Arkasına en çok sığınılan, cümlede etkiyi arttırabilemk için başvurulan dua ve/veya mazerettir. Çoğunlukla reddedilmeyi bertaraf etmekte kullanılan, ağız alışkanlığı haline gelmiş ve anlamı uçup gitmiş cümle.
Düşmanlarınızı sevin (Mat.5:38-48; 7Mat.5:12) 27-28«Ama beni dinleyen sizlere şunu söylüyorum: düşmanlarınızı sevin, sizden nefret edenlere iyilik yapın, size lanet edenler için iyilik dileyin, size hakaret edenler için dua edin. 29Bir yanağınıza tokat atana öbür yanağınızı da çevirin. Abanızı alandan mintanınızı da esirgemeyin. 30Sizden bir şey dileyen herkese verin, malınızı alandan onu geri istemeyin. 31İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın. 32«Eğer yalnız sizi sevenleri severseniz, bu size ne övgü kazandırır? Günahkârlar bile kendilerini sevenleri sever. 33Size iyilik yapanlara iyilik yaparsanız, bu size ne övgü kazandırır? Günahkârlar bile böyle yapar. 34Verdiğinizi geri almak umudunda olduğunuz kişilere ödünç verirseniz, bu size ne övgü kazandırır? Günahkârlar bile verdikleri kadarını geri almak koşuluyla günahkârlara ödünç verirler. 35Ama siz düşmanlarınızı sevin, iyilik yapın, hiçbir karşılık beklemeden ödünç verin. Alacağınız ödül büyük olacak, en yüce Olan'ın oğulları olacaksınız. Çünkü O, nankör ve kötü kişilere karşı iyi yüreklidir. 36Babanız merhametli olduğu gibi, siz de merhametli olun.
Arkasına en çok sığınılan, cümlede etkiyi arttırabilemk için başvurulan dua ve/veya mazerettir.
Çoğunlukla reddedilmeyi bertaraf etmekte kullanılan, ağız alışkanlığı haline gelmiş ve anlamı uçup gitmiş cümle.
Duraklanılan anlardandır
akan suların durduğu sozun bittiği...'O' hepimizden razı olsun!
Düşmanlarınızı sevin
(Mat.5:38-48; 7Mat.5:12)
27-28«Ama beni dinleyen sizlere şunu söylüyorum: düşmanlarınızı sevin, sizden nefret edenlere iyilik yapın, size lanet edenler için iyilik dileyin, size hakaret edenler için dua edin. 29Bir yanağınıza tokat atana öbür yanağınızı da çevirin. Abanızı alandan mintanınızı da esirgemeyin. 30Sizden bir şey dileyen herkese verin, malınızı alandan onu geri istemeyin. 31İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın.
32«Eğer yalnız sizi sevenleri severseniz, bu size ne övgü kazandırır? Günahkârlar bile kendilerini sevenleri sever. 33Size iyilik yapanlara iyilik yaparsanız, bu size ne övgü kazandırır? Günahkârlar bile böyle yapar. 34Verdiğinizi geri almak umudunda olduğunuz kişilere ödünç verirseniz, bu size ne övgü kazandırır? Günahkârlar bile verdikleri kadarını geri almak koşuluyla günahkârlara ödünç verirler. 35Ama siz düşmanlarınızı sevin, iyilik yapın, hiçbir karşılık beklemeden ödünç verin. Alacağınız ödül büyük olacak, en yüce Olan'ın oğulları olacaksınız. Çünkü O, nankör ve kötü kişilere karşı iyi yüreklidir. 36Babanız merhametli olduğu gibi, siz de merhametli olun.