ben albatros jsmjnj kendjme njck olarak kullanıyorum motorum var her yerjn de albatros yazıyo. kendjme gömlek, bjlekljk ve çeşitli yazılar yazdırdım... albatros bana adeta farklı bj kjşjljk kazandırdı djyebjljrjm.. bu jsmj çok sevjyorum.. arkadaşlarım da bana bu jsjmle hjtap edjyolar.... ALBATROS_60
Yeni doğan küçük yavrulara olan düşkünlük, hemen her cins kuşta görülmektedir. Bunlardan biri de albatros kuşlarıdır. Albatroslar, her zaman kendi doğdukları yerde çiftleşirler. Bu nedenle üreme zamanlarında koloniler halinde toplanırlar. Dişiler gelmeden haftalar önce, erkekler gelip burada daha önceden bulunan yuvaları tamir ederler; bu sayede dişiler ve yavrular için mükemmel bir konfor sağlamış olurlar. Yumurtalara olan düşkünlük ise albatros kuşlarında hayli dikkat çekicidir. Çünkü albatroslar, özenle hazırlanan yuva içerisindeyumurtaların üzerinde hiç kımıldamadan yaklaşık 50 gün boyunca dururlar.
Ancak yavrulara karşı gösterilen özen sadece yumurtaların korunması ve bakımı ile sınırlı kalmaz. Nitekim albatroslar çoğu zaman yalnızca yavrularına yiyecek bulabilmek için gerekirse bir seferde 1,5 kilometredenfazla yol katedebilirler. David Attenborough, Life of Birds, s. 149-151
albatros..aslında hayatımın özeliyle ilişkili bir terim..genelde nick olarak kullanıyorum ve sadece büyük deniz kuşu olduğunu biliyorum..ama çok karizmatik bir ad ve çok seviyorum..şimdi devasa boyutlarda kanatlara sahip olduğunu ve ortalama 20/25 yıl yaşayabildiklerini öğrendim..antoloji com çook güzel...
gerek sesi, gerek görüntüsüyle en hoşuma giden deniz kuşudur... bunlar bir de güneş doğmadani alacakarnlıkta hani şöyle açık mavi, açık grimsi bir gökyüzü olur ya) o zaman seyredilmeli denize karşı...ahh bi de kulakta walkman varsa hah dur işte orda
Dünyada ki en büyük deniz kuşu diyebiliriz kendilerine.Bazıları 25 yıldan fazla yaşarlar.Genelde Büyük Okyanus'un güneyinde bulunurlar ve dünyada 15 kadar türüde mevcuttur.Yeni doğan küçük yavrulara olan düşkünlük, hemen her cins kuşta görülmektedir. Bunlardan biri de albatros kuşlarıdır. Albatroslar, her zaman kendi doğdukları yerde çiftleşirler. Bu nedenle üreme zamanlarında koloniler halinde toplanırlar. Dişiler gelmeden haftalar önce, erkekler gelip burada daha önceden bulunan yuvaları tamir ederler; bu sayede dişiler ve yavrular için mükemmel bir konfor sağlamış olurlar. Yumurtalara olan düşkünlük ise albatros kuşlarında hayli dikkat çekicidir. Çünkü albatroslar, özenle hazırlanan yuva içerisindeyumurtaların üzerinde hiç kımıldamadan yaklaşık 50 gün boyunca dururlar. Ancak yavrulara karşı gösterilen özen sadece yumurtaların korunması ve bakımı ile sınırlı kalmaz. Nitekim albatroslar çoğu zaman yalnızca yavrularına yiyecek bulabilmek için gerekirse bir seferde 1,5 kilometreden fazla yol katedebilirler.
yıllarca captanımız custoya yarenlik eden kuşlar adam her gün günlüğüne 'bu gün albatroslar gemimizle dans ediyordu' şeklinde cümlelerle başlar idi, güzel günler idi allah rahmet eylesin özledik bea ühüüüüüüüüüüüüü:(
sık sık eğlenmek için gemi adamları, yakalarlar albatrosları, koca kuşları denizlerin, geminin izindeki, miskin yoldaşları, uçurumlarında kayan iç yakan genizlerin
bırakıldıklarında döşemelerin üstüne, maviliklerin bu yeteneksiz ve çekingen kralları, unuturlar iki yanda, gariban bir halde bir çift kürek gibi, o büyük beyaz kanatları
bu kanatlı seyyah, böylesine acemi ve bitkin! biraz evvel ne kadar güzel idi, şimdiyse komik ve çirkin! biri, suretyakanıyla (*) gagasını sinir eder! uçuyordu ya demin bu âciz, öteki aksayarak yapar taklidini!
şairdir, bulutların prensine benzeyen fırtınalarla görünüp, okçularla (**) alay eden; yuhalamalar arasında dünyaya sürülen, devasa kanatlarıdır, rahatça yürümesini engelleyen.
Charles BAUDELAIRE (Çeviri Reha Yünlüel)
(*) bir tür kısa pipo. (**) Aynı zamanda Eski Rejim döneminde bir tür kolluk.
Çevirenin Notu: Bu çeviride vezin dikkate alınmamıştır.
Geçmişte kamp yeri olan, sonrası parka çevrilen ve yakın zamanda imara açılıp rezidans yeri olacak Büyükçekmece ile özdeşleşen yer..
Maksim Gorki'nin 'Fırtınanın Habercisi' adlı öykü kitabında adı geçen kuş...
ben albatros jsmjnj kendjme njck olarak kullanıyorum motorum var her yerjn de albatros yazıyo. kendjme gömlek, bjlekljk ve çeşitli yazılar yazdırdım... albatros bana adeta farklı bj kjşjljk kazandırdı djyebjljrjm.. bu jsmj çok sevjyorum.. arkadaşlarım da bana bu jsjmle hjtap edjyolar.... ALBATROS_60
Yeni doğan küçük yavrulara olan düşkünlük, hemen her cins kuşta görülmektedir. Bunlardan biri de albatros kuşlarıdır. Albatroslar, her zaman kendi doğdukları yerde çiftleşirler. Bu nedenle üreme zamanlarında koloniler halinde toplanırlar. Dişiler gelmeden haftalar önce, erkekler gelip burada daha önceden bulunan yuvaları tamir ederler; bu sayede dişiler ve yavrular için mükemmel bir konfor sağlamış olurlar. Yumurtalara olan düşkünlük ise albatros kuşlarında hayli dikkat çekicidir. Çünkü albatroslar, özenle hazırlanan yuva içerisindeyumurtaların üzerinde hiç kımıldamadan yaklaşık 50 gün boyunca dururlar.
Ancak yavrulara karşı gösterilen özen sadece yumurtaların korunması ve bakımı ile sınırlı kalmaz. Nitekim albatroslar çoğu zaman yalnızca yavrularına yiyecek bulabilmek için gerekirse bir seferde 1,5 kilometredenfazla yol katedebilirler.
David Attenborough, Life of Birds, s. 149-151
dev kanatları ile özgürlük hissi veren deniz kuşu..
martı türü...asilliği ve gücüyle bildiğim güzel bi varlık...
okyanus aşırı uçabilen tek kuş daha ne olsun. neredeyse bütün ömrü havada geçiyor. var mı bunun gibisi
albatros..aslında hayatımın özeliyle ilişkili bir terim..genelde nick olarak kullanıyorum ve sadece büyük deniz kuşu olduğunu biliyorum..ama çok karizmatik bir ad ve çok seviyorum..şimdi devasa boyutlarda kanatlara sahip olduğunu ve ortalama 20/25 yıl yaşayabildiklerini öğrendim..antoloji com çook güzel...
guş
Süzülücü bir kuş türü, geniş kanatlı, sıcak hava akımlarını kullanarak kanat çırpmadan kilometrelerce uçabilen bie kuş.
Büyük,beyaz bir deniz kuşu
boudlaire'in meşhur şiiri...
gerek sesi, gerek görüntüsüyle en hoşuma giden deniz kuşudur... bunlar bir de güneş doğmadani alacakarnlıkta hani şöyle açık mavi, açık grimsi bir gökyüzü olur ya) o zaman seyredilmeli denize karşı...ahh bi de kulakta walkman varsa hah dur işte orda
Dünyada ki en büyük deniz kuşu diyebiliriz kendilerine.Bazıları 25 yıldan fazla yaşarlar.Genelde Büyük Okyanus'un güneyinde bulunurlar ve dünyada 15 kadar türüde mevcuttur.Yeni doğan küçük yavrulara olan düşkünlük, hemen her cins kuşta görülmektedir. Bunlardan biri de albatros kuşlarıdır. Albatroslar, her zaman kendi doğdukları yerde çiftleşirler. Bu nedenle üreme zamanlarında koloniler halinde toplanırlar. Dişiler gelmeden haftalar önce, erkekler gelip burada daha önceden bulunan yuvaları tamir ederler; bu sayede dişiler ve yavrular için mükemmel bir konfor sağlamış olurlar. Yumurtalara olan düşkünlük ise albatros kuşlarında hayli dikkat çekicidir. Çünkü albatroslar, özenle hazırlanan yuva içerisindeyumurtaların üzerinde hiç kımıldamadan yaklaşık 50 gün boyunca dururlar.
Ancak yavrulara karşı gösterilen özen sadece yumurtaların korunması ve bakımı ile sınırlı kalmaz. Nitekim albatroslar çoğu zaman yalnızca yavrularına yiyecek bulabilmek için gerekirse bir seferde 1,5 kilometreden fazla yol katedebilirler.
büyükçekmece'de elif le bol bol balık yediğimiz restoranın adı
kanatlarını tam olarak açtığında,bir ucundan bir ucuna uzunluğu 5 metreyi bulan,bu nedenle de en geniş kanat uzunluğuna sahip olan deniz kuşu.....
yıllarca captanımız custoya yarenlik eden kuşlar adam her gün günlüğüne 'bu gün albatroslar gemimizle dans ediyordu' şeklinde cümlelerle başlar idi, güzel günler idi allah rahmet eylesin özledik bea ühüüüüüüüüüüüüü:(
kuş
ALBATROS
sık sık eğlenmek için gemi adamları,
yakalarlar albatrosları, koca kuşları denizlerin,
geminin izindeki, miskin yoldaşları,
uçurumlarında kayan iç yakan genizlerin
bırakıldıklarında döşemelerin üstüne,
maviliklerin bu yeteneksiz ve çekingen kralları,
unuturlar iki yanda, gariban bir halde
bir çift kürek gibi, o büyük beyaz kanatları
bu kanatlı seyyah, böylesine acemi ve bitkin!
biraz evvel ne kadar güzel idi, şimdiyse komik ve çirkin!
biri, suretyakanıyla (*) gagasını sinir eder!
uçuyordu ya demin bu âciz, öteki aksayarak yapar taklidini!
şairdir, bulutların prensine benzeyen
fırtınalarla görünüp, okçularla (**) alay eden;
yuhalamalar arasında dünyaya sürülen,
devasa kanatlarıdır, rahatça yürümesini engelleyen.
Charles BAUDELAIRE (Çeviri Reha Yünlüel)
(*) bir tür kısa pipo.
(**) Aynı zamanda Eski Rejim döneminde bir tür kolluk.
Çevirenin Notu: Bu çeviride vezin dikkate alınmamıştır.