psikologlar tarafından madde bağımlısı bünyelere tavsiye edilen,hiç olmadık anda organizmayı canlandıran mfö ürünü...bir de link verelim dedim vermedim,veremedim...
merhabalar tabiiki ali desidero deyince akla ilk gelen mfö grubu geliyor.ama ne komiktir ki benim aklıma ilk gelen sınıf arkadaşım naciye.neden mi? hani bir zamanlar ali desidero tıraş bıçağı reklamlarında boy gösteriyordu.bizde naciye'nin erkek bıyığı gibi olan bıyıklarıyla alay edip naciye desidero diye dalga geçiyoduk.çok kötüyüm ya.çocukluk işte!
Kick Boxing hakemiydi, federasyon görevlisiydi, İstanbul'da güvenlik şirketi vardı. Tanıştık. Ali Desidero olarak tanınmak istemiyordu kesinlikle. Kamet-i bâlâ idi. Bir de top sakalı vardı ki hiç yakışmamıştı. Kalın bir adamdı. Televizyonda inceltici filtre kullanılmıştır herhalde.
insanın dinlemekten asla sıkılmayacağı, eğlence fışkıran mfö şarkısı.. sözleri de şöyleydi sanırım
arkadaşları ali derler ali oturur bizim kahvede yakmış abayı bir dilbere nefaset bişi fidan boylu bizim ali pişpirik oynar mfö dinler maç seyreder dedim ki abayı yakmış kıza bundan haberi yok kızın ama aliiii ali desidero
kız cok güzel latif şirin hem kitap kurdu hem bir ahu venüs mü desem afrodit mi eli yüzü düzgün bir içim su elbetteki feminist bir kız metafiziğe de inanmakta bir kusuru var yalnız kızın biraz entel takılmakta optimis hem de pesimis biraz idealizmi de savunmakta ali desidero aliii ali desidero
teoride desen zehir gibi pratik dersen sallamakta bazen ben humanistim diyor bazen rasyonalist oluyor değişik bir psikoloji bir felsefe idiotloji-idiot idiot idiotloji
bizim ali kahveden aynen kız oradan gelip gecirken gözüne kestirip kafasına takıyor bu benim diyor dokunanı yakarım ne yapmalı ne etmeli bir oyunbazlık bir şeytanlık kıza dalavere mi cevirmeli bu beraberlik nasıl olacak ikisi de ayrı telden calıyor centilmencee mi yaklaşmalı familyasıyla mı tanışmalı bir bilene mi danışmalı bu kız sanki bir buzdolabı aliii ali desidero
ali kahvede oturup duruyor kızın gecmesini bekliyor hatun kişi görününce köşeden mfö başlıyor aynen kasetten alii ali desidero matmazel mfö yü duyar duymaz bir an kendinden geciyor ha bayıldı bayılacak derken ali kızın elinden tutuyor ali kız bir klark çekiyorkahvedikiler ınının diyor ınının ınının ınının ınınının ınının ınınııınııın aliii ali desidero
kız pardon diyor başım döndü mfö yakar gönlümü rica ederim gelebilir her genc kızın başına yardım edeyim size istersiniz evinize götüreyim icabında ay nasıl oluur ben sizi hiç tanımıyor ama hem konu komşu ne der sonra merci gideirm tek başıma olur mu ne önemi var diyor oğlan yürüyelim işte ne çıkar bundan hem sizinle de tanışmışız oluruz hem konuşuruz şurdan burdan
ne kibar cocuk diyor kız içinden hem samimi hem vefalı yani bir imtihan cekeyim şuna diyor serseri mi yoksa bir dahi mi diyor felsefeyi sever misin ali diyor biz hep dönerciyiz luther diyor kız, machiavelli şampiyon biziz diyor ali attığımız gollerden belli. aliii ali desidero
kız anlıyor ki dünyalar ayrı ali'ye kibarca bir bye bye ali diyor hay hayyy gözü parlıyor aniden kızın, şeytan tüyü var bu hınzırın ali anlıyor ki doğru yolda hazırım diyor buluşmaya kız diyor ki bu işler narin bugün olmaz ali belki yarıııınn... ali desidero aliiii ali desidero (zvezda,18.11.2002 18:16 ~ 20.11.2002 22:21)
1980'lerden itibaren hem görmemiş hem sonradan görme hem gözü dönmüş tuhaf bir kapitalizm ortamına kavuştuk ya; bu ortamın en renkli ve özgün unsuru, şüphesiz, önce Tempra ile başlayan, Doğu Bloku ülkelerinden birinde rakip mafya kurşunlarına kurban gitmemişse, 'hayalî'den' içeri düşmemişse, otel işinden batmamışsa bilahare cipe terfi eden, Anadolu kaplanlarının lumpen versiyonunu temsilen büyük şehir eğlence yerlerini istilâ eden o takım elbiseli, hırçın 'yükselen sınıf'tı. Toplumumuzda zaten sıkı bir altyapısı bulunan lumpen ağzı, âdetâ bir tür 'beyaz lumpenlik' yarattıysa, bu süreçte bu kesimin hakkını teslim etmek gerekir.
Büyükşehir gençliği 'hoopp! Şşş! Allooo! 'ları pek sevdi. Hayatında kavga etmemiş insanların 'üzerim, çizerim' diye konuşmaktan pek hoşlanacağını elbette önce reklamcılar sezdi. Ali Desidero çıktı ortaya. O da önce daha sevimliydi, sonra 'Burası Türkiye, yok öyle! 'ye geçildi.
Medyanın 'yardımcı oyuncuları', büyük grupların esas oğlanları değil de ikinci, ucuz gazeteleri, lumpen ağzının çeşitlemelerini geliştirmek için yarışır oldular.
Sonunda ortaya ilginç bir karışım çıktı: Mesnetsiz bir dayılık tonuyla yine mesnetsiz bir kendine güveni yandan veya arkadan dolanan ifade tarzları ile birleştiren, söyleyene bir tad bir koku ve hattâ bir doku atfetmemize yolaçan, ilk göze çarpan özelliği 'iddialılık' olan bir söylem.
Beşiktaş'ta bir manavın, sandıkların üzerine şöyle bir levha astığını gördüğümde bu işin buralara varacağını hissetmiştim: 'Elmanın iyisini biz satarız! ' Adam aynı şekilde bağırıyordu da. Dünya reklamcılığının arkasına yaslanıp kendini kutlayabileceği andı bu. Artık bu piyasada iş yapabilmek için kendini nasıl ifade etmeye mecbur olduğunu Beşiktaş'taki manava anlatmayı başarmışlardı. Söylemin dışında kalan, muhatap alınmayabilirdi.
Evet, Beşiktaş'taki manavdan Komünist gazetesine... Ali Desidero'yu da unutmadan.
psikologlar tarafından madde bağımlısı bünyelere tavsiye edilen,hiç olmadık anda organizmayı canlandıran mfö ürünü...bir de link verelim dedim vermedim,veremedim...
Jargonuna hayran olduğum,duruşuyla kalpler fetheden 'abimiz'dir kendileri...
luther diyor kız, machiavelli
şampiyon biziz diyor ali attığımız gollerden belli.
Bu da MFÖ şarkısının unutamadığım bölümüdür.
merhabalar tabiiki ali desidero deyince akla ilk gelen mfö grubu geliyor.ama ne komiktir ki benim aklıma ilk gelen sınıf arkadaşım naciye.neden mi? hani bir zamanlar ali desidero tıraş bıçağı reklamlarında boy gösteriyordu.bizde naciye'nin erkek bıyığı gibi olan bıyıklarıyla alay edip naciye desidero diye dalga geçiyoduk.çok kötüyüm ya.çocukluk işte!
Derby traş bıcağının bıçkın delikanlısı. Çevresi çok geniştir. En ufak sorununu dahi üniversite bitirmiş delikanlılara çözdürür.
erkek! işte...
mfö...ama benim aklıma neden müjdat gezen geliyoki...
Kick Boxing hakemiydi, federasyon görevlisiydi, İstanbul'da güvenlik şirketi vardı. Tanıştık. Ali Desidero olarak tanınmak istemiyordu kesinlikle. Kamet-i bâlâ idi. Bir de top sakalı vardı ki hiç yakışmamıştı. Kalın bir adamdı. Televizyonda inceltici filtre kullanılmıştır herhalde.
yeşilovalı cin ali :))
clark çekme ve kahvedekilerin ınının ınının çekmesi harika buluşlardı.
insanın dinlemekten asla sıkılmayacağı, eğlence fışkıran mfö şarkısı..
sözleri de şöyleydi sanırım
arkadaşları ali derler ali oturur bizim kahvede
yakmış abayı bir dilbere nefaset bişi fidan boylu
bizim ali pişpirik oynar mfö dinler maç seyreder
dedim ki abayı yakmış kıza bundan haberi yok kızın ama
aliiii ali desidero
kız cok güzel latif şirin hem kitap kurdu hem bir ahu
venüs mü desem afrodit mi eli yüzü düzgün bir içim su
elbetteki feminist bir kız metafiziğe de inanmakta
bir kusuru var yalnız kızın biraz entel takılmakta
optimis hem de pesimis biraz idealizmi de savunmakta
ali desidero aliii ali desidero
teoride desen zehir gibi pratik dersen sallamakta
bazen ben humanistim diyor bazen rasyonalist oluyor
değişik bir psikoloji bir felsefe idiotloji-idiot idiot idiotloji
bizim ali kahveden aynen kız oradan gelip gecirken
gözüne kestirip kafasına takıyor
bu benim diyor dokunanı yakarım
ne yapmalı ne etmeli bir oyunbazlık bir şeytanlık
kıza dalavere mi cevirmeli bu beraberlik nasıl olacak
ikisi de ayrı telden calıyor
centilmencee mi yaklaşmalı familyasıyla mı tanışmalı bir bilene mi danışmalı
bu kız sanki bir buzdolabı
aliii ali desidero
ali kahvede oturup duruyor kızın gecmesini bekliyor
hatun kişi görününce köşeden mfö başlıyor aynen kasetten
alii ali desidero
matmazel mfö yü duyar duymaz bir an kendinden geciyor
ha bayıldı bayılacak derken ali kızın elinden tutuyor
ali kız bir klark çekiyorkahvedikiler ınının diyor
ınının ınının ınının ınınının ınının ınınııınııın
aliii ali desidero
kız pardon diyor başım döndü mfö yakar gönlümü
rica ederim gelebilir her genc kızın başına yardım edeyim size istersiniz
evinize götüreyim icabında
ay nasıl oluur ben sizi hiç tanımıyor ama
hem konu komşu ne der sonra merci gideirm tek başıma
olur mu ne önemi var diyor oğlan
yürüyelim işte ne çıkar bundan hem sizinle de tanışmışız oluruz
hem konuşuruz şurdan burdan
ne kibar cocuk diyor kız içinden hem samimi hem vefalı yani
bir imtihan cekeyim şuna diyor serseri mi yoksa bir dahi mi
diyor felsefeyi sever misin ali diyor biz hep dönerciyiz
luther diyor kız, machiavelli
şampiyon biziz diyor ali attığımız gollerden belli.
aliii ali desidero
kız anlıyor ki dünyalar ayrı ali'ye kibarca bir bye bye
ali diyor hay hayyy
gözü parlıyor aniden kızın, şeytan tüyü var bu hınzırın
ali anlıyor ki doğru yolda hazırım diyor buluşmaya
kız diyor ki bu işler narin bugün olmaz ali belki yarıııınn...
ali desidero aliiii ali desidero
(zvezda,18.11.2002 18:16 ~ 20.11.2002 22:21)
kaynak:
http://sozluk.sourtimes.org/show.asp? t=ali+desidero
alttaki yazinin araklandigi site:
http://www.medyakronik.com/hays_ars/baskamedya/bsk_komnst.html
1980'lerden itibaren hem görmemiş hem sonradan görme hem gözü dönmüş tuhaf bir kapitalizm ortamına kavuştuk ya; bu ortamın en renkli ve özgün unsuru, şüphesiz, önce Tempra ile başlayan, Doğu Bloku ülkelerinden birinde rakip mafya kurşunlarına kurban gitmemişse, 'hayalî'den' içeri düşmemişse, otel işinden batmamışsa bilahare cipe terfi eden, Anadolu kaplanlarının lumpen versiyonunu temsilen büyük şehir eğlence yerlerini istilâ eden o takım elbiseli, hırçın 'yükselen sınıf'tı. Toplumumuzda zaten sıkı bir altyapısı bulunan lumpen ağzı, âdetâ bir tür 'beyaz lumpenlik' yarattıysa, bu süreçte bu kesimin hakkını teslim etmek gerekir.
Büyükşehir gençliği 'hoopp! Şşş! Allooo! 'ları pek sevdi. Hayatında kavga etmemiş insanların 'üzerim, çizerim' diye konuşmaktan pek hoşlanacağını elbette önce reklamcılar sezdi. Ali Desidero çıktı ortaya. O da önce daha sevimliydi, sonra 'Burası Türkiye, yok öyle! 'ye geçildi.
Medyanın 'yardımcı oyuncuları', büyük grupların esas oğlanları değil de ikinci, ucuz gazeteleri, lumpen ağzının çeşitlemelerini geliştirmek için yarışır oldular.
Sonunda ortaya ilginç bir karışım çıktı: Mesnetsiz bir dayılık tonuyla yine mesnetsiz bir kendine güveni yandan veya arkadan dolanan ifade tarzları ile birleştiren, söyleyene bir tad bir koku ve hattâ bir doku atfetmemize yolaçan, ilk göze çarpan özelliği 'iddialılık' olan bir söylem.
Beşiktaş'ta bir manavın, sandıkların üzerine şöyle bir levha astığını gördüğümde bu işin buralara varacağını hissetmiştim: 'Elmanın iyisini biz satarız! ' Adam aynı şekilde bağırıyordu da. Dünya reklamcılığının arkasına yaslanıp kendini kutlayabileceği andı bu. Artık bu piyasada iş yapabilmek için kendini nasıl ifade etmeye mecbur olduğunu Beşiktaş'taki manava anlatmayı başarmışlardı. Söylemin dışında kalan, muhatap alınmayabilirdi.
Evet, Beşiktaş'taki manavdan Komünist gazetesine... Ali Desidero'yu da unutmadan.
Burası Türkiye, işte böyle!