Akıl İnsanları diğer canlılardan farklı kılan, ayıran Allah'ın bir armağanıdır hayvanların aklı histir.Biz insanlardada hisler vardır hayvanlar kadar kesin sonuç alamaz.. insan aklını devre dışı bırakarak yaşarsa insana faydalı olan herşeyden uzaklaşarak Hayvanlar gibi yaşamaya başlar.domuz gibi kıskanç olmayanlar,kurnaz tilki,çakal gibii, onlar gibi yaşamak için de güçlü hislerin olması lazım gelir oda olmayınca hayvandanda beter sapık,terörist kan,şiddet savaş gibi zalimce yaşamaya başlar bu günkü dünyada olduğu gibi,Ancak aklın belli bir limiti vardır.zorlarsak keçiler alanında otlamaya başlar ve Bakırköy..
aklın gösterdiği yol inançtır. en azından benim aklım buna yatkın..kimsenin zorlaması altında kalmadan hür iradem ve aklımla insanı yücelten şeyin inanç ve iman olduğunu düşünüyorum..ölünce toprak olacaksam bu dünyada işim ne? bir tesadüf sonucu oluştuysam benim değer,im nerde? sen alemin gözbebeği insansın ve bir amacım, bir inancın olmalı diyor aklım.
Alimler aklı birkaç sınıfa ayırmışlar. Bunlardan'akl-ı selim' ancak Hakkı bulabilen akıl olarak bildiriliyor. Benim bu tasnifden anladığım, diğer akıl türleri akl-ı selimin hastalıklı halleri ki, hakkı bulamıyorlar, mesela gözün hastalıklar ya da engeller sebebiyle normal şartlarda görebildiğini görememesi gibi. İnsan aklını da kaybedebiliyor ve bu hal delilik diye tabir ediliyor. Bir hadiste şehvetin aklın yarısını perdelediği bildiriliyor. Tüm bunlardan anlaşılan: Aklın yolunun bir olması ise, bence izafi, mesela her akl-ı selim sahibi Hakkı bulur, ama Hakk'a varış türlü türlü oluyor. Fakar her akl-ı selim sahibi yek diğerini doğrulamakla yine 'Bir Yol'da birleşiliyor.
dünyayı bilimsel olarak inceleyerek onu çözmek ve onun bi yaratıcısı oldugunu bulmak bu gayet nettir.ordan otesini de aklın anmadıgını ve akla verilen meziyetin yaratıcıyı keşfetmekle sınırlı oldugunu bilmektir.
günlerdir düşünüyorum ama aklım bana bir yol göstermiyor.kafayı yeme noktalarına geldiğim halde (o) bana yardım etmiyor maalesef.kalbim ona baskın çıkıyor.aklın gösterdiği yol doğru olan yoldur diye bilirdim ama ya kalbimizin dedikleri ne olacak.
Bugün moralim acaip bozuktu.. Böyle olduğu zamanlar-ki çok nadirdir-bütün gün somurtup-e arada zorla gülümsemelerim d olur tabi-kendi kendime full yetenek kapsamında cümleler kurarım. İşte bu cümleleri kurarken ve bir yandan da 'öf nerde kaldı la bu otobüs' derken yerde bir sayfa ve sayfanın üzerinde de şu başlıkla karşı karşıa kaldım: 'AKLIN YOLU BİNDİR' Önce tabi mümkündür dedim. Birdir dienneri de gördük:P Ama sonra felsefik düşünüşten uzaklaşıp matematiksel mantıa yaklaştıkça:P kaç tane yoldan geçtiğinin önemli olmadığına kanaat getirdim. Sonuç itibariyle kişinn sahip olduğu düşüncelerin rengi ne kadar farklı olursa olsun, boyutlar, doğrultular hatta yönler bile ne kadar değişik açılardan, yerlerden geçerse de geçsin ulaşılan nokta hep aynı oluyor. Fizikteki iş güç enerji gibi.. Ben A noktasından B noktasına bir kova su taşıyacaksam, bunu dümdüz bir yoldan götürürsem de, merdivenden çıkarak yapsam da aynı işi yapmış oluyorum. Hee ama amele benim orası aşikar:P
İdrâk kuvveti, doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden, faydalıyı zararlıdan ayırmaya yarayan kuvvet. ... Akıl, sâhibini iyiliğe götürür, kötülükten alıkor. Aklı olgunlaşmadıkça kişinin dîni doğru ve îmânı kâmil (olgun) olmaz. (Hadîs-i şerîf-İhyâ) Sizin akılca en üstününüz, Allah'tan en çok korkanınızdır. En güzeliniz, Allahü teâlânın emir ve yasaklarına riâyet edeninizdir. (Hadîs-i şerîf-İhyâ) Kişi güzel ahlâk ile gündüz oruç tutup gece ibâdet edenler derecesine ulaşır. Fakat akılca kâmil (olgun) olmadıkça, ahlâkı kâmil olmaz. Aklı olgunlaşınca, îmânı da olgunlaşır. (Hadîs-i şerîf-İhyâ) Akıllı kimsenin, dünyâ ile ilgili bir menfaati kaçırdığı zaman, bunu kendine gam ve üzüntü yapması uygun değildir. Çünkü üzülmekle ele bir şey geçmez. Fazla üzülmek akla zarar verir. (İbn-i Hibbân) Akıl göz gibidir, din bilgileri ışık gibidir. Akıl yalnız başına din bilgilerini, faydalı ve zararlı şeyleri anlayamaz. Bunun için Allahü teâlâ, peygamberleri ile râzı olduğu, beğendiği yol olan İslâmiyet'i bildirdi. Aklın eksikliği peygamberlerin gö nderilmesiyle tamamlandı. (İmâm-ı Rabbânî) Akıl ile anlaşılan şeyler, his uzuvları ile anlaşılanların üstünde olduğu ve bunların yanlışını çıkardığı gibi, yâni his uzuvlarımız, akıl ile anlaşılan şeyleri anlıyamayacağı gibi, akıl da, Peygamberlik makâmında anlaşılan şeyleri kavramaktan âcizdi r. İnanmaktan başka çâresi yoktur. (İmâm-ı Gazâli)
Akıl İnsanları diğer canlılardan farklı kılan, ayıran Allah'ın bir armağanıdır hayvanların aklı histir.Biz insanlardada hisler vardır hayvanlar kadar kesin sonuç alamaz.. insan aklını devre dışı bırakarak yaşarsa insana faydalı olan herşeyden uzaklaşarak
Hayvanlar gibi yaşamaya başlar.domuz gibi kıskanç olmayanlar,kurnaz tilki,çakal gibii, onlar gibi yaşamak için de güçlü hislerin olması lazım gelir oda olmayınca hayvandanda beter sapık,terörist kan,şiddet savaş gibi zalimce yaşamaya başlar bu günkü dünyada olduğu gibi,Ancak aklın belli bir limiti vardır.zorlarsak keçiler alanında otlamaya başlar ve Bakırköy..
aklın gösterdiği yol inançtır. en azından benim aklım buna yatkın..kimsenin zorlaması altında kalmadan hür iradem ve aklımla insanı yücelten şeyin inanç ve iman olduğunu düşünüyorum..ölünce toprak olacaksam bu dünyada işim ne? bir tesadüf sonucu oluştuysam benim değer,im nerde? sen alemin gözbebeği insansın ve bir amacım, bir inancın olmalı diyor aklım.
en iyisi kalbin gösterdiği yoldur
akıllıysan sorun yok deliysen kötü bir yol
en akıllıca yol:D
Alimler aklı birkaç sınıfa ayırmışlar. Bunlardan'akl-ı selim' ancak Hakkı bulabilen akıl olarak bildiriliyor. Benim bu tasnifden anladığım, diğer akıl türleri akl-ı selimin hastalıklı halleri ki, hakkı bulamıyorlar, mesela gözün hastalıklar ya da engeller sebebiyle normal şartlarda görebildiğini görememesi gibi. İnsan aklını da kaybedebiliyor ve bu hal delilik diye tabir ediliyor. Bir hadiste şehvetin aklın yarısını perdelediği bildiriliyor. Tüm bunlardan anlaşılan: Aklın yolunun bir olması ise, bence izafi, mesela her akl-ı selim sahibi Hakkı bulur, ama Hakk'a varış türlü türlü oluyor. Fakar her akl-ı selim sahibi yek diğerini doğrulamakla yine 'Bir Yol'da birleşiliyor.
kazandırak yol...?
[email protected]
Mecburi yolların hepsi...
eğer aklımızı kullanabiliyorsak mantıklı yol anlamına geliyor
Düşündüğünü yapmaktır...
DOĞRU OLAN YOLDUR.KULLANABİLİYORSAN
dünyayı bilimsel olarak inceleyerek onu çözmek ve onun bi yaratıcısı oldugunu bulmak bu gayet nettir.ordan otesini de aklın anmadıgını ve akla verilen meziyetin yaratıcıyı keşfetmekle sınırlı oldugunu bilmektir.
bilimsel sosyalizm.....materyalist felsefe....
Bir'dir...1'dir...
selamettir
düşüncemdir düşüncem ne diyorsa o yoldan gitmeyi tercih ederim
aklın yolu bir dir...
sadece akıl insanı bir yere kadar götürebilir... kalp ve akıl ortak bir yol takip etmelidir...
günlerdir düşünüyorum ama aklım bana bir yol göstermiyor.kafayı yeme noktalarına geldiğim halde (o) bana yardım etmiyor maalesef.kalbim ona baskın çıkıyor.aklın gösterdiği yol doğru olan yoldur diye bilirdim ama ya kalbimizin dedikleri ne olacak.
Bugün moralim acaip bozuktu.. Böyle olduğu zamanlar-ki çok nadirdir-bütün gün somurtup-e arada zorla gülümsemelerim d olur tabi-kendi kendime full yetenek kapsamında cümleler kurarım. İşte bu cümleleri kurarken ve bir yandan da 'öf nerde kaldı la bu otobüs' derken yerde bir sayfa ve sayfanın üzerinde de şu başlıkla karşı karşıa kaldım: 'AKLIN YOLU BİNDİR' Önce tabi mümkündür dedim. Birdir dienneri de gördük:P Ama sonra felsefik düşünüşten uzaklaşıp matematiksel mantıa yaklaştıkça:P kaç tane yoldan geçtiğinin önemli olmadığına kanaat getirdim. Sonuç itibariyle kişinn sahip olduğu düşüncelerin rengi ne kadar farklı olursa olsun, boyutlar, doğrultular hatta yönler bile ne kadar değişik açılardan, yerlerden geçerse de geçsin ulaşılan nokta hep aynı oluyor. Fizikteki iş güç enerji gibi.. Ben A noktasından B noktasına bir kova su taşıyacaksam, bunu dümdüz bir yoldan götürürsem de, merdivenden çıkarak yapsam da aynı işi yapmış oluyorum. Hee ama amele benim orası aşikar:P
bende hep yanlış yere gidiyor...?
Bazen o yoldan gitmemek lazım! !
bir tane bir şeyi
TABİİ Kİ SOSYALİZM.......
Evde pişmemiş komşuda görülmemiş.
Bildiğim budur adım hıdır.
En iyi yapabildiğim en iyi bildiğimdir.
akıl ve vicdan birlikteliği doğru yola ulaştırır..
birdir..
doğruluğu yada yanlışlığı belli olmayan yol demek
İdrâk kuvveti, doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden, faydalıyı zararlıdan ayırmaya yarayan kuvvet.
... Akıl, sâhibini iyiliğe götürür, kötülükten alıkor. Aklı olgunlaşmadıkça kişinin dîni doğru ve îmânı kâmil (olgun) olmaz. (Hadîs-i şerîf-İhyâ)
Sizin akılca en üstününüz, Allah'tan en çok korkanınızdır. En güzeliniz, Allahü teâlânın emir ve yasaklarına riâyet edeninizdir. (Hadîs-i şerîf-İhyâ)
Kişi güzel ahlâk ile gündüz oruç tutup gece ibâdet edenler derecesine ulaşır. Fakat akılca kâmil (olgun) olmadıkça, ahlâkı kâmil olmaz. Aklı olgunlaşınca, îmânı da olgunlaşır. (Hadîs-i şerîf-İhyâ)
Akıllı kimsenin, dünyâ ile ilgili bir menfaati kaçırdığı zaman, bunu kendine gam ve üzüntü yapması uygun değildir. Çünkü üzülmekle ele bir şey geçmez. Fazla üzülmek akla zarar verir. (İbn-i Hibbân)
Akıl göz gibidir, din bilgileri ışık gibidir. Akıl yalnız başına din bilgilerini, faydalı ve zararlı şeyleri anlayamaz. Bunun için Allahü teâlâ, peygamberleri ile râzı olduğu, beğendiği yol olan İslâmiyet'i bildirdi. Aklın eksikliği peygamberlerin gö nderilmesiyle tamamlandı. (İmâm-ı Rabbânî)
Akıl ile anlaşılan şeyler, his uzuvları ile anlaşılanların üstünde olduğu ve bunların yanlışını çıkardığı gibi, yâni his uzuvlarımız, akıl ile anlaşılan şeyleri anlıyamayacağı gibi, akıl da, Peygamberlik makâmında anlaşılan şeyleri kavramaktan âcizdi r. İnanmaktan başka çâresi yoktur. (İmâm-ı Gazâli)
''Akıl, göz gibidir, din bilgileri de ışık gibidir.''