele kafalara pompalanan onca kir, hayvanî hisleri ve beşerî garîzeleri tahrik edip yüce duygular üzerine bir balyoz gibi inince, kudurtulmuş şehevî arzu ve ihtiraslar, çağımızın zavallı nesillerinde okumaya, öğrenmeye, düşünmeye hiç mecal bırakmamakta ve adeta hâfızaları bütün bütün kurutmaktadır. Evet, maalesef, günümüzün insanı haram dinleme, haram konuşma ve harama bakma... gibi günahların öldürücü dalgaları arasında çırpınıp durmaktadır.
Rica ederim Tuba
Her daim saygı ve Sevgilerimle...
Herkes mutluluğun yolunu kendince bulur
Gülmenin bilimsel bir araştırmada alzheimer hastalığını da önlediği görülmüş. Makaleyi bulabilirsem atarım buraya.
İlim üç şeydir: Zikreden dil, şükreden kalp, sabreden beden
- Şems-i Tebrizi
Elimi uzattıklarım, uzatılan elimi unutuyor- havada kalıyor umutlarım.. işte o anda insanın alzheimer olası tutuyor.
Ne zaman bir çocuk ölse
gözü evlerinde
annesinin kavurduğu
helvada
kalır
Yoksul bir çocuk görsem
yağmur altında üşüyen
köprü olmak geçer
hiç değilse
içimden
Her akşamüstü oyuncakçı
camekanından
çocuk ellerinin
izlerini
siler
Sunay Akın
Şairler ölmeden herşey güzel olsun Güneşli melek.
Teşekkür ederim.
Sevgilerimle..
Ata kızı çok güzel bir paylaşım :)
Teşekkür ederim.
Sevgilerimle..
Gel seninle resim yapalım
Bir yüz çizelim, ince,
Küçük, nezleli bir burun
Ve gözler, zeytin iriliğinde.
Sonra bir gelincik, ince bir boyun,
Soyulmuş bademden daha ak bir ten,
Öyle bir yüz ki seher vakti
Mutluluk estirsin güneş doğarken
Ve saçları çizelim, bulutlar,
Türküler, masallar gibi,
Hepsinin üstüne sonra
Kocaman bir insan yüreği.
Öyle bir yürek ki, sevgiyle
Arkadaşlıkla, mutlulukla dolsun,
İsterse ondan sonra
Bütün şairler ölsün.
CAHİT KÜLEBİ
Biraz da gülmek iyi gelir :)
İşitildi yine gülzâr-ı sühanda ma’hûd
Bülbül-i herze-edânın yeni bir zemzemesi
Lâl eder bir gün onu aksederek âfâka
Yine bir bâz-ı fezâ-yı edebin demdemesi
Recaizade Mahmut Ekrem
Güzel şeyler hiç bitmesin, mesela senin sevgin...
Elif'im güler yüzün güneşim olsun..
Hep gül güneşimiz hiç solmasın..
Teşekkür ederim
Merhaba Yasemin hayırlı geceler canım.
Sende liste başısın asla unutulmazsın güzel yüreğinle..
Sevgilerimle
Güzel paylaşımınız ve önerileriniz için teşekkür ederim Aslı Ata kızı hanım.
En çok zor olan karşındaki insan ağlarken çaresiz kalıp elinden birşey gelmemesi.
Sevgilerimle...
Tuğba 'm
kalbini ben gibi
sarsın.... <3
güneşin olsun gönlünde
kar bile yağsa, ya da fırtına olsa
gök bulutlarla ve dünya kavgayla dolsa
güneşin olsun gönlünde
o zaman gelsin ne gelirse
doldurur ışıklarla en karanlık gününü...
Merhaba Tuba'cım
Önemsediğimiz şeyler asla unutmadıklarımızdır unuttuklarımızsa önemsemediklerimiz
Sen unutulmayacaklar listemdesin benim :))
Çok sevgimle
Günaydın Tuba hanım, sayfayı yeni gördüm. Gönlünce güzel paylaşımlar olmasını dilerim.
Gerçek anlamıyla düşünürsek yaşayana da bakana da çok zor.
Ama bazı şeyler belki de olgunlaştırarak eğitilmeli. (Duygular) gelecek güzel günleri perdelememeli. Maalesef ki insan beyni tamamıyla unutmaz. Unuttum zannettiğimiz şeyler aslında zaman zaman sebepsiz yere ağlamak, gülmek, hüzünlenmek. Sebebini bilmediğimiz duygu geçişleri geçmişte yaşanılan anlık yansımalarıdır. Önemli olan hayat denen serüveni bütün bu olanların bilincinde olarak düzgün ve bir gün sona ereceği bilinciyle en iyi şekilde yaşayabilmektir.
Sonu belli olmayan yolculuktur hayat, durakları ve hayatına aldıklarını, ve yolda indireceklerini kendin belirlersin. (Anne Baba evlat) hariç.
Unutulmayanlar, unutanlardır.
Kalp, çabucak unutmak istediği şeyleri en derinlere gömme kabiliyetine sahiptir.
Unutma; onu artık unuttum demek, bir kez daha hatırlamaktır aslında.
Can Yücel
İnsan ağzıyla kuş bile tutsa; yine de unutulur ve kaybolur.
Bazen unutmak, en iyi ve en yararlı ilaçtır.
Hatırlamak için yavaşlar, unutmak için hızlanırız.
Albert Camus
Anımsamak bir tür buluşmadır. Unutmak ise bir tür özgürlüktür.
Halil Cibran
ÖD KEÇER KİŞİ TUYMAS, YALÑUK OĞLI MEÑGÛ KALMAS.
Türk atasözü
Yitip gidiyor hayatın lezzeti,
Ne tadı kalıyor, ne de kisvesi,
Dokunamıyorum saçlarıma,
Bu eller benim değil..
Uyuşmuş beynim;
Karıncalanıyor!!!
Ne söylüyor bu da kim?
Neden herkes bana gülüyor!
Ben gülüyor muyum?
Bilmiyorum!
Bilmiyorum!
Bilmiyorum.....
Tuba YILDIRIM
Ölmek unutulmak değil, unutulmak ölmektir.
ZİHİN KİRLİLİĞİ
Hâfızayı zayıf düşüren ve unutmaya sebebiyet veren pek çok illet sıralanabilir. Beyin ve hâfıza üzerinde çalışan uzmanlar, genellikle beynin ihtiyaç duyduğu oksijen, glikoz ve bazı enzimlerin yeterli miktarda sağlanamamasını, stres ve gerginlik gibi sebeplerle beynin enerjisinin hemen tükenmesinden dolayı çalışma akışının düzensizleşmesini, sadece bazı meseleler üzerine yoğunlaşmadan ötürü beynin bir bölümünün âtıl bırakılmasını ve sistemsiz düşünme alışkanlığını hemen akla gelebilecek sebepler olarak saymaktadırlar. Bazen de insanın fizyolojik yapısının ve fizikî durumunun hâfıza zayıflığına yol açabileceğini ve ileri yaşlarda vücut mekanizmasının bazı şubeleri yorgun düştüğü gibi beynin de onlara bağlı olarak bir kısım fonksiyonlarını eda edemez hale gelebileceğini belirtmektedirler.
Bununla beraber, dünden bugüne bazı İslam alimleri, haddinden fazla uykunun beyni hantallaştırdığını, sürekli dolu olan midenin zihne menfi tesir ettiğini, sabah kerahatinde uyumanın ve harama bakmanın da unutkanlığa sebep olduğunu ifade etmişlerdir. Ayrıca, zihin kirliliğinin hâfızayı zayıflattığına inandıkları için mâlâyânî işlerden, faydasız muhaverelerden, çer-çöp sayılabilecek bilgi kırıntılarından ve kontrolsüz hayal kurmaktan uzak kalınması gerektiğini vurgulamışlardır. Hatta, sistemsiz düşünme alışkanlığına yol açabileceği ve zihni işe yaramayan bilgilerle dolduracağı endişesiyle mezar taşlarını okumayı bile mahzurlu görmüşlerdir; mezar taşlarını okumayı adet edinmenin bugünkü reklam panolarının, araba plakalarının, televizyon ekranlarının ve gazete sayfalarının yaptığı tahribat çeşidinden zararlar verebileceğini düşünmüşlerdir.
Gerçi, zihinleri kirleten, kalbleri bulandıran ve hafızayı zayıflatan onlarca unsurla her zaman iç içe yaşadığımız günümüzde, unutkanlığa sebep olmaması için mezar taşlarındaki yazılara bile mesafeli durulmasını anlamamız oldukça zordur; fakat, unutulmamalıdır ki, selef-i salihîn meseleyi kendi nezih atmosferleri zaviyesinden değerlendirmişlerdir.
Zannediyorum, hâfızayı zayıflatan sebeplerin en tehlikelisi şehevî hisleri galeyana getiren ve behimî duyguları tehyiç eden faktörlerdir. Bugün, aile ve içtimaî çevre özellikle gençlerin güzel yetişmeleri hususunda yetersiz kaldığı gibi, bir de etraftan akıp akıp gelen ve ruhu örseleyen telkinler zihinleri adeta felç etmektedir. Televizyon programları, İnternet sayfaları, video oyunları, günlük haberler, siyasî polemikler, sporcuların ve sanatçıların büyük birer hadiseymiş gibi nakledilen hal ve hareketleri, sırf merak uyarma maksadıyla uydurulan yalanlar, tezvirler, her türlü aldatmalar ve sansasyonlar... zaten iyice zayıflayan dimağları tamamen işgal etmektedir. Ve hele kafalara pompalanan onca kir, hayvanî hisleri ve beşerî garîzeleri tahrik edip yüce duygular üzerine bir balyoz gibi inince, kudurtulmuş şehevî arzu ve ihtiraslar, çağımızın zavallı nesillerinde okumaya, öğrenmeye, düşünmeye hiç mecal bırakmamakta ve adeta hâfızaları bütün bütün kurutmaktadır. Evet, maalesef, günümüzün insanı haram dinleme, haram konuşma ve harama bakma... gibi günahların öldürücü dalgaları arasında çırpınıp durmaktadır.
SEVGİ VE SAYGILARIMLA
Teşekkür ederim Güneşli Melek.
Unutmak istediğini daha çok hatırlıyorsun..
Bana hatırlama sanatını değil, unutma sanatını öğret; çünkü ben, hatırlamak istediklerimi hatırlıyor, unutmak istediklerimi unutamıyorum...
Themistocles
En acısı unutulmak değil aslında, unutan birine kendini hatırlatmak, hatırlatmaya çalışmak.